islamdan çıktıktan sonra başka dine girmişse davet edilmeden öldürüldüğü Nerede geçiyor ?
aslolan insanların yaşama hakkıdır. yani öldürülmelerine delil aranır. bulunamaz isede öldürülmezler.
dinden birden fazla defa çıkanların öldürülmesini savunanların delili şu ayetdir.
"İman edip sonra inkâr eden, sonra imân edip tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenleri Allah ne bağışlayacak ne de doğru yola eriştirecektir" (4/Nisâ, 137)
https://www.islam-tr.org/konu/islamdan-cikmak-murted.11412/
"Dinini değiştireni öldürün" (Buhârî, Cihâd, 149)
"İman edip sonra inkâr eden, sonra imân edip tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenleri Allah ne bağışlayacak ne de doğru yola eriştirecektir" (4/Nisâ, 137)
"Sizden kim, dininden döner ve kâfir olarak ölürse, işte onların dünya ve âhirette amelleri boşa gitmiştir . İşte cehennemlikler onlardır. Onlar orada ebedî olarak kalacaklardır" (2/Bakara, 2/217)
Şâfiîler'de ise bu konuda iki farklı görüş vardır. Bir kâfir, dininden döndükten sonra, ya İslâm'a girer ya da öldürülür. Taberânî İbn Abbas'tan merfû olarak şöyle bir hadis nakletmektedir: "Dininden çıkıp kendisine İslam'dan başka bir din seçeni öldürün" (Seyyid Sabık, age, 382)
Fıkhî İctihadlara Göre Murtedin Cezası
Bir müslümanın dinini değiştiştirip irtidâdı; görülmesi, duyulması, itiraf etmesi veya iki âdil müslüman tarafından şâhidlik edilmesi hallerinde sâbit olur.
Murtedin cezası, eğer tevbe etmezse öldürülmektir:
"Dinini değiştireni öldürün" (Buhârî, Cihâd, 149)
Ulemanın çoğunluğu kadın için de aynı hükmün uygulanacağı görüşündedirler Ancak Hanefiler bu konuda farklı görüştedirler.
Kadınların öldürülmesini nehyeden hadisin (Ebû Dâvud, Cihad, 121) hükmünün geneli kapsadığını iddia ederek irtidad eden kadının öldürülmeyeceği görüşünü ileri sürmüşlerdir (İbn Kudâme, el-Muğnî, Mısır (ty), VIII/125; Seyyid Sâbık, Fıkhu's-Sünne, Kahire, (ty), II/385 vd)
Murtede had uygulanmadan önce, tevbe edip İslâm'a dönmesi telkin edilir. Fakat bunun ne şekilde uygulanacağı hakkında ihtilâf vardır.
Âlimlerin çoğunluğunun görüşüne göre, üç defa tevbe etmesi istendikten sonra öldürülür.
Ömer (r.anh), irtidad edenin üç gün hapsedilip tevbe etmeye çağrılması ve bu zaman zarfında yiyecek olarak suçluya sadece ekmek verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Ali (r.anh), bu müddeti bir ay olarak uygulamıştır.
en-Nahaî ise bunun bir zamanla sınırlandırılmaması ve tevbe edene kadar sürekli İslam'a çağrılması gerektiği görüşünü ileri sürmüştür Ancak, bu görüş, Sünnet ve icmâ ile sâbit olan irtidad cezasının uygulanmasını imkânsız kılacağından itibara şâyân değildir.
İmam Mâlik, Leys, İshak ve Ebû Hanîfe; zındıkın ve irtidat edip tevbe ettikten sonra tekrar dinden dönenin tevbesinin dikkate alınmayacağını ve haddin uygulanacağını kabul etmişlerdir. Çünkü zındıkın murted sayılmasını gerektiren önceki görüşlerinden döndüğü hiç bir zaman açık olarak tesbit edilemez.
Allah Teâlâ; "Ancak, tevbe edib kendilerini düzelten ve Allah'ın indirdiğini açıklayanlar mustesnâ" (2/Bakara, 160) buyurmaktadır.
Dinden dönmeyi birkaç defa tekrarlayanların tevbelerinin kabul edilmeyeceğine delil olarak da şu âyet-i kerîme gösterilmektedir:
"İman edip sonra inkâr eden, sonra imân edip tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenleri Allah ne bağışlayacak ne de doğru yola eriştirecektir" (4/Nisâ, 137)