Gözlerim her yerde seni arıyor.
Bi ortaya çıkabilsen neler yapmazdın bu ümmet için… Ah bi ortaya çıkabilsen…
Ümmet ne hallerde biliyor musun Şeyhim ?
Kan oluk oluk, gözyaşı kurumuş gözlerde, sokaklar caddeler ceset parçaları ile dolu.
Umutlar tükenmiş, acı katık olmuş, Ümmetin çocukları yetim kalmış be Şeyhim !
Ve ben seni göremiyorum ülkemin bombalanmış şehirlerinde, virane evlerinde, kan kokan meydanlarında.
Yoksun ortalıkta be Şeyhim !
Oysa neler okumuştum senin hakkında; Efsane mi desem, destan mı desem, yoksa keramet mi desem bilmem ki.
Hani bir seferinde sana köle olmuş bir müridinin bilmem hangi köyündeki hanımının namusunu ayağındaki takunyayla korumuştun. Hadiseyi görmüş ve hemen duruma el koymuştun ya. Mübarek takunyanı fırlatmıştın taaaa uzaklara… Anca senin gibilerinin görebileceği uzaklara…
Oysa hemen yanı başımızda ne namuslar kirletiliyor. Ne körpe kızlarımız servis yapılıyor Deccal ordusuna.
Seni oralarda göremiyorum be Şeyhim ! Seni Bağdat’ta, Ebu Gureyp’te göremiyorum…
Hani Cismin burada olduğu halde ruhaniyetinle nice yerler gezerdin. Nice yardıma muhtacların yardımına koşardın. Zindanda olmana rağmen başka bir yerde Cuma kılarken görmüşler seni şeyhim ! Hani Zaman ve mekan anlamını yitirmişti senin için…
Neden yoksun be Şeyhim ! Ümmetin feryadı ayyuka çıkmışken neden müdahale etmiyorsun ruhaniyetinle…
Seni Çeçenistan’da Mücahidlerle omuz omuza çarpışırken görmüşler. Oysa Irak virane oldu seni orda gören olmadı…
Oysa neler okumuştum senin hakında, neler işitiyorum. Öyle şeyler ki belki sende duysan inanmazsın… öyle şeylerki; hani televizyonlardan bildiğimiz günümüz süper kahramanları Yanında halttetmişlerdi… ne kerametlerin vardı senin.
Ama hani nerde sen ve nerde kerametlerin.
Wallahi o kerametler o ruhaniyet kimde olsa şimdi Deccal ordusu bozguna uğramıştı.
Yoksa okuduklarım, duyduklarım yalan mıydı be Şeyhim ! hayal kırıklığına mı uğradım yoksa.
Hani diyordum Şeyhim duruma bi el koysa ümmet kurtulurdu ama nerdeeeeeeeeeee…
Not : Bu Yazı Kendilerini Efsanelere Kaptırmış Kimseler İçin...
Bi ortaya çıkabilsen neler yapmazdın bu ümmet için… Ah bi ortaya çıkabilsen…
Ümmet ne hallerde biliyor musun Şeyhim ?
Kan oluk oluk, gözyaşı kurumuş gözlerde, sokaklar caddeler ceset parçaları ile dolu.
Umutlar tükenmiş, acı katık olmuş, Ümmetin çocukları yetim kalmış be Şeyhim !
Ve ben seni göremiyorum ülkemin bombalanmış şehirlerinde, virane evlerinde, kan kokan meydanlarında.
Yoksun ortalıkta be Şeyhim !
Oysa neler okumuştum senin hakkında; Efsane mi desem, destan mı desem, yoksa keramet mi desem bilmem ki.
Hani bir seferinde sana köle olmuş bir müridinin bilmem hangi köyündeki hanımının namusunu ayağındaki takunyayla korumuştun. Hadiseyi görmüş ve hemen duruma el koymuştun ya. Mübarek takunyanı fırlatmıştın taaaa uzaklara… Anca senin gibilerinin görebileceği uzaklara…
Oysa hemen yanı başımızda ne namuslar kirletiliyor. Ne körpe kızlarımız servis yapılıyor Deccal ordusuna.
Seni oralarda göremiyorum be Şeyhim ! Seni Bağdat’ta, Ebu Gureyp’te göremiyorum…
Hani Cismin burada olduğu halde ruhaniyetinle nice yerler gezerdin. Nice yardıma muhtacların yardımına koşardın. Zindanda olmana rağmen başka bir yerde Cuma kılarken görmüşler seni şeyhim ! Hani Zaman ve mekan anlamını yitirmişti senin için…
Neden yoksun be Şeyhim ! Ümmetin feryadı ayyuka çıkmışken neden müdahale etmiyorsun ruhaniyetinle…
Seni Çeçenistan’da Mücahidlerle omuz omuza çarpışırken görmüşler. Oysa Irak virane oldu seni orda gören olmadı…
Oysa neler okumuştum senin hakında, neler işitiyorum. Öyle şeyler ki belki sende duysan inanmazsın… öyle şeylerki; hani televizyonlardan bildiğimiz günümüz süper kahramanları Yanında halttetmişlerdi… ne kerametlerin vardı senin.
Ama hani nerde sen ve nerde kerametlerin.
Wallahi o kerametler o ruhaniyet kimde olsa şimdi Deccal ordusu bozguna uğramıştı.
Yoksa okuduklarım, duyduklarım yalan mıydı be Şeyhim ! hayal kırıklığına mı uğradım yoksa.
Hani diyordum Şeyhim duruma bi el koysa ümmet kurtulurdu ama nerdeeeeeeeeeee…
Not : Bu Yazı Kendilerini Efsanelere Kaptırmış Kimseler İçin...