Neredesin Be Şeyhim ?

Öncelikle siteye hoş geldiniz umarım nicknize yakışır yazılar yazarsınız.Kardeş bu sitede pek karşılıklı tartışmalara girmedim...

Bu konuya girme nedenim yöneticilerime olan alaylı yazılardır..Tüm yazıları yani forumun kuruluşundan itibaren tüm yazıları okudukdan sonra gelip burada beni eleştirebilirsiniz ve dediğiniz kuran sünnet üzere aydınlatma seni Allah'dan korkmaya davet ediyorum biz burada kuran ve sünnet dışı delil mi getiriyoruz..

Bazı akıldan yoksun insanlar hadislere itibar etmiyor sözde Resul sav'e iman ettik diyorlar ama Resul sav'in sözünü bir insanın sözünün altında görüyorlar.Bu insanlara nasıl olurda hadis yazarım ve yazdım ama sonuç şeyhim yanlış yapmaz o ne dediyse doğrudur gibi eleştiriler var sende tutup beni eleştiriyorsun fikirlerinize saygı duyuyorum kabalık konusuna gelince Biz Resul değiliz bizler aciz insanız..

Burada anlatırız kimseye zorla iman ettiremeyiz Vallahi Allah'ın dilediğinden başka kimse hidayet bulmaz.

Kusura bakmayın bir insan dünyada en çok Hz.Muhammed sav'i sevip onu üstün tutmadıkça ona karşı tavrım kabalıkdan öteye gitmez..

Not:Kaba olup insanları etrafından kaçırıyorsunuz demeyiniz zira gerek forum gerekse msnden günlerce alttan alıp yumuşaklıkla sahih dine davet ettik ama sonuç alamadık...

Hoşbulduk ALLAH RAZI OLSUN...
Kabalıktan kastım sadece nerde ne yazılacaktır,ne yazılmayacaktır bu gün ümmetin durumu ortada küfrü yok ettikten sonra kendı aramızda bu konuları hallederiz dıye ümit edıyorum,ama kendı aramızda senın acıgın bu,bunun acıgı bu dersek,araya ayrılık düşer,kabul edıyorum şialar,aleviler,vs... toplumun bazı kesımlerınde bu sapıklık var,ama burdaki yaklaşım yanlış buluyorum NEDEN..?Bence bir insan bir seyın yanlış oldugunu düşünüyorsa o insana yapılacak görüşümce tek bir şey var ilk etapta kişiye kendini sevdir,sonra senin sevdigin şeyleri sevsin benimsesin,bu vasıf ALLAH resululünde'de var,zaten ahlakın önde gideni odur,Hatırlarsan emin derlerdi mekkede,
Ayrıca ben ALLAHTAN korkuyorum,kalpleri yanlızca ALLAH BİLİR GENEDE ALLAH razı olsun
üstelik tarikat ehli olupta sana katılan bir çok insan tanıyorum,şeyhi sadece bir aracı görüyolar,öncü, elden tutan vs....genel anlamda yazman bu şekilde tapkiye yol acar yoksa ben seni yaklasık yazılarını 2 2,5 sene oldu takıp edıyorum özellıkle deyıl sadece dıkkat cektiği için....
İnsanlara kaba davrandıktan sonra nerde resulullah s.a.v. sünneti,nerde güzel ahlak,nerde onu örnek almak,ben resulullah s.a.v. savaş zamanında bile merhametliydi buda ufak bir hatırlatma, artı ben burda tartışmıyorum İŞTİSARE YAPIYORUM MÜSLÜMAN BİR KARDEŞİMLE sen tartışma gözüyle bakarsan ki bakmayacagını umuyorum o senın sorunun oldugunu sanıyorum.....
resulullah s.a.v sözünü kayde almayan ufak gören kişi CAHİL dir.Sanmıyorum resulullah s.a.v. kin veya düşmanlık besleyecegını,ki dedigin gibi olsa o kişi zaten müslüman olmazki,sadece ilimsizdir, alimlerin bir sözü var bilmem bilirmisin ''CAHİL KADAR CESARETLİ OLAN KİM OLABİLİRKİ''çünkü aklına geleni agzına söyletir.MSNede davet ne kadar olabilir,müminin feraseti vardır,anlatmasada o kişinin ulvi oldugunu hissedersin buda ferasettir,bence sabret ahi tebliğe devam çünkü türkıyede ilk ve tek gurubsunuz ALLAH YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN
selam ve dua esselamunalaykum

Mürşid gerektir bildire Hakkı sana hakka’l-yakîn
Mürşidi olmayanların bildikleri güman imiş
Her mürşide el verme ki yolunu sarpa uğratır,
Mürşidi kâmil olanın gayet yolu âsân imiş... Uğraşacak o kadar çok şeyimiz var ki. Ama maalesef görülen müslümanların birbirleri ile uğraştığı ve güçlerinin gittiği. Neymiş nerdesin be şeyhim miş. Yok güleyim mi demiş biri alay etmiş vs. Bir orduda hem havacı vardır hem karacı hem karargah hem levazımat vs. Şimdi siz kalkın yok ordu sadece karacılardan oluşur deyin. Akıl işimi bu. Allah yolunda hizmet eden herkesin yolunu açık etsin. Birbiri ile uğraşan değil, küfre karşı zalimlere karşı tek vücut olan kullarından eylesin. Amin

ALLAH razı olsun,Ammar kardeşimize anlatmak istedigimzde bu zaten sen en güzel cevabı vermişsin benim yazmama gerek yok selametle..........

arkadaşlar. kudsiyetleri Allahın ve rasulünün bildirdiği kişilere ve açıklanan ölçüler içerisinde vermeliyiz. iradelerinizi falanca kişinin eline verirseniz o sizin yerinize düşünür ve karar verirse hristiyanların rab edindikleri iddia edilen din adamlarıyla bir farkınız kalmaz. Allahın tefekkür ayetleride boşa gelmediğine göre alimlerimizi ve şeyhlerimizi sadece yol göstericiler olarak görmek zorundayız, dinin kaynağı değil. maalesef günümüz cemaatlerinde bunlar yapılıyor. şeyhleri bunu tasvip etmese bile yapılıyor. ozaman kişiler kendilerini düzeltmedikçe benim gibi insanlarla bir uzlaşma ortamının sağlanması çok zor olacaktır.

sen yazmaya devam et kardeş ama yazacaksan bari kuran ve hadisten deliller getirerek yaz. :hahahaa

kardeşim deli :güller :vahh

Kardeş uyarın için Allah razı olsun.Elbette günümüzde birlik beraberlik zamanı zaten islam şuan darmadağın olduğundan kaybetmektedir.Ama bu darmadağınlıgın en büyük sebebi cahillikden olsa gerek herkes birbiri ile tartışmaya gitmekde ve herkes kendi mensup olduğu cemaati doğru saymakda..

Beni takip ettiğinizi söylüyorsunuz teşekkürler.Sanırım bir ayrıntıyı gözden kaçırmıssınız.Kolay kolay bir insanın kalbini kıracak tabiatım yok heleki o kişi müslümansa hiç kırmak istemem..

Ve forum genel anlamda tartışılan yer demekdir.Burada bildiklerimizi kaynaklı olarak birbirimize aktararak doğrulara ulaşma gayesindeyiz.

Hak olarak bildiklerimizi hak kuralları doğrultusunda sunmaya çalışıyoruz elbette kusurlar eksikler olucakdır sonuçta insanız ama şu var birilerinin kalbi incinecek diye onların hatasını söylemessek suçlu konumuna düşeriz.Zira hadislerden ittifakla müslüman müslüman kardeşinin hatasını uyarır onu doğruya sevketmek zorundadır.

Şimdiye kadar kalbi kırılan arkadaşım olmadı istisna olanlar için ise msn destekli görüşmelerle gönül almaya çalışmışımdır..

Kusurlar benden.Rabbim eksiklerimizi kapatsın..

Amin Ahi

Bence Ahi şeyhlerinin dediklerini dinleyeceklerine onlara göre bir basamak oluyor şehleri Allah-u alem kendileri bir 10 ytl kıyıp bir meal ve hadis saihi olan bir kitaptan dinimizi güzel bir şekilde doğrularını anlyabilirleer çünkü kendileride farkında kesinlikle farkıda itaatini bozmamamk için savunuyorlar :: Allah hidayet etsin bu kardşleri inşllah doğruları bulacaklardır benim ricam ise bu kardeşlerden sitede yazılan hak olan yazıalrı bir kaç dakikasını ayırıp bir kez okusunlar inşAllah bende şahsen bir cemmate bağlıdım zamanında Alalh ecrini versin !slam4ever deliller gösterince elbette hakka yönetldim Allah ondan razı olsun Kuran ve Sünnet Öğrenelim öğretelim kardeşlerim zamanında helande aha kendime düşünnünce gülmekteyim
bir a cemmatindeydim adamlar açar şeyhlerinin kitaplarını okurlardı soru soruyor iştişadare adama diyorki işte şeyhimizin 6 cilt x ktaibının 24 sayfasının 2 satırında bununla ilgili bir açıklaması olması lazım bi bakayım hemen mübarek onu okadar ezberlemissin değilmi aç kuran-ıerimi oku değilmi yanlkışmıyım adam + kurandan sayfasını sorsam bilmez ne diyeyim Allah hidayet Etsin biraz araştırı Kardeşlerim burdakikardeşlerimiz Allah için burdalar hatırlatırım tüm kardşelerimizi bir birimizi inşAlalh kırmayız hkkını helal etsin ler kırılanlarda :: Selametle...

okadar çok şey yazmışızki bu konuda  bazı kardeşlerimiz bizleri cemaate düşman insanlar sayabilirler.  :muhaha
kardeşler islamda emir-itaat ilişkisi malumunuzdur. üç kişi dahi olunsa birinin emir tayin edilmesi  ebu davut kaynaklı bir hadiste geçmektedir. kaldıki bulunduğu ortamda sosyal davranış ve insani etkileşmleri olan bir ortamda müslümanların bir emire bağlı olmadan yani cemaatsiz olmaları düşünülemez.  :hahahaa  hamd olsun başımda bulunan islami bir büyüğüme biat ettim. siz ona ister şeyh deyin  :muhaha ister emir deyin.  bu insan bana yol gösterir, klavuzluk yapar,beni Allahın dinini araştırmaya sevk eder ,Allahın tefekkür ayetlerini sıkça hatırlatır, söylediklerinden  kuran ve sünnetten deliller getirir. bende söylemlerini dikkate alır ve araştırım. kuran ve sünnet doğrultusundaki emirleri işime gelmese bile, hatta doğru olmadığını (fıkhi meseleleri kastediyorum) düşünsem bile (bazen uyarmakta gerekkir.böyle zamanlarda olumlu sonuç aldığım durumlarlada karşılaştım.) kabul ederim. bir hatayla karşılaştığım zaman ise söylemekten çekinmem ve zaten büyüklerim bu yapınında önünü açmışlar. islama aykırı davranışlarımda kınanmaktan kaçınmayıp uyaran, hata yaptığım zaman beni düzelten insanlarla birlikte olmak bir cemaatin getirisidir ancak.  :hahahaa  veee en önemlisi  :muhaha  irademi kendi ellerinde tutmayıp şahsıma bırakmış olmaları  :muhaha 


emirlik ile ilgili öğrenmek ve paylaşmak istediklerinizi https://www.islam-tr.org/İslami_konular/emir__itaat_ilişkileri-t9563.0.html;new linkli konuda öğrenebilir yada paylaşabilirsiniz.

AllahuMevlana ' Alıntı:

Bende bu arkadaşlara aşağıda vereceğim yazılara yorum yapmalarını isteyeceğim. Delil istemiyorum çünkü böyle bir
şeyin delili olamaz. Ne düşünüyorsunuz bu sözler hakkında sadece söyleyin.

-ibni arabi futuhat adlı kitabının 116/ 117 sayfasında (Allah kendisinden başkasına ibadet etmeni emretmedi) ayetini insan neye taparsa tapsın o Allahtır diye yorumlar böyle tefsir eder.

-İbnül arabî, safsatalarını doğrudan doğruya Allah'dan c.c. aldığını, daha doğrusu, "peygamberler hangi kaynaktan alıyorlarsa o kaynaktan aldığını" iddia etmiştir. Allah'ın sözlerini harfli ve harfsiz olarak işittiğini ve ilahi bir telkinle kendisine bildirilmemiş hiç bir bilgiyi yazmadığını ileri sürmüştür. (ateş, 548, fütuhattan ).

-Rabbani Mektubatı Rabbani kitabının 1. mektubunda şöyle der.
Şöyleki: Bu tarikat edeplerine dair işlere devamım sırasında, Yüce Allah'ın ZÂHİR ismine bir zuhur yeri olma şerefine erdim; hem de tam manası ile, her şeyden ayrı bir manada.. O kadar ki: Bütün eşyada, tek tek bu tecelliyi gördüm, özellikle kadınların kisvesinde.. Hatta ayrı ayrı her yanlarında.. Bu kadınlar zümresine o kadar ram oldum ki: Anlatamam. Bu ram olma işinde çaresiz bir duruma düştüm.
Bu, öyle bir zuhurdur ki, yalnız bu mahalde olmuştur; bir başka mahalde zuhura geldiği olmamıştır. Ne letaif hususiyetleri (insan duygularının özellikleri) arasında, ne acaip muhassenatı (şaşırtıcı işlerin güzellikleri) meyanında gördüm. Zuhur yerlerinin hiç birinde, asla böyle zuhur olmamıştır.

Hâsılı: Su gibi eridim; bu kadınların elinde eriyip aktım...............................


-"...Celâleddin er-Rumî "Divan"ında şöyle diyor:

"Canım, ey nur, kaçma benden!
Kaçma benden ey parlayan görünüm,
Kaçma benden kaçma benden!
Şu sarığa bak, onu nasıl başıma koydum,
Hatta bileğime taktığım Zerdüşt'ün zünnarına bak!
Zünnarı taşırım, yemliği taşırım.
Belki nuru taşırım, kaçma benden!
Müslümanım ben, ama Hırıstiyanım, Brahmanistim, Zerdüştiyim.
Ey yüce Hakk, sana tevekkül ettim, kaçma benden.
Bir tek tapınağım; mescid, kilise veya puthanem yok benim.
Sonsuz nimetim yüce yüzündedir, kaçma benden kaçma ben-den!"
"Ne İazım gelir ey müslümanlar ki ben kendimi bilmiyorum?
Ne Hıristiyan, ne Yahudi, ne Ermeni, ne de Müslümanım"


- Mesnevi'den alıntılar.
- 4. Cild; Allah’TAN VAHİY ALIYORUM; 1850-1855. Beyitler Sf. 151 2245. Beyit sf.178 Ayrıca bknz. Sf. 326
- 5. Cild; KABAK HİKAYESİ; Bir Hanımefendi,Bir Hizmetçi ve Bir Eşek...İhtirasın acı sonuçları... 1335-1420. Beyitler 112-118.sf
- OĞLANCI HİKAYESİ; Bir adam ve birlikte olduğu oğlanla sohbeti... 2497-2515. Beyitler 205-207.sf
- CUHA'NIN KADIN KILIĞINA GİRMESİ HİKAYESİ Mesnevi kahramanı Cuha'nın Kadın kılığına girip Hamamda bir kadına cinsel organını elletmesi... 3340-3425. Beyitler 272-273.sf
- KADININ EŞEĞE İMRENMESİ HİKAYESİ Bir kadının Eşeklerrin çiftleşmelerini izleyip eşeği arzulamasının öyküsü... 3390-3395.Beyitler 277sf.
- BABA İLE KIZI ARASINDA CİNSEL İLİŞKİ ÜZERİNE BİR SOHBET... 3716-3736.Beyitler 302-304.sf
(Sayfa numaraları için-MEB Baskısı Veled İzbudak-Abdulbaki Gölpınarlı Çevirisi esas alınmıştır. Ancak beyit numaraları Farsça orijinal metinde ve tüm çevirilerde aynıdır...)

Bu mu Allah c.c. vahyettikleri Haşa!

BAKARA
79- Artık o kimselerin vay haline ki, kendi elleriyle kitap yazarlar da sonra biraz para almak için "Bu Allah katındandır." derler. Artık vay o elleriyle yazdıkları yüzünden onlara, vay o kazandıkları vebal yüzünden onlara!..

Genişletmek için tıkla ...

aman YARABBİ!!!ALLAH İÇİNN ,TASAVVIFU SAVUNAN KARDEŞLER...GELİN OKUYUN,CEHALET ARDIR...OKUMADAN GEÇMEYİN...

Sünneti ve vahyi nasıl anlamalıyız….
Akıl üstü bilgi kaynaklarının başında muhakkak ki vahiy vardır’’Öyle ki size, kendinizden, size ayetlerimizi okuyacak, sizi arındıracak, size kitap ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek bir elçi gönderdik-bakara 151’’peygamberlerin bilgi kaynaklarının vahiy olduğu konusunda bir şüphe ve şaibeye mahal bırakmayı istemeyen Allah onları okur yazar olmayan kulları arasından seçmiştir(Cuma AYET 2)’’O, Kitap ile ilgisiz bir topluma, kendi içlerinden (1) kendilerine Allah'ın mesajlarını aktaran, onları arındıran, ilahî kelâmı ve hikmeti öğreten bir elçi göndermiştir ki, o'ndan önce, açık bir sapıklık içindeydiler…("Kitap ile ilgisiz toplum" (ümmiyyûn) terimi, daha önce kendilerine ait vahyedilmiş kitapları olmayan bir toplumu veya milleti gösterir (Râzî). Hz. Peygamber'in "kendi içlerinden" bir insan olarak adlandırılması, bu bağlamda, onun da kelimenin ilk anlamıyla "kitap ile ilgisiz" (ümmî) olduğu (karş. 7:157 ve 158) ve bu nedenle, Kur'an mesajını "uydurmuş" yahut o düşünceleri eski metinlerden "çıkarmış" olamayacağı gerçeğini vurgulamak içindir.İnsanlara Allah katından bilgi getirmek yanında başta eğitim ve öğretim model olmakla birlikte daha bir çok vazife ile hükümlü olan peygamberin ;insanlar (beşer)arasından seçilmiş olması sünnetullah(kainatta hakim kaide ve kanunlar)gereği idi.Bu nedenle peygamberlerin niçin melek olmadıklarını neden fevkaladelikler taşımadıklarını ,küfürlerine bahane kılanlara ilahi kitap şöyle seslenecekti İSRA 95’’Onlara (şu sözümüzü) ilet: "Eğer yeryüzünde yurt tutup dolaşan melekler olsaydı, o zaman onlara elçi olarak şüphesiz gökten bir melek indirirdik!"
Allah Resulünün tüm davranışları (sözü,fiili tavır alışları)vahye dayanırsa,örneklik ve tebliğ dışında ,örneklik ve tebliğ dışında kalan bir davranışından söz edilemez…Eğer davranışlarından bir kısmı beşeri tabiatından geliyor yahut rey ve içtihadına dayanıyorsa bu takdirde bağlayıcıdan ayırmak ve farklı bağlamda değerlendirmek gerekiyor ki NECM 2-3-4-5 ‘’ Sizin bu arkadaşınız ne sapmış, ne de aldatılmıştır—3 ve ne de kendi arzu ve heveslerine göre konuşmaktadır--4bu [size ilettiği], kendisine indirilen [ilahî] vahiyden başka bir şey değildir;--5son derece kudretli birinin (3) ona öğrettiği (bir vahiy):..
Allah Resülü sav bir namazı kıldırırken yanılmış ,ashabın bir değişiklikmi oldu suaalerine ‘’ben ancak bir beşerim sizin gibi bende unutup yanılabilirim’’buyurmuşlardır)…(Buhari Salat 31 cilt 2 s.310)
Resulallahın öğretisi ,vahyi anlayışı buydu yani hira’yı çağa taşımak,hıra’yı yaşamak bize öğretisi nübüvveti anlamak ve vahyi hayata taşımak…kendisine getirilen bir dava sebebiyle hakkında vahiy gelmeyen dava konularında ben rey ve içtihadımla hükmederim buyurmuşlardır… (Ebudavut Akdiye 7)
Vahiy insana kula kul olmayı değil,sadece Allah’a kul olmayı,sadece Allah’tan dilemeyi ve sadece Allah’tan korkmayı ,ona yönelmenin öğretisi ve peygamberin misyonu idi,yani İnsanı nesne değil özne olması ,Allah c.c yarattığını bilmez mi..İnsan bir şeyin önünde lüzumundan fazla korktumu korktuğu şeyi tanrılaştırıyor..peygamberin vahyi inşasındaki öğretisini iyi irdelemek durumundayız ,Rabbimiz korkuda,sevgide ve umutta şerik istemiyor yani neyi seviyorsanız onu Allah gibi sevme,neyden korkuyorsanız ondan Allah gibi korkma ve neyden umut ediyorsanız Allah’a hasrettiğiniz beklentiyi ondan umma..Allah’ın önünde layıkıyla yere kapanmayan başkalarının önünde yere kapanır…Bir ilaha boyun eğmeyen bin ilah icat eder ve iman eder,peygamber nasıl iman etmemizi de sünnetinde ve vahyi hayatımıza inşasını sürecini de her hali,fiili ve eylemleri ile Allah c.c sebepler hakketmesi ile vesileler kılmıştır ...
Allah Resulünün söz fiil ve tavırlarının vahye bağlılık ve bağlayıcılık açısından tasnife tabi tutulması vahyi iyi anlamanın örneğini ve öğretisini O’unu(sav)hayatında başlamıştı…Kendileri ashabına sık sık vurguladığı ‘’ben beşerim ,vahiy gelmediğinde reyimle de hükmederim’’gibi sözler söylediği için ashab O’nun(sav)davranış ve tutumlarını vahye bağlılık bakımından ayrıma tabi tutar ve tereddüt ettikleri zaman kendisinden’’vahiy mi rey mi’’ diye sorarlarve sonuca göre hareket ederlerdi…Sanki resulallah vahiyle muhatap olduğu halde günümüzün rahatsızlığının mucizesini vurgular gibi biz bilmeyiz büyüklerimiz bilir onlar ne derse doğrudura öğretiyi ki sahabeyle başlatmış oluyordu..Yani vahyin insana gücünü öğretisi,nesne değil özne olduğunun eşyanın ve korktuklarının karşısında nesneleşmemesi ve istismara uğramaması çünkü istismar etmeyen sadece Allah’tır ,Allah insanın sevgi ve korkusunu istismar etmez ,çünkü insan başkalarının ve korkularının karşısında nesneleşmeye başladığında şirk mekanizmasının kapısını da kendi aralamış olur…Hayrı da şerri de gaybı da Allah’a müşahhas kılmak ve şeriklere fırsat vermemek ;Allah’ın esmasını ve sıfatlarını başkalarına atfetmek ,O ‘nu sıfat ve esmasına ortaklar yüklemek ve O’ndan başkasına rol yüklemek şirk bataklığına dalmak değil de nedir… Peygamber vahyi anlamayı,hayata taşımayı ve edebi öğretisinde ki uslubu bilmediğinden değil,alim olanın Allah c.c olduğu ve bilginin kaynağı O Allah olduğu tasavvuru ve insana yanılgının mahsus olduğu..Gerçek bir Müslüman olabilmek için onu çok iyi tanımalıyız .Hal ve hareketlerimizi ona ve onun tavsiyelerine ne kadar benzetip onu hayaytımıza ahlakını misyonunu yaşarsak muvahhid Müslüman olabiliriz…

Selam ve dua ile
Kalbinizin sahibine emanet olunuz….

Selemetle..


İyyake na'budu ve iyyake nestain...

her namazda Rabbinize 5 vakit söz veriyorsunuz....ama hala birilerinden yardım isteyip onlara kulluk ediyorsunuz...

acaba kul nedemek????????

ya

Alemlerin Rabbi nedemek peki????????????

Selametle

AllahuMevlana ' Alıntı:

Bende bu arkadaşlara aşağıda vereceğim yazılara yorum yapmalarını isteyeceğim. Delil istemiyorum çünkü böyle bir
şeyin delili olamaz. Ne düşünüyorsunuz bu sözler hakkında sadece söyleyin.

-ibni arabi futuhat adlı kitabının 116/ 117 sayfasında (Allah kendisinden başkasına ibadet etmeni emretmedi) ayetini insan neye taparsa tapsın o Allahtır diye yorumlar böyle tefsir eder.

-İbnül arabî, safsatalarını doğrudan doğruya Allah'dan c.c. aldığını, daha doğrusu, "peygamberler hangi kaynaktan alıyorlarsa o kaynaktan aldığını" iddia etmiştir. Allah'ın sözlerini harfli ve harfsiz olarak işittiğini ve ilahi bir telkinle kendisine bildirilmemiş hiç bir bilgiyi yazmadığını ileri sürmüştür. (ateş, 548, fütuhattan ).

-Rabbani Mektubatı Rabbani kitabının 1. mektubunda şöyle der.
Şöyleki: Bu tarikat edeplerine dair işlere devamım sırasında, Yüce Allah'ın ZÂHİR ismine bir zuhur yeri olma şerefine erdim; hem de tam manası ile, her şeyden ayrı bir manada.. O kadar ki: Bütün eşyada, tek tek bu tecelliyi gördüm, özellikle kadınların kisvesinde.. Hatta ayrı ayrı her yanlarında.. Bu kadınlar zümresine o kadar ram oldum ki: Anlatamam. Bu ram olma işinde çaresiz bir duruma düştüm.
Bu, öyle bir zuhurdur ki, yalnız bu mahalde olmuştur; bir başka mahalde zuhura geldiği olmamıştır. Ne letaif hususiyetleri (insan duygularının özellikleri) arasında, ne acaip muhassenatı (şaşırtıcı işlerin güzellikleri) meyanında gördüm. Zuhur yerlerinin hiç birinde, asla böyle zuhur olmamıştır.

Hâsılı: Su gibi eridim; bu kadınların elinde eriyip aktım...............................


-"...Celâleddin er-Rumî "Divan"ında şöyle diyor:

"Canım, ey nur, kaçma benden!
Kaçma benden ey parlayan görünüm,
Kaçma benden kaçma benden!
Şu sarığa bak, onu nasıl başıma koydum,
Hatta bileğime taktığım Zerdüşt'ün zünnarına bak!
Zünnarı taşırım, yemliği taşırım.
Belki nuru taşırım, kaçma benden!
Müslümanım ben, ama Hırıstiyanım, Brahmanistim, Zerdüştiyim.
Ey yüce Hakk, sana tevekkül ettim, kaçma benden.
Bir tek tapınağım; mescid, kilise veya puthanem yok benim.
Sonsuz nimetim yüce yüzündedir, kaçma benden kaçma ben-den!"
"Ne İazım gelir ey müslümanlar ki ben kendimi bilmiyorum?
Ne Hıristiyan, ne Yahudi, ne Ermeni, ne de Müslümanım"


- Mesnevi'den alıntılar.
- 4. Cild; Allah’TAN VAHİY ALIYORUM; 1850-1855. Beyitler Sf. 151 2245. Beyit sf.178 Ayrıca bknz. Sf. 326
- 5. Cild; KABAK HİKAYESİ; Bir Hanımefendi,Bir Hizmetçi ve Bir Eşek...İhtirasın acı sonuçları... 1335-1420. Beyitler 112-118.sf
- OĞLANCI HİKAYESİ; Bir adam ve birlikte olduğu oğlanla sohbeti... 2497-2515. Beyitler 205-207.sf
- CUHA'NIN KADIN KILIĞINA GİRMESİ HİKAYESİ Mesnevi kahramanı Cuha'nın Kadın kılığına girip Hamamda bir kadına cinsel organını elletmesi... 3340-3425. Beyitler 272-273.sf
- KADININ EŞEĞE İMRENMESİ HİKAYESİ Bir kadının Eşeklerrin çiftleşmelerini izleyip eşeği arzulamasının öyküsü... 3390-3395.Beyitler 277sf.
- BABA İLE KIZI ARASINDA CİNSEL İLİŞKİ ÜZERİNE BİR SOHBET... 3716-3736.Beyitler 302-304.sf
(Sayfa numaraları için-MEB Baskısı Veled İzbudak-Abdulbaki Gölpınarlı Çevirisi esas alınmıştır. Ancak beyit numaraları Farsça orijinal metinde ve tüm çevirilerde aynıdır...)

Bu mu Allah c.c. vahyettikleri Haşa!

BAKARA
79- Artık o kimselerin vay haline ki, kendi elleriyle kitap yazarlar da sonra biraz para almak için "Bu Allah katındandır." derler. Artık vay o elleriyle yazdıkları yüzünden onlara, vay o kazandıkları vebal yüzünden onlara!..

Genişletmek için tıkla ...

Kardeş diğer söylediklerinde haklı olabilirsin ama İmam ı Rabbaniye e dil uzatmana katılmıyorum..Binlerce sayfa mektubat dan ala ala bunumu aldın..Unutma ki İmam Rabbanide Bİr beşer oda yanlış konuşabilir söyleyebilir...Ama sen Ehl-i Sünnet Alimlerinin Saygı gösterdiği,Mektubatından faydalandıkları bu alimin bir yanlışını bulmuşsun ve hemen Dil uzatma cüretinde bulunmuşsun..Onun kadar mı insanları irşad faaliyetinde ömrünü çürüttün..Tasavvufcu arkadaşlara laf sokucam diye, ALLAH ın izi ile Dini İslama ömrünü adamış Hizmet eden Bir alime kötü zan beslemekten kötü söylemekten koru kendini..O insanın diğer Kur an ve Hadis ışığında yazdığı eserleri paylaşta okuyalım inş......ALLAH ve Efendimizin sımsıkı emirlerine bağlı olan siz, ilim ehline dil uzatma konusunda ALLAH dan korkun inş.