Hak, hiçbir şeyin engel olarak durmayacağı şiddetli bir seldir. Yöneldiğinde, aydınlık bakımından fecrin kılıcı gibidir. Karanlığı yarıp boğazlar. Batılın sahip olduğu tek şey ise, elindeki kalburuyla nuru söndürmeye çalışması olacaktır. "Onlar Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa Allah, kendi nurunu tamamlayacaktır. Kafirler hoş görmese bile." [Saf-8]
Hak, hayatı aydınlatan ışık, yeryüzünü sulayan sudur. Bununla yerin bereketleri çıkar, ruhlar hayat bulur, hastalıklar şifa bulur. Kalıcı olan Hak'tır. "İnsanlara yarar sağlayacak şey ise, yeryüzünde kalır." [İbrahim-16] Tabilerinin azlığı ya da zayıflıkları sebebiyle hak ehlinin hakkı hakir ve küçük görmemeleri gerekir. Zira hak ehli ile beraber olan az, hakikatte çoktur. Allah-u Teâlâ'nın şu buyruğunda olduğu gibi: "Az olan nice topluluklar Allah'ın izniyle çok topluluklara galip gelmişlerdir. Allah sabredenlerle beraberdir." Yine şöyle buyurmaktadır, "Eğer sizden sabreden yüz kişi olursa, iki yüz kişiye galip gelir."
-Şeyh Ebu Katade el-Filistini