Yüz, İ’tikad’ın Aynasıdır!..
"Salih ve dürüst kimsenin, dürüstlüğü yüzündeki nurdan açığa çıkar ve dürüstlüğü yüzündeki parıltıdan bilinebilir aynı şekilde; günahkar ve yalancı için de (bunun zıddı) geçerlidir. Yaşlandıkça bu alamet daha da belirginleşir. Nitekim bir kimse çocukken parlak bir yüze sahip olabilir her nasılsa günahkar bir kimse olmaya başlar, günahları işlemede katı olabilir yaşamının sonlarında, onun özümsemekte olduğu, çirkin bir yüz açığa çıkar ve bunun zıddı da doğrudur.
İbni Abbas (radiyallahu anh)’dan onun şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Şüphesiz salihlik; kalbi aydınlatır, yüzü ışıldatır, bedeni güçlendirir, rızkı arttırır ve mahlukat içerisinde bu şahısa karşı sevgiyi meydana getirir. Diğer yandan; günahkarlık kalbi karartır, yüzü soldurur, bedeni zayıflatır ve mahlukat içerisinde bu şahısa karşı nefreti meydana getirir." Bir kimsenin yalana niyet etmeden yalan söylemesi mümkündür; hatta ibadetlerine düşkün ve zühd sahibi bir kimse de olabilir.
Her nasılsa; Allah’a, dinine veya Rasulüne yada salih kullarına dair batıl, yanlış akide sahibi olabilir. İçerde bulunan dışarıda olanı etkiler. Nitekim; onun, hak ve doğru olduğunu düşündüğü bu batıl akide onun yüzüne yansır ve yüzü sahip olduğu batılı oranında kararır. Tıpkı Osman ibni Affan (radiyalalhu anh)’dan nakledildiği gibi:
"Hiç kimse, Allah’ın onun dış görünümünde, ve dilinin ikrar ettiği ifadeleri açığa çıkardığı kişi müstesna, içlerindeki kötülüğünü saklayamıyor." Bu sebeple, Selef şöyle derdi: "Eğer Ehli Bid’attan biri hergün sakalını boyasa, Bid’at boyası onun yüzünde kalmaya devam eder." Hesap Günü’nde bu apaçık olacaktır tıpkı Allah (Azze ve Celle)’nin buyurduğu gibi:
"Kıyamet Günü, Allah'a karşı yalan söyleyenlerin yüzlerinin kapkara olduğunu görürsün. Büyüklenenler için cehennemde bir konaklama yeri mi yok?" (Zümer 39/60)
(Allah) Te’ala şöyle de buyurmuştur."O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara: İmanınızdan sonra inkar ettiniz, öyle mi? Öyle ise inkar etmenize 3 karşılık azabı tadın!.. denilir." (Al-i İmran 3/106)
İbni Abbas (radiyallahu anh) ve diğerleri bu Ayet hakkında şöyle demişlerdir: "Ağaran yüzler Ehli Sünnet’in yüzleri olacaktır; kararan yüzler ise Bid’at ve Ayrılık Ehli’nin yüzleri olacaktır."
Şeyhu’l-İslam İbni Teymiyye (728H) el-Cevab es-Sahih limen Beddele Din el-Mesih 4/306-30