Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Onların Sözleri

H Çevrimdışı

Hatve

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
7762Wm.jpg
 
Talebefatma Çevrimdışı

Talebefatma

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Amr İbnu Raşid el-Leysi'den:

"Vallahi ben Mahreme'nin önünde namaz kılıyordum. Tavuk gagalamasına benzer hızlı bir şekilde, bir genç namazı kıldım. Hafifçe bana vurdu ve:
- Kalk namaz kıl! dedi. Ben de;
- Allah seni affetsin, ben namaz kıldım, dedim. O:
- Yalan söylüyorsun! Vallahi sen namaz kılmadın! Vallahi kılmadıkça yerinden ayrılamazsın! dedi. Kalktım ve düzgünce namaz kıldım. Bunun üzerine şöyle dedi:
- Vallahi biz burada bakıp dururken ve gücümüz yeterken Allah'a isyan edemezsin!"

(Kitabu'z-Zühd ve'r-Rekaik / Abdullah ibni Mübarek 1382)
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Moderatör
İbni Subayh dedi ki:

Bir kişi el-Hasen'e kuraklıktan şikayet etti. Ona: Allah'tan mağfiret dile, dedi.

Bir diğeri ona fakirlikten şikayet etti, ona da: Allah'tan mağfiret dile, dedi.

Bir başka kisi ona: Allah'a dua et de bana bir oğul ihsan etsin dedi, ona da: Allah'tan mağfiret dile, dedi.

Bir başkası bahçesindeki kuraklıktan ona şikayet etti, ona da: Allah'tan mağfiret dile, dedi.

Biz böyle demesinin sebebini ona sorduk,

O da: Ben kendiliğimden bir şey söylemedim, çünkü yüce Allah Nuh Suresi'nde: "Rabbinizden mağfiret dileyin. Çünkü O, çok mağfiret edicidir. Böylece O, üzerinize semayı (yağmuru) bol bol salıverir. Mallarla, oğullarla size yardım eder. Size bağlar, bahçeler verir ve sizin için nehirler akıtır" diye buyurmaktadır." (Kurtubi, Tefsir)
✨ İstiğfar ✨

Sıkıntın mı var istiğfara sarıl.
Derdin mi var istiğfara sarıl.
Borcun mu var istiğfara sarıl.
Evlenemiyor musun istiğfara sarıl.
Çocuğun mu olmuyor istiğfara sarıl.
Zalimlerle mi başın dertte istiğfara sarıl.
Anne-babanla mı sıkıntı yaşıyorsun istiğfara sarıl.
Çocuğun itaat mi etmiyor istiğfara sarıl.
İbadetlerden zevk mi alamıyorsun istiğfara sarıl.
Duan mı kabul olmuyor istiğfara sarıl kardeşim.
Istiğfarda bütün bunların devası var Allahın izniyle.Bakın burada imam Ahmed(rah)ın çokgüzel ve bizlere mesaj vern çokdeğerli birkıssası var
Birgün imam Ahmed her zamn yaptığı üzere hadis toplamak üzere bir şehre gidiyor. Malum eskiden alimlerimiz ilim tahsil etmek, hadîs derlemek
Rasûlullah (sav) nakledilen olayları toplamak için ülke ülke şehir şehir gezerlermiş. Işte imam Ahmed de bu amaçla bir sefere çıkıyor.
Uğradığı yerlerin bir tanesinde çok şiddetli bir yağmur yağıyor. Gece karanlık gidecek bir yeri yok oranın yabancısı. Diyor ki en iyisi ben mescide gideyim. Oranın mescidini buluyor ve orada kalmak, geceyi geçirmek için mescide giriyor. Takdiri ilahi mescidin kayyımı (oranın hizmetkârı) imam Ahmedi bir türlü içeri almıyor. Caminin işleri olduğunu kesinlikle burada birilerinin kalamayacağını söyleyerek imam Ahmedi dışarı çıkarmaya çalışıyor. İmam Ahmed diyor ki bari şu caminin eşiğinde yatayım gene izin vermiyor. İmam Ahmed tabi onurlu Şerefli haysiyetli bir insan alim birisi olduğu için kendisini düşürecek hareketlerde bulunmuyor.Tamam deyip mücadeleyi bırakıyor ve şehirde ilerlemeye başlıyor. Ama sicim gibi yağmur yağıyor. Derken bir fırının önünden geçiyor. Fırıncı içerde ekmek yapıyor. Onu bir süre izliyor.
Onu gören Fırıncı kendisini içeri davet ediyor. Imam Ahmed içeri giriyor. Fırıncı ona diyor ki kardeşim, dışarıda yağmur yağıyor ben burda ekmek yapacağım sabaha kadar en azından yanımda dur yağmurdan korunmuş olursun geç otur diyor. Imam Ahmed bu teklifi kabul ediyor.
Sonra Fırıncı ekmek yapmaya başlıyor. Öyle ilginç ki yapmış olduğu her ekmekte "Estağfurullah" diyor. Ekmeği yapıyor Estağfurullah diyor.
İkinci ekmeği yapıyor Estağfurullah diyor. Hamuru her alıp koyduğunda ağzını alıştırmış Estağfurullah diyor.
Estağfurullah!
Estağfurullah!
Estağfurullah!
Tabi bu imam Ahmedin dikkatini çekiyor. Bunun üzerine diyor ki, Ey Fırıncı görüyorum ki sen kendini istiğfara alıştırmışsın. "Fehel wecettel istiğfarike samera" Sen istiğfarının meyvesini gördün mü?
Istiğfarından dolayı arzu ettiğin şeylere nâil oldun mu? Diye soru soruyor. Bunun üzerine Fırıncı diyor ki, "Vallahi mâ da'ewtu da'weten illa ucubetli ğayra da'wetin wahida" bir Duam hariç bütün dualarıma Allah istiğfarım sayesinde icabet etti.
Allah’tan ne istediysem verdi. Çoluk, çocuk, iş, aş Allah’tan ne istediysem istiğfarım sayesinde Allah bunu bana verdi. Sadece bana birşeyi vermedi diyor. Imam Ahmed merak ediyor acaba Fırıncı ya verilmeyen şey neydi? Diyor ki, peki senin isteyip de sana verilmeyen şey nedir?
O da diyor ki, üstadım ben ilmi ve alimleri seven bir insanım. Allah'tan ehli sünnetin imamı, Ahmed bin Hanbel'i görmeyi istedim bugüne kadar nasib olmadı bundan sonra nasib olur mu bilmiyorum ama Allaha sürekli imam Ahmedi görmek için dua ediyorum Rabbim bugüne kadar göstermedi fakat onunda inşâAllah kabul edileceğini, birgün imam Ahmedi göreceğimi, birgün onun sohpetinde bulunup onun duasını alacağımı biliyorum buna inanıyorum diyor. Bunun üzerine imam Ahmed duruyor, sarsılıyor adeta. Ve diyor ki, "Ya haźa ebşur feinni Ahmed un bu Hanbel"
ya adam müjdeler olsun ben Ahmed ibn Hanbel im. Vallahi Allah beni senin ayağına çekti senin ayağına getirdi diyor. Bakın kardeşler bütün bu Olanlar sadece istiğfarın gücüyle oluyor. Eğer bizde dünyada sıkıntı çekiyorsak, bir takım musibetlerle karşı karşıya kalıyorsak istediğimiz bazı şeyler bizim istediğimiz şekilde cereyan etmiyorsa Rabbimizden af diliyelim Rabbimizden bağışlanma diliyelim. Çünkü Rabbimizden bağışlanma dilediğimizde kesinlikle Allah bizim sıkıntılarımızı giderecek, ihtiyaçlarımızı görecektir.

Ibrahim Gadban
 
Üst Ana Sayfa Alt