İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
İnsanlar "rızık" kelimesini duyduklarında mal kazanma olayından başka bir şey gelmez akıllarına. Oysa "rızık" kelimesinin anlamı bundan daha geniş ve daha derindir. İnsan denen varlığın şu evren içinde elde ettiği en az bir rızık bile, evrenin yapısında yeralan tabii güçlerin, birbiriyle uyum oluşturan yüzbinlerce elementin uyumunu kapsayan evrensel yasa uyarınca harekete geçmesini gerektirmektedir. Şayet saydığımız bu olgular olmasa, daha baştan evrenin varlığı sözkonusu olamazdı. Varlığından sonra da hayat ve süreklilik mümkün olmazdı.
Nasr ibn Muhammed el-Belhi rahimehullah dedi ki; Ahmed ibn Harb dedi ki;
"Allah'a elli senedir ibadet etmeme rağmen ibadetin halavetini/tadını ancak şu üç şeyi terk etmekle bulabildim.
Birincisi; İnsanların rızasını aramayı terk ettim, ta ki hakkı konuşma hususunda güç bulabildim.
İkincisi; Fasıklar ile dostluğu/sohbeti terk ettim ta ki Salihler ile dostluğu/sohbeti bulabildim.
Üçüncüsü; Dünyanın halavetini terk ettim ta ki Ahiretin halavetini bulabildim."
“Bil ki! İnsan tağutu reddetmeden mü’min olamaz. Bunun delili;
“Dinde zorlama yoktur. Hak batıldan ayrılmıştır. Kim tağutu inkâr eder ve Allah’a iman ederse kopmak bilmeyen sağlam kulpa tutunmuş olur.” (Bakara: 256) ayetidir.
“Hak” Muhammed’in dinidir.
“Batıl” Ebu Cehil’in dinidir.
“Sağlam kulp” La ilahe illallah şehadetidir. La ilahe illallah şehadeti ise Allah’ tan başka ibadet edilenlerin hepsini reddetmeyi, ibadetlerin hepsini sadece ortağı ve şeriki olmayan Allah’a yapmayı gerektirir.” (Mecmuat’ut-Tevhid s: 15)
"Dinin temel ilkesi şudur: Helal, Allah'ın ve Rasulünün helal kıldıklarıdır; haram da Allah ve Rasulünün haram kıldığı şeylerdir. Aynı şekilde din, Allah ve Rasulünün koyduğu kanunlardır. Dolayısıyla hiç kimsenin Allah'ın, Rasulüne göndermiş olduğu dosdoğru yoldan dışarı çıkma hakkı yoktur." (İbn Teymiyye / (Kâidetun Azîmetu'n Nâfia Fi'l-İbâdât ve'l-Farku Beyne Şer'iyyetiha ve Bid'iyyetiha) İbadetlerde Şer'i Ölçü - s. 31
"Allah'ın hükmünün dışında bir hüküm ve Allah'ın hükmünün dışına çıkaran bir hüküm de tamamen bir cahiliyye hükmüdür." (İbn Kayyım el-Cevziyye / Bedai'ut-Tefsir - 1/672)
"Nasıl ki dil ile "ateş" demek dili yakmıyor, "su" demek harareti gidermiyor, "ekmek" demek karnı doyurmuyor, "kılıç" demek vücudu kesmiyorsa; aynı şekilde, sadece dille kelime-i tevhidi söylemekte kişiyi kötülüklerden alıkoymaz." (İmam Gazali / Tevhid Risalesi - s. 26)
"Allah'ın hükmü, kendini ya Kur'an ya da Sünnet'te gösterir. Her hoşgörünün bir hoş göreni, Her haramın bir yasaklayıcısı ve her farzın bir farz kılanı vardır. Kâinatı yaratan Allah'tan başka, ne bir hoşgörücü, ne bir yasaklayıcı ve ne de bir farz kılıcı vardır. O'ndan başka ibadete layık bir ilah yoktur." (İbn Hazm / Usûl-i Din - s. 17)
“Bütün kardeşlerine, dostlarına ve arkadaşlarına iyi bak. Sana dininde fayda vermeyenin dostluğunu fırlatıp at! Çünkü o senin düşmanındır. İnsanlar çeşit çeşittir. Güvercin güvercin ile, karga karga ile, serçe serçe ile arkadaşlık eder. Her şey benzeri ile beraberdir.”
(Malik b. Dinar)
"Her kim rasulün getirdiğine bağlanmadığı halde Allah’ı sevdiğini iddia ederse yalan söylemiştir. Çünkü onun sevgisi sadece Allah-u Teâlâ'ya değildir. Şayet Allah-u Teâlâ'yı sever, fakat rasulün getirdiğine bağlanmazsa bu kimsenin sevgisi şirk olan sevgidir. Zira bu kimse rasulün getirdiğine bağlanmamış, kendi heva ve hevesine bağlanmıştır. Böyle bir sevgi iddiası yahudi ve hristiyanların Allah-u Teâlâ'yı sevdiklerini iddia etmelerine benzer. Çünkü onlar Allah-u Teâlâ'yı sevme konusunda gerçekten ihlaslı olsaydılar, sadece Allah-u Teâlâ'nın sevdiğini sever ve ona tabi olurlardı. Bu sevgi ise kişiyi Rasulün getirdiğine bağlanmaya sevkeder. Bu kimseler Allah-u Teâlâ'yı sevdiklerini iddia etmelerine rağmen Allah-u Teâlâ'nın sevmediğini sevdikleri için, Allah-u Teâlâ'ya olan sevgi iddiaları aynı müşriklerin sevgi iddiası gibi olmuştur."