Halid b. Velid (radıyallahu anh) şöyle anlatıyor: "ALLAH bana hayrı irade ettiği zaman kalbime İslâm'ı attı. Aklım başıma geldi."
Dedim ki, bütün bu savaşlarda Muhammed'in (sallallahu aleyhi we sellem) karşısında çarpıştım. Hangi savaşa girmişsem neticede faydasız bir işin peşinde olduğumu idrak ettim. Ve Muhammed mutlaka galip gelecektir, kanaati de bende yerleşmiştir.
Rasulullah ﷺ Hudeybiye'ye geldiğinde müşriklerden oluşan bir süvari birliğiyle beraber çıktık. Gassan denilen yerde Rasulullah ﷺ ile karşı karşıya geldik. Onun karşısında durduk. Ona taarruz etmek istedim. O, ashabına öğle namazını kıldırıyordu. Onlara hücum etmek istedik. Fakat kalbimize bu azim de gelmedi. Bu da hayırlı oldu. Peygamber bizim niyetimizi anlamış olacak ki ashabına ikindi namazını korku namazı olarak kıldırmıştı. Bu da bizim kalbimize ayrı bir etki yaptı. Ve dedim ki: 'Herhalde ALLAH tarafından taarruz etmemize izin verilmedi.'