Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Suriye hakkında lütfen herkes katılsın!

M Çevrimdışı

Musluman.

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Esad Rus savaş gemisinde kalıyor' 14.01.2013 Mynet Haberi !!!

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ve ailesinin, Suriye açıklarındaki Rus savaş gemilerinden birinde kaldığı öne sürüldü.
Suudi Arabistan gazetesi "El Vatan", Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ve ailesinin, Suriye açıklarındaki Rusgemilerinden birinde kaldığını ileri sürdü. Gazeteye göre, Esad Rus savaş gemisinde kendini daha fazla güvende hissediyor.

Suudi "El Vatan" gazetesi, istihbarat kaynaklarına dayandırdığı haberinde, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın, ailesi ve kendisine yakın isimlerle Rusya korumasında olduğu iddia edildi. Esad'ın Doğu Akdeniz'de bulunan Rus savaş gemilerinden birinde kaldığı ileri sürüldü.

El Vatan'a göre, Suriye Devlet Başkanı resmi temasları ve görüşmeleri olduğu zaman başkent Şam'a helikopterle gidiyor. Başkent Şam'da ise sivil araç içinde ve sıkı bir koruma altında hareket ediyor.

Haberde, Esad'ın kendine yakın güvenlik birimlerine bile güvenini kaybettiği, söz konusu istihbarat birimlerine bir sızıntı olmasından kaygılı olduğu öne sürüldü.

'KAÇMASI KOLAY OLACAK'
Suudi El Vatan'a göre, Suriye'deki durumun kötüleşmesi veya muhaliflerin Şam'ın merkezine ulaşmaları halinde, Suriye Devlet Başkanı ve ailesi bulundukları Rus savaş gemisiyle ülkeden kolay ve hızlı bir şekilde ayrılabilecek.

Gazete, bu durumu gayrı resmi de olsa Rusya'nın Esad'a siyasi iltica hakkı tanıması olarak yorumladı.

Benzer iddialar daha önce Şam yönetimi tarafından yalanlanmış ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın başkanlık sarayında yaşadığı belirtilmişti.
 
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Misafir
Suriye'deki İranlılara 24 saat süre ÖSO, İranlılara, Suriye'den ayrılmaları için 24 saat süre tanıdı.

Dünya Bülteni / Haber Merkezi
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Birleşik Komutanlığı Genelkurmay Başkanı General Selim İdris, Suriye'deki İranlıların ülkeden ayrılmaları için 24 saatleri olduğunu aksi halde hayatlarından ÖSO'nun sorumlu olmayacağını ifade etti.

İdris, yaptığı açıklamada, ''Suriye'de bulunan bazı İranlılar ÖSO tarafından esir alınıyor ve İran Hükümeti onların asker değil sivil olduğunu iddia ediyor. Bu sebeple uyarıda bulunmak ihtiyacı duyduk'' dedi.

Zannedildiğinin aksine Rusya ve İran'ın, Suriye rejimine verdiği desteğin azalmadığını bilakis arttığını ifade eden İdris, Suriye rejiminin güvenlik birimlerinin yönetiminin Rus ve İranlı uzmanlar tarafından idare edildiğini öne sürdü.

İdris, Şam'daki esir değişimi sırasında serbest kalan ÖSO askerlerinden bazılarının ''İranlıların soruşturmalarına maruz kaldık'' dediklerini de dile getirdi.

Türkiye ve Katar'ın ara buluculuğuyla 9 Ocak Çarşamba günü Suriyeli muhaliflerin bir süredir ellerinde tuttukları 48 İran vatandaşına karşılık olarak, Suriye'de aralarında Türk vatandaşlarının da bulunduğu 2 bin 130 sivil tutuklu serbest bırakılmıştı.


 
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Misafir
Suriye'deki İranlılara 24 saat süre ÖSO, İranlılara, Suriye'den ayrılmaları için 24 saat süre tanıdı.



Dünya Bülteni / Haber Merkezi
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Birleşik Komutanlığı Genelkurmay Başkanı General Selim İdris, Suriye'deki İranlıların ülkeden ayrılmaları için 24 saatleri olduğunu aksi halde hayatlarından ÖSO'nun sorumlu olmayacağını ifade etti.

İdris, yaptığı açıklamada, ''Suriye'de bulunan bazı İranlılar ÖSO tarafından esir alınıyor ve İran Hükümeti onların asker değil sivil olduğunu iddia ediyor. Bu sebeple uyarıda bulunmak ihtiyacı duyduk'' dedi.

Zannedildiğinin aksine Rusya ve İran'ın, Suriye rejimine verdiği desteğin azalmadığını bilakis arttığını ifade eden İdris, Suriye rejiminin güvenlik birimlerinin yönetiminin Rus ve İranlı uzmanlar tarafından idare edildiğini öne sürdü.

İdris, Şam'daki esir değişimi sırasında serbest kalan ÖSO askerlerinden bazılarının ''İranlıların soruşturmalarına maruz kaldık'' dediklerini de dile getirdi.

Türkiye ve Katar'ın ara buluculuğuyla 9 Ocak Çarşamba günü Suriyeli muhaliflerin bir süredir ellerinde tuttukları 48 İran vatandaşına karşılık olarak, Suriye'de aralarında Türk vatandaşlarının da bulunduğu 2 bin 130 sivil tutuklu serbest bırakılmıştı.


 
M Çevrimdışı

Musluman.

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Suriye Başbakanı el-Halaki, İran'da 15.01.2013 Haber7

suriye_basbakani_el_halaki_iranda13582581490_h977645.jpg


Suriye Başbakanı Vail el-Halaki, çeşitli temaslarda bulunmak üzere İran'a geldi.
İran'ın resmi haber ajansı IRNA, el-Halaki'nin Tahran'daki Mehrabad Havaalanı'nda Bayındırlık, İskan ve Ulaştırma Bakanı Ali Nikzad ile Suriye ve Filistin Büyükelçileri tarafından karşılandığını duyurdu.

El-Halaki için daha sonra Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda resmi karşılama töreni düzenlendiği belirtildi.

Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi tarafından karşılanan el-Halaki'ye üst düzey ekonomi ve siyasi bir heyetin de eşlik ettiği kaydedildi.
Başta ekonomi olmak üzere diğer alanlardaki iki ülke ilişkilerinin daha da geliştirilmesinin ele alınacağı ziyaretin iki gün süreceği ifade edildi.
El-Halaki'nin, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ve öteki yetkililerle de bir araya geleceği belirtildi.

Görüşmelerde Suriye'deki kriz, bölgesel diğer konular ile uluslararası gelişmeler hakkında da görüş alışverişinde bulunulacağı kaydedildi.
 
M Çevrimdışı

Musluman.

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Nusret’in siyasi ofis başkanıyla röportaj 15.01.2013 KureselHaber

Suriye’de Esad güçlerine karşı savaşan Nusret Cephesi’nin Halep’teki siyasi ofisinin başkanı Teysir El Hatip cephe ve faaliyetleri hakkında önemli soruları yanıtladı. El Hatip, El Cezira.net’e verdiği röportajda cephenin Washington tarafından terör listesine alınmasını ise ‘cepheyi Suriye halkından soyutlamak için kalkışılmış başarısız bir girişim’ olarak nitelendirdi. İşte o röportaj:

Soru: Nusret Cephesi’nin El Kaide Örgütü ile ilgisi nedir?

Cevap: Nusret Cephesi bir grup. Suriye’nin içinde ve dışında birçok gruplar bulunuyor. Bizler Suriye’nin içinde ya da dışında hiçbir grupla irtibatımız olduğunu ilan etmedik.

Soru: Nusret Cephesi Amerika’nın terör listesinde sınıflandırılmasını nasıl değerlendiriyor ve bu durum karşısında ne yapıyor?

Cevap: Başarısız bir Amerikan girişimi. Nusret Cephesi’ni Suriye halkından ve diğer gruplardan soyutlamayı ve Nusret Cephesi’yle iletişim halinde olan tüm kesimlerin yardımlarını kestirtmeyi hedefliyordu ancak Allah’a hamdolsun büyü, büyücüyü buldu.

Soru: Nusret Cephesi’nin Özgür Suriye Ordusu, bu orduya bağlı birlikler ve siyasi muhalefetle ilişkisinin doğası nedir? Özellikle de Amerika’nın cepheyi terör listesine almasından sonra?

Cevap: Herkesle ilişkilerimiz iyi. Yapılan fedakarlıkların farkındayız. Bu devrim, tüm onurluların entegre çabasından başka bir şey değildir.
Soru: Cephenin muhalif Suriye Ulusal Koalisyonu karşısındaki konumu ve bu koalisyonla ilişkinin doğası nedir?

Cevap: Bildiğimiz kadarıyla oldukça zayıf bir oluşum. İçten birçok farklılık ve bölünme ile karşı karşıya. Öne sürüldüğü gibi herhangi bir merkeze de sahip değiller. Bizim de kendileriyle yakından uzaktan hiçbir ilgimiz yok.

Soru: Cephe El Ahdar El İbrahimi’nin arabuluculuğuna nasıl bakıyor?

Cevap: Rejimin ömrünü uzatma girişimi. Sanki o da rejimin bir Şebbihası!

Soru: Nusret Cephesi dışarıdan maddi destek alıyor mu? Alıyorsa hangi kesimlerden ve şahıslardan alıyor?

Cevap: Tabi ki hayır! Çünkü bildiğimiz kadarıyla dış destek ancak vicdanların satın alınması için gerçekleştiriliyor.

Soru: Cephe emirliği altında savaşan yabancı savaşçıların sayısı kaç ve cephenin yönlendirilmesinde oran ve etkileri ne ölçüde?

Cevap: Cephenin savaşçılarını ağırlıklı olarak Suriyeliler oluşturuyor. Muhacirler de Müslümanların kaygılarında bizlerle görüşlerini paylaşıyorlar.

Soru: Nusret Cephesi’nin komutanı kim? Cephenin liderliğinde yabancı biri mi var yoksa Arap mı?

Cevap: Cephenin komutanı Şeyh El Fatih Ebu Muhammed El Cevlani –Allah onu korusun ve sebat versin-. Cephedeki savaşçıların ve komutanların çoğu Suriyeli.

Soru: Cephenin Beşşar Esad rejiminin düşmesinden sonrası Suriye için düşüncesi ve programı nedir?

Cevap: Suriye’nin geleceği için düşüncemiz inşallah parlak. Programımız ise Allah’a hamdolsun davet ve güvenliğin yayılması, insanların ihtiyaçlarının sağlanması, ticaretin korunması, fabrikalar açılması ve okulların yeniden açılması çalışmalarıyla başladı.

Soru: İslam şeriatının uygulanması mekanizması konusundaki görüşünüz nedir?

Cevap: Allah’a hamdolsun uzlaşma ve husumetlerin ortadan kaldırılması için şer’i heyetler kurulması yoluyla mekanizma işlemeye başladı. Bu adım halktan gerçekten çok büyük katılım ve onay görüyor.

Soru: Cephe Esad’ın düşmesinden sonra silah bırakacak mı?

Cevap: Diyoruz ki; silahımız Esad’ın düşmesinden önce de sonra da şer’i yönetimin altındadır.

Soru: Nusret Cephesi’nin askeri kanadı, Esad Rejimi düştükten sonra oluşturulacak bir Suriye birlik ordusuyla birleşmeye ne kadar hazır?

Cevap: Bu gerçekten çok iyi bir fikir. Bu İslami birlik ordusuna ilk katılan inşallah biz olacağız.

Soru: Cephenin, aralarında Hıristiyanlar ve Aleviler de olmak üzere temel azınlıklarla muamele hususundaki görüşü nedir?

Cevap: Hıristiyanlar kontrol noktalarımızdan geçerken ortaya koyduğumuz gibi kendilerine de mallarına da saldırmıyoruz. Sanayi bölgesinde plastik su boruları üretimi yapan (merkezi ısıtma) çok büyük bir fabrika vardı. Sahibi de Ermeni idi. Rejimin adamlarından değil. bu nedenle kendisini hedef almadık. Çünkü Şebbiha ile bir ilgisi yok. Kendisinin bir şeyle ilgisi olmadığını anlayıp yanından çıktıktan ve başkaları tarafından şantaj edilmelerinden sonra fabrika müdürü bize gelerek bizden fabrikayı korumamız için içinde durmamızı istedi.

Alevilere gelince bize karşı savaşan ve halkımızı öldürenleriyle savaşıyoruz.

Soru: Nusret Cephesi kontrolü altında tuttuğu bölgelerde halka ne gibi hizmetler sunuyor?

Cevap: Biz kurtarılan bölgelerde halkımıza elimizden gelen her türlü hizmeti sunuyoruz. Rejimin kontrolü altında olan bölgelerdeki halkımıza da buğday ulaştırmaya çalışıyoruz. Çünkü onlar da Müslüman ve onlara yardım etmemiz Beşşar’ın Şebbihalarının insafına bırakmamamız gerekir. Kurtarılmış bölgelerdeki hizmetler ise şöyle: elektrik tamir etme merkezleri ve tıbbi merkezler açılması, buğdayın ambarlardan satışının önlenmesi, doğu bölgelerden gaz temin etmek, tüccar ve sanayicilerin korunması, ihtiyaçlarının giderilmesi, okulların yeniden açılması ve tüm bunlardan önemlisi güvenlik ve adaletin sağlanması.

Soru: Nusret Cephesi gerçekten ekmek krizini çözme alanında faal tüm kesimlerle her türlü ortaklığı reddederek buğday ve una el koydu ve unun fırınlara dağıtılması sorumluluğunu üzerine aldı mı? Bu gıda maddesinin politize edilmesi gibi bir durum söz konusu mu?

Cevap: Buğdayı satıp parasını kendi faydasına kullanan bazı kesimler olduğu yönünde bilgilerin ulaşmasının ardından Nusret Cephesi meşru heyeti destekleyerek çok sınırlı miktarda buğdaya el koyup satışını önledi. Bu, bize dayatılmış bir sorumluluktur. Doğrusunu söylemek gerekirse yükü gerçekten ağırdı. Biz, sadece yanında durup fotoğraf çekilecek ve bu yolda destek alacak değil aksine güvenilir ve dürüst sivil bir cemiyetin gelmesini ve bu işi kendilerine teslim etmeyi umuyoruz. Ekmek, gıda güvencesinin unsurlarından sayılmaktadır. Bu nedenle de siyasallaştırılması oldukça zordur.

Soru: Kurtarılan bölgelerde okullar açtınız mı ya da okulları desteklediniz mi? Bu okullarda cephenin anlayışına uygun olarak İslam şeriatı okutulmasını öncelik olarak şart koştunuz mu?

Cevap: Okulların açılması, maddi ve idari yardımlar sunulması konusunda yoğun şekilde çalıştık. Çünkü bu gerekli bir konu! Okulların cephenin fikirlerine göre yönlendirilmesi ise komik bir şey. Çünkü devama yeniden başlayan bu okulların hepsi ilkokul. Yani cephenin literatüründen ya da şeriatın uygulanmasından bahsedilecek üniversite değil!

Soru: Özellikle Hanano kışlasındakiler olmak üzere ganimetleri tekeliniz altına aldığınız söylentilerinin doğruluk payı nedir?

Cevap: Ganimetlerin pay edilmeden önce alınması aşırılık sayılmaktadır. Cephe, güvenilirliğinden ötürü taksim için seçildi. Allah’a hamdolsun ganimetler dağıtıldı ve tüm hak sahiplerine hakları verildi. Bizler bu konuda hakkımızdaki her türlü şikayeti değerlendirip açıklama yapmaya hazırız.
Soru: Türbeler ve patlatılması karşısındaki konumunuz nedir?

Cevap: Bu işle bizim yakından uzaktan ilgimiz yok. Bu eylemlerle ilgimiz olmadığını açıklayan çeşitli bildiriler yayınladık.
 
M Çevrimdışı

Musluman.

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Nusret Cephesi Hizbullahı'ı Kaçırttı KureselHaber 16.01.2013

hepimiz_nusretiz-300x160.jpg


Şam’da çıkan şiddetli çatışmalar Hizbullah militanlarını çekilmeye zorladı. Nusret Cephesi bölgede birliklerini artırdığı takdirde Hizbullah ve İran güçlerinin tamamen yenilgiye uğrayacağı tahmin ediliyor.
Suriyeli bazı kaynaklar Lübnan Hizbullahı’na tabi savaşçıların Nusret Cephesi’ne bağlı güçlerle yaşanan şiddetli çatışmaların ardından Şam’da mevcut bulundukları mevkilerden çekildiklerine işaret etti.
El Cezira online’a konuşan kaynaklar, Hizbullah’ın geçtiğimiz günlerde askeri takviyede bulunarak cumhurbaşkanlığı sarayına yakın mevkileri savunduğunu, bu takviyenin devrimcilerin ilerleyişi karşısındaki ilk savunma hattını oluşturduğunu belirtti.
Ardından devrimcilerin elinde Şam’daki Hizbullah gerillalarının sayısı hakkında net bir bilgi bulunmadığına, İran güçleriyle karışık güçler bulunduğu gibi İran’a tabi Lübnan Hizbullahı askerleri ile Tahran tarafından yönetilen Iraklı Şii partilere tabi birçok savaşçı bulunduğuna dikkat çekti.
Kaynaklarca Hizbullah savaşçıları ile İran ve Iraklı milislerin, Nusret Cephesi’ne bağlı daha fazla birliğin Şam çatışmalarına katılmasıyla hemen mağlup olacağı tahmin ediliyor.
Suriye’de Esad güçlerinin yanında devrimcilere karşı savaşan Hizbullah’ın savaşa katılan askerlerinin sayısının binlerce olduğu ifade ediliyor.
 
M Çevrimdışı

Musluman.

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
'Kaybedersem bu iki ülkeyi vurun' Mynet 200Bin Hitli Haberi 16.01.2013

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın generalleri ile yaptığı gizli bir toplantıda ölmesi halinde vurulacak 2 ülke ismi verdiği iddia edildi.

İsrail merkezli internetten yayınlanan Inyan Merkazi sitesinin Suriyeli kaynaklarına dayandırdığı haberde Beşar Esad, generallerine "Eğer beni muhaliflerin bombaları öldürür veya Muammer Kaddafi gibi, bir serseri tarafından öldürülürsem İsrail veMısır'ı vurun" dediği öne sürüldü.
"GEMİSİNİ TERK EDEN KAPTAN OLMAYACAĞIM"

El Vatan gazetesi de Esad'ın yakın çevresine "Her ne olursa olsun, gemisini terk eden kaptan olmayacağım" dediğini aktardı.
İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye açıklama yapan Suriye Dışişleri Bakanı Yardımcısı Faysal Mikdat ise "Beşar Esad'ın 2014'teki seçimde yeniden aday olmaması için hiçbir engel yok. Bu onun en doğal hakkı" dedi.
 
M Çevrimdışı

Musluman.

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Halep Üniversitesi'ne kanlı saldırı 16.01.2013 Mynet Haberi

Suriye'de Halep Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde patlamada ölü sayısı 82'ye yükseldi. Muhalifler ve rejim birbirlerini suçluyor.

İnsan Hakları Suriye Gözlemevi Halep Üniversitesi'nde patlama olduğunu ve en az 82 kişinin öldüğünü bildirdi.
Üniversite binalarından biri hasar görürken patlamanın sınavların ilk gününde meydana geldi.
Suriye Genel Devrim Konseyi (SRGC), üniversitenin Mimarlık Fakültesi'ne düzenlenen hava saldırısında 82 kişinin öldüğünü ve en az 162 kişinin yaralı olduğunu duyurdu. AFP'ye konuşan Halep Valisi Muhammed Vahid Akkad, "öğrencileri hedef alan terör saldırısın sınavların ilk gününde gerçekleştiğini" söyledi.

Şam yönetimine yakınlığıyla bilinen Dampress internet sitesi, "teröristlerin" Halep Üniversitesi Bilgi Teknoloji Fakültesi'ne bombalı saldırı düzenlendiğini belirterek, saldırıdan muhalifleri sorumlu tuttu.

Muhaliflerse, patlamalara rejim güçlerine bağlı savaç uçaklarının gerçekleştirdiği hava saldırısının neden olduğunu iddia etti. Suriye devlet televizyonu, saldırıyı bir "terör saldırısı" olarak nitelendirdi.

Bir askeri yetkili ise isyancıların attığı füzelerin kısa düştüğünü ve Halep Üniversitesi'ni vurduğunu öne sürdü. Devlet televizyonu SANA da "teröristlerin attığı iki roketin" kampusu hedef aldığını bildirdi.
 
M Çevrimdışı

Musluman.

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Time Dergisi’nden Nusret Cephesi röportajı 16.01.2013 KureselHaber KAFİR İngilizlerin Nusreti Desteklemesi Hiç MASUM DEĞİL

TIME Dergisi, 25 Aralık 2012 tarihli sayısında Nusret Cephesi’yle yaptığı bir röportajı yayınladı. Ekrem Yılmaz röportajı Küresel Haber için tercüme etti.

Ebu Adnan siyah elbisesinin arkasından gülümsedi, ağzının köşeleri oynarken kestane rengi sakalları kumaştan dışarı fırlıyordu. Halep’teki Nusret Cephesi lider kadrosunda şeriat hukuku yetkilisi olan 35 yaşındaki din aliminin Amerika’nın İslamcı grubu terörist ilan etmesine cevabı hazırdı. “Hiç sorun değil, biz Batı’yı ve zalim yöntemlerini biliyoruz. BM Güvenlik Konseyi’nin zulmunü ve uluslararası camianın yalanlarını biliyoruz. Bu yeni birşey değil, bizim için hiçbir şey ifade etmiyor” dedi.

Resmi olarak 11 Aralık’ta ilan edilen terörist sınıflandırması Nusret Cephesi’ni Irak el-Kaide’sinin diğer adı olarak tanımlıyor ve Kasım 2011’den beri 600’e yakın terörist saldırıyı üstlendiğini, yüzlerce Suriyeli’yi öldürdüğünü ve yaraladığını söylüyor. Kuruluşunu ilan ettiği Ocak 2012’ye kadar grup bilinmiyordu, fakat Ebu Adnan grubun bundan aylar öncesinde aktif olduğunu itiraf ediyor. O zamandan beri Nusret Cephesi Esed rejimine karşı savaşan en etkili güçlerden biri oldu, rejime karşı en cesur saldırıları düzenledi.

Bu muhafazakar ve ketum grup hakkında gizemli lideri ve bir İslam devleti kurmak istediği haricinde fazla birşey bilinmiyor. Ancak Nusret Cephesi’nin savaş meydanındaki övülen disiplini ve diğer savaşçılar arasındaki itibarı –hatta seküler fikirli savaşçılar arasında bile- saldırılarının cüreti ile paralel olarak artıyor ve birçok genç gruba katılmak istiyor. İdeolojik olarak Nusret Cephesi, Livâu’t Tevhid ve Ahrâru’ş Şam gibi diğer selefi gruplardan farklı değil. “Hepimiz Sünni müslümanlarız, aramızda bir fark yok” diyor Ebu Adnan. “Farklılık, Nusret Cephesi’nin saflarına kabul etmeye razı olduğu savaşçı karakterinde. Biz her savaşçıya özel olarak dikkat ediyoruz, sayı çokluğuna değil kaliteye önem veriyoruz.” Sigara içenlerin başvurmasına gerek yok. Potansiyel bir savaşçı ahlakını, itibarını ve dini anlayışını göstermek için 10 günlük bir dini eğitim kursu almak mecburiyetinde. 15-20 günlük bir askeri eğitim programı bunu takip ediyor.

Amerika’nın grubu terörist ilan etmesi, yalnızca Amerikalıların bölgedeki niyetlerine şüphe ile yaklaşan büyük bir kesime grubu daha da cazip gösterdi. Savaş ilginç dostluklar getirebilir, fakat Amerikalılar açıkça gruba yanaşmanın çok tehlikeli olacağını hesaplamışlar. Sıkıntı ise, muhalefetteki birçok kişinin bunun aksi fikirde olması.Gruptaki rolü bağımsız cihad kaynakları tarafından doğrulanan Ebu Adnan ile röportaj ayarlamak haftalar aldı. Daha evvel planlanan bir toplantı seyahat ettiği aracın bir savaş uçağı tarafından hedef alınması sonucu iptal oldu. Hava saldırısı aracını az farkla ıskalamıştı. O ve silah arkadaşları bunu bir suikast teşebbüsü olarak gördüler, araçlarına takılan elektronik bir takip cihazının yerlerini işaret ettiğine inandılar fakat bu alet bulunamadı.

Mülakat kuzey Suriye’de Halep kırsalında bir şehirde gerçekleşti. Gözlerim bağlanmadı ve hiçbir fiziksel güvenlik kontrolüne tabi tutulmadım. Kuzey sınır kapısından beni aldılar, 15 dakika arabayla gittikten sonra bomboş yoldaki siyah bir pikap kamyonun önünde durduk. Araçta Ebu Adnan dahil üç kişi vardı, sessizce benim arabaya yaklaştılar ve arka koltuğa oturdular. Ben daha sonra ismini sorana kadar Ebu Adnan kendisini tanıtmadı.

Zaten karanlık olan gökyüzünden içeri zar zor ışık alan küçük pencereli betonarme bir odaya geldik. Dagıtılmayı bekleyen pastorize süt kutuları, battaniyeler ve kışlık giysiler arasına oturduk. Ev sahibi olan şoförümüz taşınabilir bir ısıtıcıyı çalıştırmak istedi ancak gaz yoktu. “Amerika bizi terörist ilan ediyor, çünkü bomba yüklü araç ve patlayıcılar gibi bazı taktiklerimizin Irak el-Kaide’sine benzediğini söylüyor” dedi Ebu Adnan, konuşurken nefesi havada donuyordu. “Biz Irak el-Kaide’si gibi değiliz, biz onlardan değiliz.”

Nusret Cephesi özellikle bomba imalatı konusunda tecrübe edinen Irak savaşı gazisi Suriyelileri saflarında bulunduruyor. Fakat Nusret Cephesi bu yöntemleri kullanan tek grup değil, Özgür Suriye Ordusu şemsiyesi altında faaliyet gösteren ılımlı grupların bile, bazı kişileri –mesela savaş esirleri- gönüllü olarak veya rızaları olmadan intihar bombacısı olarak kullandıkları iddia ediliyor. Nusret Cephesi gibi birçok İslamcı grup İslam devleti kurmak isterken, seküler düşünceli muhalif gruplar bile azınlıkları, özellikle de Alevileri aşağılayan mezhepsel terimlerle konuşuyorlar. Fakat halen Suriye’deki farklı silahlı unsurları anlamaya çalıştığını itiraf eden Amerikan yönetimi tarafından sadece Nusret Cephesi terörist ilan ediliyor ve bunun sebepleri ile alakalı teoriler doğuruyor. Ayrıca neden muhaliflerin bir ivme kazandığı anda böyle bir açıklama yapıldı, neden bu zamanlama? Anahtar kelime, Irak el-Kaidesi bağlantıları gibi görünüyor.

Eğer Nusret Cephesi’ni izole etmeye niyet edilmişse bunun aksi olmuş, Nusret Cephesi’nin Suriyeliler arasındaki duruşu ve itibarı artmıştır. 14 Aralık’ta ülke çapındaki gösterilerde atılan slogan “Suriye’deki tek terörist Esed”, bu sınıflandırmaya açık bir itirazdı. Düzinelerce muhalif grubu hepimiz Nusret Cephesi’yiz dediler ve sürgündeki politik muhalefet de terörist etiketini kınadı.

Birçok muhalif gibi Ebu Adnan da terörist ilan edilmelerinin, ABD’nin Esed’i devirmek konusunda ciddi olmadığını gösterdiğini düşünüyor. “Bunun rejime nefes aldırmak ve bir süre daha iktidarda kalmalarını sağlamak için yapıldığına inanıyoruz. Rejim iki yıldır terörizm uygularken Amerika hicbirşey yapmadı, neden savaş alanında mücadele eden bir güce karşı hemen harekete geçti? Rejimi unuttu mu” dedi Ebu Adnan. Bu düşüncenin temelinde, Batı’nın İsrail merkezli statükoyu korumak, İslamcıların Şam’da iktidarı ele geçirmelerindense Esed’in kalmasını istedikleri fikri yatıyor. Esed ve babası korkutucu söylemlerine rağmen Yahudi devletinin işgali altındaki Golan tepelerinin en sakin Arap-İsrail cephesi olmasını temin etti. Seküler muhaliflerin operasyonlarının birçoğunun Nusret Cephesi ile koordineli yapıldığı dikkate alındığında bazı muhalifler, terörist etiketinin fitne çıkarmak, zaten ihtilaflarla uğraşan muhaliflerin kazanımlarını durdurmak ve muhalifleri silahlandırmamak için uydurulmuş bir bahane olduğunu söyluyorlar. Pratikte Batı’nın silah sağlamak için bazı grupları seçmesi ve aynı zamanda bu silahların Nusret Cephesi’nin eline geçmeyeceğini temin etmesi, bu seçilen grupların Nusret Cephesi ile savaşması açıkça istenmedikçe cok zor.

“Nusret Cephesi zaten böyle bir yardım beklemiyor” diyor Ebu Adnan. “Halep’te Dera İzzet’deki bir rejim karakoluna düzenlediğimiz saldırı bize herhangi bir devletin verebileceğinden fazla silah kazandırdı. Yabancı savaşçılar da gerek fiziksel varlıkları gerekse finansal-maddi yardımları ile ayrı bir kaynak.”
Aynı zamanda organizasyon, hakkındaki bilgileri sıkıca kontrol etmeye devam ediyor. Bildirileri ve videoları medya kanadı Menaretü’l Beyzâ ile yayınlıyor ve bunlar önde gelen el-Kaide forumu Şumuhu’l İslâm tarafından internette yayılıyor. Üyeleri genelde medyaya röportaj vermiyor. “Basın umrumuzda değil, bizim için bir öncelik değil” diyor Ebu Adnan. “Bizim önceliğimiz rejimle savaşmak; bir çatışmayı filme alabiliyorsak alıriız, bu önemli degil. Fakat bazı gruplar için kameraya almak bir öncelik, maddi destek almalarına faydası oluyor.”

Nusret Cephesi’ne Ebû Muhammed el-Golani (Culani) ismini kullanan biri liderlik ediyor. Golani ismi İsrail işgali altındaki Golan tepelerine bir gönderme. Amerika, grupta önemli liderler olduklarına inanılan iki kişiyi finansal ambargo listesine aldı: Meyser Ali Musa Abdullah el-Cuburi ve Enes Hasan Hattab. Yakın zamandaki medya raporları Mustafa Abdu’l Latif’den – Ebu Enes el Sahabe olarak da bilinir- de Nusret Cephesi’nin yeni emiri olarak bahsediyor. el Sahabe, Irak el-Kaide’sinin eski lideri Ebu Musab el Zerkavi’nin kayınbiraderi.

Ebu Adnan bu kişilerle ilgili bir bilgi vermedi ancak Golani’nin halen lider olduğunu söyledi. Golani’nin gerçek kimliği sır gibi saklanıyor, diğer İslamcı grupların liderleri bile bunu bilmiyor. Suriye çapında İslamcı bir koalisyon gücü kurulması için Ahrâru’ş Şam, Livâu’l İslam, Sukûru’ş Şam ve Nusret Cephesi gibi selefi grupların liderlerinin katıldığı bir toplantıda bulunan bir katılımcıya göre, Golani toplantı boyunca yüzünü peçeyle kapalı tutmuş. Bu katılımcı, kendisine kefil olan Halep ve İdlib’deki Nusret Cephesi liderleri tarafından Golani’yle tanıştırılmış ancak Golani kendisi hakkında hiç bilgi vermemiş. “Golani hakkımızdaki herşeyi biliyordu. Ne kadar zamandır savaştığımızı, kişisel bilgilerimizi ve yaşantımızı, devrimden önce zindanda ne kadar süre kaldığımızı biliyordu” dedi katılımcı.

Kot pantolon, gri kazak, siyah deri ceket ve siyah ayakkabı giyen Ebu Adnan sakin ve nazikti, ancak mülakattaki bazı sorularla ilgili rahatsızlığını gizlemedi. Özellikle grubun savaşçı sayısı ve yapılanmasıyla alakalı sorularda bilgi vermeyi reddetti ve “ Bu sorularda bir istihbarat ajansı kokusu var” dedi.

Nusret Cephesi’nin varlığını ülke çapında genişlettiğini iddia etti Ebu Adnan. Her bölgenin bir genel lideri, bir askeri komutanı ve şeriat lideri var dedi. Nusret Cephesi savaşçıları geçmişte diğer savaşçılarla kaynaşmışlardı fakat bulundukları yerdeki yerli nüfusla temastan kaçınırlar ve kendi İslami görüşlerini zorla insanlara kabul etttirmeye çalışmazlardı. Ahrâru’ş Şam üyeleri ise geçmişte cemiyetleri içinde alkol satışını yasaklama teşebbüslerini reddeden yerlilerle çekişmeler içine girdiler. Fakat bu durum geçtiğimiz bir iki ayda yavaşça değişti. Nusret Cephesi, Kasım ayında Milli Koalisyon hükümeti olarak vaftiz edilen sürgündeki Batı destekli politik hükümeti reddeden gruplardan biriydi. Bunun yerine grup Halep’te bir İslam devleti kurma arzusunda olduğunu ilan etti. Muhaliflerin birçoğu bu beyanı da reddetti ancak Ebu Adnan İslam devleti için savaşmaya devam edeceklerini söyledi: “Sürgündekiler İslam devleti olursak Batı’nın korkacağını düşünüyor. Şu anda bir İslam devleti değiliz, peki bu ülkeler geçtiğimiz 22 ayda bizler için ne yaptı? Neden bu kadar zaman boyunca ihtilale katkıda bulunmadılar?”

“Azınlıkların da İslam devletinden korkmalarına gerek yok. Peygamberimizin (sav) Yahudi bir komşusu vardı. Zulme katılmayan, insanlara zarar vermeyen kimselerin hakları ve görevleri saklı kalacaktır. Fakat eline kan bulaşmış olanlara, azınlık olsun veya olmasınlar, merhamet gösterilmeyecek.” Ebu Adnan bir videoda Nusret Cephesi üyelerinin silahsız rejim taraftarlarını kurşuna dizmesi görüntülerini ise savundu: ”Onları gözaltına aldık, sıraya dizdik ve öldürdük. Onlar bizimle savaşan kişilerdi. Bizim yaptığımıza terörizm diyorsunuz fakat 40 yıldır bütün ülkeyi terörize eden bir rejimi unutuyorsunuz öyle mi?”

Gene de Ebu Adnan, Nusret Cephesi’nin kontrollü olduğunu söyledi: “Öç alacağımız birçok insan Türkiye’de sınıra yakın bölgelerde, bunlar önemli kişiler ve kolaylıkla ulaşabiliriz. Bunu yapmak bizim için çok kolay fakat birşey yapmıyoruz ve hala terörist ilan ediliyoruz. Biz savaşıyoruz, kimle savaşıyoruz? Güvenlik kuvvetleri, şebbiha (rejim taraftarı, ABD tarafından da terörist ilan edilen başıbozuk kişiler) ve rejime yardım edenler.”

Halep’te İslam devleti kurma planlarını açıklarken Nusret Cephesi yöredeki konumunu güçlendirmek amacıyla bir insani yardım kampanyası da başlattı. Paradoksal olarak Halep’te faaliyet gösteren çoğu muhalif grup gibi Nusret Cephesi’nin savaşçıları da genelde şehir dışından. İhtiyaç duyulan un, petrol ve dizeli dağıttı. “Ekmeğin fiyatını normal fiyatı olan 15 lirada tutuyoruz (21 sent, 40 kuruş)” dedi bunu ihlal edenlerin Şeriata göre cezalandırılacaklarını ekleyerek. (Nusret Cephesi şu ana kadar fark gözetmeksizin, rastgele sivilleri öldürmekten kaçındı)

Bu, Nusret Cephesi’nin muhalif saflarında ateşli karşıtları olmadığı anlamına gelmiyor. Grubu kötüleyen sivillerin yanısıra birçok seküler fikirli savaşçı grubun muhafazakarlığına karşı ihtiyatlı ve grubun ultra-muhafazakar İslam anlayışının Esed sonrası Suriye’de yer bulamayacağında ısrar ediyor. Bu savaşçılar genelde Nusret Cephesi gibi gruplarla sonra ilgileneceklerini, şu anda Esed’i devirmek için onlara ihtiyaçları olduğunu söylüyorlar. Bazı muhalifler ise Nusret Cephesi’ni geçici bir grup olarak görüyor ve Esed’in düşmesinden sonra Afganistan, Gazze gibi cephelere gideceklerini düşünüyor.
Ebu Adnan, Sünni savaşçıların bu fikirleri hakkında yorum yapmasını istediğimde gülümsedi ve onların beyni yıkanmış dedi. “Bizim bir küresel hareket olduğumuz ve Esed’i devirdikten sonra başka yerlerde başka hedeflerimiz olduğu fikri gerçek değil” diye tekrar tekrar söyledi. Vurgulu bir ses tonuyla “bizler Suriyeliyiz” dedi fakat başka ülkelerden gelen savaşçıların olduğunu da kabul etti ve açıkladı: “Çünkü müslüman topraklarındaki yaralar aynı yaradır, zulüm aynı zulümdür.”

Rania Abouzeid’in haftalık Time Dergisi için yaptığı röportajı Ekrem Yılmaz Küresel Haber için tercüme etti.
 
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Misafir
150esir.JPG



Suriye'de 150 Şebbiha esir alındı VİDEO Suriye'nin Türkiye sınırına yakın Kefer Taharim kasabasında Esad için çalışan 150 şebbiha esir alındı.

Haber Merkezi / PRESS MEDYA

Suriye'de Esad askerleri ve şebbihalarının Suriye halkına yönelik zulmü sürerken, muhalifler ile Esad ordusu arasındaki çatışmalar da tüm hızıyla devam ediyor.
Son olarak Suriye'nin Türkiye sınırına yakın Kefer Taharim kasabasında Esad için çalışan 150 şebbiha esir alındı.
Youtube'a yüklenen videoda esir alınan kişilerin tek sıra halinde yürütüldükleri görülüyor.



 
M Çevrimdışı

Musluman.

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
24.Sayfadaki TİME röportajını okumayı herkese tavsiye edrim.

Bu şerefsiz Herfiler İslama Destek olsun diye röportaj yapmazlar Ayık olmak gerek...
 
M Çevrimdışı

Musluman.

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Suriye'de katliam sürüyor PressMedya haberi

Esed'e bağlı birliklerin düzenlediği saldırılarda 119 kişi öldü.

Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR), Şam ve banliyölerinde 45, Hama'da 20, Dera'da 13, Halep'te 12, Humus'ta 11, İdlib'de 8, Deyru'z Zor'da 6, Haseke'de 2, Kuneytra ve Rakka'da 1'er kişinin hayatını kaybettiğini aktardı.

Bu arada, Suriye Genel Devrim Konseyi (SRGC) Humus'ta bin 500 nüfuslu Haseviye köyünde önceki gün ''13 aileden aralarında çok sayıda çocuk ve kadınların da bulunduğu 91 kişinin rejime bağlı birlikler tarafından infaz edilerek yakıldığını, çok sayıda kişinin tutuklandığını'' açıkladı.

SRGC başta Halep ve Şam olmak üzere ülke genelinde Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve düzenli birlikler arasında şiddetli çatışmalar yaşandığını kaydetti.

SRGC ayrıca, ülke genelinde rejim birliklerinin 20'si havadan olmak üzere 114 bölgeye saldırı düzenlediğini, 5 bölgeye misket, 2 bölgeye varil bombası attığını bildirdi.
 
Hilafet Sancağı Çevrimdışı

Hilafet Sancağı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Time dergisinin röportajının değişik amaçları olabilir.Belki de tarafsızca röportaj yapmak istemiş de olabilirler.Veya bilgi toplamak için yapmış da olabilirler.Bunu tam olarak bilmemiz mümkün değil şu an için.Fakat Nusret cephesine güveniyorum.Akidesi çok sağlam ve Suriye'deki en güçlü cihadi örgüttür.Amaçlarından asla sapmadılar.Kurulduğu günden beri İslam devleti için çalışıyorlar.Allah onların yardımcısı olsun ve diğer cihadçı örgütlerinde Allah yardımcısı olsun.
 
Hilafet Sancağı Çevrimdışı

Hilafet Sancağı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
NUSRET CEHESİ 197. BİLDİRİ
YAYINLANMA TARİHİ:18 Ocak 2013

İDLİB'DE GERÇEKLEŞTİRİLEN BAZI OPERSAYONLAR
ـــــــــــــــــــــــــ
... hamd çok güçlü ve kahhar olan ALLAH celle'ye salat ve selam nebisi muhammed mustafa s.a.w in ehlinin ve ashabının üzerine olsun ve sonra;

Nusret cephesi ve seragib direnişçileri cemaati ortak bir- operasyonla rakka yolu üzerinde bulunan esraya kontrol noktasına bir baskın düzenlediler bu baskında ALLAHIN lutfuyla 17 mürted öldürüldü 23 tanesi esir alındı ayrıca mücahidler 18 kalaşnikov 3 ağır makinalı tüfeğide ganimet olarak aldı

-diğer saldırı inşa'at kontrol noktasına düzenlendi bu saldırıda düşman geri çekilmek zorunda kaldı geri çekilmeyi başaramayan mürtedler öldürüldü kontrol noktasında bulunan araçları mücahidler ganimet olarak aldı

-ayrıca mücahidlerin idlibde bulunan hava savunma birliklerine yaptıkları saldırıda binniş şehrinin üzerinde seyretmekte olan askeri helikopter 30-12-2012 tarihinde vuruldu


ALLAH emrinde galip olandır fakat insanların çoğu bilmezler
salih dualarınızda izleri unutmayın

ÇEVİRİ:Nusret Cephesi Haberleri
 
Hilafet Sancağı Çevrimdışı

Hilafet Sancağı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
NUSRET CEHESİ 198. BİLDİRİ
YAYINLANMA TARİHİ:18 Ocak 2013

ASKERİ KONVOYUN 50 ADET PATLAYICIYLA HAVAYA UÇURULMASI
ـــــــــــــــــــــــــ
... hamd çok güçlü ve kahhar olan ALLAH celle'ye salat ve selam nebisi muhammed mustafa s.a.w in ehlinin ve ashabının üzerine olsun ve sonra;

ALLAHIN lutfu ve yardımıyla nusret cephesine bağlı mücahidler harran alavamid bölgesinde havaalanı yolundan doğu ğavta'daki tal hemmar taburuna gitmekte olan askeri konvoyu yola döşedikleri 50 adet patlayıcıyla havaya uçurdular ALLAHIN izniyle saldırı tam bir zaferle sonuçlandı
bu saldırı 6-12-2012 tarihinde gerçekleştirildi
 
Hilafet Sancağı Çevrimdışı

Hilafet Sancağı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
IRAK İSLAM DEVLETİ
SON DAKİKA
ER-RUTBA ŞEHRİ-IRAK
______
ırak islam devletinden müjdeler devam ediyor
______
... Er-rutba şehrinde yaşanan savaşın ayrıntıları
______
ilk olarak ırak islam devleti mücahidleri tarbil-velid yolunun ayrıldığı noktada(suriye sınırı) kamyon ve askeri araçlardan oluşan çok büyük bir konvoya pusu kurdular bu konvoy büyük olasılıkla suriye rejimine yardım için gidiyordu

daha sonra uyanış hareketine mensup askerlerden bazıları otoban dışına çıkarak çöl arazisine girmeye çalıştılar bu noktada çok şiddetli çatışmalar meydana geldi malikinin ordusunun kayıpları onlarla değil yüzlerle ifade ediliyor bu çatışmaların ardından bağdattan helikopterlerle destekler gönderildi mücahidler en az 1 helikopteri düşürdü mücahidlerin maliki askerlerini çöle çekmesinden sonra başlayan çatışmalar hala devam etmekte olup mücahidler çok az kayıp verdiler
 
Üst Ana Sayfa Alt