Ramadan ayında Peygamberin bir kaç gün insanlarla birlikte cemaatle teravih namazını kılmasıdır. Sonra insanlara farz olacağından korktuğu için, cemaatle teravih namazını kılmaktan vazgeçti ve gelenlere “gidin evlerinizde kılın” dedi. Ve farz namazların dışında bütün nafilelerin evlerde kılmanın daha faziletli olduğunu bildirdi.
Rivâyetteki sadece bu ifadeye bakarak, teravihleri evde kılmanın daha faziletli olduğunu söylemek mümkündür. - Fakat, Peygamberin -az da olsa- bir kaç gün cemaatle teravih namazını kılması, daha sonra evlerinde kılmalarını tavsiye derken, “farz olmasından korktuğu” gerekçesini bildirmesi, ayrıca onun vefatından sonra “farz olma” ihtimalinin ortadan kalkması, bununla beraber, Ömer (r.anh)’in teravih namazını cemaatle kılınması için imam tayin etmesi ve buna bütün sahabenin onay vermesi gibi hakikatlere bakıldığı zaman, Teravih namazının -şartlarına ve adabına uygun olması durumunda- camilerde cemaatle kılınmanın daha faziletli olduğunu söylemek de mümkündür.
İslam aleminin bugünkü teravih pratiği de, Ömer (r.anh)’in başlattığı ve sahabenin icmaını taşıyan bir uygulamaya dayanır.
Hadislerden yalnız birine bakarak 'teravih namazını kılmasının hikmetinin, bunun caiz olduğunu göstermek' veya 'teravih namazını evde kılmak, mescidde kılmakdan daha faziletlidir' denilemez. Ayrıca bunu gösteren hiç bir delil yoktur. Misal olarak bazı rivayetlere göre, “Evlerde namaz kılmayı tavsiye etmenin gerekçesi, onun farz olma ihtimali veya korkusu”(Buhari, Ezan, 80; Muslim, musafirin, 213) gerekçesidir ki; bu da Teravih namazının camide cemaatle kılınmasının, asıl maksat olduğunu, evlerde kılınması ise -farz olma korkusu gibi- bir mazerete binaen olduğunu göstermektedir. Ömer (r.anh)’in başlattığı ve sahabenin ittifakla kabul ettiği bir uygulama da, işin aslının teravihin camide cemaatle kılınması olduğunu göstermektedir. Çünkü sahabe bizden daha çok meseleye vâkıftır.
Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Size benim sünnetime ve benden sonra raşid halifelerin sünnetine sarılmanızı tesviye ederim.”
(Tirmizî, Kitâbu’l-İlm, bab 16, Hadis no: 2676)
Bir başka rivâyette :
“Benden sonra gelecek iki kişiye yani Ebu Bekir ve Ömer’e uyunuz.”
(Tirmizi, Menakıb: 16, 37; İbni Mâce, Mukaddime, 11)
1400 senedir İslam ummeti de, teravih namazını cemaatle kılarak Ömer (r.anh')’ın sünnetine uymaktadır.