E
Çevrimdışı
Tevhîd Bütün Kulların Sığınağıdır
Tevhîd bütün kulların sığınağıdır! Allah'ın evliyası da, düşmanı da da hep tevhide sığınırlar! Evet, yüce Allah'ın düşmanlarının bile sığındığı yer, tevhidden başkası değildir. Karada veya yeryüzünde onlara bir zarar dokunduğu zaman, büyük bir musibet ve felâketle yüzyüze geldikleri sırada, Allah düşmanları kâfirlerin ve müşriklerin hallerine bir bak! Nasıl da putlarını terkederek ilâhi ve islâmî mânâdaki tevhîdin kucağına kendilerini atıyorlar! Nasıl da yüce Allah'ın tevhîdine sığınıyorlar?
Büyük bir ihlâs ve samimiyetle nasıl da Allah'a dua edip yalvarıyorlar?Yüce Kur'ân'ımız onların bu ibretli hallerini bize şöyle haber vermektedir:
Onlar gemiye binip denize açıldıkları zaman, Dîni yalnız Allah'a tahsis ederek, ihlasla O'na duâ ederler. Fakat Allah kendilerini salimen karaya çıkarınca, hemen O'na ortak koşarlar." Ankebut suresi, 65
Allah'ın evliyası (yâni gerçek mânâda şehâdet getirip islâmî tevhîde îmân etmiş bulunan müslümanlar) ise böyle yapmazlar Musîbet ve felâket zamanında Allah'ı tevhîd ederken, nîmet ve genişlik zamanlarında şirke sapmazlar. Bunun aksini de asla yapmazlar. Yâni nîmet ve genişlik zamanlarında Allah'ı tevhîd edip dururken, başa belâ ve musîbet gelince de tevhîdden sapmazlar. Şiddet ve musîbet zamanında da Allah'ı tevhîd ederler, nimet ve ferahlık zamanında da Allah'ı tevhîd ederler! Hep O'na sığınır, O'na duâ ederler Nitekim sıkıntı zamanlarının duaları da hep tevhîddir, kelimât-ı tevhîdden ibarettir! Şimdi bunun bâzı örneklerini görelim:
Müslümanlık, rağbette ve rahbette, ümit hâlinde de, korku hâlinde de hep Allah'a rağbet etmek, O'na yalvarıp O'na sığınmaktır. Bu itibarladır ki, sıkıntı ve keder zamanlarının duaları da hep tevhîd cümlelerinden terekküb etmiştir. İşte gerek Rasûlüllâh Efendimiz'in, gerekse O'na uyan müslümanların sıkıntı zamanları duaları:
Buhârî'nin İbni Abbâs'tan rivayetine göre, Peygamber (s.a.v.), sıkıntı zamanında şöyle dua buyururlardı:
Azim ve Halim olan Allah'tan başka ilâh yoktur Arş-ı azîmîn rabbı olan Allah'tan başka ilâh yoktur Arş-ı kerîmin rabbı, yeryüzünün rabbı, bütün göklerin rabbı bulunan Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur." Buharı, 7/154-155. Müslim, 5/2091, no: 83/2730. Tirmizi, 5/529, no: 3504. Müsned, 1/228, 254, 259, 280, 284, 339, 359.
Tirmizi'nin Sünen'inde, İmam Ahmed'in Müsned'inde rivayetlerine göre, Rasûlüllâh (sallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Zünnûn (Yunus) (a.s.)'ın balığın karnında iken duası şöyle olmuştur:
Ey benim yüce rabbim Senden başka hiçbir ilah yoktur Ben seni bütün eksiklik ve ayıplardan tesbih ve tenzih eylerim Ben, gerçekten zulmedenlerden oldum."
Herhangi müslüman bir kimse, bu şekilde dua ederse, yüce Allah mutkakâ onun bu duasını kabul edip kendisini kederden kurtaracaktır." Tirmizî, 5/529, hadis no: 3505. Müsned, 1/170.
Sevbân (r.a.) şöyle demiştir: Rasûlüllâh (sallahu aleyhi ve sellem),i bir endişeye kapıldığı zaman şöyle derdi:
Allah'tır benim rabbim ve ben, hiçbir şeyi O'na ortak koşmam." İbni Mace, 2/1277, hadis no: 3882. İbni Hıbbân, 2/159, hadis no: 852. Taberânî’den naklen, Mecmeu'z-Zevâid, 10/137.
İmam Ahmed'in Müsned'inde de şu merfu hadîs rivayet edilmiştir: "Keder ve tasaya düşen bir mü'minin duası şöyle olacaktır:
Allah'ım, ben ancak senin rahmetine sığınırım Beni, göz açıp yumuncaya kadar bile bana bırakma Benim bütün hâllerimi ıslâh eyle Sen'den başka hiç bir ilâh yoktur." Müsned, 5/42.
Evet tevhid; Hakk'ı ve O'nun rızasını, O'nun yakınlığını taleb edenlerin, korkup kaçanların sığınağı, gam ve kedere tutulanların kurtuluş vesilesi; kaybettiğini arayan ve dertli dertli âh edenlerin imdadına yetişicidir
Kısaca tevhidin hakikati ise; Allah sübhânehû ve tekaddes hazretlerini mahabbet ve ta'zîm ile, tâat ve ibâdet ile; züll, hudû ve huşu' ile bir ve tek kılmaktır! Bütün bunlar ile, dua ve sığınma gibi ibâdet mahiyetindeki davranışlar ile sâdece ve sâdece O'na yönelmek, yalnız O'na kulluk ve teveccüh etmektir.
Tevhîd bütün kulların sığınağıdır! Allah'ın evliyası da, düşmanı da da hep tevhide sığınırlar! Evet, yüce Allah'ın düşmanlarının bile sığındığı yer, tevhidden başkası değildir. Karada veya yeryüzünde onlara bir zarar dokunduğu zaman, büyük bir musibet ve felâketle yüzyüze geldikleri sırada, Allah düşmanları kâfirlerin ve müşriklerin hallerine bir bak! Nasıl da putlarını terkederek ilâhi ve islâmî mânâdaki tevhîdin kucağına kendilerini atıyorlar! Nasıl da yüce Allah'ın tevhîdine sığınıyorlar?
Büyük bir ihlâs ve samimiyetle nasıl da Allah'a dua edip yalvarıyorlar?Yüce Kur'ân'ımız onların bu ibretli hallerini bize şöyle haber vermektedir:
Onlar gemiye binip denize açıldıkları zaman, Dîni yalnız Allah'a tahsis ederek, ihlasla O'na duâ ederler. Fakat Allah kendilerini salimen karaya çıkarınca, hemen O'na ortak koşarlar." Ankebut suresi, 65
Allah'ın evliyası (yâni gerçek mânâda şehâdet getirip islâmî tevhîde îmân etmiş bulunan müslümanlar) ise böyle yapmazlar Musîbet ve felâket zamanında Allah'ı tevhîd ederken, nîmet ve genişlik zamanlarında şirke sapmazlar. Bunun aksini de asla yapmazlar. Yâni nîmet ve genişlik zamanlarında Allah'ı tevhîd edip dururken, başa belâ ve musîbet gelince de tevhîdden sapmazlar. Şiddet ve musîbet zamanında da Allah'ı tevhîd ederler, nimet ve ferahlık zamanında da Allah'ı tevhîd ederler! Hep O'na sığınır, O'na duâ ederler Nitekim sıkıntı zamanlarının duaları da hep tevhîddir, kelimât-ı tevhîdden ibarettir! Şimdi bunun bâzı örneklerini görelim:
Müslümanlık, rağbette ve rahbette, ümit hâlinde de, korku hâlinde de hep Allah'a rağbet etmek, O'na yalvarıp O'na sığınmaktır. Bu itibarladır ki, sıkıntı ve keder zamanlarının duaları da hep tevhîd cümlelerinden terekküb etmiştir. İşte gerek Rasûlüllâh Efendimiz'in, gerekse O'na uyan müslümanların sıkıntı zamanları duaları:
Buhârî'nin İbni Abbâs'tan rivayetine göre, Peygamber (s.a.v.), sıkıntı zamanında şöyle dua buyururlardı:
Azim ve Halim olan Allah'tan başka ilâh yoktur Arş-ı azîmîn rabbı olan Allah'tan başka ilâh yoktur Arş-ı kerîmin rabbı, yeryüzünün rabbı, bütün göklerin rabbı bulunan Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur." Buharı, 7/154-155. Müslim, 5/2091, no: 83/2730. Tirmizi, 5/529, no: 3504. Müsned, 1/228, 254, 259, 280, 284, 339, 359.
Tirmizi'nin Sünen'inde, İmam Ahmed'in Müsned'inde rivayetlerine göre, Rasûlüllâh (sallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Zünnûn (Yunus) (a.s.)'ın balığın karnında iken duası şöyle olmuştur:
Ey benim yüce rabbim Senden başka hiçbir ilah yoktur Ben seni bütün eksiklik ve ayıplardan tesbih ve tenzih eylerim Ben, gerçekten zulmedenlerden oldum."
Herhangi müslüman bir kimse, bu şekilde dua ederse, yüce Allah mutkakâ onun bu duasını kabul edip kendisini kederden kurtaracaktır." Tirmizî, 5/529, hadis no: 3505. Müsned, 1/170.
Sevbân (r.a.) şöyle demiştir: Rasûlüllâh (sallahu aleyhi ve sellem),i bir endişeye kapıldığı zaman şöyle derdi:
Allah'tır benim rabbim ve ben, hiçbir şeyi O'na ortak koşmam." İbni Mace, 2/1277, hadis no: 3882. İbni Hıbbân, 2/159, hadis no: 852. Taberânî’den naklen, Mecmeu'z-Zevâid, 10/137.
İmam Ahmed'in Müsned'inde de şu merfu hadîs rivayet edilmiştir: "Keder ve tasaya düşen bir mü'minin duası şöyle olacaktır:
Allah'ım, ben ancak senin rahmetine sığınırım Beni, göz açıp yumuncaya kadar bile bana bırakma Benim bütün hâllerimi ıslâh eyle Sen'den başka hiç bir ilâh yoktur." Müsned, 5/42.
Evet tevhid; Hakk'ı ve O'nun rızasını, O'nun yakınlığını taleb edenlerin, korkup kaçanların sığınağı, gam ve kedere tutulanların kurtuluş vesilesi; kaybettiğini arayan ve dertli dertli âh edenlerin imdadına yetişicidir
Kısaca tevhidin hakikati ise; Allah sübhânehû ve tekaddes hazretlerini mahabbet ve ta'zîm ile, tâat ve ibâdet ile; züll, hudû ve huşu' ile bir ve tek kılmaktır! Bütün bunlar ile, dua ve sığınma gibi ibâdet mahiyetindeki davranışlar ile sâdece ve sâdece O'na yönelmek, yalnız O'na kulluk ve teveccüh etmektir.
