evet doğrudur buna bende katılıyorum ama senin ıskaladığın bir husus var o da şudur;
Sünnet Kuran'ın "mücmel" nasslarını tefsir veya "müşkil" nasslarını beyan eder. Kuran'da "Namazı kılın, zekatı verin" buyurulduğu halde namazın nasıl, ne zaman, ne miktarda kılınacağı, zekatın kim tarafından, hangi mallardan, ne miktarda ve kimlere verileceği hususları açıklanmamıştır. İşte bütün bu ve benzeri hususların beyanı Sünnet tarafından yapılmıştır. Namaz'ın şekli ve içeriği aklı selim sahibi hiç kimsenin inkar edemeyeceği kesinlikte mütevatır olarak bize gelmiştir. Sen şimdi 1400 yıldır bize kadar kılına gelen Namaz'ı nasıl reddedersin?
Ben söyleyeyim, bunun adı toptan hadis inkarcılığıdır.
Kuran'ı nebevi sünnetten koparamazsınız. Siyer kitapları, kaynaklar, yüzyillardır önümüzdedir. Tipki Kuran gibi.. Bunlara vahy muamelesi yapmadan, vahy ile karşılaştırarak dikkate almak durumundayız. Rasul'e itaat, Rasul'un (sahih) sözlerine itaat farzdır. Hadisler inkar edilemez. İnkar edilemez diğer gerçek ise, hadislerin Kuran'a rağmen ayrı bir teşri kaynağı olmadığıdır. Allah Rasulu'nün din adına konuştuğu her söz, koyduğu her yasak, her hüküm, Allah'tan gelen vahye bire bir uygun düşer ve itaat ederiz.
Siz her ne kadar reddetseniz de yaptığınız Kuraniyyunculuktur. Kuraniyyun ya da mealcilik, ifrattır. Sünneti vahiyle eş görme de tefrit. Her iki uçtan sakınmanızı ve orta yolu/sırat-ı mustakimi tavsiye ederim.
Bütün bunları anlata anlata hala anlatamadığımızı görüyorum.
1- Muhammed peygamberimiz gerçektir ve Allah'ın resulüdür.
2- Muhammed peygamberimiz gerçek ve onun söz ve uygulamaları olan hadis ve sünnetlerde gerçektir.
3- Bunlara iman etmeyen müslüman olamaz.
Bu maddelerin devamı gelecektir, ama burada yer uygun değildir. Bunların devamını yazdıklarımdan okuyunca bakalım bu kadar kolay hadis kabulünde bulunabilecekmisiniz, merak ediyorum.
Ben hadisleri reddedemem, hiç bir müslümanda reddetmemelidir. Ama ben bugün hadis diye iddia edilen yüzbinlerce sözün içinden sadece 1 tanesinin bile, (evet yanlış yazmadım sadece bir tanesinin bile) % 100 doğrulukla hadis olduğunu hiç kimsenin bilemeyeceğini bilirim. Aksini söyleyebilen olursa buyursun, ispatlayayım, yada o ispatlasın. Ama iyi düşünsün bu söylediklerimi!
Hadis başka, hadis rivayeti başkadır. Bu nedenle ben hiç kuşku taşımayacak kesinlikte hadis olduğunu bildiğim bir hadis olmadığından ve kimse de bunu iddia edemeyeceğinden, hadis denenlere temkinli yaklaşılmasını ve onları hadis değil, dini açıklamaya çalışan sözler, iddialar olarak anlaması gerektiğini söylüyorum.
Bunu, bizzat çeşitli konferanslarda hadis dalı başkanları olan ilahiyatçı kimselerle de masaya yatırıyorum. Onların da bunları savunmak için girdiği kılıkları anlatsam aklınız şaşar.
Müslüman uyanık, bilinçli olmalıdır. % 100 kesinliği belli olamyan sözleri hadis diye ele alırsa, ahiretini mahvedebilir. Bu sözleri kaldırıp hemen atmasın, ama hadis nitelemeside yapmasın. Eğer sözler kurana uygunsa ondan faydalanıp hayatına geçirsin, Kurana uygun değilse de hemen kaldırıp atsın, çünkü o sadece elini değil her yerini yakacak şeydir.
Bu konuda derlediğim bir özet çalışmamı burada paylaşacağım. İnşallah o zaman daha iyi anlaşılacaktır.
Şeytan ve dostlarının tuzağına düşmeyelim. Aklımızı boşa taşımayıp iyice kullanalım. Kuran merkezli yaşamayazsak yerimizin neresi olacağını iyi bilelim.
Allah; "kurandan sorulacaksınız" derken bizler milyonlara yaklaşan rivayetlerin içinden doğru yanlış hadis işleriyle meşgul olmayalım. Allah'ın sözü olan kuran varken başka söze ihtiyaç yoktur. Ancak kuranla ilim yapmak isteyen daha derin öğrenmek isteyenler, sadece bu rivayetlerden değil herşeyden faydalanabilirler. Hatta ateistlerin sözlerinden bile faydalanmalıdırlar. Bu sözlerle farklı bir bakış açısı ve anlam yakalıyorlarsa ve kendi anladığından daha akıllı, daha mantıklı geliyorsa bu sözleri kabul edip, kendi görüşünü atabilmelidir.
Devamını sonraki yazımla bütün halinde görebilirsiniz!
AYRICA DAHA ÖNCEDE İKAZ ETMİŞTİM.
ALLAH; KİTABI KURANI HİÇ BİR EKSİKLİK YADA FAZLALIK OLMAKSIZIN YETERLİ OLARAK İNDİRDİĞİNİ SÖYLER. BU NEDENLE NAMAZ, ZEKAT DAHİL HİÇ BİR İBADET KURANDA EKSİK DEĞİLDİR. SİZLER BUNU GÖREMEMİŞ VEYA BAŞKALARININ AĞIZLARIYLA KONUŞURKEN DİKKAT EDİN. KURANA İFTİRA ATTIĞINIZI GÖRÜN. KİTAPLARA İMANIN GİTTİĞİNİ VE İMANDAN ÇIKTIĞINIZI ANLAYIN.
(kuranda hiç bir şeyin eksik olmadığını; namaz, zekat başta olmak üzere bütün ibadetlerin yerli yerince anlarıldığını gerekirse başka zaman bizzat kendim gösterebilirim.) Aman, dikkat bu çok tehlikeli bir sözdür, ve bu söz imansız ve münafıkların en sevdikleri sözlerdir. Müslümanı bu sözlerle avlamaya çalışırlar ve çoğunluklada başarılı olmuşlardır. Artık, kuranın ne olduğunu iyi anlayın. Allah, koruduğu bir kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmaz bu kafanıza girsin.
Şimdi size sormak istiyorum. "hadis yada sünnetler kurana aykırı olamaz. Aykırı olanlarsa hadis ve sünnet olamaz" demiştim. Sizde yazınızda; "....evet doğrudur buna bende katılıyorum..." demiştiniz. Bu sözün "...ama.." diye devam eden kısmı varsa da onlara cevabımı yukarda verdiğimden bu kısmımla ilgili şu an bulunduğunuz durumu öğrenmek istiyorum.
MÜSLÜMANA SORU: Kurana aykırı hadis ve sünnet olamıyorsa; namazınızı nasıl kılyorsunuz şu anda? Namazınızda kurandan olmayan okumalarınız varmıdır? Niçin?
Selamlar...