Abi yorumun hakkinda bir iki soru sormak istiyorum.
Mesela neden nasihat ederken kırıcı sert bir uslup kullanmak zorundayiz ? Yani bunun nedeni nedir ? Ve neden bunu açıklama gereği duydun ki?
Ben senden küçüğüm.
Seni örnek aliyorum diyelim ( ki bazi konularda aliyorum mesela çocuklarının eğitimini dert edinmeni..)
Senden öğreneceğim nasihat ederken uslubumun sert olmasi mi
Yoksa meseledeki ciddiyetine olan hassasiyetin mi ? Hangisi?
..
Ama ile ilgili ihtimaller sunmussun,
Kardesimiz ailesinin isteği uzerine hareket ediyor olsun o vakit yorumun nasil olurdu ?
Ailelerimizin uzerimizdeki baskısının dereceleri mazerete midir ?
Bireysel davranmak ne kadar zor.
Çoğumuzun ailesi bilinçli değil. Kafa kağıdında müslüman ibaresi muammalik içeriyor.
Bak diyorsun ki ankara da medrese var.ama şartlari var.
Peki bu şart dışı kalanlar ne yapacaklar?
Alternatif sunun derken geçici değil ayırıcı değil daimi olabilen bir alternatiften bahsediyorum.
Mesela sorayim size bir kadin yatır başında neden caput bağlar? Neden dilek ağacına gider ? Neden turbelerden medet umar?
Simdi diyeceksin ki ilahiyat okuyan bunlari yapmaz mi ?
Mesele o değil. Eğitimdeki devasa açıklık.
Sistemden bahsedelim derseniz eğitim sisteminin fasa fiso olduğu zaten ortada. Zaten bozuk.
Akademisyenlerin dünyası tamamen karmaşa.
İstanbul da agirakcanin var bir okulu ama denkliği hala yok biliyorum. Mesele diploma değil sonraki aşamada önünün kapalı olmasi.
Devlet okullarinin ortamlari berbat.
Bunu hicbir zaman savunmadim.
Ama alternatifler kısıtlı.
Sen yazmadin mi çocuklarına okul ararken neredeyse umidini kaybettigini ama sonunda bulduğunu.
Bizim neden okullarimiz yok ?
Ne yapacagiz ya hu biz ?
Sizin gibi bilinçli anne babalarimiz yok.
Çevre desen bir yere kadar.
Sonra bir başına kalıp yalnızlaşıyorsun.
Yukarda ruhisukut kardes ortam cetrefilliginden bahsedip nasihat eylemis Allah razi olsun.
Ama , bir ama daha peki neden devam ediyorsun sorusu geliyor aklima?
Bir muvahhide neden uni ortaminda sorusuna
Bir muvahhid neden uni ortaminda o zaman ?
Kendimi doğru ifade edebildim mi bilmiyorum ama, eleştiriye yemin ediyorum doydum ben.
Çözüm istiyorum.
Geçici değil kalıcı.
Öncelikle abiler/kardeşler ve ablalardan Allah razı olsun, bu yazıyı yazmamın sebebi
Alketa kardeşe cevap yazmak değildir. Bunu belirterek sözlerime Allah'ın adıyla başlıyorum; Bismillah.
Değerli kardeşler, hanginiz üniversite mezunu hanginiz değil bilmiyorum. Hanginiz medrese ehli hanginiz değil onuda bilmiyorum. Velhasıl... Değerli abilerim, kadınlarımızın zırhı nasıl ki tesettürse, erkeğin zırhı da gözleridir. Dolayısıyla gördüklerime binaen Alketa kardeşe katılarak üniversite konusunda erkekle bayanın okumasını hemen hemen kıyaslıyorum, aynı evreye yakın bir seviyeye indirgiyorum. Çünkü bayan çalışmalarına yakından tanıklık ederek, onların Allah azze ve celle'ye ne kadar bağlı olduklarını ve davetlerinin ne kadar genç kadınımıza umut olduklarını sizlere açık bir şekilde söyleyebilirim. Eğer onlar olmasaydı bu kadar bayana biz erkeklerin ulaşmasının ne kadar çok zor bir iş olacağını ve ne kadar riskli bir durum olacağını siz kardeşlerimin anlayacağını sanıyorum. Tabi burada kendilerine daveti şiar edinmiş, menfaatleri dünyalık olmayan, akılları Allah azze ve celle'ye yaraşır bir kul olmaktan başka bir şey düşünmeyen ve üniversiteyi bir amaç değil Allah'a yaklaştırıcı bir araç olarak gören kadınlarımızdan bahsediyorum, genele vurmuyorum.
Diğer meselemiz de şudur; Evet kardeşler ben Üniversite okuyorum, onca fitneye maruz kaldığım halde peki neden okuyorum? Değerli kardeşler bugün cemaatler olarak davette eksik olduğumuz bir konuda üniversite çalışmalarıdır. Kimse inkar edemez bunu, ortamları gözlerimle gördüm, görüyorum ve sentezliyorum. Bugün 'Ankara üniversitesine gitme orada solcular ve hadis inkarcıları mevcut' tavsiyesinde bulunuyoruz. Peki ardımıza dönüp 'Yahu müslümanlar Ankara'da üniversiteleri boş bıraktılar, solcularda orayı mesken tuttu' diyerek nefislerimize bu gerçeği neden açık bir dille söylemiyoruz? Suç bizim değil mi? Geçmişte boş bıraktığımız mevkilere küfür ehli yerleşmeyecek mi sandık? İşte bugün bunu önümüzde bir engel olarak görmemizin nedeni, üniversite de çalışma başlatmakta geç kalmamızdır. Bizler geç kaldık kardeşler; davette geç kaldık, üniversiteleri tabiri caiz ise ilim yuvalarını savsak düşüncelere bırakarak oraları sahiplenmekte geç kaldık! İşte bugün bunun acısını yaşıyoruz.
Diğer bir mesele kardeşe olan tavsiyelerim olacak. Ben nasihatlerimde 'solcuların olduğu yerlere gitmeyin, okumayın' demek istemedim. Böyle bir izlenim bıraktıysam affola. Bilakis çalışmaların olduğu yerlere gidin dedim. Neden çünkü üniversitede çalışma başlatmak ciddi manada zordur. Bunu tecrübe eden biri olarak söylüyorum.Çünkü yanında ne bir ilim ehli var(ilden ile değişir), ne tecrübe ehli var, ne sıkıntıları çözmeye çalışabilecek kadar feraset ehli biri var. Yanında sadece Allah azze ve celle var. O yüzden kardeşime 'Allah'la aranı iyi tut, O'nu unutma' dedim.
Diğer bir mesele de; ehil olana danışmak. Bakın kardeşler bugün medrese okuyan bir ilim ehlinin yanına 14 yaşında matematiğe, Biyolojiye vs vs ilimlere ilgisi olan bir kardeşi götürsünler ve bu ilim ehli hocamız basiret ehli ve feraset ehli değil de sadece büyüdüğü ortamı dile getiren birisiyse' bu kardeşi direk medreseye yazdırın' der. Aynı şekilde üniversite mezunu birinin yanına 14 yaşında hadis usulüne önem veren ilim öğrenmek isteyen bir kardeşi götürün o da 'bu kardeşi liseye gönderin ümmete okuyan lazım' der. Şimdi size soruyorum Allah için; Bu iki kardeşide bu iki hocamız harcamadı mı? Harcadı değil mi? Üniversite okumak isteyen biri üniversite okuyan veyahut okumuş tecrübe edinmiş biriyle konuşsun bu isteğini, gidip medreseden mezun ilim ehli biriyle değil. Aynı şekilde medrese okumak isteyen biride medrese okuyan onu tecrübe edinmiş ilim ehli kişiyle konuşsun üniversite okumuş medrese eğitimi görmemiş biriyle değil. Bunlar ümmetin parlak zekalarını yıpratan bazı belirgin hatalar. Rabbim bu hatalardan cayan bir ümmet nasip etsin ve her dalda yetişen, İslam devletinin zeminini oluşturabilecek ehil sahibi Müslümanlar nasip etsin.Umarım ne demek istediğim anlaşılmış ve yanlış anlaşılmaya mahal vermemişimdir.
Üniversite okuyacak erkekte bayanda şunu iyi bellesin ki:
"Üniversite bir amaç değil, Allah'a yaklaştırıcı bir araçtır.
Bunu böyle görmeyen okumasın; iffetini ve imanını tehlikeye atmasın."
Çevrimdışı
