Es selamu aleykum kardeşlerim,
Bu hafıza zayıflığı ve konsantre olamama konusunda (5G konusu hala bir bilinmez olarak durduğu için), yukarıdaki önemli bilgiler haricinde "sorunlardan biri/başlıcası kesinlikle budur" diyeceğim şu var:
Sosyal Medya
"Neden ve nasıl?" derseniz:
Öncelikle harama ulaşmanın çok kolay/kaçmanın ise nerede ise tamamen imkansız olduğu bir alan. Bu kadar harama maruz kalıp da, hayırlı bir zihinsel gelişime sahip olmak beklenemez.
İkinci olarak da fazlası ile hızlı/birbiri ile alakasız/haber değeri olan veya olmayan herşeyin bir çorba gibi önümüze yığılması, hatta tepemizden aşağı dökülmesi. Bu kadar değişkenin olduğu bir yerde, odak yeteneği nasıl kalabilir?
Ve en kötüsü ise:
Yukarıdaki durum, yani beynin düzgün analiz edebileceğinden daha fazla sayıda ve hızlı değişkene maruz kalmak "Bağımlılık yapıyor" (Sürekli dürtüklenen merak duygusu, Dopamin adlı mutluluk verici bir hormonu uyarıyor ve sonuç: bağımlılık geliştiriliyor." Youtube ana sayfa; İnstagram keşfet bölümü; hatta Whatsapp'taki arkadaş listemizin durumlarını takip etmek (biri tatilini, öteki bir ayeti, diğeri çayını, beriki bir hüznünü paylaşıyor; fazla çeşit) veya sıradan bir TV kanalında haber takibi ("şu çocuğa bakın ne tatlı; doğalgaza zam; tatil beldesi önerisi; falanca kazada 10 ölü; bir de şu tatlı köpeğe bakın..." Yine fazla çeşit, seri şekilde ruh halinden ruh haline sokuyorlar)
Çoğu kişiye bakın, bu saydıklarımın komplesini "dinlenme, zihin boşaltma, sakinleşme" niyeti ile yapıyor. Sakinleşmek ve dinlenmek için mantıklı şeyler mi bunlar?? Temelde değil. Ama dedim ya, sürekli tetiklenen merak duygusunda Dopamin adlı "mutluluk verici" bir hormon salgılanıyor. Mutluluk verici? Eşittir: bağımlılık yapıcı arkadaşlar... Yanisi, gün boyu sık sık elinize telefonu alıp hedefsiz şekilde, boşboş geziniyorsanız: Geçmiş olsun, dopamin bağımlısı olmuş bulunuyorsunuz. Ki bu bahsettiğim Youtube ana sayfa, İnstagram keşfet, TV'lerdeki saçma haber sıralaması vs tesadüf değil; siz böyle olun diye özel tasarlanmış bir mantığı var bunların.
Ve yine en kötünün kötüsü:
Siz sadece bu anlarda, sadece bu anları kaybetmiyorsunuz. Eğer dopamin bağımlısı iseniz, siz o an, bu bağımlılığı tetikleyen bir şeyle meşgul değilken de, vücudunuz/zihniniz bunu arzuluyor. Bu yüzden odaklamanız gereken işinize/ödevinize odaklanamıyor (Çünkü bu işler genellikle sıradanlar ve dopamin salgılatmıyorlar), bir an önce bitirerek ve hatta ara vererek kendinizi yine telefonda gezinirken buluyorsunuz.
Çözüm?
Dopamin detoksu.
Bir süreliğine, tabi ki sıkı bir kararla birlikte, yukarıdaki dopamin salgılattığını öğrendiğiniz herşeyi kesinlikle hayatınızdan uzaklaştırıyorsunuz. Ne kadar süre? Bu programlar olmadan acı çekmeyeceğiniz, yani tamamen yokluklarına alışacağınız güne kadar.
Bundan sonrasında:
Lüzumsuz olanlara asla geri dönmeyin.
Faydalı olanlar için kâr/zarar hesabı yapın. Kendi kararınıza göre "haftada veya günde şu kadar saat" diye bir sınır koyun ve sınıra uyun. Bu arada, daha az zararlı bir alternatif varsa, o alana yönelin.
Ve sonuç olarak, kullanmaya devam ettiğiniz uygulamaları nasıl kullanacağınızı çok dikkatle takip edin. Misal: Whatsapp durumlarına bakmak zorunda mısınız? Veya buralarda paylaşım yapmak? İnstagram'da takip ettiğiniz bir hesabı takip etmek için gerçekten önemli bir sebep var mı?
Vb sorgulamalar...