Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Dere Otu

Birtat Çevrimdışı

Birtat

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Dere Otu(Anethum graveolens)
Bileşimi; Sabit ve uçucu yağ, tanen, reçine, uçucu yağda carvon, phellandren gibi maddeler içerir.
Yaprakların bileşiminde sabit yağ, karvon, limonen, felandren; tanelerin bileşimindeyse bunlara ilaveten karveol, terpinen bulunur. Vitaminlerden A ve C vitamini, minerallerden de fosfor, kalsiyum, demir, potasyum bulunur.
Şifaları; Henüz bilimsel açıklaması yok, ama, Anadolu da çok yaygın inanışa göre, 100 gram kuru dereotu yaprağı, 1 litre suda kaynatılarak elde edilen sıvı, günde 2 sefer yarım saat basura pansuman yapılır. Bunda çok başarılı sonuçlar alındığına inanılır Ayrıca 50 gram dereotu 1 litre suda kaynatılıp, günde 3 defa içilmesi de tavsiye edilir. İştah açıcı, hazmettirici, gaz söktürücü özellikleri de vardır.
En etkin iyileştirici özelliği, gaz gidericiliğidir.
Uyarıcı, eritici, idrar söktürücü, ağız yaralarını iyileştirici, sindirim kolaylaştırıcı, iştah açıcı özellikleri de vardır. Kusma, hava yutma, karın şişmesi gibi rahatsızlıklara da iyi gelir, ağız kokularını önler.
Bu etkiler için 40 gram dereotu tohumu 1 litre (5 bardak) suda kaynatılır ve günde 3 kez birer bardak içilir.
1 bardak kaynar suyun 1 -2 tatlı kaşığı tohumun üzerine dökülüp demlenmesi ve bunun yemeklerden önce içilmesi de aynı etkilere ilaveten hıçkırık kesici, uyku getirici, sakinleştirici, süt artırıcı, spazm çözücü etkiler gösterir.
200 gram kuru dereotunun 1 litre (5 bardak) suda kaynatılmasından elde edilen sıvıyla basur memeleri pansuman yapılır.
Maydanozgiller familyasındandır. Diğer adları Darakotu, Durak otu, Donak otu, Dor otu, Hezer tere, Tere otu, Tara otu, Tarhana otu.
(Anethum, "fırlatmak, fışkırtmak" gibi anlamları olan Yunanca anethon'dan gelir. Bu da bitkinin gaz giderici özelliğine bir göndermedir. Graveolens ise, Latince "güçlü kokulu, ağır kokulu" gibi anlamlara gelen bileşik bir sözcük. Bu durumda, "Ağır kokulu fışkırtıcı" gibi bir adlandırma kümesine ulaşırız.)
Çok kokuludur ve kokusu yabani rezeneyi hatırlatır, bu yüzden onunla karıştırıldığı olur. Bu onun daha küçüğü gibidir. Batıdaki adlarından biri de zaten "piç rezene"dir, bir diğeri de "yalancı anason".
Anasonla kimyon arasında tatlımsı, hoş kokulu bir lezzet. Tazesinin kokusu daha yoğun ve hoştur.
Dereotu kurak ve sürülmemiş topraklarda 600 metre yüksekliğe kadar yetişir. Bitki kendi kendine çoğalır, bunun için saplar üzerinde birkaç çiçeğin olgunlaşmasına izin vermek yeterlidir.
Kültürel yolla üretimi de söz konusudur. Bunun için bol güneşli ve rüzgâr almayan yerler seçilir. İlkbahardan yaz ortasına kadar ekilir ve 3-10 yıl arasında aynı yerden verim alınır. Çıkan fidelerin 25-30 cm'lik aralıklarla seyreltilmesi gerekir. Evde yetiştirilmesi de mümkündür. Yapraklar, tazeyken; tohumlar oluşmaya başladığında da çiçek başları toplanır.
Çiçek açtıktan 2-3 hafta sonra tohum oluşur. Bitkiyi biçerken tohumların bahçenin her yanına dökülmemesine dikkat etmek gerekir. Biraz uzun kesilen saplar karanlık bir odada asılır ve altlarına yeterli büyüklükte kâğıt serilir ki, bitki kurudukça tohumlar bunun üzerine usul usul dökülsünler.
Anayurdu Anadolu, Akdeniz havzası ve Güney Rusya'dır. Günümüzde Güney Avrupa'nın tamamında ve Kuzey Amerika'da üretimi yapılır.
Ayrıca bahçelerden kırlara da sıçramıştır. Kurak ve güneşli toprakları sever.
İskandinav ülkelerinde, Rusya'da, Polonya'da olduğu gibi Hindistan'da da kullanılan klasik bir baharattır.
Mısır hekimliğindekf tarihi 5000 yıllıktır. Romalılar tarafından da bilinirdi.
Saint Matthieu İncili'nöe nane, dereotu ve kimyonun adları birlikte geçer; bu da bize miladi tarihin başladığı yıllarda dereotunun, nane ve kimyonla birlikte üç önemli baharattan biri olduğunu gösterir. Bu üç baharattan o sırada vergi alınmaktadır.
Romalılar ve Yunanlılar dereoutuna sağlığa yararlı özeliğinden dolayı olduğu kadar mutfağa katkısından dolayı da değer verirler. İngiltere'de 16. yy'dan bu yana üretimi yapılır. İskandinav ülkeleri için de çok değerli bir baharattır.
Yaşlı Plinius (23-79) ve Dioskorides'in (I. yy) anlatımlarından çıkardığımıza göre Yunanlılar onu saraya karşı ve sütannelerde süt artırıcı olarak kullanmışlardır. Romalılar için o hayatiliğin, dirimselliğin simgesidir. Charlemagne (742-814) davetlerinde içkiyi fazla kaçıran konuklarına dereotu sunarmış. Ortaçağ'da (5-15. yy) cinsel gücü artırıcı olarak şarabın içine katılmış. 17. yy'da zihinsel kapasiteyi güçlendirici olarak kullanılmış. Kötülüğü def etmek için büyücülükte de kendine yer bulmuş.
60-150 cm boylarında, 30 cm genişliğinde, içi boş, mavimsi yeşil renkli, dallara ayrılan yapıda, ama genel olarak tek gövdeli, bir yıllık, otsu bir bitkidir.
Yaprakları iplik gibi ipince, tüylü ve kokulu; temmuzdan eylüle, yaz boyunca açan, güçlü kokulu, minik sarı çiçekleri şemsiyemsidir. 3-5 mm uzunluğundaki, kahverengi-sarı, kokulu tohumları (meyveleri) yumurtamsıdır ve sırtlarında üç, yanlarında iki çizgi bulunur.
Dereotu eski çağlardan bu yana sağlığa yararları bilinen ve bu yolda kullanılan bir bitkidir.
Eski Mısırlılar onu rahatlatıcı, Eski Yunalılar da hıçkırık kesici olarak değerlendirmişler.
Yapraklarının yanında tohumları da kullanılan baharatlardan biridir.
Ancak Asya ülkelerinde tohumlan kullanma alışkanlığı fazla yoktur.
İskandinav ülkelerinde, Rusya'da, Polonya'da, Hindistan'da, dünyanın hemen her yerinde sevilen klasik bir kokulu bitkidir.
Kendine özgü kokusu olan bitkinin tohumu çorba, balık ve sebze yemeklerine, çeşitli tatlı ve keklere; çiçekleri turşuya; yaprakları iyice kıyılarak çorbaya, salatalara, yumurtalı ve etli yemeklere konur.
Kokusunu yitirmemesi için taze kullanıldığında pişirmemek gerekir.
Mineral tuzlar yönünden zengin olduğu için tuzsuz rejimlere de katkı sağlar.

alıtı;
 
Son düzenleme:
Üst Ana Sayfa Alt