Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Soru Dinde Zorlama Var mı?

K Çevrimdışı

kelime-i şehadet

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
herkese selamlar, ben ateist sitelerine üyeyim. elimden geldiği kadarıyla onlara karşı mücadele veriyorum. ancak bazı bilmediğim konular oluyor. bana tevbe 5 ve 29 ayetlerini delil göstererek dinde zorlama olduğunu iddia ediyorlar. insanlar müslüman olmak zorunda mı? yani onları islam'a zorlamak doğru mudur?
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
herkese selamlar, ben ateist sitelerine üyeyim. elimden geldiği kadarıyla onlara karşı mücadele veriyorum. ancak bazı bilmediğim konular oluyor. bana tevbe 5 ve 29 ayetlerini delil göstererek dinde zorlama olduğunu iddia ediyorlar. insanlar müslüman olmak zorunda mı? yani onları islam'a zorlamak doğru mudur?


Yolda ki İşaretler Seyyit Kutup (r.a)

Kitap verilenlerden,ALLAH’a,ahiret günün inanmayanlarla,ALLAH’ın ve Onun Resülünün haram kıldıklarını, haram saymayanlarla ve hak dini din edinmeyenlerle boyun eğip kendi elleri ile cizye verinceye kadar savaşınız.Yahudiler Üzeyir ALLAH ın oğludur dediler.Hrıstiyanlar,Mesih,ALLAH ın oğludur dediler.Bu,daha önce inkar edenlerin sözlerine benzeterek ağızlarında geveledikleri sözdür.ALLAH onları yok etsin,nasılda yalan uyduruyorlar.Onların hahamlarını,papazlarını ve Merym oğlu Mesih’i Rabb edindiler.Oysa ki,tek ilahtan başka kulluk etmemekle emrolunmuşlardı.ondan başka ilah yoktur.O,koştukları şeylerden münezzehtir.Onlar ALLAH ın nurunu ağızları ile söndürmek isterler.Kafirler istemesede ALLAH nurunu mutlaka tamamlayacaktır.(Tevbe 29-32)

İşte bu ayeti kerimeler yeryüzünde ALLAH ın uluhiyetinin (otoritenin) kökleştirmenin,O’nun metodunu insan hayatında gerçekleştirmenin, şeytanlar ve onların metodlarını kovmanın,insanları kul edinen beşeri otoriteyi kökten silmenin delilleridir.Evet bütün insanlar yalnız ALLAH ın kuludur.ALLAH ın kullarından hiçbir kimse kendi heva ve görüşünden kaynaklanan bir şeriat/hukuk sistemi ile;nefsinden kaynaklanan bir otorite ile onun kullarını hükmedemez.İşte yeter delil…dinde zorlama yoktur,prensibinin yerleştirmesi ile birlikte…yani kulların kulluğundan kurtulduktan sonra inanç için zorlama yoktur.Otoritenin tümünün ALLAH a ait olduğu prensibi yerleştikten,başka bir deyimle tüm dinin ALLAH a ait olduğun prensibi yerleştikten sonra inancı benimsetmek için bu itibarla zorlama yoktur.
 
K Çevrimdışı

kelime-i şehadet

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Tevbe 5 ayetinin sonunda müşriklerin serbest bırakılmaları için "tevbe edip namaz kılma ve zekat verme" şartı koşuluyor. bu dinde zorlama olduğu anlamına gelmez mi? mesela o müşrikler namaz kılmayıp zekat vermezlerse ne olur? öldürülürler mi? bu tüm müşrikler için istisnasız geçerli midir? yani islam ve müslümanlarla hiçbir sorunu olmayan, tartışmayan bir müşrik ile islam ve müslümanlarla uğraşan müşriğin durumu aynı mıdır? tevbe 5 ayetindeki müşriklerden kimler kastediliyor? daha geniş bilgi verirseniz daha iyi olur.
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
kardeş hüküm çok açık ve net bir şekilde belli

Bu grup İslam şeriatını istemeyen azılı kafirler için ve elinden geldiği kadar islamı bertaraf etmek için var güçleri ile çalışanları küçük düşürülene kadar

Kitap verilenlerden,ALLAH’a,ahiret günün inanmayanlarla,ALLAH’ın ve Onun Resülünün haram kıldıklarını, haram saymayanlarla ve hak dini din edinmeyenlerle boyun eğip kendi elleri ile cizye verinceye kadar savaşınız.

1-bunlar kendi dinlerini değiştirmek istmiyorlar bu ayetin gereği dinde zorlama yoktur desturu ile cizye verme şartı ile kendi dinlerinde kalabilirler hiç bi sıkıntı yok
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
yani islam ve müslümanlarla hiçbir sorunu olmayan, tartışmayan bir müşrik ile islam ve müslümanlarla uğraşan müşriğin durumu aynı mıdır? tevbe 5 ayetindeki müşriklerden kimler kastediliyor? daha geniş bilgi verirseniz daha iyi olur.


Son olarak şunu da belirtmeliyiz ki, İslâm dört ay sonrası için müşriklere topyekün savaş ilân etmiş olmasına rağmen onlara yönelik hoşgörüsünü, ciddiliğini ve gerçekçiliğini sürdürüyor. Bir defa yukarda söylediğimiz gibi onlara yok etme amaçlı bir savaş ilân etmiyor. Bunun yerine onlara karşı mümkün olduğu takdirde doğruyola gelmelerine yönelik yeni bir kampanya başlatıyor. Hatırlanacağı gibi İslâm'la çatışan, İslâm'a karşı düşmanlığını ortaya koyan her hangi bir cahiliye grubuna üye olmayan tek tek müşriklere şu güvenceler veriliyordu: Böyleleri İslâm yurduna güvenlik içinde girebileceklerdi. Yüce Allah'ın emri ile Peygamberimiz bunlara bu yolda dokunulmazlık sağlayacak, böylece Allah'ın mesajını rahatça dinleme, bu çağrının içeriğini tam anlamı ile öğrenme imkânına kavuşturulacaklardı. Arkasından da can güvenliği içinde olacakları bir yere ulaşana dek korunacaklardı. Üstelik bütün güvencelerden yararlanırken müşrikliklerini sürdürebileceklerdi. Okuyoruz:

"Eğer puta tapanlardan biri senden can güvenliği isterse kendisine can güvenliği sağla ki, Allah'ın sözünü, Kur'ân'ı işitebilsin; sonra da onu güven içinde olacağı bir yere ulaştır. Çünkü onlar gerçekleri bilmeyen bir güruhtur"

Bu âyet şunu kanıtlar: İslâm, her insan kalbinin hidayete ermesine, sevaba ermesine düşkündür; İslâm yurdunda güvenlik içinde konuk olmak isteyen müşriklere güven içinde konuk olma imkânı vermek gerekir. Çünkü bu durumda İslâm onların savaşa girişmelerinden, biraraya gelerek kendisine karşı komplo kurmalarından emin olur. O halde onlara Kur'ân'ı dinleme ve bu dini öğrenme fırsatı vermekte hiç bir zarar yoktur. Belki bu yolla kalpleri açılır, ilâhî mesajı alır ve bu çağrıya olumlu karşılık verir. Ama olumlu karşılık vermeyecekleri durumlarda bile yüce Allah onları İslâm yurdu sınırları dışına çıkardıktan sonra canlarının güvencede olacağı bir yere ulaştırılmalarını emrediyor, gerekli sayıyor.

Müşrikleri İslâm yurdunda güven içinde konuk etmeye ilişkin bu hüküm İslâm sisteminin yüce bir doruğunu oluşturur. Fakat İslâm'da bu tür doruklar sayıca çoktur, bakışlarımızı yükseklere dikince gözlerimizin önünden ardarda geçerler. İşte bu da, İslâm'ın ve müslümanların düşmanı olan müşriklere can güvenliği sağlama zorunluğu da bu doruklardan biridir. Müslümanlara uzun yıllar boyunca çeşitli eziyetler çektirmiş, onları dinlerinden dönmeye zorlamış ve istedikleri olmayınca ellerinden gelen düşmanlığı yapmış olan müşrikleri İslâm yurdu dışındaki güvenlikli bir yere ulaştırmak konusunda gösterilen bu titizlik göz kamaştırıcı bir alicenaplıktır!

Bu sistem düşmanlarını yoketmeyi amaçlayan bir sistem değil, onları doğruyola erdirmeyi arzulayan bir sistemdir. İslâm için güvenilir bir üs meydana getirmeyi ön plâna aldığında bile bu ilkesini savsaklamadığını görüyoruz.

Kimileri var ki, İslâm'ın cihad ilkesinden sözederken onu insan fertlerine zorla inanç kabul ettirme aracı olarak nitelerler. Kimileri de var ki, bu suçlamanın ağır yükü altında ezilerek dipleri konusunda savunmacı bir tutum benimserler. Bu suçlamayı savabilmek için İslâm'ın sırf bağlarını yerel sınırları içinde savunmak için savaşa başvurduğunu söylerler. Şimdi hem ötekilerin ve hem de berikilerin bu yüce direktifin somutlaştırdığı yüce doruğa bakışlarını dikmeye ihtiyaçları vardır. Âyeti tekrar okuyalım:

"Eğer puta tapanlardan biri senden can güvenliği isterse kendisine can güvenliği sağla ki, Allah'ın sözünü, Kur'an'ı işite bilsin; sonra da onu güven içinde olacağı bir yere ulaştır. Çünkü onlar gerçekleri bilmeyen bir güruhtur."

Bu din bilmeyenlerin bilgi eksikliğini giderme ve can güvenliği isteyenlere can güvenliği sağlama dinidir. Bu alicenaplığı kendisine karşı kılıç çeken, savaş açan ve inatla karşı çıkan azılı düşmanlarından bile esirgemez. Fakat bu din, fertler ile yüce Allah'ın sözünü işitme imkânı arasına giren, insanlar ile yüce Allah'ın indirdiği mesajları öğrenme olanağı arasına giren ve böylece insanlar ile doğruyola erme fırsatı arasına giren bunların yanısıra bireyler ile kula kulluktan kurtuluş devrimi arasına, insanlar ile onların yüce Allah'a sığınma tercihleri arasına giren maddî güçleri devirmek için kılıçla savaşma yoluna başvurur. Bu maddî güçler yıkılınca, bu engeller ortadan kaldırılınca tek tek insanlar onun koruyucu kanatları altında inanç güvenliğine kavuşurlar. İslâm onlara bilgi verir, onları korkutmaz; onlara can güvenliği sağlar, onları öldürmez. Sonra onları sınırları dışında güvenli bir yere ulaştırıncaya dek güvenceli koruması altında uğurlar. Bütün bunları, bu konukları yüce Allah'ın sistemini reddettikleri halde yapar!

Günümüzün dünyasında kul yapısı bazı rejimler, sistemler ve yönetimler vardır. Bunlar muhaliflerine ne can güvenliği, ne mal güvenliği ne namus güvenliği tanımazlar; muhaliflerinin bütün temel insan haklarını pervasızca çiğnerler. Sonra da bu acı uygulamalara tanık olan bazı kimseler, yüce Allah'ın sistemine karşı girişilen haksız suçlamaları gidermek için binbir dereden su getirirler, bu gayretkeşliği gösterirken bu sistemin çehresini tanınmaz hale getirmeye kalkışırlar, onu gerek zamanımızda gerekse bütün zamanlar için kılıca ve makinalı tüfek namlularına sözle karşı koymaya razı olan komik bir tutumun kucağına atarlar!


 
K Çevrimdışı

kelime-i şehadet

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Adam kalbi mütmain olmadan, şüphelerini gidermeden zorla Müslüman edilirse o kişi ne kadar sağlam bir Müslüman olabilir ki? Böyle yapmak bence onları münafık olmaya itmektir, doğrusu bence Müslümanlara zarar vermedikleri sürece cizyelerini ödeyip İslam devletinde kafir olarak yaşayıp ecelleri gelinceye kadar kendilerine tebliğ yapılması, İslam'ın olabildiğince en ince ayrıntısına kadar anlatılmasıdır -ki Tevbe 6 ayeti bunu emrediyor.
 
Üst Ana Sayfa Alt