Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Ey Kalbi Daralmış Olan!

Merusa Çevrimdışı

Merusa

Üye
İslam-TR Üyesi
Bu fazîletli günlerde, sıkıntıları sebebiyle zayıf kalmış, üzüntüleri sebebiyle gücü kırılmış, düşünceleri onu geride bırakmış ve keder onun bütün kuvvetini kırmış olan, yahut günahları yüzünden şevkini kaybetmiş, defalarca ayaklandığı hâlde sonra yeniden düşmüş, Allah’a seyrinde ve ibâdetlerinde başarısızlığa uğradığını zannetmiş her kul bilsin ki; onun bu hüznü, bu endişe ve duyguları Allah subhânehu ve teâlâ’ya gizli değildir.

İçinde, hakîkatini Allah azze ve celle’den başkasının bilmediği bu hüznü yaşayan ancak tüm bunlara rağmen Rabbine hüsnü zan üzere olup O’nun rahmetini uman bir kul; Allah indinde üstündür, sevgilidir ve o O’na ‘kalbin hüznüyle’ ibâdet edenler sınıfına dâhildir.

Bil ki, Allah’ın sevgisi ve rahmeti, yalnızca takvâda ve amelde öne geçenlere has değildir.

Bilakis Allah, eksikliğinin acısını, hatalarının endişesini ve günahlarının elemini taşıyan kullarını sever ve onları O’na dönsünler diye bekler.


Bir kimse kusurlarla ve günahlarla dolu olsa -ki hepimiz öyleyiz-, sonra kalkıp mihrâbına yönelse ve Rabbine içtenlikle, gözyaşlarıyla, sâdık bir kalple yalvarıp duâ etse; Allah onu bağışlar, onu tertemiz kılar ve onu ‘velîleri’ arasına katar.

Dolayısıyla aslında bütün mesele, yalnızca Allah’a yönelmektedir. O’na yöneldiği zaman kul kulluğunu yerine getirmeye muvaffak olduğu için mutluluğa erdiği gibi, onun sıkıntıları da, dertleri de, hüzünleri de, kalbinin acısı ve yangını da hafifleyecek ve o kalp Rabbine teslim olmanın ve O’na yakınlaşmanın ünsiyeti ile canlanacak, ibâdet ve taat için dirilecektir.

• Bu nedenle şu nebevî duâyı çokça yap ve Allah’ın sana mutlaka icâbet edeceğine inan:

« اللَّهُمَّ أَعِنِّي عَلَى ذِكْرِكَ، وَشُكْرِكَ، وَحُسْنِ عِبَادَتِكَ »

«Allah’ım! Seni zikretmek, Sana şükretmek ve Sana güzelce ibâdet etmekte bana yardım et.»

Ve yine de ki: Rabbim, gücümü ve rağbetimi Senin ibâdetinde kıl.

Kendinde zayıflık gördüğünde yahut nefsinde ağırlık, hüzün ve keder bulduğunda “لا حَولَ ولا قُوَّة إلا بالله” zikrine sarıl ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e çokça salât et. Çünkü Ona ﷺ salât etmek, sıkıntıların giderilmesi ve günahların silinmesine vesîledir.

• Muvaffak kılındığın her amelin ardından ise, -velev ki çok küçük bir amel olsun- Allah’a hamd et ve o sâlih amelinin devamlılığını iste. Bu, o ameli terk etmemen için bir sebep olacaktır.

• Sonra muhakkak ki -en azından şu günlerde- sosyal medyadan uzaklaşmak, senin zihnine sükûnet lutfedecek ve çalışma azmini sana yeniden döndürecektir. Dikkat dağınıklığı, odaklanamama, hüzün ve kederin artması, amel işlemeye isteksizlik, sebebi bilinmeyen içsel sıkıntı ve kula kendisini zayıf hissettiren sair durumların pek çoğunun nedeni; nefsi, onu ilgilendirmeyen şeylerle meşgul etmektir. Zira bu, onu gereksiz yere yormaktır. Nefis kendisine fayda vermeyen şeyle meşgul olduğunda, rûh yorulur.. Rûh yorulduğunda ise faydalı olan şeyler için güç, şevk ve heyecan bulamaz. Ebu’d-Derdâ radıyallâhu anh dedi ki: “Nefsini, insanların her yaptığının peşine takan (insanların yaptığı şeyleri izleyip duran) kimsenin, hüznü uzun olur ve içinin hırsı-tasası dinmez.”

Ramazan’ın henüz başındayız. Üzülme, ümidini kesme ve kendini kaybedenlerden addetme. Kazanmak için önünde bekleyen günleri ilâhî bir fırsat bil.

Kalk, abdest al, kıbleye yönel ve Rabbinden mağfiret dile. Sonra yeniden mağfiret dile. Sonra yeniden mağfiret dile. Çünkü istiğfâr, Allah’ın yardımını görmede en büyük yardımcıdır. «Kim bir kötülük işler, veyahut da nefsine zulmeder de, sonra Allah’tan mağfiret/bağışlanma dilerse; Allah’ı çokça bağışlayıcı ve merhamet edici bulur.» Nisâ: 110
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt