Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Gündeminize Dair ''Röportaj''

eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
@eL_Muhacir abi
2 saniye mikrofunu elinden kapsak ve sana yöneltsek, senin gündemin nedir ?

Benim gündemim müslümanlara faydalı olabilmek.Acizlikten nefret ediyorum.Lakin batıl sistemlerin adaletsizliği yüzünden haftanın 6 günü sabah 8.30 akşam 19.00 kadar çalışmak insanı aciz bırakıyor maalesef.

Oysa ki ALLAH (c.c) Asr suresinde buyuruyor ki;

Asra and olsun ki insan hüsrandadır.
Lakin birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.


Reel hayatta bırakın kardeşleri görmeyi ehlimize bile yeri geliyor zaman ayıramıyoruz.
ALLAHu alem dünya da iş çalışma süresi Türkiye birinci.
Ciddi mana da Tr de en büyük adaletsizlikten biride zaman kavramı.

İkinci bir hususta çok sinir olduğum ve bundan dolayı da cumayı terk ettiğim imamlar. Vallahi yatacak yerleri yok.
İslam devleti hakim olmuş gibi vaaz vermeleri yok mu ? Yahu bir devrim olacaksa bunun yeri camilerdir vallahi.
söylenecek çok şey var lakin uzatmayım.

Kardeşlere nasihatım zamanın kıymetini bilin.Zamanın kıymeti de birbirimize hakkı ve sabrı tavsiye etmek.
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Tamam. Uluvv/Fevkiyyet konusunda orta çapta bir risale hazırlıyordum. Bitince tab' ettirmeye de niyetim vardı lakin dünyevi meşgalelerden ötürü iş yarım kaldı. Risalenin içeriğini ve konuların dizimini kendimce çok çarpıcı buluyorum büyük ihtimal sitede paylaşınca sizde bunu takdir edeceksiniz. Şimdilik diyeceklerim bunlar dünyevi meselelerle sizi meşgul etmek istemem :))
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
طالب بن عايد Çevrimdışı

طالب بن عايد

انا لله وانا اليه راجعون
Süper Moderatör
Esselamu aleykum ve rahmatullah akhim
طالب بن عايد
We aleykum esselam we rahmetullahi we beraketuhu abim,

Böyle güzel bir etkinlik başlatıp söz hakkı verdiğin için teşekkür ederim, Allah swt seni hayırla mukafatlandırsın..

Uzunca bir süredir; başta kendim ve ehlim olmak üzere bütün müslümanların, maddi ve manevi olarak diğer fırkalardan bağımsız bir duruma nasıl gelebileceği sürekli beni düşündürüyor..

Allah swt riyadan muhafaza etsin ve bizleri affetsin, bazılarımız yalnız kalsak belki de açlıktan ölsek bile vermeyeceğimiz tavizi, üzerimizde aile ve diğer müslümanların hakkı varken ister istemez verebiliyoruz..
İş gereği giyim kuşam, mahremiyet, traş ve banka hesabı meseleleri hep eziyet veren bir zillet durumuna dönmüş durumda.. İtikadi sapkınlıkları olan ortamları söylemeye gerek bile duymuyorum..

Burada aile ve diğer müslümanlar faktörü üzerine dikkat çekmek istiyorum;
Manevi olarak İslam'ın istediği kıvama(sabır, kanaat vs) gelebilmek, gerçekten Allah'ın yardımı olmazsa oldukça zor. Biz kanaat etsek, bakmakla yükümlü olduğumuz kişiler kanaat etmese bir dert, ya da bakmakla yükümlü olduğumuz kişiler kanaat etse de onların ezilmelerini görmek başka bir dert..

Bir de olayın sıcak cebhe taraflarını düşündüğümüzde; müslüman kardeşlerimiz çeşitli beldelerde her türlü savaş ve işkence çeşidi ile karşı karşıya kalmışken onlara yeterince destek verememek şahsımı çok üzmekle birlikte, onlara yaşatılanların henüz bize tam anlamıyla uğramış olmamasından dolayı "biz daha ne görmüşüz ki" diyerek Allah'a hamd ediyorum..

Ama şunu da unutmamak gerekir; aslında o cebhede sabredenlerin ecrine ulaşmak burada imkansızdır.. Onlar sabredip sebat gösterdiklerinde çektikleri dunya sıkıntısı, mukafatlarının yanında bir hiç olacaktır, çünkü izzete kavuşulmuştur..

Buralarda ise asıl fitne ve fucurun kol gezmesi sonucu hem dunyamızı hem ahiretimizi sallantıya sokabilecek tam anlamıyla kurabağa deneyi yaşanmaktadır..

Dunya toz pembe bir yer değil, her türlü imtihan her an bizi yakalayabiliyor..

Allah swt bizlere kaldıramayacağımız yükler vermesin, bizlere dunya ve ahirette iyilikler ve güzellikler versin..

Şu videoyu da bırakayım buraya;
 
Gazali44 Çevrimdışı

Gazali44

لَا اِلَهَ اِلَّا اللهْ
İslam-TR Üyesi
Benim gündemimde adaletsizlik var hukuksuzluk var yalakalık var güçlü kimse onun tarafını tutanlardan mahkemelerde sırf hükümetten korktuğu için yanlış hüküm veren hakimler sınavı kazanıp sırf adamı olmadığı için ise giremyenler kısacası ezilenler hakkı yenen bütün insanlar var dini görüşü önemli değil kimsenin hakkını yemeyeceksin iyi bir müslüman asla kimseye zulmetmez
2. Gündemim ise kendimi düzeltmeye çalışmak her ne kadar toplum ,çalıştığım ortam bozuk olsada ben kendimi düzeltmeye çalışıyorum gıybet çok ediyordum artık çok dikkat ediyorum ibadetlerime zikirlere Kuran a ve bana Rabbimi hatırlatan herşeye sımsıkı sarılıyorum günahlarımla nefsimle mücadele ediyorum tabi bu arada ilgilenmem gereken bir kızım ve karım var bı yandan elimden geldiğince onları mutlu etmeye çalışıyorum
 
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ben de izninizle gündemimden bir kaç konuyu aktarmak istiyorum. Güzel bir konuydu devamı gelir in şa Allah ben de hem önceden verilmiş söz hakkımı kullanmak hem de konunun tekrar “gündeme” gelmesini sağlamak adına paylaşım yapmak istedim.

O kadar çok gündemim var ki; işsiz olmamdan kaynaklı olsa gerek, hepsini yazamayacağım ama bir kaçını burada belki insanlara düşünme malzemesi olması umuduyla belirtmek istiyorum.

İlk değinmek istediğim konu bugün haberlerde okuduğum bir mesele. Domuz kalbi nakledilen ilk insan öldü
Domuz kalbinin insana nakli konusu bence sapıklıkta çığır açan bir girişimdi. Allah’ın izniyle artık ilk deneğin ölmesiyle bu girişim son bulur. Domuzdan insana kalp nakli haberleri yapılmıştı geçenlerde, ama çok azında bu domuzun DNA’sının insana benzemesi ve uyum sağlaması açısından değiştirildiği söyleniyordu. Hatta ben bunu yahudi haber portalı şalomdan öğrenmiştim. Sonradan ise seri üretimden bahsedildi. Bu işin varacağı nokta buydu zaten demiştim seri üretim haberini görünce.

Peki bu “domuzlar” neye benziyor? Acaba daha çok insana benziyor olabilirler mi? Domuz insan kırması bir varlığı üretiyorsun bunun kalbini söküp insanlara takıyorsun. Peki ya domuz aslında domuzdan çok “insansa”? Yani insani domuzlar üretiliyorsa? Bu apaçık bir sapıklıktır. O zaman direkt insan üretin! klonlayın, organlarını hasat edin ve geri kalanını çöpe atın? Bu işin başı da sonu da nereye varacak belli değil.

Ben böyle deyince kimileri organ nakli bekleyenlerin çektiklerini bilemezsiniz diye tepki vermişti. Organ bekleyenlerin ecelleri zaten belirlenmiştir. Organ beklerken trafik kazasında da ölebilirler. Ölüm hak. Daha çok yaşamaktan ziyade iyilik üzere yasamamız gerek. Bunun bilincinde olmamız gerek müslümanlar olarak. Demiştim ben de. Şimdi de ilk deneğin öldüğü haberini okuyup rahatladım açıkçası. Geçenlerde forumda aşı mevzusunda haram ile tedavi olur mu tartışması vardı. Haram ile tedavi olmaz kardeşim. Genetiğini istediğin kadar değiştir domuz domuzdur. Haram ile tedavi ummak müslüman işi değildir.

Gündemimde olan bir diğer konu tabiki Rusya’nın Ukrayna çıkarması. Basıl gündemimizde olmasın ki? Herkes zorla bu konuyu burnumuzun diline sokuyor. Peki dünyada şuan aktif olarak süregelen silahlı çatışmaların kaçından haberdarız? Kaçı burnumuza sokuluyor? Belki şaşıracaksınız ama liste çok uzun.https://en.m.wikipedia.org/wiki/List_of_ongoing_armed_conflicts İngiltere prensinin dediği gibi, Afrika’da Asya’da silahlı çatışmalara alışkınız ama Avrupa olunca normal değil. Gerçekten mi? İyad Kuneybi kardeşin yazısında dediği gibi Bosnalılar da mavi gözlü Avrupalıydı ama bu kadartepki çekmemişti katledilmeleri. Hristiyan olmadıkları için olabilir mi acaba? Prensin dediğini duyunca ilk tepkim aferin ya adam ironi yapmış demiştim. Meğer ironi değilmiş! Avrupa’nın kredi notunun düşmemesi için yapılan bir hamle olarak değerlendiriyorum artık. Sonuçta ekonomi şirketleri reele değil halkın algısına bakar. ABD’li bir yatırımcı AB’yi güzel memleket bilirken aniden Suriye-Ukrayna denmeye başlayınca kafalar karışmış olabilir. Nasıl karışmasın ki devlet başkanları bile İranlılar özgürlüklerine düşkündür demedi mi Ukraynalılar diyeceğine?! Beyaz Türkler de anlasın artık, onların gözünde hepimiz aynıyız.

Bir diğer gündemimde olan konu da homo floresiensis. Bence evrim teorisine balta gibi vurup bu teoriyi kesip atan bir “insan türü”. Endonezya yakınlarında bir adada yaşamış ve diğer insanlarla etkileşime geçmediği için uzun süre kendi şeklini muhafaza etmiş bir tür. Evrim gerçek olsa onlar da evrimleşirdi, tutan neydi? Ateş yakabilecek zekaya sahip ve belki çok daha derin düşüncelere sahipken nasıl “evrimleşmemiş”? Daha çok konu var ama şimdilik bu kadar.
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبنا الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
"Tek soru, gündeminiz de ne var ?"
Hatta biraz daha açıyorum, bu tuhaf dönemde kendi gundeminizi öz gündeminizi nasıl koruyorsunuz ?

@Ummu Aişe ile devam edelim diyorum

"Eyvah bu konu da neymiş böyle" derken ))
pngtree-press-conference-media-interview-illustration-png-image_1715325.jpg


Esselamu aleykum ve Rahmatullah akhiler

Bir atmosfer düşünün,milyonlarca insan sizi izleyip ve size bir mikrofon uzatılıp soru soruluyor.
Tek bir soru, gündeminiz de ne var ?
Umarım faydalı bir etkinlik olur.

Tabi sırasıyla her üyemize mikrofonu uzatıcam.

Bilgilendirme için teşekkür ediyorum )

Efendim benim gündem sabit:

Genelde: Küreselcilerin tüm dünyaya yapmaya çalıştıkları;

Özelde: Tasavvuf ve Diyanet ekseninde uyutulmuş halk;

Ve tüm bunların arasında işkillenip uyanmaya çalışan ama bir türlü tam uyanamayan kişilere algı açıcı destek hizmeti;

bir de Allah yardımcıları olsun: uyanmış ve gördükleri ile şoka uğramış kardeşlerin ruh sağlıklarına destek hizmeti )

Diğerlerini çokça konuşmuşumdur, şu sonuncusunu açayım ben:

An itibariyle psikolojik tedavi gördüğünü bildiğim 5 tevhid ehli kardeş var. Ama doğalcı biri olarak bu ilaçların faydasından çok zararı olduğunu düşünüyorum ve kardeşlerim için endişeleniyorum. Evvela gençliğim* depresyon teşhisi almakla geçti ve doktorlar her bunu söylediğinde içten içe "sensin deli" diyesim gelirdi ) (*hey gidi günler... "Gençlik" diye anacağım günlerim oldu, beni bu ifadeleri kullanabileceğim bu günlere ulaştıran Rabbime hamd olsun. "Size düşünebileceğiniz kadar ömür vermedik mi?" Elhamdülillah verdin Allah'ım.) Bana göre depresyon çok mantıksız geliyor çünkü; bu bir şeylerin bizim resmen "kaldıracağımızdan fazla olduğu ve destek almamız gerektiği" anlamına geliyor ama hayır, benim bildiğim öyle değil; benim bildiğim: Allah herkese kaldırabileceği kadar yük verir. Kaldıramıyorsan eğer, sorun sana verilende değildir; sorun: senin bunları kaldırabileceğinin farkında olmamandır.

Ayrıca birkaç depresyon teşhisi ardınca "eh yeter, tamam alayım şu dayattıkları tedaviyi de bitsin bu işkence" (depresyon işkencesi değil, ikide bir "depresyondasın" teşhisi almanın işkencesi") deyip, verdikleri ilaçlarla acillik olup ölümden döndükten sonra bir daha tövbe dedim )

Yani, hayat cidden çok zorladı beni; herkesi zorlar, herkese göre farklıdır ve zordur; benimki de bana göre zordu. Ama bu zorluklardan geçerken en sinir olduğum nokta: "depresyondasın" denmesi oldu ve daha sinir bozucusu: "benim hayata vereceğim bir anlamın" beni kurtaracağını ben biliyorken; doktorların beyin hücrelerimi uyuşturarak beni iyileştireceklerini sanmaları idi. O beyin hücrelerine, onların uyanık ve aktif kalmalarına benim ihtiyacım var; ben onlarla aradığım anlamı bulacağım, sen n'apıyon doktor?? ))

Bu arada psikoloğa hiçbir zaman doğrudan gitmedim, baş ağrısı vs sebeplerden gittiğim dahiliyeden hep "turp gibisin, bir de psikoloğa git" şeklinde oraya atıldım. İlk zamanlar tabi hiç gitmedim ama zamanla ailemin de isteği ile gitmek durumunda kaldım. İlacı denemeyi de anca birkaç depresyon teşhisi ardından düşünmüştüm ) Ama cidden çok saçma bir süreçti yaa )

Ve bugün, yıllar sonra, bana depresyon tedavisi vermeye kalkmalarının sebebini; "aslında teşhisi depresyon olmayan" belirtilerin sebebini çok iyi biliyorum:

Yaşadığım fiziki rahatsızlıklar "sürekli gerginliğin sebebi olan" stres hormonlarının etkisi idi. Panik atak vs teşhisi alanlar da bu hormonlar sebebi ile sınanıyor. Stres anında vücutta olan bitenler, salınan hormonlar, kasların ve oksijen dengesinin nasıl değiştiği, kısaca stres süreci tastamam bilinirse, panik atak ve depresyon vb hastalıklar için kimyasal tedavi tarih olur. (Ama tabi bu müşteri azalması işlerine gelmez) Şeker, tansiyon gibi bir çok hastalığın da "tek başına sebebi olabilen bir şeyi", kontrol etmek de bu kadar kolayken, neden halk bu konuda ciddi şekilde bilgilendirilmez?

Neyse, gençlik ve depresyon aklı az-çok olan herkes için bu devirde vazgeçilmez ikili... Yeterince, hatta istemeyeceğiniz kadar sorun var; ve insanlarda akıl da var, sorguluyor. Ardınca gelsin her çıkmaza düşünce tıkanan akıllar; hakkaten tıkanıyor ve bu normal ) Yani sorun bunlarda değil aslında, sorun çözümün yanlış yerde aranmasında. Depresyon sadece bir sorgulama, biraz da isyan halidir aslında. Olan bitene isyan... Çözüm aranır, bulunamaz ve sorun arayıcı organ "beyin" kilitlenir ) Ona sadece gücümüzün yettiği kadar şeyden sorumlu olduğumuz; kimseyi değiştiremeyeceğimiz, sadece kendimizi değiştirebileceğimiz; diğerlerini uyarmaktan başka hiçbir şey yapamayacağımız; çekilen zorluklara karşı ecir alacağımız ve iyi-kötü hiçbir şeyin hesapsız bırakılmayacağını söylemek yeter. Aman Allah'ım bu İslam )) Aranılan hayat anlamı, aranılan dayanma gücü, herşeyi açıklayan şey: İslam...

İşte bunlardan kurtulmanın yolu (beyinde bir hasar vs yoksa) hayatınıza ihtiyacınız olan anlamı, İslam'ı bulmak. "Tevhid ehli ise zaten bulmuştur" demeyin; herkesin takıldığı bir şeytan fısıltısı oluyor. Kişi bunun farkında olmuyor, olsa çözülecek herşey. Peki nasıl farkında olabilir? Oturup zihnindeki konuşmaları dinlesin: hangileri İslam, Dünya ve ahiret gerçeklerine "ters/aykırı ise", onlar kişinin kendi düşünceleri değildir, şeytan fısıltılarıdır. Onları farketmek ilk adımdır, ikinci adım euzü besmele ile ötelere ötelere, çok ötelere göndermek ) Farkettiğiniz halde zor mu geliyor, hemen kurtulamıyor musunuz? Dua ne için var? Dua edin; yavaş yavaş, az az değişmeye çalışın; sabredin ve o acı sürecin ecrini bekleyin.

Sa'd ve Ebu Hureyre -radıyallahu anhumâ'dan merfu olarak rivayet edilen bir hadiste Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

"Müslümana, vücûduna batacak bir dikene varıncaya kadar yorgunluk, hastalık, gelecekten kederlenme, geçmişten hüzünlenme, (başkalarından gelen) eza ve iç sıkıntısı isabet ederse, Allah muhakkak bu musibetleri sebebiyle o müslümanın günahlarından bir kısmına bunları kefaret kılar."

[Sahih Hadis] - [Muttefekun Aleyh]

Üzülürken bile günahlarımızı döken Rabbimize hamd olsun. Ama bilerek üzülmek değil, bundan kurtulmak gerek; nitekim mantıksızlık sarmalı içinde hem kendimize, hem çevremize zarar veriyoruz.

Bu arada B12, D vitamini (hormonu aslında), Magnezyum vb eksiklikler, Tiroid bozukluğu vs de "depresyon sorunsallarını taklit" eder. Yani ihtiyacınız olan depresyon ilaçları değil, mineral eksikliği gidermek vs'dir. Bir de dediğim gibi euzü besmele. Nitekim tekraren: sizin değiştiremeyeceğiniz şeyleri kafanızın içinde döndürüp duran Şeytan vesvesesidir.

Tekraren: vitamin eksikliği veya yanlış bakış açıları yüzünden bu tedavilere başlanıldı ise, bence gereksiz ve hatta zararlı. Ancak beyinsel bir arıza vs varsa, o konu zaten depresyon diye adlandırılmaz sanırım. Tabi ki bunda da önce doğal tedavileri araştırıp, ardınca son çare olarak benim karşıtı olduğum tedavi kısmına geçebilirsiniz.

Her zaman, her konuda: İyi araştırın, iyi sorgulayın )

Not:

Bu konudaki mesajı görmeden yazmıştım, dertlerini sevmek isteyenlere gelsin )

 
Alketa Çevrimdışı

Alketa

1 Milyoncu : )
İslam-TR Üyesi
"Eyvah bu konu da neymiş böyle" derken ))


Bilgilendirme için teşekkür ediyorum )

Efendim benim gündem sabit:

Genelde: Küreselcilerin tüm dünyaya yapmaya çalıştıkları;

Özelde: Tasavvuf ve Diyanet ekseninde uyutulmuş halk;

Ve tüm bunların arasında işkillenip uyanmaya çalışan ama bir türlü tam uyanamayan kişilere algı açıcı destek hizmeti;

bir de Allah yardımcıları olsun: uyanmış ve gördükleri ile şoka uğramış kardeşlerin ruh sağlıklarına destek hizmeti )

Diğerlerini çokça konuşmuşumdur, şu sonuncusunu açayım ben:

An itibariyle psikolojik tedavi gördüğünü bildiğim 5 tevhid ehli kardeş var. Ama doğalcı biri olarak bu ilaçların faydasından çok zararı olduğunu düşünüyorum ve kardeşlerim için endişeleniyorum. Evvela gençliğim* depresyon teşhisi almakla geçti ve doktorlar her bunu söylediğinde içten içe "sensin deli" diyesim gelirdi ) (*hey gidi günler... "Gençlik" diye anacağım günlerim oldu, beni bu ifadeleri kullanabileceğim bu günlere ulaştıran Rabbime hamd olsun. "Size düşünebileceğiniz kadar ömür vermedik mi?" Elhamdülillah verdin Allah'ım.) Bana göre depresyon çok mantıksız geliyor çünkü; bu bir şeylerin bizim resmen "kaldıracağımızdan fazla olduğu ve destek almamız gerektiği" anlamına geliyor ama hayır, benim bildiğim öyle değil; benim bildiğim: Allah herkese kaldırabileceği kadar yük verir. Kaldıramıyorsan eğer, sorun sana verilende değildir; sorun: senin bunları kaldırabileceğinin farkında olmamandır.

Ayrıca birkaç depresyon teşhisi ardınca "eh yeter, tamam alayım şu dayattıkları tedaviyi de bitsin bu işkence" (depresyon işkencesi değil, ikide bir "depresyondasın" teşhisi almanın işkencesi") deyip, verdikleri ilaçlarla acillik olup ölümden döndükten sonra bir daha tövbe dedim )

Yani, hayat cidden çok zorladı beni; herkesi zorlar, herkese göre farklıdır ve zordur; benimki de bana göre zordu. Ama bu zorluklardan geçerken en sinir olduğum nokta: "depresyondasın" denmesi oldu ve daha sinir bozucusu: "benim hayata vereceğim bir anlamın" beni kurtaracağını ben biliyorken; doktorların beyin hücrelerimi uyuşturarak beni iyileştireceklerini sanmaları idi. O beyin hücrelerine, onların uyanık ve aktif kalmalarına benim ihtiyacım var; ben onlarla aradığım anlamı bulacağım, sen n'apıyon doktor?? ))

Bu arada psikoloğa hiçbir zaman doğrudan gitmedim, baş ağrısı vs sebeplerden gittiğim dahiliyeden hep "turp gibisin, bir de psikoloğa git" şeklinde oraya atıldım. İlk zamanlar tabi hiç gitmedim ama zamanla ailemin de isteği ile gitmek durumunda kaldım. İlacı denemeyi de anca birkaç depresyon teşhisi ardından düşünmüştüm ) Ama cidden çok saçma bir süreçti yaa )

Ve bugün, yıllar sonra, bana depresyon tedavisi vermeye kalkmalarının sebebini; "aslında teşhisi depresyon olmayan" belirtilerin sebebini çok iyi biliyorum:

Yaşadığım fiziki rahatsızlıklar "sürekli gerginliğin sebebi olan" stres hormonlarının etkisi idi. Panik atak vs teşhisi alanlar da bu hormonlar sebebi ile sınanıyor. Stres anında vücutta olan bitenler, salınan hormonlar, kasların ve oksijen dengesinin nasıl değiştiği, kısaca stres süreci tastamam bilinirse, panik atak ve depresyon vb hastalıklar için kimyasal tedavi tarih olur. (Ama tabi bu müşteri azalması işlerine gelmez) Şeker, tansiyon gibi bir çok hastalığın da "tek başına sebebi olabilen bir şeyi", kontrol etmek de bu kadar kolayken, neden halk bu konuda ciddi şekilde bilgilendirilmez?

Neyse, gençlik ve depresyon aklı az-çok olan herkes için bu devirde vazgeçilmez ikili... Yeterince, hatta istemeyeceğiniz kadar sorun var; ve insanlarda akıl da var, sorguluyor. Ardınca gelsin her çıkmaza düşünce tıkanan akıllar; hakkaten tıkanıyor ve bu normal ) Yani sorun bunlarda değil aslında, sorun çözümün yanlış yerde aranmasında. Depresyon sadece bir sorgulama, biraz da isyan halidir aslında. Olan bitene isyan... Çözüm aranır, bulunamaz ve sorun arayıcı organ "beyin" kilitlenir ) Ona sadece gücümüzün yettiği kadar şeyden sorumlu olduğumuz; kimseyi değiştiremeyeceğimiz, sadece kendimizi değiştirebileceğimiz; diğerlerini uyarmaktan başka hiçbir şey yapamayacağımız; çekilen zorluklara karşı ecir alacağımız ve iyi-kötü hiçbir şeyin hesapsız bırakılmayacağını söylemek yeter. Aman Allah'ım bu İslam )) Aranılan hayat anlamı, aranılan dayanma gücü, herşeyi açıklayan şey: İslam...

İşte bunlardan kurtulmanın yolu (beyinde bir hasar vs yoksa) hayatınıza ihtiyacınız olan anlamı, İslam'ı bulmak. "Tevhid ehli ise zaten bulmuştur" demeyin; herkesin takıldığı bir şeytan fısıltısı oluyor. Kişi bunun farkında olmuyor, olsa çözülecek herşey. Peki nasıl farkında olabilir? Oturup zihnindeki konuşmaları dinlesin: hangileri İslam, Dünya ve ahiret gerçeklerine "ters/aykırı ise", onlar kişinin kendi düşünceleri değildir, şeytan fısıltılarıdır. Onları farketmek ilk adımdır, ikinci adım euzü besmele ile ötelere ötelere, çok ötelere göndermek ) Farkettiğiniz halde zor mu geliyor, hemen kurtulamıyor musunuz? Dua ne için var? Dua edin; yavaş yavaş, az az değişmeye çalışın; sabredin ve o acı sürecin ecrini bekleyin.

Sa'd ve Ebu Hureyre -radıyallahu anhumâ'dan merfu olarak rivayet edilen bir hadiste Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

"Müslümana, vücûduna batacak bir dikene varıncaya kadar yorgunluk, hastalık, gelecekten kederlenme, geçmişten hüzünlenme, (başkalarından gelen) eza ve iç sıkıntısı isabet ederse, Allah muhakkak bu musibetleri sebebiyle o müslümanın günahlarından bir kısmına bunları kefaret kılar."

[Sahih Hadis] - [Muttefekun Aleyh]

Üzülürken bile günahlarımızı döken Rabbimize hamd olsun. Ama bilerek üzülmek değil, bundan kurtulmak gerek; nitekim mantıksızlık sarmalı içinde hem kendimize, hem çevremize zarar veriyoruz.

Bu arada B12, D vitamini (hormonu aslında), Magnezyum vb eksiklikler, Tiroid bozukluğu vs de "depresyon sorunsallarını taklit" eder. Yani ihtiyacınız olan depresyon ilaçları değil, mineral eksikliği gidermek vs'dir. Bir de dediğim gibi euzü besmele. Nitekim tekraren: sizin değiştiremeyeceğiniz şeyleri kafanızın içinde döndürüp duran Şeytan vesvesesidir.

Tekraren: vitamin eksikliği veya yanlış bakış açıları yüzünden bu tedavilere başlanıldı ise, bence gereksiz ve hatta zararlı. Ancak beyinsel bir arıza vs varsa, o konu zaten depresyon diye adlandırılmaz sanırım. Tabi ki bunda da önce doğal tedavileri araştırıp, ardınca son çare olarak benim karşıtı olduğum tedavi kısmına geçebilirsiniz.

Her zaman, her konuda: İyi araştırın, iyi sorgulayın )

Not:

Bu konudaki mesajı görmeden yazmıştım, dertlerini sevmek isteyenlere gelsin )


Allah razı olsun Ayşe abla
Rabbim kalbine genişlik ferahlik versin.

Yalniz hic uzaylilar konusuna girmemen beni biraz üzdü. Gundeminde nasil olmaz ya:D
 
Alketa Çevrimdışı

Alketa

1 Milyoncu : )
İslam-TR Üyesi
@عبد الرحمن
Yahu ne zormuş etiketlemek adini, inşallah olmuştur:D

Mikrofon sende.

"Gündeminiz de ne var ?"
Hatta biraz daha açıyorum, bu tuhaf dönemde kendi gündeminizi, öz gündeminizi nasıl koruyorsunuz ?
 
عبد الرحمن Çevrimdışı

عبد الرحمن

قُل آمَنتُ بِاللهِ ثُمَّ استَقِم
İslam-TR Üyesi
@عبد الرحمن
Yahu ne zormuş etiketlemek adini, inşallah olmuştur:D

Mikrofon sende.

"Gündeminiz de ne var ?"
Hatta biraz daha açıyorum, bu tuhaf dönemde kendi gündeminizi, öz gündeminizi nasıl koruyorsunuz ?

İnternette fazla kişisel bilgi paylaşmayı sevmem, ve sakıncalı da olabilir, ama hazır bilgisayara oturmuşken fazla detaya girmeden biraz anlatayım :)

Okuyorum ve derslerime odaklanmaya çalışıyorum. Şu anda biraz yoğunum.
İlaveten kendi ilgi alanlarımda merak ettiğim mevzularda bilgi edinmeye, aklıma takılan sorulara cevaplar bulmaya çalışıyorum.

Yerel olarak da bir görev üstlenerek faydalı olmaya çalışıyorum.

Bu fikrî ve fiilî gündemimin çok kısa bir özeti. Maddi, dünyevi, kişisel ve duygusal gündeme girmeyeceğim. Tabi bu resmi eksik kılar, hatta oldukça eksik, çünkü insan tüm yönleriyle bir bütündür. Ama internet ortamında bu kadar ile yetinmek gerekiyor sanırım. Modernitenin getirdiği olumsuz toplumsal durumlardan birisi de bu.

Bu foruma siyaset ve diyanet için girdim, öyle kalsın :)
 
Alketa Çevrimdışı

Alketa

1 Milyoncu : )
İslam-TR Üyesi
İnternette fazla kişisel bilgi paylaşmayı sevmem, ve sakıncalı da olabilir, ama hazır bilgisayara oturmuşken fazla detaya girmeden biraz anlatayım :)

Okuyorum ve derslerime odaklanmaya çalışıyorum. Şu anda biraz yoğunum.
İlaveten kendi ilgi alanlarımda merak ettiğim mevzularda bilgi edinmeye, aklıma takılan sorulara cevaplar bulmaya çalışıyorum.

Yerel olarak da bir görev üstlenerek faydalı olmaya çalışıyorum.

Bu fikrî ve fiilî gündemimin çok kısa bir özeti. Maddi, dünyevi, kişisel ve duygusal gündeme girmeyeceğim. Tabi bu resmi eksik kılar, hatta oldukça eksik, çünkü insan tüm yönleriyle bir bütündür. Ama internet ortamında bu kadar ile yetinmek gerekiyor sanırım. Modernitenin getirdiği olumsuz toplumsal durumlardan birisi de bu.

Bu foruma siyaset ve diyanet için girdim, öyle kalsın :)

Internet ortami kendini aştığı için dikkat etmek gerekiyor ama yani ne kadar işe yarar bir durum bu muamma.
En güzelini yapıyorsun aslında.
Derslerinde Allah zihin açıklığı versin
Ozelinde ise güc kuvvet versin.
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبنا الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Allah razı olsun Ayşe abla
Rabbim kalbine genişlik ferahlik versin.

Yalniz hic uzaylilar konusuna girmemen beni biraz üzdü. Gundeminde nasil olmaz ya:D
Amin ecmain kardeşim.

Onları TV'de görene kadar görsem de görmemiş gibi yapmayı planlıyorum, benimle birlikte 5-10 kişi daha görürse kalabalığa karışabilirim ama )

*Geçmişten edindiğim tecrübedir )
 
Üst Ana Sayfa Alt