birinin hatalı oldugunu soylemek için o konuya o kişi kadar vakıf olmak lazım..
arapça bile bilmeyenler, okudukları kıtabların turkceye cevrılmesi nasıl yapılmış bilinmeyen kişiler bu konuya ne kadar vakıfdır ?
hadis benım delilim diyorsun ama, hadis kapalı kalmış diyorsun ama dışarıdan baktınmı gayet açık hiç kimse beni kureyzaya varmadan kılınmasın diyor hadiste şimdi diyorsun hak 1 tane nasıl olacak bu iş ?
peçenin hukmune hiç girmedim zaten benım takıldıgım nokta da o degil, sen diyorsun ki sahabenin icması ve sahih hadisler ile sabit, peki o zman imam hanife ve imam malik bunları bile bile mi aksi goruş vermişler ? hanı açık dıyorsun ya.
Bilmiyorum muhalifleri buraya nakledin, sayalım. Sonra hangisi çokmuş görebiliriz. demişsin
şimdi imam ahmed 3'e 1 kalmış namaz kılmayanın hukmu konusunda ne diyecegiz imam ahmedin goruşu şazmı diyeceğiz ?
Lafları alakası olmadan sırf düşmanlık için, cidden boş ve safsatalar ile yazmışsın.
Birincisi ; Birinin hatasını söylemek için o kişi kadar ilmin olması gerektiğinin delili nedir?
Yani zahir ve açık deliller ortada iken hata edenin hata ettiğini söylemenin suç olduğunun iddia ederek, böyle bir laf nasıl ediyorsun anlamıyorum. Hatalı olduğu söylenilmeyecek tek kişi Rasulullah s.a.v.'dir.
Böyle romantik laflar ile ancak kendini kandırırsın.
İkincisi ; Hadisi sen öyle anlamış olabilirsin. Bu senin sorunun. Namazın beş vaktide farzdır. Diğer sahabeler bu yüzden ihtilaf etmiştir.
Yani ya dediğimi okumuyorsun, ya da okuduğunu anlayamıyorsun.
Ben diyorum ki "Delilin zanni olduğu yerde ihtilaf caizdir" Yani burada ki söz zanni kalmış ki, insanlar ihtilaf etmiş. Haşa sen bununla neyi ima ediyorsun? Yani hadis açık, fakat sahabe Rasulullah s.a.v.'e muhalefet etti mi demek istiyorsun? Şu sözlerinin ucunun nereye gittiğine iyi bak.
Bu arada doğru birtanedir, hak tektir sözü kimin bilir misin?
Malik'e soruldu: Güvenilir râvilerin sahâbeden bir aktardıkları iki ayrı hadis ile amel eden kişinin durumunu genişlik olarak görür müsün?” Dedi ki: Allah'a yemin olsun ki, hakka isabet etmedikçe hayır. Hak ancak bir tanedir. İki farklı görüşün ikisi de aynı zamanda doğru olacak?! hayır! Doğru sadece bir tanedir.
İbn abdilberr, Camiu Beyani'l-İlm 2/82-88-89
Bak Müzeni ne diyor (Şafiinin talebesi) : “Rasulullah’ın sahâbîleri de ihtilaf etmişler ve birbirlerinin hata ettiğini söylemişlerdir. birbirlerinin sözlerine bakıp, tenkid etmişlerdir. hepsinin söyledikleri doğru olsaydı, bu şekilde yapmazlardı. ömer -Allah ondan râzı olsun- da ubey b. kâb ile İbn mes’ud'un namazda tek bir elbiseyle namaz kılma hususundaki ihtilaflarına öfkelenmiştir. ubey şöyle demişti: tek elbiseyle namaz kılmak güzel bir şeydir. İbn mesud ise şöyle demişti: “bu, elbise azken böyleydi.” bunun üzerine ömer öfkeli bir şekilde şöyle dedi: “rasûlullah’ın sahâbîlerinden görüşlerine müracaat edilen iki kişi ihtilaf etmişlerdir. bu konuda ubey doğru söylemiştir. İbn mesud ise hatalıdır. ancak bundan sonra kimsenin bu meselede ihtilaf ettiğini duymayayım, yoksa ona şöyle şöyle yaparım.”
İbn abdilberr, Camiu Beyani'l-İlm 2/83-84
Üçüncüsü ; Peçe konusunu anlamamanı geçtim, sana bir kitap tavsiye edeyim İmam İbn Teymiyye rahimullah'ın. Kitabın ismi Raf'ul Melam.
Bu kitapta müctehidlerin neden hata edebileceği yazıyor.
Peçe konusunda icma var diyormuşum? (Taberi, İbn Keseri ve İbn Ebi Hatimin Tefsirine Bak. Sahabeden muhalefet eden kim var? İki görüşünden Zayıf nakle göre İbn Abbas hariç.)
Sahih hadisler bu konuda 30'un üzerinde. Fakat ben sadece yukarıda Aişe hadisini nakletmiştim. O yüzden bu konuyuda es geçiyorum.
Evet bu kadar icma ve nakile rağmen Ebu Hanife ve Malik hata etmiştir. Bunun nedeni belki onlara hadislerin ulaşmaması, belki de hadislerin onların yanında sabit olmamalarıdır.
Raful Melam'ı okursan bu meseleyi daha iyi anlarsında, burada "bile bile" lafını anlarsın.
Ve son olarak; Bir topluluğun çoğunlukta olması onun doğruluğunu göstermez. Fakat kat'i ve sarih delillerin yanında, sahabe icması ve alimlerin topluluğu kat'i delillerin yanında olursa, işte o zaman hak kalpte pekişir, doğrular göze güzelleşir.
Dipnot : Bu konuda Ahmed tek kalmamıştır. Dört tane müctehid yoktur. Tirmizi'de ki hadise göre Abdullah ibn Şakik'e göre "Sahabe namazın terkinin küfr olduğuna icma etmiştir." Bunun yanında Hasan, İbrahim, İshak ve Ahmed'de bu görüştedir. İbn Hazm icmaları topladığı kitabında diyor ki : Ömer, oğlu, İbn Mesud, İbn Abbas ve sahabeden bir topluluktan, Tabiinden bir topluluk ve İshak, Ahmed'ten bu nakledilmiştir. İnşaAllah bu da anlaşılmıştır.