İrbâd b. Sâriye şöyle anlatmıştır: “Peygamber Efendimiz bir gün sabah namazını kıldırdıktan sonra bize dönerek kalplerimizi titreten ve bizi ağlatan çok tesirli bir öğüt verdi. Bunun üzerine içimizden biri “Ey Allah’ın Resûlü! Bu öğüt, sanki ayrılmak üzere olan birinin öğüdüne benziyor, öyleyse bize bir tavsiyede bulun, dedi. O, “Sizi gecesi, gündüzü gibi aydınlık olan bir din üzere bıraktım, ondan ancak helak olanlar sapar. Size Allah’tan korkmanızı, başınıza Habeşli bir köle dahi yönetici olsa onu dinleyip itaat etmenizi emrediyorum. Çünkü benden sonra yaşayacak olanlar pek çok ihtilafa şahid olacaklardır. Bu durumda benim ve râşid halifelerimin sünnetine sımsıkı sarılın. Sonradan uydurulan bidatlardan da uzak durun, çünkü her bidat dalalettir” buyurdu.
Ahmed b. Hanbel, IV,126, 127;Dârimî, “Mukaddime”, 16; İbn Mâce, “Mukaddime”, 6; Ebû Dâvûd “Sünne”, 5; Tirmizî, “İlim”, 16; İbrahim ;el-Harbî, Garîbü’l-hadîs, III, 1174; İbn Vaddâh, Kitâbün fîhi mâ câe fi’l-bid’a, s. 71; İbn Ebû Âsım, es-Sünne, I, 71; Mervezî, es-Sünne, s. 26-28; Tahâvî, Şerhu Müşkili’l-âsâr, III, 221; İbn Hıbbân, es-Sahîh, I, 166; Âcurrî, eş-Şerîa, s. 44; Hâkim en-Neysâbûrî, el- Müstedrek, I, 95-97;Temmâm b. Muhammed, el-Fevâid, I, 98; Lâlekâî, Şerhu usûli i'tikadi Ehli'ssünne, I, 74; Ebû Nuaym, el-Müsnedü’l-müstahrac, I, 35-37; Osman b. Saîd ed-Dânî, es-Sünenü’lvâride fi’l-fiten, II, 373-383; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, X, 114; İbn Abdülber, Câmi’, II, 184; Hatîb el-Bağdâdî, el-Fakîh ve’l-mütefakkih, I, 176; Beğavî, Şerhu’s-sünne, I, 205; Mesâbîhu’s-sünne, I, 158; Kadı İyaz, eş-Şifâ, II, 15; Münzirî, et-Terğîb ve’t-terhîb, I, 40; Ebû Şâme el-Makdisî, el-Bâis alâ inkâri’l-bida’, s. 58; Nevevî, Riyâzü’s-sâlihîn, s. 59 ;Tebrizî, Mişkâtü’l-Mesâbîh, I, 58.Sahih’tir.
Allah Rasülü sallallahu aleyhi ve selem bu hadisinde birçok ihtilafların vuku bulacağını bize haber veriyor bu ihtilafın vukuun’da ise bizlere tavsiyesi sizi apaydın ap açık bir yol üzerinde bıraktım Sünnetine ve Raşit halifelerinın sünneti’ne yapışmamızı emrediyor diğer bir rivayette ise Size iki şey bırakıyorum bunlara sarıldığınız müddetçe asla sapıtmasınız Allah’ın Kitabı ve benim sünnetim…..buyuruyor İhtilaf anında Kur’an bize: şöyle hitap ediyor
Eğer bir mevzuda ihtilafa düşerseniz ; Allah’a ve Ahiret gününe iman etmiş iseniz onu, Allah’a ve Resulüne havale edin.Bu daha iyi ve sonuç itibariyle de daha güzeldir.Nisa/59
Allah bize bir diğer ayetinde şöyle hitap ediyor: Deki : Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah’ta sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah gafur dur, Rahim’dir.Ali İmran/31
Abdullah oğlu Cabir r.a rivayet ediyor ki ; Hattabın oğlu Ömer r.a Tevrat’ın bir nushası ile, Allah Rasulü s.a.v’e gelerek dedi ki ;
- Ey Allah’ın Rasulu, işte bu Tevratın bir nushasıdır. 0 ise buna sukut etti. Ömer’de okumaya başlamıştı, ama buna karşı Allah Rasulü s.a.v’in yüzü kızarıyordu. Ebu Bekr dedi ki Ömer’e ; annesiz kalasın, Allah Rasulü s.a.v’in yüzündeki kızgınlığı görmüyor musun ? Ömer Allah Rasulu’nün yüzünü o halde görünce şöyle dedi ; Allah ve Rasulünün gadabından Allaha sığınırım. – Ey Allah’ın resulü biz - Rab olarak Allah’dan, din olarak İslam’dan, nebi olarakta Muhammed s.a.v den razı olduk. – neden kızdınız ki - Allah Rasulü s.a.v şöyle buyurdular ; Nefsimi elinde tutan Allah’a yemin ederim ki ; Eğer Masa a.s çıkagelseydi ve beni bırakıpta ona uymuş olsaydınız, - doğru yoldan sapıtmış olurdunuz. Eğer o hayatta olup benim peygamberliğime ulaşsaydı bana tabi olurdu. - Diğer bir rivayette ise - “ Eğer Musa hayatta olsaydı ancak bana tabi olmakta çare bulurdu. “ }
AHMED : 3 / 387 – 388 – BEYHAKİ ŞUABUL İMAN : 2 / 11 – ABDURREZZAK : 10152 – 19209 – İBNİ EBİ ASIM ES-SÜNNE : 1 / 27 – DARİMİ :
Bu rivayetler nede açık ve nettir Allah Rasülü sallallahu aleyhi ve selem Musa a.s çıkıp gelse beni bırakıp ona uymuş olsaydınız doğru yoldan sapıtmış olurdunuz buyuruyor.Allah Rasülü’nü Bırakıp Musa a.s uyan sapıtmış olursa Allah Rasülü’nü bırakıp Ebu Hanife’ye Şafii’ye Ahmed’b Hanbel’e Malik’e her sözünde bunlara uyan hiç bir delil'e dayanmayan hayli hayli sapıtır.