Çözüldü Kibirliye Karşı Kibirlenebilir miyim?

Selamun Aleykum.Çalıştığım iş yerinde sözleri ve tavırlarıyla kibirli olan akidede küfür sahibi kişi ile beraber çalışmaktayım.Bu kişi kendini çok bilgili bir ''Müslüman'' olarak görmekte,din hakkında rahat rahat konuşabilmektedir.Küfür olan özelliklerinden bazıları: avrupa kanunlarının hakiki İslam anlayışında olduğunu savunması,oy kullanması,kavmiyetçilik uğruna savaşanların hak yolda olduğuna inanması vs.Ben de bu kişiyi sevmiyor, ona selam vermemek için yanına uğramıyorum.Bu arada küfre düştüğü bazı konular hakkında gerçeği anlatmama rağmen karşı durmakta, kendi bildiğinden şaşmamakta dır.Bu tür kişilere karşı kibirlenmekte bir sakınca var mıdır?iAllah için kibir yapılabilir mi?Yapılırsa bunun Allah için olduğunu nasıl anlarız?

Âleykum selam we rahmetullah kardeşim;

"Rahman'ın kulları, onlardır ki; yeryüzünde mutevâzi olarak yürürler. Bilgisizler kendilerine takıldıkları zaman, selam, derler." (Furkan 63)

İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Kalbinde zerre miktar kibir bulunan kimse asla cennete girmeyecektir!" buyurmuştu.
Bir adam: "Kişi elbisesinin güzel olmasını, ayakkabısının güzel olmasını sever!" dedi.
Aleyhissalâtu vesselâm da: "Allah Teala hazretleri güzeldir, güzelliği sever! Kibir ise hakkın ibtali, insanların tahkiridir" buyurdular."
(Muslim, Kibr ve ucûb, Hadis no: 5218)



Kibir: Hakkın ibtali, insanların tahkiridir.


Musluman tevâzu sahibidir.

Avam arasında zikredilen şu rivâyet sahih değil, uydurmadır!
التكبر على المتكبر صدقة
“Kibirliye karşı kibirlenmek sadakadır.”
(Zeynuddîn Muhammed Abdurraûf b. Tâcil‘ârifîn b. Nûriddîn Alî el-Munâvî el-Haddâdî, Feyzu'l-Kadîr, IV, sf: 366, Hadis no: 5299;
Molla Aliyyu’l-Kârî, el-Esrâru’l-Merfûa fi’l-Ehâdîsi’l-Mevdûatu’l-Kubrâ Mevdu, sf: 175, Hadis no: 142;
İsmail b. Muhammed el-Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, C. 1 Sf: 313, Hadis no: 1011, Mevdu / uydurma hadis)

Gazalî'nin meşhur İhyâu Ulûmi’d-din isimli eserinde’inde, “Ummetimden tevâzu sahiblerini gördüğünüzde, siz de onlara tevâzu gösterin. Kibirli olanları gördüğünüzde ise, siz de onlara karşı kibirlenin” manâsındaki rivayetin tahricini yapan Hâfız Irakî bu rivayet için garib / zâyıf demiştir.(Irakî, Tahrîcu’l-İhyâ, 5 129)

Mûmin bir kimse, mûmin kardeşine karşı kibirlenmez. Fakat mûmin, kendisine, muslumanlara veya İslam ahkâmına karşı mutekebbirlenenlere, haksızlığa karşı, kâfire-kufre karşı dik durur, onların önünde asla eğilib bükülmez; ezilib büzülmez, yamulmaz!
Kibir, muslumana yakışmayan bir haslet olsa da, mûmine karşı kibr gösteren fâsıklara karşı İslam'ın, mûminlerin muhafaza etmek için izzetli olması teşvik edilmiştir.
"Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mûminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lutfudur. Onu dilediğine verir. Allah, lutfu geniş olandır, hakkıyla bilendir." (Mâide 54)