2-radyo bir aractır amac olursa ana maslahatından kopar..gülyabanii kardeşimiz hic dinlemedigim bir radyo olarak bahsettigi ve direk haram radyo olarak tanımladıgı ki hic dinlemedigi bir radyo kanalı hakkında nasıl haram hükme verir buda cok ilginç..dedimya kendi fikiryle uyuşmama meselesi.aslında mesele sudur.kardeşlerim burda böyle eleştireceginize o radyonun yetkililerini arayıp ve ya o radyoyu ziyaret ederek yapılanların şerii ölcüde dellilieriye yanlış oldugunu vur gulayıp düzeltmelerini veya niye böyle bir şey yapıyorsunuz digerek onlarında fikirlerini almak gerekir..
rabbim yardımcımız olsun inş..
Muvahhid Kişi, dinlemediğim bir radyo derken şu anda dinlemediğim bir radyo anlamında söyledim, zaten radyo dinlemeyi uzun zamandır bıraktım tek dinlediğim radyo kanalı 97.4 feza fm orada da sadece 24 saat meal var, birde diyorsunuz kendi fikirleriyle uyuşmama meselesi ne alakası var siz buna helal diyormusunuz ? hayır değil, haram arkadaşım haram kabullenin artık bunu babamın oğlu da yapsa haram bu, onlar sanki bilmiyorlarmı bunu, bırakın efendim bu lafları taassub ehli olmayın kim yaparsa yapsın milleti gunaha tesvik ediyor bu kadar basit..
"Kim şarkı ve müzik dinlemeyi adet edinmişse mutlaka o kişinin farkında olmadan, kalbine nifak girmiştir. Şayet o münafıklığın mahiyet ve özünü bilecek olsa, onu kendi kalbinde görecektir. Çünkü hangi kulun kalbinde şarkı ve Kur'an sevgisi bir araya gelecek olsa, mutlaka biri diğerini oradan boğup çıkarır. Nitekim, biz ve birçok kimse, müzik icra eden, şarkı söyleyen ve dinleyen kimselere Kur'an'ın ağır geldiğini, ondan sıkıldıklarını, biraz uzatacak olsa Kur'an okuyana kızıp bağırdıklarını, kalplerinin okunan ayetlerden hiçbir tesir olmadığını çok görmüşüzdür.
Aynı kimseler Şeytanın Kur'an'ını dinledikleri zaman ise, nasıl da sesleri açılır, pür dikkat kesilirler. Kalpleri sükun bulup yatışır, ağlar, coşarlar, paralara, elbiselere, uykusuzluklara aldırmaz, gecenin daha da uzamasını isterler! Eğer bu nifak değilse, mutlaka onun kardeşi ve esasıdır.
Nitekim şairin biri şöyle demiştir:
Kur'an okunur, başlarını eğerler.
Korkularından değil fakat gaflet ve zihni meşgul bir halde eğmedir.
Şarkıya gelince sinek gibi hoşlanırlar.
Vallahi Allah için oynamazlar!
Def, ney ve bir şarkıcının nağmesi...
Hiç ibadetin eğlenceyle olduğunu gördün mü?
Emir ve nehyi ihtiva ettiğini gördükleri için kitap onlara ağır gelir.
Kaçınmaksızın, şarkının eğlenceye alet olmasını görmeleri onlara daha hafif gelir.
Muhammed'in dinine bunlardan daha zararlı, daha cür'etkar ve sarsıcı hangi fırka vardır?
Yasak fiilleri korkutup sakındırmak suretiyle ifade ettiği için ,onu şimşek ve gök gürültüsü gibi dinlerler.
Onu nefsin şehvetleri önündeki en büyük engel olarak görüp, nefislerine hayıflanırlar.
Şarkı ve müzik dinleme ise nefsin isteklerine uygun gelir. Onun için ona büyük değer verirler.
Cahil ve gaflet içinde olan bir kimse nazarında bile hevasına yardımcı olan ile onları engelleyen bir değildir.
Şarkı dinlemek, cismin şarabı değilse de, herhalde aklın şarabıdır.Ona benzeyen bir şeydir.
Çakırkeyf olan kimseyi bir içerken, bir de oynarken seyret.
Onun eğlenen kalbini paçaladıktan sonra, bir de elbiselerini parçalayışına bak,
Sonra da hangi şarabın Allah katında haram kılınmaya daha layık olduğuna hüküm ver."
İbn-i Kayyım el-Cevziyye / Medaricu's_Salikin