Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Soru "Mehdi Türklere Saldıracak" Hadisinin Orjinali ve Gerçek Anlamı Bu Olabilir mi?

O Çevrimdışı

Oğuz Horasan

Üye
İslam-TR Üyesi

Işid'le ilgili hadisin geçtiği kaynak'ta yine Naim bin Hammad'ın aynı kaynağıdır. Şu sıralar meşhur olan, ışid'i sanki resim çizer gibi anlatan hadis-i şerif, (ona da mı aynı yorumu yapacaksın?):

Siyah sancakları gördüğünüz zaman bulunduğunuz toprağa yapışın.Ellerinizi ayaklarınızı kıpırdatmayın.Sonra güçleri görünmeyen zayıf bir topluluk çıkacak.Kalpleri demir parçaları gibi katı kalpli olacak.Onlar devlet Eshabıdırlar.Hiçbir söze ve ahde vefa göstermeyecekler.Hakka çağıracaklar fakat onlar hakkın ehli değillerdir.İsimleri künyeli olucak.Nisbetleri karyeler(yaşadığı beldeye nispetli) olucak.Saçları kadın saçı gibi sarkık olucak.Aralarında ihtilafa düşecekler. Sonra Allah hakkı dilediğine verecek. (Nuaym b. Hammad)


Ayrıca hadis kaynaklarını birbirine kıyaslayarak sahihlik tetkiki yapılmaz. Buhari'nin (ra) sika dediği 400 raviye Müslim (ra) "sika değildir" diyerek kendi külliyatına almamıştır. Aynı şekilde Buhari'de (ra) Müslim'in (ra) sika dediği 600 raviyi "sika değildir" diyerek kendi hadis külliyatına almamıştır.

Biz ehl-i sünnet olarak ikisini de sahih kabul ederiz. Ama yinede sen kalkar ben hadis-i tetkik ettim, ben inanmıyorum bu hadise diyorsan senin bileceğin şey. Seni zorla inandıracak değiliz hadis-i şeriflere.

Bu arada sabahtan beri hadis'in manasına itiraz edip zorla anlamını Türklerin aleyhine çıkarmaya çalışıyordunuz, şimdi cevabını aldınız, yetmedi bu kez "hadis sahih değil" demeye başladınız değil mi. Aferin devam. Okuyanlar anlayacaktır zaten her şeyi.
 
Kozsoy Çevrimdışı

Kozsoy

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Bu verdiği hadis de tartışılmıştı daha evvel cübbelinin hezeyanları ile ilgili olarak

Boş ver ya işte uzaylılar gelecek dertler bitecek. Belki de tayyip uzaylıdır yani di mi ;)

 
A Çevrimdışı

akıncı han

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Oguz sen herhade o link'de sayilan Alimlerden daha alimsin ki Kaynagi pakladin ...
Birde bir mesajinda "Benim yorumuma göre ...." diye demissin ...
Ilmi derecen ne? Muhaddis felan misin? hayirdir ?

O zaman bende kendi yorumuma göre diyorum ki Taguti sistemi benimsemis Akkoyunlar Tagutu red edip gercek Tevhid Dinine dönmedikce ABD ve diger Kafirlerle, yani Deccal ve ordulariyla beraber olacakdir ...

Nasil ... güzel yorum degil mi :)
 
Kozsoy Çevrimdışı

Kozsoy

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
bende bi yorum yapam . Deccalin bopeş çırağı hedefine ulaşır yahudi yezidi kürdistanı ile federasyon eyler , zaten deccale katılacak olan da isfahan yahudileridir ki bu da barzanigillerdır , melemekten başka bi şey yapmayan koyun sürülerinden kimileri vaziyetin berbatlığına uyanır ve kaynaşma başlar ve lakin işe yaramaz süfyan memlekete el koyar ve mehdi de gelir fetheder .

TABİ İSTANBULUN FETHİ ESNASINDA PAYLAŞILAN GANİMETTE MİLLİ İÇECEĞİMİZ AYRANDIR HANİ ŞU DECCAL ÇIKTI FALAN DENDİĞİNDE PAYLAŞILACAK OLAN GANİMET .,

Allahu Alem !
--------
Zaten Jawsı azam arabiye göre de firavun şehiddir
 
O Çevrimdışı

Oğuz Horasan

Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeşim sana bir tavsiye ırklara fazla takılma. Mehdi ne demokrattır, ne laik, ne milliyetçi ne de nakşibendi. Mehdi Ehli sünnet vel cemaattendir, geldiğinde sözde müslüman hükümetler tarafından da bu gidişle terörist ilan edilecek, bence ilimsiz tevil etmeye calismayalim. Mehdinin yardımcıları türk olsa ne yazar arap olsa ne yazar, kürt olsa ne yazar.

Güzel kardeşim benim ırklara takılmam söz konusu değil. Müslümansa soyu, sopu, nereden geldiği, hatta geçmişte yaptıkları bile kimseyi ilgilendirmez. Ben zaten öyle bir şey ne söyledim ne de savundum.

Benim yaptığım hem hadisleri çarpıtıp, hem de Türk'lere düşmanlık yapmaya çalışan, ehl-i sünnetten sapmış kişilere gereken cevapları vermek sadece. (Kendi üsluplarına uygun olarak!) Yoksa 3-5 cahil çıkacak, pisliklerini forum ortamında insanlara akıtma cesaretini gösterip, "Mehdi (ra) Türklerle savaşacak, Türkler kafir, vs.. " daha bir sürü hezeyan konuşacak, biz de susacağız, öyle mi? Yok öyle yağma!

Cevaplarını veririz, cahilliklerini de yüzlerine vururuz bi iznillah.

Mehdi'ye (ra) terörist diyecekleri konusunda da katılıyorum, bana da öyle geliyor. Tıpkı Usame bin Ladin (ra) gibi olacak ilk çıktığında. Süfyan ve avanesi onu din dışı ve terörist ilan edecekler. Bunlarla ilgili açıklamalarda var zaten hadis-i şeriflerde.
 
Abdulafuv Çevrimdışı

Abdulafuv

Hak Ehli Susarsa Batıl Ehli Kendini Hak Zanneder
İslam-TR Üyesi
@Oğuz Horasan

Kardeş belli ki bilgi sahibisin, yalniz bilginin bi kismini yanlış yerden almışsın
tafsiyem yeni olduğun içinde genel olarak siteyi bi araştır görüceksin senin bilgilerinin çoğu bizimle uyuşmayacaktır.
 
R Çevrimdışı

Rabbani

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Güzel kardeşim benim ırklara takılmam söz konusu değil. Müslümansa soyu, sopu, nereden geldiği, hatta geçmişte yaptıkları bile kimseyi ilgilendirmez. Ben zaten öyle bir şey ne söyledim ne de savundum.

Benim yaptığım hem hadisleri çarpıtıp, hem de Türk'lere düşmanlık yapmaya çalışan, ehl-i sünnetten sapmış kişilere gereken cevapları vermek sadece. (Kendi üsluplarına uygun olarak!) Yoksa 3-5 cahil çıkacak, pisliklerini forum ortamında insanlara akıtma cesaretini gösterip, "Mehdi (ra) Türklerle savaşacak, Türkler kafir, vs.. " daha bir sürü hezeyan konuşacak, biz de susacağız, öyle mi? Yok öyle yağma!
Kardeşim, ''Türkler kafirdir'' demek tüm Türkleri kafir saymış demektir, doğru olmaz. Ben Türk oğlu Türk'üm, Kıpçak Türküyüm. Ama doğru yol olan İslam'dan sapmış, Bazıları Stalinin kanunlarına, bazıları Demokrasiye biat eden akrabalarım var, onlarda Türk ? Nusra'nın savaştığı kişilerde Arap ? Ensar el islam'ın da savaştığı Kürt ? Talibanın savaştığı da Afgan ? Imarat Kavkaz'ın savaştığı da Çeçen ? Mesele ırk değil, Mesele Müslim-Gayrimüslimdir. Eğer Allah'a, Peygamberine ve Kullarına karşı savaş açan her ne ırktan olursa olsun Gayrimüslimdir. Yanlış anlaşılmasın.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
İngilizlerin türetmesi bu yeni selefici anlayışın görüşleri şazdır ve ehl-i sünnet dışıdır kabir ziyaretleri konusunda. Harici zihniyetlerinin dışa vurumudur. Ellerinde olsa Resulullah'ın "Yeşil Kubbesini"de yıkacak beyin yoksunları ama yemiyor tabiki.
Bu senin şahsına ait bir ifade midir?
Öyle ise kime diyorsun bu sözleri?
Değil ise kim, kime ne maksatlı diyor hele bir açar mısın?



İlgili Konu:

İSTANBUL MUTLAKA FETH OLUNACAKTIR, FETH EDİLMİŞTİR, FETH EDİLECEKTİR

https://www.islam-tr.org/konu/istanbul-feth-olundu-mu-olunacak-mi.19812/
 
M Çevrimdışı

Mutedil Olun

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
kardeşler ne olur şöyle kısır ve gereksiz tartışmalara girmeyin. Vallahi bu tartışmalar bazılarınızın imanını eritebilir. Yanlış hatırlamıyorsam Tirmizi'deki bir hadisi şerifte, hidayetten sonra dalalete düşen bir kavim mutlaka cedele bulaşmıştır buyuruluyor. Lütfen bu meseleleri tartışma konusu yapmayın. bir forum sitesi böyle ilmi tartışmalar için uygun değildir (çünkü kimin ne olduğunu, ne kadar ilmi var, fitne mi çıkarmak istiyor bilemiyorsun)
Eğer vaktiniz ve imkanınız varsa gidin bir hocaefendiden, medreseden vs. ilim tahsil edin, tebliğ edin, kitap okuyun, sohbet dinleyin, nafile ibadetlerle meşgul olun. Elinizden geldiğince müslüman kardeşlerinizle bu tip tartışmalara girmeyin. Bir zaman sonra yorumlarınız ihlastan uzaklaşacak, üstün gelme, haklı çıkma arzusu gibi nefsani duygulara kapılacaksınız. Böylece - Allah muhafaza- karşı taraf hakkı söylese bile kabul etmeyecek, sapıtacaksınız.

Maalesef bu forumda bu tür kısır tartışmalarla çok karşılaştım. Ve neredeyse hiçbirinde karşı tarafın fikri değişmedi. Olan kıymetli vaktimize, kalp huzurumuza, aramızdaki kardeşlik bağına oldu.
 
O Çevrimdışı

Oğuz Horasan

Üye
İslam-TR Üyesi
Bu senin şahsına ait bir ifade midir?
Öyle ise kime diyorsun bu sözleri?
Değil ise kim, kime ne maksatlı diyor hele bir açar mısın?

Benim sözüm ve görüşüm. Kim olduklarını ikiye ayırmak lazım. İlk tayfa Osmanlı'yı yıkıp, hilafeti kaldırtmak için bizzat İngiliz'lerin Araplar arasına soktuğu ajanlardır. Arkalarında o zamanın "Abi'si" İngiltere vardır. İkinci tayfada bunlara kanan cahil Müslümanlardır. Ben onlara yeni seleficiler diyorum.

Ehl-i sünnette yatanın kim olduğunu belli edecek kabir ve türbeler yapmak caizdir. Kabir ziyareti de yine haktır ve caizdir. Türbe oda demektir. Türbe yasak olsaydı Ashab Resulullah'ı (sav) ve Hz.Ebubekir'i, Hz.Ömer'i (r.anhuma) oda içine defnetmezlerdi. Ayrıca defnedildikten sonra mescidin yerini kaldırmamışlardır. Kıbleye gelmeyecek şekilde yan yana kalmıştır mübrek naaşların bulunduğu oda. Onlarda yan tarafında namazlarını kılmaya devam etmişlerdir.

Türbe yapıldı diye oradaki kişiye tapılıyor, şirk vs.. bunlar niyet okumadır ve sonradan çıkmış bid'at görüşlerdir. Türbe öncelikle oraya ziyarete gelenler güneşten, soğuktan, yağmurdan korunsun diye yapılır. Türbe yıkmak ehl-i sünnetin ameli ve işi olmamıştır tarihte. Vahhabi zihniyetiyle başlamıştır.

Bir diğer tartışmalı konu (sizin görüşünüz öyle mi bilmiyorum); Resulullah mezarında Hay'dır ve bilemediğimiz şekilde hayattadır: "Öldükten sonra da, hayatta olduğum gibi bilirim, anlarım" (Deylemi)

Yeni selefici kardeşlerin kabir alerjisini, kabir ziyaretlerini ziyaret maksadıyla yapılmasını kabul etmemelerini, tasavvufu kabul etmemelerini, Resulullah'ı Hay kabul etmemelerini, ben kabul etmiyorum. Bunların hepsi ehl-i sünnette haktır. Ve sahih delilleri vardır hadiste.

Yeni seleficilerin yaptığı iş, bazı insanlar yanlış yapıyor, "kabir ziyaretinin edebini bilmiyor" vs diye kalkıp aşırılığa kaçmaktır. Bunun mantığı "adamın biri ekmek bıçağıyla adam öldürdü diye ekmek bıçağını yasaklamak" gibidir.

Ayrıca sen kim oluyorsun da Allah Resulü'nün (sav) helal ettiğini haram ediyorsun diye sorarlar adama. Yanlış yapan varsa o kendini bağlar. Kimsenin Resulullah'ın helal ettiğini haram etme hakkı yoktur.

Bu yeni seleficiler yakıp yıkıyorlar Suriye'de ele geçirdikleri mübarek insanların türbelerini sürekli. Hiçbiri hak değildir!
 
Son düzenleme:
O Çevrimdışı

Oğuz Horasan

Üye
İslam-TR Üyesi
1) Enbiya 34'de fiziksel ölümden bahsediyor ve bu haktır. Fakat bedenin ölmesi ruhun ölmesi demek değildir. Resulullah'ın (sav) bedeninin ölmesi, ruhunun Hay olmadığı anlamına gelmez. Zira Resulullah "ruh ölmez, ölü işitir" diye açıkça bildirmiştir.

(Toprak, Peygamberlerin vücudunu çürütmez. Bir mümin salevat okuyunca, bir melek bana haber verir, "Falan oğlu filan, sana selam söyledi" der.) [İbni Mace]

(Peygamberlerin vücudunu toprak çürütmez.) [Ebu Davud]

(Her Peygamber, kabrinde diri olup namaz kılar.) [Beyheki, Ebu Ya’la]

(Ölüler yaptığınız iyi işlerinize sevinir, kötü işlerinize üzülürler.)[İbni Ebiddünya]

2) Kabir ziyareti de, türbe şeklinde kabir yapılması da haktır. Yukarda açıkladım. Eğer türbe (oda) caiz olmasa Ashab-ı Kiram Resulullah'ı (sav) ve Hz.Ebubekir'le, Hz.Ömer'i (r.anhuma) oda içine defnetmezlerdi. Sonrada yanında namaz kılmaya devam etmezlerdi. Medine'ye gidenler görmüştür nasıl türbe ve mescidin bitişik olduğunu. Bu Hz.Ebubekir (ra), Hz.Ömer (ra), raşid halifelerin ve sahabenin amelidir.

Zaten hadisler çok açık söylüyor, siz nesh edilmiş hadisin eski halini alıyorsunuz.

"Size kabir ziyaretini yasaklamıştım. Artık kabirleri ziyaret edebilirsiniz."(Müslim, Cenâiz, - 106, Edâhi, 37; Ebû Dâvud, Cenâiz 77, Eşribe, 7; Tirmizi, Cenâiz, 7;Nesaî, Cenâiz, 100; İbn Mâce, Cenâiz, 47; Ahmed b. Hanbel, I, 147, 452, III, 38, 63, 237, 250, V, 35, 355, 357.)

Bu mantıkla gidersek sonradan nesh edilen hükümlerin yeni halleri uygulanmaz, eski hallerini uygulamak gerekir.

Var mı buna verebilecek bir cevabınız?
 
O Çevrimdışı

Oğuz Horasan

Üye
İslam-TR Üyesi
sen bu yazdığım hadislerin nesh edildiğini mi düşünüyorsun?

Ben düşünmüyorum. Resulullah (sav) apaçık söylüyor nesh edildiğini, okumuyor musun yazılanları.

"Size kabir ziyaretini yasaklamıştım. Artık kabirleri ziyaret edebilirsiniz."(Müslim, Cenâiz, - 106, Edâhi, 37; Ebû Dâvud, Cenâiz 77, Eşribe, 7; Tirmizi, Cenâiz, 7;Nesaî, Cenâiz, 100; İbn Mâce, Cenâiz, 47; Ahmed b. Hanbel, I, 147, 452, III, 38, 63, 237, 250, V, 35, 355, 357.)
 
O Çevrimdışı

Oğuz Horasan

Üye
İslam-TR Üyesi
ziyaret edip türbe yapın ölülere yalvarın mı diyor,kabirler ölümü hatırlamak için ziyaret edilir

Demin başka söylüyordun, şimdi kabirlerin caiz olduğu noktasına gelebildik çok şükür.

Kabirlerin ölümü hatırlatmasından dolayı Resulullah'ın (sav) izin verdiğini ben 20 mesaj önce söyledim zaten:

  • Kabirlerin yapılması da, ziyaret edilmesi de caizdir. Çünkü ölümü hatırlatır ve ahiret için ibret almayı sağlar. (Müslim, Cenâiz, 108; Tirmizî, Cenâiz, 59; İbn Mâce, Cenâiz, 47-48; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 145).
  • Çünkü insanı zühd ve takvaya yöneltir. Aşırı dünya hırsını ve haram işlemeyi engeller. Kişiyi iyilik yapmaya yöneltir. (İbn Mâce, Cenâiz, 47).
 
M Çevrimdışı

musab99

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Yav arkadas usul bilmeyen ve ogrenmeyen , onlerine ayet ve hadis verirsen boyle olurrr.

Ehli sunnetim deyip muctehid imamlarin itikadindan zerre haberi olmayan insanlarin verdigi fetvalar da anca bu kadar olur.

Tamam herkes belki fikih , tefsir, hadis usulu okumayabilir belki buna kabilliyeti yoktur ama en azindan ayetleri ve hadisleri istedigi gibi kullanip sapik sapik fikir ve gorusler ile ortaya cikmaz
 
İ Çevrimdışı

İbrahim_Asaf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Takma kafaya IRKLARI nasıl olsa uzaylılar ufolar falan gelip kurtaracakmış mescidi aksayı falan , hani şu arabinin müslüman ettiği uzaylılar . !!!


Hey Allah'ım !

Aman Allahım ! Bu adamlardaki hayal gücü Hollywooud sektöründe olsa tüm zamanların en fantastik filmlerini peşpeşe gösterime koyarlar. Ne Yüzüklerin Efendisinde bu sahneler var ne Yıldız Savaşlarında. Bu güruhun en çömez evliyası(!) Gandalfı yarım dakikada kurbağaya çevirir, dünyayı da Orklardan kurtarır. Bazen bunları açıp hayretler içinde ağzım bir karış açık seyrediyorum. Acaba diyorum bu hayal gücünün son sınırını bulabilecek miyim?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Benim sözüm ve görüşüm. Kim olduklarını ikiye ayırmak lazım. İlk tayfa Osmanlı'yı yıkıp, hilafeti kaldırtmak için bizzat İngiliz'lerin Araplar arasına soktuğu ajanlardır. Arkalarında o zamanın "Abi'si" İngiltere vardır. İkinci tayfada bunlara kanan cahil Müslümanlardır. Ben onlara yeni seleficiler diyorum.

Ehl-i sünnette yatanın kim olduğunu belli edecek kabir ve türbeler yapmak caizdir. Kabir ziyareti de yine haktır ve caizdir. Türbe oda demektir. Türbe yasak olsaydı Ashab Resulullah'ı (sav) ve Hz.Ebubekir'i, Hz.Ömer'i (r.anhuma) oda içine defnetmezlerdi. Ayrıca defnedildikten sonra mescidin yerini kaldırmamışlardır. Kıbleye gelmeyecek şekilde yan yana kalmıştır mübrek naaşların bulunduğu oda. Onlarda yan tarafında namazlarını kılmaya devam etmişlerdir.

Türbe yapıldı diye oradaki kişiye tapılıyor, şirk vs.. bunlar niyet okumadır ve sonradan çıkmış bid'at görüşlerdir. Türbe öncelikle oraya ziyarete gelenler güneşten, soğuktan, yağmurdan korunsun diye yapılır. Türbe yıkmak ehl-i sünnetin ameli ve işi olmamıştır tarihte. Vahhabi zihniyetiyle başlamıştır.

Bir diğer tartışmalı konu (sizin görüşünüz öyle mi bilmiyorum); Resulullah mezarında Hay'dır ve bilemediğimiz şekilde hayattadır: "Öldükten sonra da, hayatta olduğum gibi bilirim, anlarım" (Deylemi)

Yeni selefici kardeşlerin kabir alerjisini, kabir ziyaretlerini ziyaret maksadıyla yapılmasını kabul etmemelerini, tasavvufu kabul etmemelerini, Resulullah'ı Hay kabul etmemelerini, ben kabul etmiyorum. Bunların hepsi ehl-i sünnette haktır.

Açıklamalarında isabetli olan yerler olduğu gibi, ıskaladığın sallamalar da mevcut; aynı zamanda delilsiz mesnedsiz tasavvuf bağnazlarının iftiralarına balıkla yumulduğunu ve benimsediğini görüyorum. Sırasıyla gidersek;
İngiliz'lerin Araplar arasına soktuğu ajanlardır.
Bu ajanlardan en az 3 tanesinin kimliğini ve ajanlıklarının isbatını delillendirmeni bekliyorum.

İkinci tayfada bunlara kanan cahil Müslümanlardır. Ben onlara yeni seleficiler diyorum.
Kardeşim, İslami konulardan bahsediyoruz, fakat musuman toplulukları Allahtan korkmadan kendi hevana göre yorumlayabiliyor, yaftalayabiliyorsun, şuradaki gibi
Bu hadisi ben şu şekilde yorumluyorum tarihi olayların gidişatını da düşünerek ve يبعثه إلى الترك kısmını göz önüne alarak:

Türk milleti bir putun peşinden (M.Kemal) yanlış yola düştü. Fakat sonra tekrar özüne dönmeye başladı.
Hadisi "ben bu şekilde yorumluyorum" diyerek muhaddisliğe soyunmadıysan, senin gibi yorumlayan muhaddis kimdir? Yoksa bu durum sende huy olarak kalıtımsal hâle gelmiş midir?
Bir diğer mesele alıntıladığım yazındaki ifaden hakkındadır; Türk milleti Ataput'un peşinden giderek sapıtmadı, tağut baskı ve zorbalıkla devrimler yaptı, halkı sindirmeye çalıştı. Halk zaman zaman sinmiş olsa da devrimleri ve dinsizlikleri tam olarak benimsemedi, can korkusuyla sesini tam çıkaramadığı dönemler olsa da, son dönemlerde insanlar dinlerini öğrenib amel etmede daha azim ve fırsatkar oldular. Yoksa Ataput'un ilkeleri ve dokunumazlıkları, küfür kanunları
vs. hâla yürürlüktedir.

Ehl-i sünnette yatanın kim olduğunu belli edecek kabir ve türbeler yapmak caizdir. Kabir ziyareti de yine haktır ve caizdir. Türbe oda demektir. Türbe yasak olsaydı Ashab Resulullah'ı (sav) ve Hz.Ebubekir'i, Hz.Ömer'i (r.anhuma) oda içine defnetmezlerdi. Ayrıca defnedildikten sonra mescidin yerini kaldırmamışlardır. Kıbleye gelmeyecek şekilde yan yana kalmıştır mübrek naaşların bulunduğu oda ve onlarda yan tarafında namazlarını kılmaya devam etmişlerdir.
Türbe yapıldı diye oradaki kişiye tapılıyor, şirk vs.. bunlar niyet okumadır ve sonradan çıkmış bid'at görüşlerdir. Türbe öncelikle oraya ziyarete gelenler güneşten, soğuktan, yağmurdan korunsun diye yapılır. Türbe yıkmak ehl-i sünnetin ameli ve işi olmamıştır tarihte. Vahhabi zihniyetiyle başlamıştır.

Yine cehâlet ve buram buram sofiyye bağnazlığı kokusu aldığım, heva kaynaklı olması istenilen bir yazı.
Türbe yapmanın câiz olduğunu hangi âlim diyor? Yoksa Rasulullahın kabrinden dolayı yine ictihad mı peydahladın?

Ulemanın çoğu "tesnim"in, yani kabrin üstünün deve hörgücü gibi yapılıp yerden bir karış kadar yükseltilmesinin mendub, daha fazla yükseltilmesinin ise mekruh olduğunu beyan etmişlerdir. (el-Ceziri, el-Fıkh Ale'l-Mezahibi'l-Erbea, Kahire (t.y) 1/535. )
İmam Şafii ise, Peygamberimiz (a.s.m.)’in bazı hadislerinde kabirler üzerine bina ve mescidler yapılmasını yasakladığına binaen, kabirlerin yerden hiç yükseltilmemesi, yerle dümdüz edilmesi gerektiğini söyler.(Buhârî, Cenaiz, 69; Müslim, Cenâiz, 31-32, Mesâcid, 63; Ebu Davud, 76; Neseî, Cenaiz, 295, 339, 299; el-Ceziri, el-Fıkh Ale'l-Mezahibi'l-Erbea, Kahire (t.y) 1/535)

وعن جابرٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْه قال: ] نَهىَ رَسُولُ اللَّهِ # أنْ يُجَصَّصَ الْقَبْرُ، وَأنْ يُبْنَى عَلَيْهِ، وأنْ يُقْعَدَ عَلَيْهِ، وأنْ يُكْتَبَ عَلَيْهِ، وَأنْ يُوطأ [. أخرجه الخمسة إ البخاري
.7. (5470)- Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) kabrin kireçlenmesini, üzerine bina yapılmasını, üzerine oturulmasını, üzerine yazı yazılmasını ve ayakla basılmasını yasakladı."
(Muslim, Cenâiz 94, (970); Ebu Dâvud, Cenâiz 76, (3225, 3226); Tirmizî, Cenâiz 58, (1052); Nesâî, Cenâiz 96, (4, 86, 88)

Nitekim Ali (r.anh) de, Rasulullah (s.a.v.)’ın kendisini, Medine'deki bütün putları kırmak ve bütün kabirleri tesviye (yerle bir) etmek görevi ile Medine'ye gönderdiğini söylemiştir. (Ahmed bin Hanbel, Musned, I/11l)

وعن أبي الْهَيَّاجِ ا‘سْدى قال: ] قَالَ لي عَلِيٌّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْه: أَ أبْعَثُكَ عَلى مَا بَعَثَنِي عَلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ #؟ قَالَ: اِذْهَبْ، فََ تَدَعْ تِمْثَاً إّ طَمَسْتَهُ، وََ قَبْراً مُشْرِفاً إّ سَوَّيْتَهُ [. أخرجه مسلم وأبو داود والترمذي
.6. (5469)- Ebu'l-Heyyâc el-Esedî anlatıyor: "Bana, Ali (radıyallahu anh):
"Rasûlullah(aleyhissalâtu vesselâm)'ın beni göndermiş olduğu şeye ben de seni göndereyim mi?" diye sordu ve Rasûlullah'ın kendisine:
"Haydi git, kırıp dökmedik put, düzlemedik yüksek kabir bırakma!" dediğini anlattı."
(Muslim, Cenâiz 93, (969); Ebu Dâvud, Cenâiz 72, (3218); Nesâî, Cenâiz 99, (4, 88, 89)

Rasulullah (a.s.)'ın kâbri evinin / odasının içinde, zemin seviyesindedir. Mescidin hâricinde evinin odasının içerisinde olması hâsebiyle sen türbe zannedebilirsin ama Rasulullahın en küçük özelliğini dâhi takib edib uygulayan ashab ve ehl-i sunnet âlimleri evlerine gömülmeyi istememiş, Türbe hiç istememişlerdir. Ebubekir ve Umer (r.anhum)'un Rasulullahın yanına gömülmeyi istemeleri yakınlıklarından dolayıdır, yoksa Türbeyle alâkası yoktur.

Kâbir ziyâreti haktır, ölümü ahirati hatırlatır, yatan ölüye dua edilir. Tasavvufcular gibi kâbirdekinden Allah'tan (c.c.) ister gibi veya aracı kılarak istemek gibi sapkınlıklarda bulunulmaz.
Yağmur, güneş soğuk diye kabire türbe yapılması, şeytanın nefsine fısıldamalarıdır. Arabistanda olsan demek ki türbelere klima koyardın. Kabire ehl-i sunnet duygularıyla giden şahıs, hava durumuna göre giyinmesini bilir, yağışlı ise şemsiye alabilir, mezarlıkta hâtim indireceğim diye bina yapmaya yol bulmazdı!
"Türbe yıkmak ehl-i sunnetin işi değil" diyerek attığın iftiran için yukarıdaki hadisi (Rasulullah'ın kabir yıktırttığı) çerçevelet ve evine asabilirsin.

Bir diğer tartışmalı konu (sizin görüşünüz öyle mi bilmiyorum); Resulullah mezarında Hay'dır ve bilemediğimiz şekilde hayattadır:
"Öldükten sonra da, hayatta olduğum gibi bilirim, anlarım" (Deylemi)
Evet, dediğin gibi Rasulullah (s.a.v.) kâbrinde bilemeyeceğimiz bir türde diridir. Kendisine verilen selâmı, Allahın görevlendirdiği melek vasıtasıyla alır ve karşılık verir.
Fakat sonradan eklediğin Deylemi rivayeti sahih olmadığını bilmiyor musun?
Üstelik dediğin "Resulullah mezarında Hay'dır ve bilemediğimiz şekilde hayattadır" ifadene, bildiğimiz hayattaki gibi "hayatta olduğum gibi bilirim, anlarım" anlayışıyla tenakkuz içermektedir.

İbni Abbas (r.anhuma)’dan : Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki :
"Siz (kabirden kalktığınızda) ayağınız çıplak, vucûdunuz uryân, (anadan doğma) erlik yeriniz sünnetsiz olarak haşrolunacaksınız!" buyurmuş.
Sonra Rasûlullah: "Kıyâmet koptuğu gün biz, gök (tabakaların)'ı, kitabar içinde defter (yaprakları) durer gibi düreceğiz. (İnsanları da) ilk yaratmağa başladığımız gibi va`dettiğimiz vechile iâde edeceğiz. Şubhesiz biz (va`dimizi) yaparız." (Meâlindeki) âyeti okudu.
Ve (şöyle dedi: ) Kıyâmet günü (Peygamberlerden) ilk elbîse giydirilen kişi (en büyük babam) İbrâhîm`dir. Yine Kıyâmet günü Ashâbımdan bâzı kimseler (yakalanıp) sol tarafa (Cehennem tarafına) götürülürler.
Hemen ben
: Onlar benim Ashâbımdır, (bırakın) diye sesleneceğim de bana: Yâ Muhammed! Emîn ol ki, sen bunlardan ayrıldığından beri onlar ökçelerine basarak geri dönmüş mürtedlerdir! diye cevap verilecektir.
Ben de Allah`ın sâlih kulu ve Peygamberi (Îsâ İbn-i Meryem)'in dediği gibi (şöyle) diyeceğim
: - Yâ Rab! Aralarında bulunduğum müuddetçe üzerlerine şâhid ve gözetleyiciydim. Beni sen vefât ettirince, onlar üzerine yalnız Sen gözetleyen oldun. Esâsen Sen, her şeyin gözetleyici, şâhidisin! Eğer onlara azâb edersen, şubhesiz onlar Sen`in kullarındır; eğer mağfiret edersen yine şubhesiz Sen Azîz`sin, (ne dilersen yaparsın sana güç değildir) Hakîm`sin (âdilâne yaparsın!)
(Maide:117) derim.
Cenabı Hak “Sen onlardan ayrıldığın gün, onlar gerisin geri döndülerbuyurur.

Bir rivayette peygamber (s.a.v.)’in 'Benden uzak olsunlar, benden uzak olsunlar, benden uzak olsunlar' derimziyadesi vardır.
(Buhari, Fasıl, Ahâdis-i Enbiya, Hadis no: 1374 ; Muslim)

Kâbir ziyaretini yeni eski selefi halefi herkes kabul eder. Sen kabir ziyaretinde, şirk koşup - bid'at yürüyorsan, adına ziyaret diyerek meşruaştıramazsın bunu bilesin!



İlgili Konular :

Kabirperest Vesveselerine İlaç - Türbe Tevessülcülerine Reddiye!

https://www.islam-tr.org/konu/kabirperest-vesveselerine-ilac-turbe-tevessulculerine-reddiye.9393/

İslam'a Göre Kabir - Mezarın Şekli Nedir?
https://www.islam-tr.org/konu/islama-gore-kabir-mezarin-sekli-nedir.28068/
 
O Çevrimdışı

Oğuz Horasan

Üye
İslam-TR Üyesi
Aman Allahım ! Bu adamlardaki hayal gücü Hollywooud sektöründe olsa tüm zamanların en fantastik filmlerini peşpeşe gösterime koyarlar. Ne Yüzüklerin Efendisinde bu sahneler var ne Yıldız Savaşlarında. Bu güruhun en çömez evliyası(!) Gandalfı yarım dakikada kurbağaya çevirir, dünyayı da Orklardan kurtarır. Bazen bunları açıp hayretler içinde ağzım bir karış açık seyrediyorum. Acaba diyorum bu hayal gücünün son sınırını bulabilecek miyim?

Dalga geçme, cahilliğin lüzumu yok. Videoyu izlemedim ama evliya haktır. Senin o gandalf dediğin aklının ermediği işlerin yapılması, mümkünlüğü haktır. Keramet vardır, haktır. Allah'ın evliyalarını yok saymayın ve dalga geçmeyin. Tasavvuf haktır.

Sen inanmasanda Allah'ın bazı özel kulları vardır, senin o inanmadığın güçleri, halleri de mevcuttur:

“...Yeryüzü onlarla durur, onlar sebebi ile sizlere yağmur yağdırılır ve onlar hürmetine yardım olunursunuz.” (Ali el-Müttaki, Kenzü'l-ummal: 12/90-191 H.No:34613; Ahmed İbn-i Hanbel, el-Müsned No:896, 1/238; Abdürrezzak, el-Musannef, No:20457, 11/250)

Bunlar yeryüzünün direği gibidir. Biri öldüğünde yerine yenisini Allah'ın seçtiğini Efendimiz (sav) açıkça bildirmiştir:

"Onlardan biri ölse, Allah-u Te'ala mutlaka onun yerine birini geçirir." (Taberani, el-Mu'cemü'l-evsad, No:4113, 5/65; Heysemi, Mecma'u'z-zevaid, Suyuti, el-Havi, 2/446)

Sen inanmasanda görmediğin, güçleri normal insanın üstünde (paranormal) şekilde üstün şeylere yeten Allah'ın dostları vardır. Bunları Efendimiz (sav) açıkça bildirmiştir:

"Issız bir yerde, bir şey kaybeden veya bir yardıma ihtiyacı olan, 'Ey Allah’ın kulları bana yardım edin.'” desin! Her yerde, sizin görmediğiniz Allah’ın kulları vardır. Korkulu yerde üç kere, Allah’ın kulları, bana yardım edin demelidir."(Taberani)

“Sizden birinizin hayvanı ıssız bir yerde aniden boşanıp gittiği zaman; “Ey Allah’ın kulları! Tutunuz.” Diye nida etsin. Çünkü yeryüzünde Allah’ın hazır kulları vardır, onu sizin için tutar.” (Heysemî, Mecmau’z-Zevaid, X/132)

Bu meselenin asıl çıkış kaynağı şudur. 19.yy'da bütün dünyada "materyalizm"(maddecilik) akım olarak ortaya çıkıp gelişti. Dinde bundan nasibini aldı. Her şey madde seviyesinde algılanır oldu. Bunun dindeki türevi dini "gözünün gördüğü kadarıyla anlayan" ve kabul eden materyalist din anlayışıyla ortaya çıktı. Evliya ve kerameti reddeden, tasavvufu reddeden yeni selefici anlayış olarak ortaya çıktı. Eskiler böylelerini "aklı gözüne inmiş" diye tarif ederler.

Bilmemek ayıp değildir. Ama öğrenmemek ayıptır.

Cahilliğin çok sevdiğim bir tanımı vardır. "Cahil kişi, bilmediğini bilmeyendir." Bilmediğinin farkında olmadığı içinde araştırıp öğrenmez, öyle kalır ömrü boyunca.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt