Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Nasıl Selefi Oldum

J Çevrimdışı

jihat fisabilillah

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bir sitede tebliğ adına yazdığım yazıyı burada da paylaşayım dedim.Kısa bir şekilde islamla olan maceramı anlattım.İsteyen kendi macerasını da anlatabilir.




Şimdi ben kendi hikayemi anlatayım.Babam agnostik olduğunu bilmeyecek kadar agnostik biridir aynı zamanda komunisttir.70 lerde olaylara katılmış.Annem de sol bir aileden gelir lakin ramazan orucunu tutardı.Kendince bir inancı vardı.Annem evimizde bulunsun diye eve bir Kur'an almıştı.13-14 yaşlarındayken şu Kur'anı bir okuyayım dedim.Okudum ve tamam ben müslümanım dedim.O sırada şöyle bir tespitim olmuştu .28 şubat sürecinin yaşandığı dönemdi ve müslümanların hali perişandı ama benim okuduğum Kur'an da teşbihte hata olmaz erkek gibi bir kitap vardı.O gün bu halkın islamı bilmediği kanısına varmıştım.Sonra ara ara mealinden okumaya devam ettim.Sonra eve bilgisayar alındı ve internetten din araştırmaya başladım.Tabi doğal olarak karşıma adnan oktarın siteleri çıktı
biggrin.gif
tamamen mehdi odaklı din anlayışı.Diğer gözlemlerimden suudların bizden biraz daha doğru inandığını hissetmiştim. Çünkü tv de oruç baba türbesini gördüğümde bu putperestlik değilse putperestlik ne diye kendi kendime soruyordum.Ama vahhabilik nedir hiçbir fikrim yoktu.Bu araştırma sürecim hafif bir seyir izleyerek devam etti.Ortalama bir türk gibi yaşıyor namaz kılmıyor günaha giriyor ama aynı zamanda kendimi çok dindar zannediyor ve halkın islamı bilmediğini ve kendimin çok şey bildiğimi düşünüyordum.2003 ten sonra dindar biri olarak akp ye sarmıştım.Sıkı bir akp li olarak internet sitelerinde gece gündüz akp yi savunuyordum.17 mayıs 2006 tarihinde danıştay saldırısını hatırlarsınız.O olaydan sonra internetteki saldırılar akp den dine doğru yönelmeye başlamıştı.Kendi bildiklerim kadar cevaplar vermeye çalışıyor ama tam anlamıyla başarılı olamıyordum.O zaman şunu düşündüm bu dini kim savunacaktı.Halk zaten cahildi.O gün bu dini iyice öğrenmem gerektiğini anladım.Ve çalışmalarıma hız verdim.Yabancı sitelere giriyor ateistlerin iddialarını okuyor onlara cevaplar arıyordum.Sonra 2007--2008 gibi youtube un açılması ile dış ülkelerdeki din adamları ile yüzleştim.Ve ordaki kalite farkını hissettim.Artık daha dindardım.Bu sırada içerdeki cemaat ve tarikatlara da hüsnü zan beslemeye devam ediyordum.Ama anlamadığım bazı şeyler de vardı.Mesela 2007 seçimleri öncesi nurcu bir arkadaşımla siyasetten konuştuğumda ki amcası milletvekili adayıydı nurcuların zamanında refah partisine oy vermediklerini öğrendim.Nasıl olurdu?Dindar birisi nasıl refah a oy vermezdi de dyp ve dsp ile flört ederdi.Anlayamıyordum.2009 seçimlere geldiğinde bu arkadaş yerel seçimde akp ye değil mhp ye oy vermişti.Diğer nurcu arkadaşımda mhp mi akp mi ikileminde kalıyordu.Nasıl olabilirdi anlam veremiyordum.2009 seçimlerinden sonra youtube da bir hocaya rastladım.Ama öyle böyle bir hoca değildi.Ondan dinlediğim dersler sonunda akp nin nasıl bir heretik olduğunu anladım.Ve akp yi terkettim.Tam o sıralar nur cemaatini(bu arada nur derken gülenden bahsediyorum) sırf yurtlarında kalabilmek için kullanan bir arkadaş bana sen seyyid kutup gibi düşünüyorsun onun kitabını okudun mu dedi.Ben hayır dedim.Bana yoldaki işaretler adındaki kitabı getirdi.Kitabı okuduğumda tamam budur dedim.Bu sıralarda yabancı forumlarda hristiyanlara islamı anlatıyor orada diğer müslümanlardan ve islamı bizden iyi bilen hristiyanlardan islam şeriatındaki kuralları yavaş yavaş öğreniyordum.Kafamdan uydurduğum anlayışlar yerini klasik islam anlayışı ile değişiyordu.2010 yılına geldğimde dini araştırmalarım devam ediyordu.Taki selefilerle tanışana kadar her şey rutin gidiyordu.Birgün bir selefi sitesi buldum.İlk gün ikinci gün üçüncü gün derken olay akıp gitmeye başladı.Anlamlandıramadığım kavrayamadğım bütün şeyler bir anda çözülmeye başlamıştı.Adeta aydınlanıyordum.Lakin o kadar fazla aydınlanmıştım ki şoka girdim ve psikolojim bozuldu Meğer ne kadar cahilmişim Meğer hiçbir şey bilmiyormuşum.
 
Rüştü Çevrimdışı

Rüştü

Üyeliği İptal Edildi
Banned
ben selefi oldum ben müslüman oldum mu demek yoksa müslüman oldum selefi oldum mu demek. bu makaleyi ele alırken kafınız karıştı herhalde yada bilinçi bir şekilde "müslümanlık eşittir selefilik" tezini savunuyorsunuz...
 
farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Sıcaklar artttı. Malüm keneler de çoğaldı.

Selefilik nedir ne değildir. Çok peşine düşmedim.
Ancak , sorulara nefisleriyle değil de hep Kuran ve Hadis le cevap veren kişilerin kendilerine selefi demeleri , selefi kelimesini sevmeme neden oldu :)

Bi müslüman ne isterdi ki zaten :):)

Güzel insanlar vesselam.


Bir de çoğu topluluklar sorulara cevap verirken bugünden geriye doğru ggötürürler cevaplarını.
ve çoğunlukla, Kuran a gelmeden önce son cümlelerini söylemiş olurlar.
Selefilerde bu böyle değil. Bismillah der kurandan başlar cevapları. Sonra da bugüne getirirler.


Ben selefi mi oldum acep :p
 
Rüştü Çevrimdışı

Rüştü

Üyeliği İptal Edildi
Banned
selefiliğin reklamınıda yaptınız hadi yine iyisiniz.

selefi dediğin öyle değil bismillah der hadis okur.
 
J Çevrimdışı

jihat fisabilillah

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
yazının temel amacı kendini çok dindar ve doğru yolda zanneden insanlara aslında ilerlemeleri gereken çok yol olduğunu göstermek ve onları bir şekilde teşvik etmekti.Sonuçta harbiden bu a. bayındırın dediği doğru.Herkes kendini çok dindar ve çok bilmiş zannediyor ne kadar cahil olursa olsun.Geçirdiğim serüvenlerden de bazı dersler çıkarılabilir tabi.Mesela islamla ilk tanışmam Kur'an üzerinden olmuş.Halkı Kur'an a göre gözlemlemişim.Bu olumlu bir şey.Fıtratım bana putperestliği göstermiş.Parti serüvenine bir insanın nasıl kapılabileceğini anlatmışım.Sorunlu cemaatlerin sorunlarını görsek bile hüsnü zan beslediğimizden dolayı onları anlamladıramadığımızı yazmışım.Bunu yaşayan çok sayıda insan vardır muhakkak.Bunun yanında kendimi çok zeki zannedip Kur'an dan çıkardığım doğruların aslında gerçek islamla çelişebileceğini biraz haddimizi bilmemiz gerektiğini yazmışım .Tabi en sonunda da gerçek islamın bambaşka bir dünya bir uykudan uyanış olduğunu yazmışım .Bu da okuyanı teşvik eder kanısındayım.

Yani başlık biraz ilgi çeksin diye konuldu :) Temelde selefilikle bir alakası yok
 
ي Çevrimdışı

يَعْقِلُونَ

Üye
İslam-TR Üyesi
Selefilik nedir? Öze (vahye) dönüş ise ben de selefi olduğumu söyleyebilirim ancak yobazlık, gericilik ve arapçılık ise selefi olduğumu söyleyemem.
 
J Çevrimdışı

jihat fisabilillah

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
yazının temel amacı kendini çok dindar ve doğru yolda zanneden insanlara aslında ilerlemeleri gereken çok yol olduğunu göstermek ve onları bir şekilde teşvik etmekti.


Yani başlık biraz ilgi çeksin diye konuldu :) Temelde selefilikle bir alakası yok


Not: Selefiler alınmasın.. Arkadaşın selefiliği selefe uymak değil 'din' haline gelmiş bir selefilik anlayışı... Dinin ne deseler selefilik diyecek


Ben sadece selefilik islamdır demedim.Sonuçta bir eşari de bir maturidi de müslümandır.Evet selefilik bir itikad meselesidir .Aynı zamanda fıkhi bir yaklaşımdır.Ama ben yukarda belirttiğim gibi bu yazıyı yazmamın amacı selefiliğin itikadi ve fikhi yönünden çok selefiliğin gündemi ile alakalıdır.Selefilerin konuştukları şeyleri konuşmayan insanlar kendilerini ne kadar çok din bilgini görürlerse görsünler bir anlam ifade etmez.Çünkü asıl bilinmesi gereken asıl el yakan konuları selefiler konuşuyor.O yüzden kendi kendime meğer ben hiçbir şey bilmiyormuşum dedim.Yani insanların selefiliğin tavrını,duruşunu,gündemini merak etmeleri için onu yazdım.Yani insanların bu noktaya kadar kendilerini dindar zannetmemelerini amaçladım.Zaten bu yazıyı yazdığım yer ilmi bir ortam değildi.
 
İkrime Çevrimdışı

İkrime

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Şöyle bir konuşmaya rastladım..

Şeyh el-Albani: "Şayet sana: 'Mezhebin nedir?' diye sorulursa cevabın nasıl olur?"

Sorucu [[anlaşılan o ki bu zat mezkur ders kasetinde şeyhe konuyla alakalı sorular
sorar.]] :" Ben bir müslümanım."

Şeyh el-Albani: " Bu yeterli değildir."

Sorucu: "Allah (subhanehu ve teala) bize 'müslüman' ismini vermiştir." Ve şu ayeti okur: " O (Allahu subhanehu ve teala) bundan önce (ki kitablarında da) bu (Kur'an'da) da size 'müslümanlar' ismini verdi..." (Hac Suresi, 78. ayet)

Şeyh el-Albani: "Bu cevab (İslam'ın) ilk devrinde, çeşitli fırkaların/grupların ortaya çıkmadığı ve yayılmadığı zamanda yaşadığımızda verilseydi doğru olurdu. Günümüzde ise bu gruplardan bir müslümana-ki onların akidesiyle/inancıyla bizimkisi farklıdır-sorarsak, cevabı (senin verdiğin) cevaptan daha değişik bir şey olmayacaktır. Hepsi: rafizi şiileri, hariciler, nusayri alevileri- diyecekler ki: '...ben bir müslümanım'. Binaenaleyh böyle demek artık günümüzde kifayet etmemektedir/yeterli gelmemektedir." [[Allahu subhanehu ve teala Şeyh el-Albani'ye rahmet etsin, burada en sapık grupları zikretmiştir-dolayısıyla onlar bile '...ben bir müslümanım!' demektedirler oysa rafizi şiileri Kur'an'ın (haşa) tahrif edildiğine, sahabenin bir kaçı müstesna kafir ve munafık olduğuna inanırlar. Haricilerin günümüzde ki fikir torunları müslümanları kafir görerek kanlarını ve mallarını helal görürler. Nusayrı alevileri ise tamamen farklı bir dine inanırlar. ]]

Sorucu: "Ben Kur'an ve sünnete göre (amel eden) bir müslümanım."

Şeyh el-Albani:" Bu da yeterli değildir."

Sorucu:" Neden?"

Şeyh el-Albani:" Bu adı geçen fırkalardan her hangi birinin şöyle dediğini gösterebilirmisin:'...ben Kur'an ve sünnete uymayan bir müslümanım!' Doğrusu:' ...ben Kur'an ve sünnete uymuyorum!' kim der?" Sonra Şeyh el-Albani Kur'an ve sünnete uymanın ancak selefi salihin anlayışı üzere olması gerektiğini beyan eder. [[Pasajın bu kısmı 6.bölümde devam eder.]]

Sorucu:" O zaman ben Kur'an ve sünneti selefi salihinin anlayışı üzere takib eden bir müslümanım."

Şeyh el-Albani:" Şayet birisi sana mezhebini sorsa cevabın böylemi olacak?"

Sorucu:" Evet."

Şeyh el-Albani:" O zaman bu tarifi biraz kısaltıp-ki en iyi deyimler kısa,yeterli ve anlatılmak istenileni anlaşılır kılanlarıdır- şöyle desek daha hoş olmazmı:"...ben bir selefiyim!" [[Bu tabir bazı ülkelerde maalesef-selefi olmadıkları halde bazı bid'atcilar tarafından kullanıldığı için suç sayılabilinir. Ama bizim için önemli olan bu tabirin ne manaya geldiğini bilmektir: Allah azze ve celle tarafından gönderilen İslam'ın sahih/doğru anlayışı! Muhtemelen bid'atcilarin da bu ismi kullanması gerçek yüzleriyle ortaya çıktıklarında peşlerinden gidecek insan bulamama kaygısıdır. ]]

Müslüman' veya 'sünni' gibi tabirler bütün fırkalar/gruplar tarafından kullanıldığı için günümüzde kafi gelmemektedir. Şeyh el-Albani bununlar hakikati sapıklıktan ayırt etme önemliğine-ki akide(inanç) ve menhecin (metodun) temelidir- parmak basmıştır. Her ikiside (akide ve menhec yani) anlayışlarını veya isimlerini kurucularından alan çeşitli fırkaların/grupların aksine selefi sahin(in anlayışı) eksenlidir.
 
M Çevrimdışı

Muvahhid Mücahid

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ben az çok selefilik hakkında bilgi sahibiydim.Her ne kadar babam ve abim ülkücü olsa da eniştem ve ablam selefiydi.Bu yüzden adapte olmam daha kolay oldu.Belli bir yaşa erişince insanlar dini yönden birtakım boşluklar hissediyor bu yüzden daha araştırmacı oluyor ve kendisine söylenenleri sorguluyor.Ben de ateist forumlarda takıldım bir ara.Onların yaptığı eleştirilere cevap bulmak istedim kendimce cevaplar vermeye çalıştım.Namaza başladığım zaman bu siteyi keşfettim.Daha önce bilgi sahibi olduğum şeyleri daha da pekiştirdim.

Bu arada tanrı uludur nickli kişi burası senin bildiğin forumlardan değil.Git kendi ırkçı forumlarında takıl.Gelip burada insanlara yobaz yaftasını vuracaksan hiç girişme bu olaya.Ama bilgi sahibi olmak istediğin şeyler varsa gir araştır.Allah'ın kime hidayet vereceğini kimse bilemez.Kimse Allah'ın hidayet verdiğini saptıramaz ve kimse Allah'ın saptırdığını hidayete erdiremez.
 
Rüştü Çevrimdışı

Rüştü

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Ben sadece selefilik islamdır demedim.Sonuçta bir eşari de bir maturidi de müslümandır.Evet selefilik bir itikad meselesidir .Aynı zamanda fıkhi bir yaklaşımdır.Ama ben yukarda belirttiğim gibi bu yazıyı yazmamın amacı selefiliğin itikadi ve fikhi yönünden çok selefiliğin gündemi ile alakalıdır.Selefilerin konuştukları şeyleri konuşmayan insanlar kendilerini ne kadar çok din bilgini görürlerse görsünler bir anlam ifade etmez.Çünkü asıl bilinmesi gereken asıl el yakan konuları selefiler konuşuyor.O yüzden kendi kendime meğer ben hiçbir şey bilmiyormuşum dedim.Yani insanların selefiliğin tavrını,duruşunu,gündemini merak etmeleri için onu yazdım.Yani insanların bu noktaya kadar kendilerini dindar zannetmemelerini amaçladım.Zaten bu yazıyı yazdığım yer ilmi bir ortam değildi.

o bilinmesi gereken ve el yakan konular nedir??.. sakın "El-Ayak, Baldır, Yüz ve Arşa Oturma" konuları olmasın????
 
azizk83 Çevrimdışı

azizk83

Üye
İslam-TR Üyesi
İslam yoluna girdiğinizden ötürü maşallah, Allah daim kılsın. Ama keşke sözüm ona selefilik (yani aslında şu anda selefilikle alakası olmayan neo-selefilik, Vehhabilik) yolundan ziyade Ehl-i sünnet yolunu seçseydiniz.

Selametle.
 
İZZETLİ Çevrimdışı

İZZETLİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
selefilik ehli sünnetin yoludur zaten diğer bidatcilerin ehli sünnette taktığı bir isimdir selef ulaması söyle derdiden selefilik olmuş yoksa tabiki tek isim müslümandır ama bu dönemde bütün sapık fırkalar da kendilerine müslüman dediği için kişi ben selefi salihin yolunu takip ediyorum selefiyim deme ihtiyacı duyuyor selefidende kasıt ilk üç neslin dini anladığı gibi anlamaktır şuan türkiyede selefiler hariç çok azı müstesne ya bidatcıdır ya murciyedir yada muteziledir lakin farkında bile değildir
 
ي Çevrimdışı

يَعْقِلُونَ

Üye
İslam-TR Üyesi
Ben az çok selefilik hakkında bilgi sahibiydim.Her ne kadar babam ve abim ülkücü olsa da eniştem ve ablam selefiydi.Bu yüzden adapte olmam daha kolay oldu.Belli bir yaşa erişince insanlar dini yönden birtakım boşluklar hissediyor bu yüzden daha araştırmacı oluyor ve kendisine söylenenleri sorguluyor.Ben de ateist forumlarda takıldım bir ara.Onların yaptığı eleştirilere cevap bulmak istedim kendimce cevaplar vermeye çalıştım.Namaza başladığım zaman bu siteyi keşfettim.Daha önce bilgi sahibi olduğum şeyleri daha da pekiştirdim.

Bu arada tanrı uludur nickli kişi burası senin bildiğin forumlardan değil.Git kendi ırkçı forumlarında takıl.Gelip burada insanlara yobaz yaftasını vuracaksan hiç girişme bu olaya.Ama bilgi sahibi olmak istediğin şeyler varsa gir araştır.Allah'ın kime hidayet vereceğini kimse bilemez.Kimse Allah'ın hidayet verdiğini saptıramaz ve kimse Allah'ın saptırdığını hidayete erdiremez.

Irkçı diye arapçılık yapanlara denir. Ben türkçülük yapmadığım gibi, arapçılık da yapmıyorum. Türk olmak, Türk gibi yaşamak ve Türkçe konuşmak ırkçılık mı oluyor? Yobaz olmayın ki kimse de size yobaz demesin.
 
muhammet87 Çevrimdışı

muhammet87

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
İslam yoluna girdiğinizden ötürü maşallah, Allah daim kılsın. Ama keşke sözüm ona selefilik (yani aslında şu anda selefilikle alakası olmayan neo-selefilik, Vehhabilik) yolundan ziyade Ehl-i sünnet yolunu seçseydiniz.

Selametle.

1521-Fihi-Ma-Fih.jpg



Celalettin rumi, ''Fihi Ma Fih'' adlı eserinde tesettür hakkında şunları söylüyor:

''İnsanlar, men edildikleri şey konusunda aç gözlü olurlar. Sen ne kadar kadına 'kendini sakla, örtün' diye emredersen, onda kendini gösterme arzusu o kadar fazlalaşır. Erkeklerde de örtünüp kendini gizlediği için, o kadını görme isteği artar. Şu halde, sen 'örtün' demekle her iki tarafın da görmek ve görünmek arzusunu kamçılamış oluyorsun ve bununla da kadını yola getirdiğini sanıyorsun. Bu yaptığın şey, bozgunculuğun ta kendisidir.''

Bu kitapta cihada giden sahabelerin eşleri hakkında zina iftirasında bulunacak kadar ileri gitmiş.

(fihi ma fih) 20. BÖLÜM - buyurdu ki:

Rivâyet etmişlerdir; Tanrı rahmet etsin, esenlikler versin, Peygamber, sahâbeyle bir savaştan gelmişti. Bu gece şehrin dışında yatacağız, yarın gireceğiz şehre diye davul çalın buyurdu. A Tanrı elçisi dediler, sebebi ne? Olabilir ya dedi, kadınlarınızı yabancı erkeklerle buluşmuş görürsünüz; canınız sıkılır; bir fitnedir, kopar. Sahâbeden biri dinlemedi; kalkıp gitti; karısını bir yabancıyla buldu. Peygamber'in yolu buydu: Kıskançlığı, öfkeyi gidermek için zahmet çekmek; kadını doyurmak, giydirip kuşatmak için zahmet çekmek; yüz binlerce hadsiz-hesapsız zahmetler tatmak; böylece de Muhammed'lik âlemi yüz gösterinciyedek dayanmak, Îsâ'nın yolu, çabalamak, yalnızlık, isteğe uymamaktı; esenlikler ona, Muhammed’in yoluysa kadının ve insanların derdini-cefâsını çekmek. Mâdemki Muhammed'in yoluna gidemiyorsun, bâri Îsâ'nın yoluna git de bir uğurdan yoksun kalma. Sende bir arılık varsa yüz sille yersin, meyvesini, karşılığını ya görürsün, yahut da göreceğine inanırsın; mademki buyurmuşlardır, haber vermişlerdir, elbette böyle birşey var, sabredeyim de zamanı gelir, birdenbire o haber verdikleri şey bana da ulaşır dersin; ulaştığını da görürsün. Değil mi ki bu zahmetler yüzünden şu anda hiçbir şey elde edemedim amma sonunda defineler bulacağım diyorsun. Bunu gönlüne koymuşsun; defînelere ulaşırsın, beklediğinden, umduğundan fazlasını elde edersin. Bu söz, şimdi tesir etmez amma bir zaman sonra daha pişkin, daha olgun bir hale gelirsin, o vakit adam-akıllı tesir eder sana.
 
azizk83 Çevrimdışı

azizk83

Üye
İslam-TR Üyesi
1521-Fihi-Ma-Fih.jpg



Celalettin rumi, ''Fihi Ma Fih'' adlı eserinde tesettür hakkında şunları söylüyor:

''İnsanlar, men edildikleri şey konusunda aç gözlü olurlar. Sen ne kadar kadına 'kendini sakla, örtün' diye emredersen, onda kendini gösterme arzusu o kadar fazlalaşır. Erkeklerde de örtünüp kendini gizlediği için, o kadını görme isteği artar. Şu halde, sen 'örtün' demekle her iki tarafın da görmek ve görünmek arzusunu kamçılamış oluyorsun ve bununla da kadını yola getirdiğini sanıyorsun. Bu yaptığın şey, bozgunculuğun ta kendisidir.''

Bu kitapta cihada giden sahabelerin eşleri hakkında zina iftirasında bulunacak kadar ileri gitmiş.

(fihi ma fih) 20. BÖLÜM - buyurdu ki:

Rivâyet etmişlerdir; Tanrı rahmet etsin, esenlikler versin, Peygamber, sahâbeyle bir savaştan gelmişti. Bu gece şehrin dışında yatacağız, yarın gireceğiz şehre diye davul çalın buyurdu. A Tanrı elçisi dediler, sebebi ne? Olabilir ya dedi, kadınlarınızı yabancı erkeklerle buluşmuş görürsünüz; canınız sıkılır; bir fitnedir, kopar. Sahâbeden biri dinlemedi; kalkıp gitti; karısını bir yabancıyla buldu. Peygamber'in yolu buydu: Kıskançlığı, öfkeyi gidermek için zahmet çekmek; kadını doyurmak, giydirip kuşatmak için zahmet çekmek; yüz binlerce hadsiz-hesapsız zahmetler tatmak; böylece de Muhammed'lik âlemi yüz gösterinciyedek dayanmak, Îsâ'nın yolu, çabalamak, yalnızlık, isteğe uymamaktı; esenlikler ona, Muhammed’in yoluysa kadının ve insanların derdini-cefâsını çekmek. Mâdemki Muhammed'in yoluna gidemiyorsun, bâri Îsâ'nın yoluna git de bir uğurdan yoksun kalma. Sende bir arılık varsa yüz sille yersin, meyvesini, karşılığını ya görürsün, yahut da göreceğine inanırsın; mademki buyurmuşlardır, haber vermişlerdir, elbette böyle birşey var, sabredeyim de zamanı gelir, birdenbire o haber verdikleri şey bana da ulaşır dersin; ulaştığını da görürsün. Değil mi ki bu zahmetler yüzünden şu anda hiçbir şey elde edemedim amma sonunda defineler bulacağım diyorsun. Bunu gönlüne koymuşsun; defînelere ulaşırsın, beklediğinden, umduğundan fazlasını elde edersin. Bu söz, şimdi tesir etmez amma bir zaman sonra daha pişkin, daha olgun bir hale gelirsin, o vakit adam-akıllı tesir eder sana.

Birincisi bu Abdulbaki Gölpınarlı denen adam kadar tasavvufa ve özellikle de Mevlevi tarikatına bidat, hurafeyi sokan başka bir adam daha yoktur. Çevirilerine baksanıza Allah lafzını Tanrı diye çevirmiş sapık herif. Onun için bu kişinn çevirilerine bakarak asla hüküm vermeyiniz.

İkincisi ben bu nicki Mevlana'nın eserinin adı olduğu için kullanmıyorum. O eseri okumuş bile değilim. Bu niki anlam karşılığı "ne varsa onun içinde var" olduğu için hoşuma gittiğinden ötürü kullanıyorum.

Bu sitede tasavvuf düşmanlığı olduğunun farkındayım, anlayışla karşılarım. Sonuçta sizlerde o yönde eğitim aldınız, bilgilendirildiniz. (Gerçi işin komik yanı yandaki reklamda görünen boy boy resimlerini koyduğunuz Nihat Hatipoğlu, Ömer Döngeloğlu'da tasavvufu inkar etmez, yeri geldiğinde sohbetlerinde şefaatten ve tevessülden de bahsederler:) ) Ahirette kim müşrik kim müslüman ortaya çıkacaktır elbette.

Neyse lafı fazla uzatmadan, sizleri de fazla irrite etmeden yöneticilerden kullanıcı adımın değişmesini isteyeceğim.

Selam ve dua ile.
 
K Çevrimdışı

Kuşçu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Soruma yanıt değil bu. Sorumu yineleyeyim; Türk olmak, Türk gibi yaşamak ve Türkçe konuşmak ırkçılık mı oluyor?

Yobazlk oluyor. Sen de yobazlığın en büyüğünü yapıyorsun. Bak bana, ben kürdüm bir kez dahi ağzımdan kürt lafzı geçti mi? Sizler istediğiniz türklüğü yaşamak adı altında türklüğü ilah ediniyorsunuz. Sen dini en iyi kimden öğrenmek istersin? Şimdi diyeceksin ki özden öğrenmek isterim. Ben de sana diyeceğim ki haydi gel öze yolculuk yapalım. Peygamber dönemine... Bak o zaman selmanı farisiye. Selmanı farisi, farstı, farsça konuşuyordu ve aynı zamanda da mecusi bir aileden geliyordu. Hiç ben farsım farsça konuşmak istiyorum diye bir şey söylediğini duydun mu? Aksine, herkes babasıyla sülalesiyle övünürken o da "Ben de islamın oğluyum" diyordu, yani islamla övünüyordu. Bak o selmanı farisi herşeyin önüne islamı koydu. Sen türklüğün önüne islamı koyamadın. Size derlerse ki sen kimsin sen ve sizin gibiler "ben türküm" derler. Sonra yaw kardeşim sen müslüman değil misin diye sorulduğunda "haaa canım herkes müslüman" dersiniz.

Sen İkinci selim ile şah ismailin hikayesini biliyor musun? Şah ismail ikinci selimden o kadar çok nefret ediyordu ki onu rencide etmek istiyordu. Sonra emir verdi hizmetkarlarına bir sandık hazırlattı. Bu sandık tamamen güzel zinetlerle döşenmiş olup en altına dışkı yerleştirilmişti. Bunu ikinci selime göndertti. Sözde selime dışkı göndererek onu rencide etmek istiyordu. Selin bunu görünce hemen bir emir verdi o da bir sandık hazırlattı. Bu sandığın için yine aynı şekilde en güzel zinetlerle döşenmişti yalnız bunun en altında lokum vardı. Ve şöyle bir not düşmüştü: "Herkes yediğinden ikram edermiş.".

Ben de sana diyorum ki sen yobaz kere yobaz olduğun için milleti yobazlıkla itham ediyorsun.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt