İşi başından aşkın bir ev hanımı olarak, bu yoruma ilk tepkim:
"Ne? Okunması gereken bir kitap mı? Bunca işin arasında mı? Hayıııırr, olamaz" ))
Eğer vaktim olsaydı, eşime kitap alacağımı söylediğimde eşimin tepkisi?
"Ne? Bu devirde kitap almak mı? Sen ekmek kaç para oldu biliyor musun, ekmek? ) Hem sen önce kitaplıktakileri bitir" ))
Bunu, bir okul gencine söylese idik:
"Senin bu yılki matematik konularının zorluğundan haberin var mı? Peki ya Fizik? Kimya? Hıı??!!"
Bu devirde hayat çok zor ) Ve bunun tesadüf olmadığını düşünüyorum. Kadınlar temizlikten başını kaldıramasın diye: açık veya çok koyu renk laminant tasarlayan ilk kişinin; "pimapen beyaz renk harika olur" diyen tasarımcının; sürekli leke tutan "mermerden çok iyi mutfak tezgahı olur" diyen akıllının; sürekli su gören yerlere derzleri sürekli kararan ve kendisi de su lekesi olan fayans döşemeyi ilk akıl eden kişinin ilham kaynağının şeytan olduğunu düşünüyorum )
Sürekli aç hissetmeye sebep olan ve toplumun en büyük bağımlılığı beyaz un ve şekerin, tüm dünyaya yayılmış olmasının da sebebinin şeytan olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu sayede ahaliye 3-4 öğün yemek yapmaktan kurtulamıyoruz. Oysa Rasulullah sav zamanında en çok 2 öğün yenilirdi. Ve şu işe bakın: o zamanda şeker yoktu ve ilgili hadisten biliyoruz ki un elenmeden kullanılıyordu.
Başka? Hayat pahalılığı, internet çağında hala resmi işlemlerde bürokrasi koşturmacası, yukarıda kısaca değindiğim, belki hukuk okuyacak öğrenciğe zorla kimyada hücrelerin temeline inme dersleri, matematiği hiç demiyorum zaten, coğrafya da makiyi öğrenmezseniz de olmaz, ova ile plato farkı da önemli zaten )
Kısaca şu içinde yaşadığımız toplum düzeninin mimarisi açıkça şeytan. Hedef ise, kimseye soluk alacak vakit bırakmamak, yormak yormak yormak...Sonra daa:
"Ne kitap mı? Yaa, yapma Allah aşkına..." ))