M.Emin Akın Hoca yazdı; Hizbullah ve Suriye KureselHaber 08-01-2013
Nasrullah’ın, İsrail ve ABD meselesinde gayet haklı ve Arapları sarsan sözleri de doğru. Ancak, Suriye’deki savaşı, Esed’lerle olan ilişkileri olumsuz yönde ele almalarına da engel olmuyor.
Düşmanla çevrili, bir İslam âlemi böyle olmamalıydı. Daha sağlam ve daha Kur’an’ın itaatinde olan bir âlem olmalıydı.
Biz İsrail ve ABD karşısında hiç bir zaman İran’ın ve Hizbullah’ın yıkılışını arzulamadık. Ama unutmayalım, Suriye’de rejim demek halk demek değildir. İran Filistine ne yaptıysa “akidesi”nden dolayı yapmışsa bu “akide”nin; biraz da“İsna Aşeriyye” ile taban taban zıt bir akideye sahip olan Nusayri ve Baasçı Hafız’ın ve oğlu Beşşar’ın yaptıkları konusunda da söz konusu olmalıydı.
Bizler, düşman İsrail ve Amerika ile savaşma üzerine neden bu kadar yoğunlaşıyoruz?
Akideden mi? hangi akide? Cevap olarak elbette “İslam” diyeceğiz değil mi? Ya Nusayri Baas rejimi ile olan yakınlığımız “Teşeyyu” “İmamiyye” “Ma’sumiyet” ve “Mehdilik” üzerine kurulmuşsa o zaman tüm İslam âlemi için buna Kur’an’ın akidesi diyebilir miyiz?
Hasan Nasrullah’ın kendisi de çok iyi biliyor ki, 1967’den bu yana Colan veMezariu Şeb’a İsrailin elinde, İran ile Suriye 1979 devriminden önce de siyasi ve diplomatik olarak birlikteler.
Colan, İsrail’in işgalil altındayken, neden Baas rejimi bu vatan parçasını kurtarmadı ve bunun için bir savaşı göze alamadı? Fakat şimdi, üç Arap İsrail savaşında ölenlerden daha fazla insanın ölümüne yol açan bir savaşı sürdürüyor?
Suriye, İsrail’le Colan uğruna savaşamadı, ‘çünkü zayıftı’ diyebiliriz. Fakat bakıyoruz ki Suriye 30 yıl Lübnan’ı işgal ederek orada kalmış. Suriye’nin Lübnan’ı işgali, İsrail’le savaş nedeni değil miydi? Savaş sebebiydi peki neden İsrail zayıf olan Suriye ile savaşmadı?
Şimdi sizle, birçok insanın karşı eleştirilerini neredeyse tamamen düşmanlık zaviyesinden ele alıyorsunuz. Peki, neden İslam âlemi üzerinde bu kadar baskıcı bir doğrucu ve gerçekçi olan bir politika iddiasını güdüyorsunuz? Suriye’de ve Suriye dışında İslam âlemini düşmanlarını bilen ve onlarla savaşı ve cihadı gayeleri edinmiş olan Müslümanların olduğunu biliyorsunuz.
Bunların tamamı mı haksız, bunların tamamı mı ABD ve İsrail maşaları?
Irak için mazeretiniz varsa onların da mazereti var eğer mazeretler üretmek istersek. Burada akla gelen bazı soruların olduğunu da hatırlatmakta yarar var:
1. Teşeyyu akidesi neden Sünnet ehlinin akidesiyle barışmıyor aksi de varid?
2. Hizbullah neden el-kaideye düşman iken el-kaideye akıl veriyor ve onun ABD tarafından oyuna getirilmemesini öğütlüyor? Aynı akidevi öğütlerinizi neden Sistani ve Irak Şiilerinden esirgediniz?
3. Zira es-Sistanî 200 Milyon Dolar uğruna ABD ve İngiliz ordusuna silah sıkılmasının haram olduğunu fetvasını verdi. Bunu kendisi de i’tiraf etti.
4. Lübnan’da Demokrasi sayesinde parlamentoda 30 olan koltuk sayısınız bir manevra ile 45’e çıkardınız, bunda Hıristiyanlar da size destek verdi. Bunun neden böyle olduğunu siz daha iyi biliyorsunuz.
5. Vekilleriniz İslami olmayan bir Anayasa üzerine and içtiler.
6. Suriye’deki rejim, Kur’an’ın ve İslam düşmanıdır. Yani Baas partisi Fransız Devrimi’nin ilkelerini benimsemiştir. Bu ilkeleri Din edinmiş olan bir partinin Suriye’de 50 yıldır yaptıklarını Allah biliyor siz de biliyorsunuz ve Müslümanlar da biliyor. Acaba bir kez de olsa sizin Baas’ın bu kadar yanında durmanızın ve onların 50 yıldır akıttıkları kanın hesabını; bu zulmü görenlerin bir gün Esed’lere ve rejime bunun hesabını soracakları hiç aklınıza gelmedi mi? Hatırlarsınız Humeyni de Fransa‘da kaldı. Fransa’nın İran ve Nusayrilere yakınlığı hakkında neler biliyoruz? Bunu unuttuğunuzu sanmıyoruz zira bunu unuttuğunuz söylemek tarihe zulmetmektir.
7. 50 yıldır zindanlarda çürüyen bu kadar Müslümanı, İsrail’le Colan konusunda ittifakı olan rejimin aslında İsrail adına İhvandan ve diğerlerinde intikam alması olarak değerlendiren binlerce İslam ilim ve düşünce adamlarının dediklerini hiç mi duymadınız?
8. Suriye zindanlarında neler oldu? Acaba tarih bunun emsaline İsrailde de örnek veriyor mu?
9. Suriye’de yüzbinlerce insan öldürüldü ve yüzbinlercesi de kayıp.
10. Peki, neden Baas’ın zindanlarında işkencelerle öldürülenlerin de Müslüman oldukları ve en azından Filistinliler kadar mazlum oldukları hiç aklınıza gelmedi ve bir kez dahi bunun üzerinde düşünmediniz ve bunun zulüm olduğunu söylemediniz? Bunun da sebebi “akidevi” duruşunuz değil mi?
11. Filistin halkının yanında olmanızı gerektiren akideniz Suriye zindanlarına erkek de olsa tecavüzlere uğrayanların ve ırzları kirletilen ve sonra da öldürülen kadınların Dinde kardeşleriniz olduğu gerçeği Filistinlilerin dikkatini gektiği kadar hiçbir zaman sizin dikkatinizi çekmedi?
12. Üstelik komandolarınız ve uzmanlarınız Suriye’de Müslümanlarla savaşmaktalar ve hatta onların ellerinde esirleriniz var.
13. İslam âlemi ile ”kardeş” olmaktan söz edenler; acaba Suriye’de olanı, hangi“kardeşlik” ve hangi düşmanlık ölçüsüne göre değerlendiriyorlar?
14. Esedlerin rejimi “Direniş”in yanında olduğunu hep söyledi. Doğrudur, bunu Arapçılık saikiyle yaptı. Hafız el-Esed’in İranla “akidevi” birliği neydi ki? Biz, Nusayrilerin akidesini biliyoruz.
15. İran ile Suriye arasında akidevi bir birlikten söz ettiğiniz zaman, şimdi Suriye Esed’le ve sizinle savaşanlara diyecek bir tek sözünüz dahi olamaz.
16. El-Kaide Selef ve Sünnet akidesi üzeredir. Siz onların en katı düşmanları olan Nusayrileri dost edinirseniz, bunun neye mal olacağının da hesabını yapmışsınızdır. Ki bu hesabı yaptığınız 40 yıldır ortada. Suriye olanların hepsinin ABD ve İsrail kartıyla kapattınız ve böylece Suriye
Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat’ın kolunu ve belini birlikte kırdınız. Ama bunu da
İslami Cihad ve Hamas merhemiyle tedavi ettiniz. Bu darbeyi gözümüzden sakladınız.
17. Suriye nufusu 30 Milyonun üzerinde. 15 milyonu yurt dışında yaşıyor. Siz onların gırtlaklarına kadar dini ve medeni özgürlüklerini vermiştiniz de onlar mı yüzünüze tükürdü? Suriye’deki bu kadar Müslümana zulmedilirken hala her şeyi ABD’ne ve İsraile bağlamaktan vazgeçip şu ABD ve İsrail düşmanı içerde bu kadar fesada ve teröre (!) destek verirken, bu kadar Suriyeli, öldüren ve ülkeyi, tamamen harabeye çeviren dostunuz ve akidede kardeşiniz Esed’in bu asıl düşmanla bir tek çatışmasının olmamasını neyle izah edeceksiniz?
18. Mademki Muhaliflerin –biz öyle demiyoruz, ama varsın bazıları da muhalif olsun- İsraille gizli görüşmeleri var diyorsunuz ki kimileri de buna tevessül eden olacak. Sistani’nin Ramsfeld dostundan 200 milyon dolar alması gibi. Suriye rejimi de Rusya’yla
-ki İslam’ın en büyük düşmanlarından birisi de Rusya’dır- Kudüs meselesinde ve Colan sorununda hiçbir zaman Suriye’nin yanında olmadı. İsrail Arapların ve İslam’ın düşmanı bunu anlıyoruz. Bunun için de ne size acıyor ve ne de Filistinlilere. O Filistinlileri ve sizleri acımadan öldürüyorken, şimdi Suriye’de siz de Müslümanları öldürüyorsunuz ve hem de daha da acımasız yöntemlerle. Hasan Nasrullah da bunu ekranlardan izliyordur sanırız.
İsrail ile Suriye rejimi düşman. İsrail orada Filistinli öldürüyor ve onları yurtlarından çıkarıyor. Suriye, Filistinlilerin ve İran’ın dostu asıl düşmanı bırakmış aslı düşmanın bir savaşta bile kendi ülkesine veremeyeceğinden daha fazla bir zararı veriyor ve bir yıkım gerçekleştiriyor, hem de dünya savaşlarının hiç birisinde görülmemiş bir vahşetle.
19. Şimdi bu çelişkiyi kim çözecek ve ardında ki soruların cevaplarını kim verecek?
20. Suriye halkı bu kadar isyanına ve bu kadar zulüm görmesine rağmen hain ise ki öyle görülüyor. İşte gerçekte İran’ın ve Hizbullah’ın da ters taraftan ispat etmek istedikleri de bu.
21. Bunun içinde sürekli olarak savaşanların İsrail ve ABD ile olan bağlarından söz edecekler ki Suriye’deki savaşın asıl akidevi ve tarihi boyutları ortaya çıkmasın.
22. Nasrullah’ın beyanatları siyasi içerikli ve hararetle söylenmiş olan ve kitleleri bir yönde motive eden bir niyet ve dil özelliğine sahip.
23. Şimdi şu sorunun cevabını arayalım; ya da böyle bir soruyu sormak acaba akla ve insanlık haysiyetine aykırı mıdır? Neden İsrail Filistin’de ve Güney Lübnan’da katliam yaparken karşı çıkanlar, Suriye’de aynı insanların kardeşlerini katlederken kimsenin sesi çıkmıyor?
24. İran, olanların karşısında sessiz ve Esed’i destekliyor. Ama en büyük düşman ve en büyük şeytan Suriye’de savaşıyorken, Irak’ta sessiz kaldığı gibi orada da sessiz kalıp savaşmıyor? Niçin? Acaba ABD’den ve İsrail’den kaynaklanan bir korkudan mıdır yoksa Müslümanların orada ciddi bir savaş verdiklerinden midir? Yani orada “akide”si ile savaşanlar sebebiyle midir? Peki, ABD İran ile niçin sorunlu“akide”si sebebiyle mi?
25. İranlı subayların ve komandoların Suriye’de olmasını asla yadırgamıyoruz. Zira Irak’ta da aynısı yaptılar ve işgal güçlerinin gözleri önünde binlerce insanı öldürdüler, özellikle üst rütbeli subayları, âlimleri ve bilim adamlarını.
26. Şimdi Suriye’de rejim ayakta kalır ise İsrail ne zarar görmüş olacak? İsrail’le girişeceği bir savaşta başta Rusya’nın İsrail’in yanında duracağını bile bile, İsrail’le topraklarını kurtarmak için Suriye neyi ve kimi bekliyordu?
27. Halkına karşı top yekun bir savaş açan rejimin halkını bu kadar seviyor idiyse neden onların topraklarını kurtarmak için bir tek kurşun dahi sıkmadı, fakat sürekli Filistinlileri kendi topraklarını kurtarmak için İsrail’le savaşa teşvik ettiler. Kendileri Filistinlilerin ardına saklanarak ve onları siyaseten iğfal ederek, onların kanları üzerinden ve İsrail düşmanlığıyla geçinip gittiler. Suriye rejimi de İran da nisbeten aynı zihniyetin üzerinde oturuyor gibi.
28. Mademki İran Filistinlileri hep desteklemiş ve direnişten bir gün bile geri adım atmamalarını istemiş; peki, neden Suriye’deki rejimin kendi topraklarını kurtarması için Siyonist İsraille bir savaşa girilmesi konusunda teşvikte bulunmadı? İran, Filistini kendi akidesini bölgede yaymak için kullanıyor, Ömer’siz (radiyallahu anhu) ve Selahaddin’siz bir Kudüs davasını sahiplendikleri gibi.
29. Bunun üzerinde durulmadığını Türkiye’de sadece bu fakir yazdı. Küstahların ve eli kanlı Suriye rejimini destlekleyenlerin nefretini ve kinini üzerime celbettim. Bu sırrı kimse çözmek istemiyor, bu çelişkiyi ve saptırmayı kimse görmüyor. Görülürse işler tersine dönebilir. Fakat ABD ve İsrail kazmasıyla kabrinizi kazanlar çok olacaktır.
30. Eğer Suriye’deki savaşı İsrail ve ABD sürdürüyorsa; bilelim ki, sonunda kazanan Şia ve Nusayriler olacaktır; delilini mi istiyorsunuz işte size Irak.. İsrail ordusu ABD ordusu ile Irakta savaşırken -orada- uşak ve satılmışlar ve hainler olmuyordu Şia. Ama Suriye’de yine Saddam’ı devirmede kendilerine yardım eden dost ABD, nasıl oluyor da burada hemen düşman oluverdi? Hâlbuki Afganistan’da da ABD işbirliği yapmaktaydılar. Türkiye’nin ABD ile işbirliği yaptığı gibi. Irak’taki 800 bin Filistinliye ne olduğunu hiç gündeme getirmiyorsunuz ama, Gazze için ağlıyorsunuz ve yırtınıyorsunuz.
31. İran ve Suriye rejimi Nasrullah’ın Hizbini ve Suriye’deki “teşeyyu” siyasetini ve jeo- strarejik genişlemeyi garanti altına almak için özellikle İran tarafından İsraille savaşa sokulmuyor. Esedler, İsrail ajanlarıyla (!) ve ABD’nin uşaklarıyla savaşan ve koca bir ülkeyi birlikte harap edebiliyorlarken neden birlikte İsraile karşı savaşmadılar. Biz de diyoruz ki savaşmayacaklar. Çünkü ABD öyle istiyor da ondan. Buradaki gerçek bir savaş ABD’nin bölgedeki çıkarlarına zarar verir ve ortaya yeni güçler çıkabilir, bunun için ABD İran- İsrail savaşını istememektedir. Ama İran’ın bizimle savaşını isteyecektir ve bunun zeminini hazırlayacaktır.
32. O nedenle İran, daima güçlü bir Suriye’yi bölgede nüfuzunu korumak ve artırmak için kullanacaktır. İran’ın ABD karşısında savaşması diye bir şey olmadığı gibi..
33. İşte ABD Suriye’de İran’ın karşısında eğer karşısındaysa. Dün Irak’ta da karşısında idi. İran’la ABD arasında ne oldu? Neden bu kadar zayıf Gazze’yi İsrail’le savaşa sokmaktan haz alıyor İran? Orada ondan daha güçlü bir Suriye ve Hizbullah yok muydu neden İsraille bir savaşa sokmadı? İran taşıdığı testiyi kırdırmak istemiyor da ondan.
34.Neden bugüne kadar Filistinliler İran ve Suriye’ye ve Hizbullah’a şu soruyu soramadılar diye merak ediyorum: (sormuşlarda ve bu konuda ikna edilmişlerse buna bir şey diyemiyorum bizde de böyle ikna olanlar çok ya) “madem bizi çok kurtarmak istiyorsunuz; haydi buyurun birlikte İsrail’e karşı savaşalım hem Kudüs’ü hem de Colan’ı da kurtaralım!.
Hâlbuki herkes çok iyi biliyor böyle bir savaş olmayacak. İran’ın, Suriye’nin ve Hizbullah’ın girişemeyeceği bir savaşı Gazze’nin tek başına vermesi ve zaferi elde etmesi ve İsrail’i geriletmesi ne kadar mümkündür? İran’ın Filistinlilerin yanında görünmesi belki onların bir nebze silah güçlerini artırmıştır.-Ancak İran bu konuda belki yalnız bırakılmaktan şikâyet etme hakkına da sahiptir- fakat her gün Filistinin arazilerini kaybetmesine asla engel olamamıştır. Zira Filistin’in kurtarılması III: Dünya savaşının çıkması demektir. Belki de sadece bizim helakimiz demektir. Niçin helak zira savaşmak istemiyoruz da onun için.
Mehmet Emin Akın
Mehmet Emin AKIN
06.01.2013 Pazar, 23.53 **OKUNMASI GEREKEN BİR YAZI