Akhi sen öncelikle delillerinle ne yapılması gerektiğini yaz, bende cevap vereyim sana... Aksi takdirde senin bu yazını okuyan HAKARET eder, ÖLDÜRÜR hatta bir müşriği (-:
Soruya soru ile değil, delil ile cevap verirsen hepimiz aydınlanabiliriz. Burada kimse bir müşriğe tebliğ ulaşmadıysa onu öldürelim, müşriklerle kavga edelim demiyor. Rasulullah s.a.v. bu dini getirdiğinde halkını tekfir etti, o halk öyle ki kendini İbrahim a.s. dinine nispet edip "BİZ HANİF MÜSLÜMANLARIZ" diyorlardı. Ancak tekfir edilmelerine rağmen Allah subhanehu teala düşmanlık etmeyenlere yardım etmeyi yasaklamadı.
Bu MÜŞRİKLER aslında asli olan MÜŞRİKLER değil midir ? Örnek olarak; İnsan ALLAH'a ortak koşarak inanıyor, Bunu açıklıyorsun kabul ediyor ve kendisini TEVHİD üzere düzeltiyor fakat bir diğeri ise uyarılarına rağmen buna kulak vermiyor ve yolunda gitmeye devam ediyor. bu iki insan farklı değil midir ?
Benim sana sorduğum, itiraz ettiğim şudur. Sen asli kafirler gibi bir ayrım yaptın. Bende sana bunun delilini sordum. Halbuki Kur'an ve sünnette kendini İslam'a nispet edipte aslen kafir veya cahil kafir diye bir ayrım yoktur.
Sen dedin ki "Asli kafir olmayan müşriğe beraat olmaz." Ve işin garibi sözünün ucu şuraya gitti. Müşriklerden beraat, onları tekfirdir. Dolayısıyla sözünden şu mana çıktı, bir adam Müslümanım diyorsa, ve cahilce Allah'a şirk koşuyorsa, o tekfir edilmez. Zaten yukarıda okursan itirazım buna idi, bundan ötürü senden delil istedim.
Halbuki İbrahim a.s kavmi, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in kavmi ve birçok Peygamberin kavmi zaten "Biz Müslümanlarız" diyorlardı. Ancak şirklerinden ötürü Allah onları hüccetten önce ve sonra müşrik olarak isimlendirdi.
Bu durumda "Asli kafir-cahil kafir" ayrımını yapanlara göre Mekke müşriklerinin, tekfir edilmeden (beraat sağlanmadan) önce hüccet ikamesi gereklidir. Halbuki Rasulullah s.a.v. hüccetten öncede sonrada onlara kafir dedi. Tıpkı İbrahim a.s. babasına hüccetten önce ve sonra müşrik dediği gibi.
Yoksa kimsenin müşrikleri öldürelim, tebliğ yapmayalım dediği yok. Böyle sözden Allah'a sığınırım.
Bunun dışında konu ile alakalı olarakta hakiki cevap şudur; Tekfir dinin aslındandır. Bunu kimse inkar etmemiştir. İbrahim a.s. kıssası buna örnektir.
Ve yine Yahudi Hristiyanların tekfiride buna delildir. Her kim kelime-i tevhidi ikrarıyla beraber Yahudi Hristiyanları tekfir etmezse o kafirdir. Buda tekfirin dinin aslından olduğunun en büyük delillerindendir.
Necid ulemasının bu konuya dair birçok sözleri mevcut. Dileyenlerde onların eserlerine dönebilir.