Sekizinci şüphe:
İmam Ahmed’e atılan iftiranın cevabı
İmam Ahmed r.h. Ehli Sünet ve Hadis’in büyük imamlarındandır. Allah ona rahmet eylesin. Kuran yaratıktır diyen Allah’ın düşmanlarının karşısında sabırla dayanmış bir imamdır. Bu nedenle böyle büyük bir imama Şirk iftirası atmak gerçekten çok tehlikelidir.
Muasır müşrikler İmam Ahmed’in şirk işlediğini ve Allah’tan başkasına dua ettiğini iddia etmişlerdir. Halbuki bunların hepsi yalandır. İmam Ahmed sünnete sarılan birisidir. Sünneti takip eden imamlardan birisidir.Muhaliflerimiz de bu imama iftira atarlarken, sanki itikadi konuda ona uyduklarını iddia ediyorlar. Halbuki İmam Ahmed r.h. Allah’ın göklerin üstünde olduğunu inkar edeni tekfir eden birisidir. Nasıl ki Mervezi mesailinde nakletmiş, bizlerde bu meseleyi Ahmed bin Hanbel ve Selef’in itikadı risalemizde tafsille açıkladık.Yani eğer gerçekten muhaliflerimiz İmam Ahmed’i kendi imamları olarak görüyorlarsa, bilsinler ki İmam Ahmed onları tekfir ediyor. Eğer gerçeten muasır müşrikler İmam Ahmed’i imam olarak görüyorlarsa, İmam Ahmed’in dediği gibi Allah’ın göklerin üstünde olduğunu kabul edip, onu inkar edenleri Tekfir etmeleri gerekmektedir. Ama bizler biliyoruz ki muhaliflerimiz sadece fitne çıkartma adına İmam Ahmed’e iftira atıyorlar. Amaçları onu takib etmek değildir. Eğer onu takip etmek olsaydı, bu durumda onun dediklerini derlerdi.
Zaten bizler İmam Ahmed’i takip etmeyi meşru görmüyoruz. Böyle bir şeye hiç kimseyi davet etmiyoruz. Takip edilecek tek kişi Efendimiz Allah Rasuludur s.a.v.
Şimdide muhaliflerimizin iddialarını zikredip cevabını verelim.
Muasır müşrikler şöyle demişlerdir:
İmam Beyhakinin(r.a) “Şuaybul İman” isimli kitabinin 6-ci cildinin 128-ci sayfasinda bulunan 7697 numarali hadisdir.Bu sayfada İmam Beyhaki diyor ki:
“Abdullah Ibni Ahmed Ibni Hanbel(r.a) dedi ki,Babamdan(Ahmed Ibni Hanbelden(r.a) şöyle duydum.Ben üçü yaya ikisi binekle olmak üzere 5 defa hac yaptim.Bir defasinda Yaya hacc yapmağa giderken yolumu kaybettim.Ey Allahin hizmetkarlari bana yardim edin diye yolumu buluncaya kadar böyle bağirdim”
Derim ki: Bu zikredilen iftira hakkında iki yönden konuşacağız.
Bir: Sened bakımından.
İki: Mana bakımından.
Elbette mana bakımından bu zikredilende Allah’tan başkasına yapılan bir dua yoktur.
Bu rivayetin senedine bakarsak, göreceğiz ki Beyhaki hocası Hakim’den, o da Hafız Ahmed en-Neccad’dan, o da İmam Ahmed’in oğlu Abdullah’dan, o da babası İmam Ahmed’den rivayet etmiştir.
Yalnız senedinde bir illet vardır. O da: İmam Neccad‘dan kaynaklanmıştır. İmam Neccad büyük bir alimdir. Güvenilirdir. İmamdır. Büyük bir kitapta Hadis’lerini toparlamıştır. Kendi yazdığı eserlerindeki Hadis’ler sahih’tir.
Yalnız İmam Darukutni şöyle demiştir: Kendisi başkalarının kitabından tahdis etmiştir. Bu tahdis ettikleri kendi usulunde (eserlerinde) yoktur(Tarihul Bağdad, Hatip Bağdadi. 5.clt. 309.s. / Tarihul İslam, Zehebi. 7.clt. 860.s.).
İmam Bağdadi bunu zikrettikten sonra şöyle demiştir: Neccad hayatının sonlarında kör olmuştu. Belkide bazı Hadis talebeleri ona Darukutni’nin dediğini okumuş olabilirler. En doğrusunu Allah bilir(geçmiş iki kaynağa bak).
Derim ki: Bu nedenle Neccad’ın Sahih rivayetleri ile zayıf rivayetlerini ayırmamız için, İmam Abdullah bin Ahmed’den naklettiği bu rivayeti kendi kitaplarında olup olmadığını öğrenmemiz gerekmektedir. Çünkü hangi nakil onun eserlerinde yoksa, bu durumda onun rivayetlerine sokuşturulmuş olma ihtimali vardır. Ancak eğer kitaplarında bu rivayet mevcut ise, o zaman yakinen Sahih’tir.
Yalnız onun kitabında bu rivayetin olup olmamasını öğrenene kadar, İmam Ahmed’den aktardığı bu nakil zayıf hükmündedir.
Nasıl ki bu dediğimi önceden Şeyulislam İbni Teymiyye mudafası adlı eserimin dokuzuncu bölümünde, Hafız Iraki’nin bir Hadis’i sahih görmesine yaptığım mulahaza da zikretmiştim.
Şimdi bu rivayet zayıf bile olsa, sahih olarak farzedelim ve İmam Ahmed’den gelen bu rivayetin manasına bakalım:
Görüldüğü gibi İmam Ahmed geçmişte zikrettiğimiz Hadis’in manasını uygulamıştır. O da: Eğer bineğimizi kaybedersek, yer yüzünün her yerinde Melek’ler olduğundan, yanımızda bulunan Melek’lerin bize yardım etmesini isteyeceğiz.
İmam Ahmed de bu Hadis’i uygulamıştır. Kendince ictihad etmiş ve yolu kaybolunca, etrafında bulunan Melek’lerin ona yolu göstereceğini düşünmüştür.
İşte hepsi bu kadar.
Nerede İmam Ahmed Allah’tan başkasına dua etmiş?
Eğer İmam Ahmed, müşriklerin iddia ettiği gibi Allah’tan başkasına dua etmenin şirk olmadığına inansaydı, o zaman gidip ölmüş hocası olan Şafii’yi çağırırdı.
Neden çağırmadı?
Çünkü biliyordu ki Allah’tan başkasına dua etmek şirktir.
İşte bu zikrettiğimiz kuvvetli delile muasır müşrikler asla cevap veremezler.
Görüldüğü gibi İmam Ahmed en zor anında bile uzakta olan birisine dua etmiyor. Çünkü dua ederse Kafir olacağını biliyor. Bu nedenle yanında bulunan Melek’lerden yardım istiyor. İmam Ahmed biliyor ki yanında bulunmayandan yardım istemek şirktir. Böyle yapan kafir olur.
İşte bunu anlayan, İmam Ahmed’in bu yaptığının bizim için bir delil olduğunu, muhaliflerimiz için bir delil olmadığını açıkça görür. Zaten bu rivayetin zayıf olduğuda ortaya çıkmıştır.
Kitabın tamamı:
Kitap: Allah’tan başkasına dua etme şirki hakkında zikredilen şüphelerin cevabı (80s.) | Ehli İlm