Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Soru Ummet Olarak Pasif Durumdan Nasıl Kurtulabiliriz?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
İmam Malik Çevrimdışı

İmam Malik

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Esselamu aleykum ve rahmetullah ve bereketuhu Allah a and olsun ki helak yakındır, ve ümmet o kadar pasifleşmişki bunu ilk kendi nefsime söylüyorum. Acaba bizim bu halimiz nasıl geçer??!

-Allah selamet versin- Dedem anlatırdı, köyde köpek boğuşturma varmış onun zamanında gençlerin arasında. Eğer bir köpek bu sırada veya başka bir sırada başka bir köpekte yılarsa bir daha asla karşısına çıkmaya cesaret edemezmiş. Yıldığı köpeği uzaktan bile görse kendi evine kadar kaçarmış...
Ümmet-i Muhammed için daha güzel bir timsal vermek istese de gönlüm, hakikat budur.
Afganistan da düşmanlarımızın bile itiraf ettiği biz zafer yaşadı kardeşlerimiz. Ama biz ne yaptık? Onları tebrik edip kendimize örnekmi aldık? "Afganistan da yapılan şeyi Anadolu da nasıl yaparız" diyeceğimize bir kısmımız, meydanları putlarla dolu olan topraklardan ukalaca şeyler söyledik. Hatta güya hocalarımızdan! biri "Talibanın bir erbakana ihtiyacı var" diyecek kadar küstahlaştı.
Ama çoğunluğumuz, Amerikanın yenilemeyeceğini iddia ettik. Ya Taliban CİA bağlantıları aramaya başladık yada Amerika dedik ya Mossad. Amerikanın burnunu yere sürten adamların, İslamın çehersini bozmak için CİA tarafından kurulduğunu ileri sürdü bazı aydınlarımız(!!!)
Biz şu anda ümmet olarak yıldık, bittik. KEndimize olan inancımızı kaybettik. Avrupanın, Viyana kuşatmasına kadar yaşadığın şeyi yaşıyoruz aslında...
 
Hutve Çevrimdışı

Hutve

Cihadın farz oldğu yerde gözyaşı dğl ter dkmk grkr
İslam-TR Üyesi
Bu soruyu birbirimize sormak yerine ayet/hadislere baksak yeter aslında. Buraya birçok ayet/hadis yazardım ama kısaca Ümmetin Cihadı terk ettiğinden dolayı yakalandığı hastalıktan bahsetsek yeter. Ümmet Vehn yani dünyayı sevme hastalığına yakalandı kardeşim bu yüzden ölümüde kerih görüyor. Oysa öncülerimiz yatakta değil savaş meydanlarında son nefeslerini vermişler. İlk önce zillete alışan kendi hasta kalbimizi tedavi edersek inşaallah birgün Ümmetde iyileşir... Alimler Cihad ayetlerini tefsir ederken dikkatimi çekti "رجل" kelimesini "Erkek" olarak değilde "Adam" olarak çevirmişler. Erkek/Kadın olmak yaratılış hikmetidir ama adamlardan olmak benim, senin elindedir. Bugün bunu dert edinmişsin inşaallah birgünde amel edersin. Allahu Teala, senide, benide sayısı az olan "Adamlardan" kılsın.
 
Son düzenleme:
Pangea Çevrimdışı

Pangea

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bu soruyu birbirimize sormak yerine ayet/hadislere baksak yeter aslında. Buraya birçok ayet/hadis yazardım ama kısaca Ümmetin Cihadı terk ettiğinden dolayı yakalandığı hastalıktan bahsetsek yeter. Ümmet Vehn yani dünyayı sevme hastalığına yakalandı kardeşim bu yüzden ölümüde kerih görüyor. Oysa öncülerimiz yatakta değil savaş meydanlarında son nefeslerini vermişler. İlk önce zillete alışan kendi hasta kalbimizi tedavi edersek inşaallah birgün Ümmetde iyileşir... Alimler Cihad ayetlerini tefsir ederken dikkatimi çekti "رجل" kelimesini "Erkek" olarak değilde "Adam" olarak çevirmişler. Erkek/Kadın olmak yaratılış hikmetidir ama adamlardan olmak benim, senin elindedir. Bugün bunu dert edinmişsin inşaallah birgünde amel edersin. Allahu Teala, senide, benide sayısı az olan "Adamlardan" kılsın.
Sorunun cevabı el vehn hadisi. Başka açıklaması yok
 
Son düzenleme:
İmam Malik Çevrimdışı

İmam Malik

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeşler şimdi farkettimde konudan bağımsız şeyler yazmışız. Zira konunun amacı "Nasıl" üzerine biz "Nedeni" tartışmışız.
@Pangea ve @Hutve vehne ben ise sindirilmiş olmaya bağlamışım. Tedavi üzerinde pek durulmamış.

Uzun sayılacak bir hadis var, sonunda Rasulullah "Cihad-ı Terk ettiğinizde size öyle bir zillet musallat olur ki dininize dönene kadar onu üstünüzden atamazsınız" buyuruyor.
Ümmetin içine düştüğü durumun çözümü temelde belli aslında. Cihad.
Ama işte düğüm burada bağlanıyor, ümmeti nasıl harekete geçireceğiz...
Şunu unutmamalıyız ki ümmet dediğimiz topluluk dünyanın her tarafında yaşayan ve yaklaşık 30 milyon km2'lik bir alanda çoğunluğu oluşturan bir topluluktur. Dolayısı ile her bölgenin şartları ve ahvali farklıdır.
Türkiye toplumunu harekete geçirmenin yolu ise 100 yıldıre denenen ve bir sonuç alınamayan ve hayasızca Rasulullah'a(s.a.v) nisbet edilen bozuk menheclerden hiçbiri değildir.
Particiler, yaptıkları işi zaten Rasulullah'a(s.a.v) nisbet etmezler genelde. Yanlış maksatta kullanılan doğru sözler söylerler daha ziyade. Onalrın menhecinin bozukluğuna ise Erbakan, Mursi, FİS, HAMAS ve daha pek çokları şahittir.
İhvan hareketi, etkin olduğu ülkelerin Müslüman olmasına atfen "Halk zaten Müslümandır. Sebest bırakılırsa İslam'ı seçer" derler. Gerçektende onları doğrular şekilde girdikleri her serbest seçimden zaferle ayrılırlar. Ama elde ettikleri sonuç hep hüsran olur. Mısıra hüsran, Filistinde hüsran, cezayirde hüsran.
Milli Görüş hareketi ise her ne kadar kavimlerinin ümmetin daimi lideri olduğunu iddia etme densizliğinde bulunsalar da Arap dünyasının gerçekler ile Türkiye yi karıştırırlar. Türk halkı(Kürtler dahil), dinini Araplar kadar sağlıklı bir şekilde muhafaza edebilmiş değildir. Bunun çeşitli sebepleri vardır, oralara girmiyorum.
Diğerler hareketler ise değişik akidelerde olsalar ve değşik menhecler iddia eteseler de temelde şunu söylerler: "Şu an halk buna hazır değil"
"Rasulullah'ın(s.a.v) İslami mücadele metodu" diye özellikle Türkçe olarak yazılan metinlere baktığında temelde şu ayrım vardır:
1. Gizli davet
2. Açıktan davet
3. Hicret/Cihad
4. Zafer

Ama hiçbiriside demez, Rasulullah(s.a.v) 23 sene zarfında koskoca bir Arap yarımadasını Müşrik iken Müslümanlaştırdı peki ya siz 100 yıldır bir ülkeyi bile 'Hazırlayamıyorsınız' "
Çünkü bunlar Rasulullah'ın(s.a.v) fiillerinde ki illeti tesbit edememiş yada işlerine geldiği için etmemiş olanlardır.
Rasulullah'a, müşrikler'in düşmanlığının sebebi Rububiyet tevhidinden ziyade uluhiyyet tevhidi idi. Bu gün ise tağutların, Müslümanlara karşı düşmanlığının tmeli Rububiyet tevhidi dir.
Zira o sıralarda Mekkede bir devlet yoktu. Kureyş kabilesi yaşardı ve şehir ahaleisi ya Kureyşliler yada onların mevali ve kölelerinden müteşekkildi umumen. Devlet yoktu. Şehir kafirlerin değimi ile bir "Kabile Demokrasisi" idi. Aynı zamanda toplum tamamen müşrikti. Kendilerini İslam'a nisbet etmezlerdi.
Ve en önemlisi Müslümanların başında, tüm bir şehrin tek bir yalanını göstermediği, günahtan münezzeh ve vahye muhatab bir imam(s.a.v) vardı.
Bu ahvalde Rasulullah(s.a.v) evela kendi ailesini İslam'a çağırdı. Sonra yakın arkadaşlarını öyle ki kabul etmese dahi sırrını saklayacak olan kişileri davet etti. Bu şekilde uzun bir müddet gizli davet sürdü.

Ancak şimdiki "Nebevi metot" çu zihin yapısında gizli davet denilen bir olgu malesef yoktur. Halbuki Siyerde gizli daveti gerektiren şartları günümüzde misli ve misli ile geçerlidir. Zira o zaman Rasulullah'ı(s.a.v) ve ashabından pek çoklarını kendi Kureyş içinde mensup oldukları oymakları koruyabiliyordu ancak bu gün böyle bir imkan yoktur hiç kimsenin elinde. Hiçbir kimse, "Devlete karşı suç işlemiş" bir kişiyi koruyamaz.

Daha sonraları "Rabbinden indirileni tebliğ et" emri geldi. Bunun gelme hikmeti kanaatimce şudur:
1. Mekke içinde nübüvvet iddiasının yayılması. Ve artık Rasulullah'tan(s.a.v) bir kabul veya red yönünde ilan beklenmesi
2. Artık Rasulullah'ı(s.a.v) maddi manevi destekleyecek bir ashabının bulunması.

Şu anda neredeyse her cemaat bu devrede olduğunu söyler ülkemizde. Ancak bu devrenin o zaman bulunmayan günümüz afetlerinden habersizdirler.
Zira kuraıda kısmen bahsettiğim gibi, o gün Rasulullah(s.a.v) ve ashabının çoğunun ailesi tarafından korunması gibi bir şansı vardı. Diğerlerinide Ebubekir(r.anh) gibi zengin Müslümanlar bir şekilde kurtarıyorlardı. O yüzden dolayı mekke dönümde istisnalar dışında fazla bir şehid verilmemişti.
Ancak günümüzde böyle değildir. Açıktan yürütülen bir davetin salt bir şekilde sağlıklı yürümesi mümkün değildir. Ya bir şekilde Kafirlerin dümen suyuna gider yada kafirler tarafından mefluc hale getirilir o grup.
Ayrıca Rasulullah(s.a.v) zamanında yapılan davet, ortada otorite olmadığından ötürü politik olmaktan ziyade teolojik yön ağırlıklıydı. Şu anda ise istisnai durumlar hariç davetin temeli politik olarak algılanır.
Aynı şekilde Müslümanlar emri bilr maruf yapmaya namaz, oruç vb meselelrden başlamaktalar. Ancak halk her ne kadar amel etmesede bunları zaten kabul etmektedir. Davette bunlar asla geri plana asıl öncelik rububiyet tevhidine verilmelidir.
Açıktan davet günümüzde hele hele Türkiye de tek başına uygulanması mümkün olmayan bir mücadele çeşididir.
Hiç unutmam bir gün ben Hizbullah cemaatinde iken bir arkadaşla konuşuyorduk. Cemaatin zaten derkenlere tepkiden dolayı doğduğuna geldi konu oradanda parti meselesine. Arkadaş şunu demişti "Dün bunlara karşı çıkılıyordu zira devlet en ufak bir şeyde gözönünde kim varsa topluyordu. Şu anda ise böyle bir durum yok"
AKP iktidarının sunduğu geçici rahatlamanın verdiği rehaveti o zaman anlamıştım. Bu gün böyle bir dert yoktu peki yarın? Yada rejimin başta olduğu herhangi bir gün...
Bu şekilde pek çokları amaçtan sapmaya başladı. Evela doğru başlayarak "Gizli teşkilat açıktan davet dediler" Bu olması gerekendi. Sonra teşkilatı açığa çıkardılar ve sonunda daveti gizlemek zorunda kaldılar.
Her ne kadar cihad/hicret, İslami mücadelede "açıktan davetten" sonra gösterilse de el an bu mümkün değildir. Zira Davet, cihaddan bağımsız yaşayamaz. Nitekim başta "Gizli teşkilat açıktan davet" metoduna bağlı kalan cemaatin daha sonraları cihad ile paralel olarak yürütmüştür.
Hali ile bu şekilde bozuk ve çarpık davet hareketleri, rejim birazcık yumuşaldığında (Demokrat Parti, ANAP, AKP vb) hemen erimekte ve entegre olmaktadırlar zulüm düzenlerine. Bu gün Hizbullah cemaatinin yapması gerekn PKK'nin ezici sayı üstünlükleri ile nasıl başettikleri ile övünmek değil şapkasını önüne koyup neden sayı üstünlüğünün Müslüman bir bölgede PKK'de olduğunu düşünmek olmalıdır.
Davet cihad ile paralel ve birlikte yürütülmelidir. Bu şekilde hem şumullü bir emri bil maruf çalışması yapılmış olacak hemde davet bozulmadan aynı çizgide kalacak hemde halkın nazarı ve teveccühü kazanılacaktır.
Vesselam
 
Muqarrab Çevrimdışı

Muqarrab

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bu soruyu birbirimize sormak yerine ayet/hadislere baksak yeter aslında. Buraya birçok ayet/hadis yazardım ama kısaca Ümmetin Cihadı terk ettiğinden dolayı yakalandığı hastalıktan bahsetsek yeter. Ümmet Vehn yani dünyayı sevme hastalığına yakalandı kardeşim bu yüzden ölümüde kerih görüyor. Oysa öncülerimiz yatakta değil savaş meydanlarında son nefeslerini vermişler. İlk önce zillete alışan kendi hasta kalbimizi tedavi edersek inşaallah birgün Ümmetde iyileşir... Alimler Cihad ayetlerini tefsir ederken dikkatimi çekti "رجل" kelimesini "Erkek" olarak değilde "Adam" olarak çevirmişler. Erkek/Kadın olmak yaratılış hikmetidir ama adamlardan olmak benim, senin elindedir. Bugün bunu dert edinmişsin inşaallah birgünde amel edersin. Allahu Teala, senide, benide sayısı az olan "Adamlardan" kılsın.
Allahumme amin ecmein. Şu an bu durumda kadınlarda cihat edebilir mi? Size ağabey diyeceğim inşaAllah
 
Hutve Çevrimdışı

Hutve

Cihadın farz oldğu yerde gözyaşı dğl ter dkmk grkr
İslam-TR Üyesi
Allahumme amin ecmein. Şu an bu durumda kadınlarda cihat edebilir mi? Size ağabey diyeceğim inşaAllah

Şuan birçok sahada difa (savunma) cihadı yapılıyor bu yüzden muhacir kadınların bu tür sahalarda olması çok uygun değil. Ayrıca Cihad deyince aklımıza top, tüfek geliyor ama Cihadı 44 yolla destekleyebiliriz. Konu kadınlar olduğu için kadınlardan örnek vereceğim. Kızkardeşlerimiz infak gönderebilir/toplayabilir, yabancı dil özellikle Arapça/İngilizce öğrenerek video çevirisi yapabilirler, medyada Mücahidlerin günlük hayatlarını paylaşabilirler, eşlerini/çocuklarını Cihada gönderebilirler. Bu tür amellerle bu davaya destek olabilirsiniz.
 
İmam Malik Çevrimdışı

İmam Malik

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Şuan birçok sahada difa (savunma) cihadı yapılıyor bu yüzden muhacir kadınların bu tür sahalarda olması çok uygun değil. Ayrıca Cihad deyince aklımıza top, tüfek geliyor ama Cihadı 44 yolla destekleyebiliriz. Konu kadınlar olduğu için kadınlardan örnek vereceğim. Kızkardeşlerimiz infak gönderebilir/toplayabilir, yabancı dil özellikle Arapça/İngilizce öğrenerek video çevirisi yapabilirler, medyada Mücahidlerin günlük hayatlarını paylaşabilirler, eşlerini/çocuklarını Cihada gönderebilirler. Bu tür amellerle bu davaya destek olabilirsiniz.
Abime ek olarak şunu zikredeceğim, kadının cihada vereceği en büyük teşvik eşini, kocasını kardrşini tada her kimi varsa cihada teşvik etmesi ve gidenin gözünü arkada bırakmaması, fitne olmamasıdır.
 
Kozsoy Çevrimdışı

Kozsoy

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Esselamu aleykum ve rahmetullah ve bereketuhu Allah a and olsun ki helak yakındır, ve ümmet o kadar pasifleşmişki bunu ilk kendi nefsime söylüyorum. Acaba bizim bu halimiz nasıl geçer??!

teknoloji , tek engel teknoloji , insan var para da var hatta zengin ekonomiler bile var , ama teknoloji yok . eğitim eğitim eğitim hatta teknolojik gelişmeyi hedef almış uluslarası okul ağları bile derim . dünyanın her yerine yayılıp parçalı bütünü bir merkezi üniversitede toplayıp eğitebilecek teknoolojiyi gelliştirecek bir sistem .
 
Hutve Çevrimdışı

Hutve

Cihadın farz oldğu yerde gözyaşı dğl ter dkmk grkr
İslam-TR Üyesi
Amin.
 
Son düzenleme:
İmam Malik Çevrimdışı

İmam Malik

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
teknoloji , tek engel teknoloji , insan var para da var hatta zengin ekonomiler bile var , ama teknoloji yok . eğitim eğitim eğitim hatta teknolojik gelişmeyi hedef almış uluslarası okul ağları bile derim . dünyanın her yerine yayılıp parçalı bütünü bir merkezi üniversitede toplayıp eğitebilecek teknoolojiyi gelliştirecek bir sistem .

Mesele teknoloji ile bitmiyor kardeşim.
Japonya, Güney Kore, Avusturalya hatta 20 yıl öncesine kadar Almanya ve daha pek çok ülke teknoloik açıdan çok ileri durumda olmasına karşın dünyanın en pasif kavimleri durumunda.
İstikrarlı bir duruma geçtikten sonra teknolojik fark kapatılmayacak bir şey değil. Stalin Rusyası bunun en güzel örneğidir
 
عبد الرحمن Çevrimdışı

عبد الرحمن

قُل آمَنتُ بِاللهِ ثُمَّ استَقِم
İslam-TR Üyesi
Mesele teknoloji ile bitmiyor kardeşim.
Japonya, Güney Kore, Avusturalya hatta 20 yıl öncesine kadar Almanya ve daha pek çok ülke teknoloik açıdan çok ileri durumda olmasına karşın dünyanın en pasif kavimleri durumunda.
İstikrarlı bir duruma geçtikten sonra teknolojik fark kapatılmayacak bir şey değil. Stalin Rusyası bunun en güzel örneğidir

Stalin Rusyasi teknolojide Amerika'dan ilerideydi 70 lere kadar

Cemaat olmadan sonra ikinci hedef olarak teknolojide Kozsoya katılıyorum
İlk önce ümmet bilinci oluşmalı, ama sadece soyut bir bağlılık değil sonut kurumsal bir biçimde gerçeklesmeli, beyat ve itaatle, kurumsallasmayla
Ortak dengeli dogru bir cizgi üzere.

Siyonistler devlet olmadan on yıllar önce devletlerdi
 
İmam Malik Çevrimdışı

İmam Malik

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Stalin Rusyasi teknolojide Amerika'dan ilerideydi 70 lere kadar

Cemaat olmadan sonra ikinci hedef olarak teknolojide Kozsoya katılıyorum
İlk önce ümmet bilinci oluşmalı, ama sadece soyut bir bağlılık değil sonut kurumsal bir biçimde gerçeklesmeli, beyat ve itaatle, kurumsallasmayla
Ortak dengeli dogru bir cizgi üzere.

Siyonistler devlet olmadan on yıllar önce devletlerdi
Bende bunu diyorum zaten.
Çarlık döneminde Rusya teknolojik olarak Osmanlıdan çokta farklı değildi. Ancak Stalin döneminde istikrar sağlandıktan sonra Amerikayı geride bırakacak bir seviyeye gelindi.
Teknolojik gelişme elbetteki çok önemli ama yegane ilaç değil
 
E Çevrimdışı

Ebu Müsenna

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Müslümanlar olarak yapılacak tek şey amel, amel, amel. Bizler amel etmiyoruz. Amel ise Rasulullah sav İslam devletini hangi metod ile kurduysa o metod ile amel etmektir, bu o zaman da tek yoldu şu zamanda da tek yoldur, başka metod arayarak o metoda uymak beyhudedir. İslam Devleti ancak apaçık bir tebliğ ile davet edilerek kurulur.

Bahsettiğimiz Allah ın hükümlerini dünyaya yaymak olan Cihadı ise İslam Devleti kurulduktan sonra devletin yapacağı cihaddır. Aksi halde topla tüfekle savaşarak İslam Devleti kurulmaz, çünkü bunun nübüvvet metodunda örnekliği yoktur.

Bu tebliğe dayalı nübüvvet metodunu uygulayacak olanlar da bireyler değil Rasulullah sav ve ashabının oluşturduğu gibi bir kitledir, başka bir şekilde İslam Devleti kurulamaz.
 
Muhammed087 Çevrimdışı

Muhammed087

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Turkiye içinse birbirine bağlı içinde taassupcularin olmadığı büyük bir cemaatle İslam devrimi bu da heralde güzel bir hayal
 
Son düzenleme:
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Ana Sayfa Alt