Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Kitaplardan Alıntılar

Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
Korktum, paniğe kapıldım!..
Ölümden değil, ölümden sonraki durumlardan korkuyordum.

Allahı düşündüm, boynum büküldü, ayaklarım çözüldü. Manevi bir bitkinlik içinde, eski bir kabrin yanına uzanıverdim!.. Kendime baktıkça ne kadar aciz, ne kadar çaresiz olduğumu hissettim. Kundakta eli kolu bağlanmış zavallı bir bebe gibi ağlamaya başladım!.. Bildiğim bütün lisanları bildiğim bütün cümleleri, bildiğim bütün kelimeleri unutmuştum. Hafızamda sadece bir cümle kalmış, bütün benliğim bu cümleye sarılmıştı.

“Allah’ım bana yardım et.”

(Alnımdaki Işık, Mehmed Alagaş)
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
Sonra,
sonra engin bir sessizlik!..
Yerdeki cesedinize bakıyorsunuz!..
Daha önceleri Benim elim, benim ayağım, benim başım... diyerek kendinizle özleştirdiğiniz bu et yığınının sizden ayrı, sizden farklı bir şey olduğunu yeni farkediyorsunuz!.. Size emanet olarak verilen bu cesadin yaratıcısı geliyor aklınıza!..
Allaaah diyorsunuz dehşetle!..
Dünya hayatında ne yapmam gerekirdi ve ben ne yaptım? sorusu ateşten, bir göktaşı gibi düşüyor üzerinize!.
Eziliveriyorsunuz!.
Kalkamıyorsunuz, çırpınamıyorusunuz, kımıldayamıyorsunuz bu sorunun altında!. Oysa cevabını bildiğiniz bir sorudur bu!. Fakat yine de susmayı tercih ediyorusunuz!. Çünkü dilinizin ucuna gelen cevap, dilinizi bile utandıran bir cevaptır!.
Panik içindesiniz!.
Bütün bunlardan kaçmanız bütün bunlardan kaçabilmeniz, kendinizden kaçmanıza, kendinizden kaçabilmenize bağlı!.
Fakat ne mümkün!.
Size sizden uzak, size O'ndan yakın hiçbirşey yoktur etrafınızda!...

(Alnımdaki Işık, Mehmed Alagaş)
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
Sert davranış ve sözlerin hiç kimseye faydası olmaz. Fakat bu tür davranış ve sözler özellikle, kendilerini insanları Hak yola çağırmaya adayan ve insanları doğru yola ulaştırmaya uğraşan İslâm tebliğcilerinin görevine uygun düşmez. Bu tür davranışlar insanın nefsine hoş görünür ve onu tatmin edebilir; fakat aynı zamanda Müslümanın yüklendiği göreve büyük zararlar verir.

(Tefhimul Kuran, Mevdudi)
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Moderatör
IMG_20230101_215548.jpg

Kur'an ve Sünnet'e Göre Müslüman Şahsiyeti, Prof. Dr. M. Ali Haşimi
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Moderatör
(alıntının imani düzlemde ele alıp okunmasını tavsiye ederim)
filister: dar kafalı

Buna göre filister, zihinsel gereksinimleri olmayan bir insandır. Ama buradan birçok sonuç çıkar: İlk sonuç, kendisi açısından zihinsel hazlardan yoksun kalışıdır; daha önce anılan ilkeye göre, gerçek gereksinimler olmadan, gerçek hazlar da olmaz. Bilgi ve kavrayışa, salt bunların kendileri uğruna yönelme arzusu yoksa, o kişinin yaşamı bunlarla kesinlikle akraba olan asıl estetik hazlara da gerek duymaz. Yine de bu tür hazlara, moda olduğu için ya da kendisini zorlayan otorite yüzünden yönelirse, bunu bir tür angarya olarak görüp, olabildiğince kısa süre içinde bırakacaktır. Onun için gerçek hazlar yalnızca duyusal hazlardır: Kendini bunlar sayesinde su üstünde tutar. Bu bakımdan, istiridyeler ve şampanyalar, yaşamının doruk noktasıdırlar ve bedensel esenliğe katkıda bulunan her şey, yaşamının amacıdır. Eğer bunları fazlasıyla sağlarsa, yeterince mutludur! Çünkü bu mallar ona zaten önceden empoze edilmişlerdir; bu yüzden, kaçınılmaz bir biçimde can sıkıntısına düşer ve buna çare olarak da aklına gelen her şeyi dener: Balo, tiyatro, arkadaş topluluğu, iskambil oyunu, kumar, atlar, kadınlar, içki içmek, yolculuğa çıkmak vb. Ama yine de, zihinsel gereksinimlerin yokluğu, zihinsel hazları olanaksız kıldığından, tüm bunlar can sıkıntısına karşı yeterli olmazlar. Bundan dolayı, hayvansallığa yakın, donuk kuru bir ciddiyet, filister'e özgüdür ve onun karakteristik özelliğidir. onu hiçbir şey sevindirmez, hiçbir şey onun sempatisini kazanmaz. çünkü duyusal hazlar çok geçmeden tükenmiştir.

Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar, Arthur Schopenhaur
 
Gazali44 Çevrimdışı

Gazali44

لَا اِلَهَ اِلَّا اللهْ
İslam-TR Üyesi
Sert davranış ve sözlerin hiç kimseye faydası olmaz. Fakat bu tür davranış ve sözler özellikle, kendilerini insanları Hak yola çağırmaya adayan ve insanları doğru yola ulaştırmaya uğraşan İslâm tebliğcilerinin görevine uygun düşmez. Bu tür davranışlar insanın nefsine hoş görünür ve onu tatmin edebilir; fakat aynı zamanda Müslümanın yüklendiği göreve büyük zararlar verir.

(Tefhimul Kuran, Mevdudi)

Aynen buna hayatımda defalarca şahit oldum bana İslam'ı çocukken öğreten hocam müthiş bir insandı şakacı iyi niyetli sabırlı bir adamdı kendisi aynı zamanda üniversitesi öğrencisiydi akşamları onun evine sohbetlerine gitmek için heyecanla Perşembe günlerini beklerdik her giden bı daha gitmek isterdi bize Kur'an ve peygamberleri neler yapmamız gerekeni anlatırdı sonra mola verirdik bizi güldürürdü oynardı hatta onu bizim eve davet etmiştim hocam ne olur bize çay icmeye gelin zorda olsa kabul ettirdim annem pasta börek falan yapmıştı babamla gelip sohbet etmişti o zaman ilkokuldaydim şimdi 35 yaşındayım ara sıra uğrarım yanına yüce Rabbime şükürler olsun öyle kalbi güzel bir hoca karşıma çıkardı İslam'ı bana ve benden sonraki gençlere sevdirdi eski bir arabası vardı 30 yıllık hala ona biniyor maddi olarak yardım talebimizi hep geri çevirdi kendisine maddi manevi bir iyilikte bulunayım dedim defalarca hep geri çevirdi ona dua etmekten başka yapacak bir şeyim yok Allah razı olsun ondan
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Moderatör
ün arayışı bilge kişinin bile bırakacağı en son şeydir, diyor tacitus. bu yaygın budalılıktan kurtulmanın biricik yolu, onu açıkça Bir budalalık olarak görmek ve bu amaçla insanların kafalarındaki görüşlerin çoğunun bütünüyle yanlış, ters, hatalı olabildiklerini ve bu yüzden kendi başlarını dikkate almaya değer olmadıklarını; sonra, olayları ve durumların çoğunda, başkalarının görüşünün, üzerimizde gerçekten ne denli az bir etkisini olabileceğini, bu görüşün büyük bölümünün ne denli zararlı olduğunu, öyle ki, kendisi hakkında söylenenlerin tümünü ve hangi vurguyla söylediklerini duyan birinin öfkeden kuduracağını ve son olarak bir gün onurun bile aslında doğrudan değil, ancak dolaylı bir değerinin bulunduğunu ve benzeri aklımıza yerleştirmektir. yaygın budalalıktan böyle bir dönüşü başarabilirsek, bunun sonucu, iç huzurumuzun ve neşemize inanılmaz büyük bir artışı, yine daha sağlam ve daha güvenli bir duruş, kesinlikle daha sakin ve daha doğal bir davranış olacaktır. kendine dönmüş bir yaşam biçiminin, hiç huzurumuz üzerindeki böylesine oldukça yararlı etkisi, büyük ölçüde, böyle bir yaşam biçimimizi sürekli başkalarının gözü önünde yaşamaktan ve bunun sonucunda, onların herhangi bir görüşünün dikkate almaktan uzaklaştırması böylelikle bize kendimize geri vermesidir benzer biçimde, o saf ideal çabanın, daha doğrusu iflah olmaz budalalığın bizi içine sürüklediği birçok gerçek felaketten uzaklaşmış oluruz; sağlam mülkler içinde daha çok özen gösterir ve bunların tadını daha rahat çıkarız ama söylendiği gibi soylu olan zordur.

Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar, Arthur Schopenhaur
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
Fakat kalp böyle değildi! Kalplerimizi kendi insiyatifimizle açamıyor, kendi isteğimizle yumuşatamıyorduk. İstediğimiz yerde ve istediğimiz zaman bir yudum lokamaya ağzımızı açabildiğimiz gibi, karşılaştığımız gerçeklere kalbimizi açamıyorduk...

"Kalpler Allah'ın elindedir" gerçeği, yaşadığımız ve müşahede edebildiğimiz bir gerçekti. Daha açık bir ifadeyle kalbi durumlarımız, İlahi sünnete bağımlı durumlardı. Kalplerin yumuşaması, kalplerin katılaşması, kalplerin mühürlenmesi, kendi yaptıklarımızın Sünnetullah'a bağımlı sonuçlarıydı.

(Mehmed Alagaş, İşaret Yazıları)
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
İnsan, yaratılışın başlangıcında nutfe oluşundan büyüyüp kemale erene kadarki halini düşündüğünde, kendisine bu denli ihtimam gösteren ve kendisini halden hale nakleden ve birtakım evrelerden geçiren Allah azze ve Celle’nin onu ihmal edip başıboş bırakmasının, ona hiçbir şeyi emretmemesinin ve yasaklamamasının, kendisine karşı görevlerini ona bildirmemesinin, onu mükafatlandırmamasının ve cezalandırmamasının yakışmayacağını anlar.

(Kalbin İlacı, İbn Kayyım)
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Moderatör
milletimizin esir olması için artık demir zincirlere ihtiyacı yok. zira, bir milletin eğitimindeki hevesi ve bilinci zedeleyen, yabancı "aydınlatma" yumağının yumuşak iplikleri de aynı görevi görüyor.

Aliya İzzetbegoviç, İslam Deklarasyonu
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Moderatör
"toplumun ileri gelenleri yani toplumu sömürenler, Allah'ın emirlerine karşı geldiler. çünkü Allah'ın emirlerine karşı çıkanlar daima toplumu sömürmekte olan, onların idarelerine el koyan ve bu talan rejimlerinin ilahi gerçeklerle yıkılmasını istemeyen mütegallibe sınıfıdır. bu sınıf tarihin her döneminde toplumun bütün kurumlarının, makamlarının hatta dini inançlarının kendi tasarruflarında olmasını ister, kendisinden başkasına bir şey yakıştırmaz. onun için semud kavminin çıkar sınıfı da ya da güncel tabiriyle derin devleti de peygamberliğin kendilerine değil Salih'e verilmesine tahammül edemiyor ve hırçınlığından bağırıyor."

İhsan Süreyya Sırma, Peygamberler Tarihi
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Moderatör
Allah'ın bu kesin emri üzerine Hz Musa ve kardeşi Harun Allah'ın emirlerini tebliğ etmek üzere firavuna gittiler. hadiseyi anlatan ayeti kerimedeki diğer önemli bir husus da firavunla birlikte vezirinin yani başkanının Haman'ın ve onu kendi parasıyla destekleyen kapitalist Karun'un isimlerini de zikretmesidir. çünkü firavuna küfründe, Allah'a karşı isyanında ve zulmünde en büyük destekçileri bu iki görevlisiydi: başbakanı Haman ve hazineleri dillere destan olan Karun. biri siyaseten diğeri maddeten ona destek oluyor ve firavun rejimi böylece ayakta kalabiliyordu.

günümüz dikta rejimlerinde de durum aynı değil mi? 3. dünya ülkelerinde ve özellikle halkı Müslüman olan ülkelerde; gizli bürokratlar Haman'ı, çıkarcı para babalarıysa Karun'u temsil ediyordu. bu iki zümre dilediklerini iktidar yapıyor dilediklerini de iktidardan uzaklaştırıyorlar. Firavun'un sistemini sağlayan bu iki ayağın yani Karun ve Haman'ın yanında kendi heva ve hevesine kapılan nefsinin arzularına uyarak, daha önce inandığı Musa'ya karşı çıkarak, onun düşmanı olan sisteme yardımcı olan din adamını da zikretmek gerekir ki, insanları manevi yönden uyutup sisteme tabi kılan esas unsur budur.

nitekim tarih boyunca insanları ezen, insanlara zulmeden, onları soykırıma tabi tutan despotların, diktatörlerin, sultanların, paşaların sistem ve rejimlerini halka meşru gösteren, halkı mevcut idareye itaate çağırıp köleleştiren sınıf; ilhamlarını vahiyden değil şeytandan alan din adamları sınıfıdır ki, günümüzde de durum aynıdır. nitekim insanları köleleştimek isteyen her mütegallibenin arkasında mutlaka onların yaptıkları işleri meşrulaştıracak fetvalar veren din adamları hiç eksik olmaz.

İhsan Süreyya Sırma, Peygamberler Tarihi
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Moderatör
demek ki bir millet ezilip şahsiyeti elinden alınınca o milletin direnci yok olur. haksızlıklar karşısında baş kaldırmayı gerçekleştirmek bir yana düşünemez bile. dolayısıyla dünyanın şurasında burasında bir millet eziliyor, hakları gasp ediliyorsa o milletin kurtuluşu için yapılacak ilk şey, onu kaybettiği şahsiyetine kavuşturmaktır.

çünkü haksızlıklara karşı ayaklanmanın potansiyeli şahsiyettir. şahsiyetini bulamamışların ona buna köle olmaktan başka hiçbir meziyetleri yoktur. işte bu gibilerin diyojenin yaptığı gibi ellerine bir fener alıp kaybolmuş şahsiyetlerini aramaya çıkmaları gerekir.

İhsan Süreyya Sırma, Peygamberler Tarihi
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
Her çocuğun içinde, sevgi ile doldurulmayı bekleyen bir 'duygu deposu' vardır. Bir çocuk gerçekten sevildiğini hissederse, normal olarak gelişecektir. Fakat sevgi deposu boş olduğu zaman, çocuk yanlış davranışlarda bulunacaktır. Çocukların yaramazlıklarının çoğuna boş bir "sevgi deposu "nun özlemleri yol açar…

Gary Chapman, Beş Sevgi Dili
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Moderatör
İbrahim, 24-25. ayetler bahsi

mesela ağacın mutlaka kökü, dalları, yaprakları ve meyveleri olur. aynı şekilde iman ve islam ağacının yapılan teşbihe göre kökleri ve dalları vardır. iman ve İslam ağacının kökü ilim, marifet ve yakindir; gövdesi ihlastır; dalları ise amellerdir. meyveleri ise salih amellerin gerektirdiği övülmüş olan sıfatlar, temiz ahlak, nezaket, hidayet ve olgunluktur. eğer kalpte bunlar sabit olursa o zaman bu ağacın kalbe ekildiğine dair delil olmuş olur. şayet ilim Allah'ın indirdiği kitabın öğretilerine muvaffak olan sahih bir ilim olursa; itikat de Allah'ın c.c kendi zatı hakkında ve peygamberlerin onun hakkında bildirdikleri haberlere mutabık olursa, İhlas da kalpte kalim olursa, ameller de emirlere, hidayete ve olgunluğa uygun olursa o zaman bilinir ki iman ağacı kalbe kök salmış, semaya da dal vermiştir. eğer durum bahsedilenlerin tersi olursa o zaman bilinir ki kalpte habis ağaç kök salmış olur. öyle ki; bu ağacın kökü yerden sökülmüş ve bu ağaç istikrarını kaybetmiş olur.

İbn Kayyım el-Cevziyye, Kur'an'daki Misaller
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Moderatör
yine bu ağaçla ilgili şöyle hikmet ve gizem vardır:
ağaç ancak sulandığı ve bakımı yapıldığı sürece canlı kalır. eğer ağaca su verilmezse o ağaç kurumaya yüz tutar. kalpteki İslam ağacı da böyledir. şayet kişi kalbine İslam ağacını faydalı ilim ve Salih amelle, tefekkür ve tezekkür ile sulamazsa o İslam ağacı da kurumaya yüz tutar.

İbn Kayyım el-Cevziyye, Kur'an'daki Misaller
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
“Bu vahye inananlar, kendilerine gönderilerini anladıkları için inanmışlardı. Yani duymuşlar ve iman etmişlerdi. Çünkü anlatılan şeyler onları sarmış, içlerindeki fırtınalara tercüman olmuştu. Onda huzur bulmuşlardı. Özlemlerine kaygılarına cevap vermişti.

Yüce vahye inanmayanlar da onu, anladıkları için inkar etmişlerdi. Yani duymuşlar ve inkar etmişlerdi; çünkü özlemleriyle çıkarlarıyla yaşantılarıyla çelişmişti. Anlayışlarına, geleneklerine ters düştüğüne inanmışlardı. Onu kurulu düzenlerini sarsacak bir tehlike olarak algılamışlardı."

(Kuran Meali Okuma Kılavuzu)
 
Üst Ana Sayfa Alt