İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Kitaplardan Alıntılar
- Konbuyu başlatan EBU HANİFE
- Başlangıç tarihi
ك
Çevrimdışı
(Alıntı)
Çevrimdışı
Çevrimdışı
Aşkın tanımına gelince..
"Deli bir kalple daimi bir meyil"
"Sevgilinin tüm dostlara tercih edilmesi"
"Yanında veya uzakta, sevgiliye muvafakat(uyum) göstermek"
"Sevgilinin ve sevenin emellerinin birliği"
"Hürmetle hizmet göstermek"
"Sevgiliye verdiğin çok şeyi az, ondan gelen az şeyi çok görmek"
"Sevgilinin anısını ve hatırasının, sevenin kalbini istila etmesi"
"Aşkın gerçeği, kendini tümüyle sevgiline adaman ve senden sana hiç bir şeyin kalmamasıdır"
"O mahbub dışındaki herşeyi kalbinden silip atmandır"
"Saygınlığının zedelenmesi karşısında, sevgiliye duyulan gayret ve kalpte başkasının bulunmasına karşı gösterilen kıskançlıktır"
"O haddin bilinmesidir; sevgiliye karşı haddini aşanın sevgi iddiası doğru değildir"
"Senden hoşlandığı herşeyi sevgiliye sunmandır"
"Her hal ve durumda (sevgilinin yokluğunda) avunmaktan kaçınmak, o'nsuz olamamaktır..
......"Arzusunun çokluğundan seven, tadar teselliyi
...... Ben o'ndan bunu tadmadım
...... O'nun vuslatından en fazla ulaştığım
...... Şimşeğin çakması gibi gerçekleşmeyen beklentilerdir"
"Aşk, kalpte sevgilinin istekleri haricinde herşeyi yakan bir ateştir"
"Aldığı nefesler adedince sevgiliyi anmaktır"
"Kalpten sizi unutması istendi, bunu söyleyene huy baş kaldırdı"
"Aşk, kalbin sevgiliden başkasına karşı körleşmesi, eleştirilmesine karşı sağırlaşmasıdır. Nitekim Ahmed bin Hambel'in rivayet ettiği hadis-i şerifte,
Peygamber(s.a): "Bir şeye olan sevgin körleştirir ve sağırlaştırır'' buyurmuştur."
"Aşk tüm varlığınla sevdiğine yönelmen, o'nu kendi nefsine, ruhuna ve malına tercih etmendir. Ardından gizli ve açık halde o'nunla uyuşman ve bütün bunlara rağmen o'na olan aşkının eksik olduğunu bilmendir"
"Aşk, hareketsiz sükûn, sükûnsuz harekettir. Kalp kımıldar ve sevgilisi dışında kimseyle sakinleşmez. O'na doğru şevk ile hareketlenirve o'nun yanında sakinleşir"
Bu tarif, bazılarına ait şu sözle aynı manadadır;
"Aşk, kalbin sevgiliye doğru daimi bir hareketi ve o'nun yanında sükûnudur"
"Aşk,mahbubla sürekli bir arkadaşlıktır"
...... O'nun için ağlıyorum için için, ne garib
...... Ve soruyorum her gördüğüme O ise yanıbaşımda
...... Arıyor gözlerim O'nu oysa gözbebeğimde
...... Kalbim O'na iştiyak duyuyor O ise göğsümde
"Aşk, sevgilinin, aşığa ruhundan daha yakın olmasıdır "
...... Ey kalbim ve ruhumda kaim olan
...... Gözümden ve nazarımdan uzak olan
...... Ruhumu göremezsem bile evet sen o'sun
...... Ey bana her yakından yakın olan..
" Aşk, sevgilinin her an sevenin yanında hazır bulunmasıdır"
...... Hayalin gözümde zikrin dilimde
...... Mekanın kalbimde, nereye kayboluyorsun!
"Sevgilinin evinin uzaklığı veya yakınlığının, aşık için farketmemesidir"
...... Bedenimin tam içinde ey konuşlanan
...... Uzakta olsa benden memleketi
...... Acıyarak sana gönülden vurulana
...... Ulaşmazsan, ağrıya tutulacak iskeleti
...... Sevda hastalığından iyileşemiyor ve ne zaman
...... Perdeleseler seni o'ndan, yırtılıyor perdesi
İbnu'l-Kayyım el-cevziyye\Aşıklar kitabı sf:28,29,30
"Deli bir kalple daimi bir meyil"
"Sevgilinin tüm dostlara tercih edilmesi"
"Yanında veya uzakta, sevgiliye muvafakat(uyum) göstermek"
"Sevgilinin ve sevenin emellerinin birliği"
"Hürmetle hizmet göstermek"
"Sevgiliye verdiğin çok şeyi az, ondan gelen az şeyi çok görmek"
"Sevgilinin anısını ve hatırasının, sevenin kalbini istila etmesi"
"Aşkın gerçeği, kendini tümüyle sevgiline adaman ve senden sana hiç bir şeyin kalmamasıdır"
"O mahbub dışındaki herşeyi kalbinden silip atmandır"
"Saygınlığının zedelenmesi karşısında, sevgiliye duyulan gayret ve kalpte başkasının bulunmasına karşı gösterilen kıskançlıktır"
"O haddin bilinmesidir; sevgiliye karşı haddini aşanın sevgi iddiası doğru değildir"
"Senden hoşlandığı herşeyi sevgiliye sunmandır"
"Her hal ve durumda (sevgilinin yokluğunda) avunmaktan kaçınmak, o'nsuz olamamaktır..
......"Arzusunun çokluğundan seven, tadar teselliyi
...... Ben o'ndan bunu tadmadım
...... O'nun vuslatından en fazla ulaştığım
...... Şimşeğin çakması gibi gerçekleşmeyen beklentilerdir"
"Aşk, kalpte sevgilinin istekleri haricinde herşeyi yakan bir ateştir"
"Aldığı nefesler adedince sevgiliyi anmaktır"
"Kalpten sizi unutması istendi, bunu söyleyene huy baş kaldırdı"
"Aşk, kalbin sevgiliden başkasına karşı körleşmesi, eleştirilmesine karşı sağırlaşmasıdır. Nitekim Ahmed bin Hambel'in rivayet ettiği hadis-i şerifte,
Peygamber(s.a): "Bir şeye olan sevgin körleştirir ve sağırlaştırır'' buyurmuştur."
"Aşk tüm varlığınla sevdiğine yönelmen, o'nu kendi nefsine, ruhuna ve malına tercih etmendir. Ardından gizli ve açık halde o'nunla uyuşman ve bütün bunlara rağmen o'na olan aşkının eksik olduğunu bilmendir"
"Aşk, hareketsiz sükûn, sükûnsuz harekettir. Kalp kımıldar ve sevgilisi dışında kimseyle sakinleşmez. O'na doğru şevk ile hareketlenirve o'nun yanında sakinleşir"
Bu tarif, bazılarına ait şu sözle aynı manadadır;
"Aşk, kalbin sevgiliye doğru daimi bir hareketi ve o'nun yanında sükûnudur"
"Aşk,mahbubla sürekli bir arkadaşlıktır"
...... O'nun için ağlıyorum için için, ne garib
...... Ve soruyorum her gördüğüme O ise yanıbaşımda
...... Arıyor gözlerim O'nu oysa gözbebeğimde
...... Kalbim O'na iştiyak duyuyor O ise göğsümde
"Aşk, sevgilinin, aşığa ruhundan daha yakın olmasıdır "
...... Ey kalbim ve ruhumda kaim olan
...... Gözümden ve nazarımdan uzak olan
...... Ruhumu göremezsem bile evet sen o'sun
...... Ey bana her yakından yakın olan..
" Aşk, sevgilinin her an sevenin yanında hazır bulunmasıdır"
...... Hayalin gözümde zikrin dilimde
...... Mekanın kalbimde, nereye kayboluyorsun!
"Sevgilinin evinin uzaklığı veya yakınlığının, aşık için farketmemesidir"
...... Bedenimin tam içinde ey konuşlanan
...... Uzakta olsa benden memleketi
...... Acıyarak sana gönülden vurulana
...... Ulaşmazsan, ağrıya tutulacak iskeleti
...... Sevda hastalığından iyileşemiyor ve ne zaman
...... Perdeleseler seni o'ndan, yırtılıyor perdesi
İbnu'l-Kayyım el-cevziyye\Aşıklar kitabı sf:28,29,30
Bir kitap daha bize uzaktan göz kırpıyor. Ey fani! beni ne zaman okuyacaksın diyor. Kapağını açıyoruz ve bizi geçmişe, çocukluğumuza götürüyor. Masum olan niyetlerimizi; dövme hediyeli sakızlarla dövmeyle, futbolcu karti hediyeli çikolatalarla kumarla, manken resmi hediyeli şekerlerle ahlaksızlıkla masum niyetimizi kirlettiler... Daha o zamandan alışmıştık biz kaybetmeye... Ümmet olarakta hâlâ kazanamadık zaten...
Rasim Özdenören - Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler (sf. 22)
Rasim Özdenören - Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler (sf. 22)
Çevrimdışı
Güçsüz halk yığınları, büyüklük taslayan önderlere "Biz size bağlı idik, size uymuştuk. Şimdi Allah'ın bize vereceği azabın herhangi bir bölümünü başımızdan savabilecek misiniz?"
(Ibrahim 22)
Şu zayıfları, inanç, düşünce ve hayat tarzı noktasında büyüklük taslayan zorbalara uymaya kim zorlayabilir? Şu zayıfları Allah'dan başkasının egemenliğine sokmaya kimin gücü yetebilir? onları yaratan, rızıklarını veren, başkalarına değil, kendisine güvenmelerini isteyen yüce Allah olduğu halde, onları başkasının hakimiyetine girmeye kim zorlayabilir?
Hiç kimse... Sadece zayıf kişilikleri, başka değil. Onlar maddi kuvvet bakımından tağutlardan geri oldukları için zayıf değildirler. Ya da rütbe, mal, mevki veya makam bakımından aşağı oldukları için bu duruma düşmediler. Kesinlikle hayır... Bütün bunlar dışarıdan kaynaklanan geçici etkenlerdir. Tek başlarına zayıfların zayıflık sıfatını haketmelerine yeterli değildirler. İnsan olmanın en belirgin ve en başta gelen özellikleri olan ruh, kalp, onur ve izzeti nefs bakımından zayıf oldukları için bu duruma düşmüşlerdir.
Seyyid Kutub, Fîzilal'il Kur'ân
(Ibrahim 22)
Şu zayıfları, inanç, düşünce ve hayat tarzı noktasında büyüklük taslayan zorbalara uymaya kim zorlayabilir? Şu zayıfları Allah'dan başkasının egemenliğine sokmaya kimin gücü yetebilir? onları yaratan, rızıklarını veren, başkalarına değil, kendisine güvenmelerini isteyen yüce Allah olduğu halde, onları başkasının hakimiyetine girmeye kim zorlayabilir?
Hiç kimse... Sadece zayıf kişilikleri, başka değil. Onlar maddi kuvvet bakımından tağutlardan geri oldukları için zayıf değildirler. Ya da rütbe, mal, mevki veya makam bakımından aşağı oldukları için bu duruma düşmediler. Kesinlikle hayır... Bütün bunlar dışarıdan kaynaklanan geçici etkenlerdir. Tek başlarına zayıfların zayıflık sıfatını haketmelerine yeterli değildirler. İnsan olmanın en belirgin ve en başta gelen özellikleri olan ruh, kalp, onur ve izzeti nefs bakımından zayıf oldukları için bu duruma düşmüşlerdir.
Seyyid Kutub, Fîzilal'il Kur'ân
Çevrimdışı
Çevrimdışı
Ali Şeriat'i okuyanlara duyurulur...
Alketa Kitabın içeriğini bilmiyorum ama Muhammed Kutub yazmışsa güzel bir kitaptır. Zaten ailecek faziletli bir aile. Allah swt alimlerimizden razı olsun...
Tefsirin yanında çerez niyetine okumaya devam ettiğim bir kitaptan bende alıntı paylaşayım inşaAllah. Alıntı paylaşmadan önce kısa bir hikayenin hatve versiyonunu anlatacağım...
Nasreddin hocaya, birgün cahil bir talebe vermişler. Köylü, hocam bu talebeye temel İslami bilgileri öğretir misin? demişler. Nasreddin hocada tamam öğretirim ama beş akçe ücret alırım demiş. Köylü tamam demiş. Nasreddin hoca temel İslami bilgileri öğretmiş. Talebe ilmini alıp mezun olup gitmiş. Yine birgün Nasreddin hocaya sofi bir talebe vermişler. Köylü, hocam yine temel İslami bilgileri öğretir misin? demişler. Nasreddin hocada yine öğretirim ama on akçe ücret alırım demiş. Köylü, yahu hocam önceki cahil taleben beş akçe aldın bu sofi taleben niye on akçe alıyorsun demişler. Nasreddin hocada cahil olan birşey bilmiyordu ne öğrettiysem aldı demiş ama bu sofi talebenin önceki bilgilerini temizlemek lazım demiş : )))
Rasim Özdenören - Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler
Nasreddin hocaya, birgün cahil bir talebe vermişler. Köylü, hocam bu talebeye temel İslami bilgileri öğretir misin? demişler. Nasreddin hocada tamam öğretirim ama beş akçe ücret alırım demiş. Köylü tamam demiş. Nasreddin hoca temel İslami bilgileri öğretmiş. Talebe ilmini alıp mezun olup gitmiş. Yine birgün Nasreddin hocaya sofi bir talebe vermişler. Köylü, hocam yine temel İslami bilgileri öğretir misin? demişler. Nasreddin hocada yine öğretirim ama on akçe ücret alırım demiş. Köylü, yahu hocam önceki cahil taleben beş akçe aldın bu sofi taleben niye on akçe alıyorsun demişler. Nasreddin hocada cahil olan birşey bilmiyordu ne öğrettiysem aldı demiş ama bu sofi talebenin önceki bilgilerini temizlemek lazım demiş : )))
Rasim Özdenören - Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler
Çevrimdışı
Benzer konular
-
-
İ. Süreyya Sırma - Medine Vesikası Işığında Yahudi Meselesi Kitabından Alıntılar- Başlatan Nesîbe Lena
- Cevaplar: 4
-
-
-
-
-
"Afganistan, Taliban ve İslam'ın Bugunkü Savaşı" Kitabından Alıntılar- Başlatan Hutve
- Cevaplar: 16
-
İlmin alimlerden alınmasının değeri – Ahir zamanda kitaplardan dini öğrenmenin caizliğindeki ruhsat
- Başlatan ammar huseyn
- Cevaplar: 0