İbn Hazm (rh. a), İlim meclisinde bulunma konusunda şunları söylemiştir:
"Bir ilim meclisinde bulunuyorken, ondan faydalanmayı düşün, orayı lüzumsuz görme, birinin yanılmasını bekleme, bu rezillerin işidir. Böyleleri hiç bir zaman ilimden hisse alamazlar. Faydalanmak niyetiyle bulunursan her halde kazançlısın. Eğer bu niyetle gitmeyeceksen evinde oturman daha selamettir. Oraya varırsan, şu üç şeye riayet et ki bunun dördüncüsü yoktur.
1 - Cahiller gibi dinle, mecliste bulunmaktan ecir ve sevap kazanırsın.
2 - Fuzuli şeylerle meşgul olmadığından takdir edilirsin.
3 - Meclistekilerin sevgisine mazhar olmaktan takdir edilirsin.
Eğer bunları yapmazsan öğrenmek isteyenin sorusunu sor, güzellik kazanırsın. Bunun beşincisi ise ilmini artırmaktır. Öğrenmek isteyenin sorusu bilmediğini sormaktır, bildiğini sormak akılsızlıktır, hafifliktir, fuzuli konuşmak ve faydasız yere zaman kaybetmektir. Belki bundan düşmanlık ta doğabilir. Sonra bunlar fuzuli şeylerdir, fuzulilik sevimsizliktir. Sorduğun şeye yeterli cevap aldınsa sözü orada kes, uzatma! Yeterli cevap verilmedi ya da verilen cevabı anlamadınsa, anlamadığını söyle, açıklamasını iste, açıklama yapmaz veya önceki sözünü tekrarlarsa orada kal, üzerine varma, aksi halde soğukluk doğar, eline de bir şey geçmez."
(İbn Hazm: el-Ahlâk ve's Siyer fi Müdâvati'n Nüfûs, s. 161, 162)