Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İlmi Konu Tekfiri Kim Yapar? Murat Gezenler ve Tekfircilerin Akıbeti

kalemşur Çevrimdışı

kalemşur

berhedan jiyane
İslam-TR Üyesi
müslüman tekfir edilmiyormu ? bu günümüzde ediliyor ... sahabenin ve ya 4 mezhep imamimizın tekfir ettigi ehli kıbleden bir şahısın muayen olarak isimini vere bilirmisin ?
(Sen net küfür işleyeni tekfir etmeye karar ver. ) mubarek biraz komik olmadımı sen beni ne kadar tanıyon kibunu
Demagojiyi bırak, müslüman kişi şirk koşup, küfür işleyip dinden çıkmaz mı?
Müslüman olan, Allah yaratıcıdır dedikten sonra ne yaparsa yapsın imana zarar gelmez mi?
sorduğum soruma cvp yok ... cünkü resulullah s.a.v hiç bir munafıkı bile tekfir etmemiştir. aksi varsa cvp yaza bilirsin .
 
kalemşur Çevrimdışı

kalemşur

berhedan jiyane
İslam-TR Üyesi
Ömer (r.anh), Kurayş'lilere mektub yollayan Hatib bin ebi Beltea'ya "Ya Rasulullah, bırak şu munafığın boynunu vurayım" derken
Rasulullah (s.a.v.), 'ne diyorsun ya Ömer, müslümanı tekfir ettin, küfrün sana döndü mü' dedi?
resullah s.a.v ona dur ya ömer o bedire katıldı. Allah c.c bu hatayı yapacagını bildide onu af etti ...demiştir sorularımın cvb deyil
 
kalemşur Çevrimdışı

kalemşur

berhedan jiyane
İslam-TR Üyesi
Ömer (r.anh), Kurayş'lilere mektub yollayan Hatib bin ebi Beltea'ya "Ya Rasulullah, bırak şu munafığın boynunu vurayım" derken
Rasulullah (s.a.v.), 'ne diyorsun ya Ömer, müslümanı tekfir ettin, küfrün sana döndü mü' dedi?
üstadım hz.muhammed hz. ömeri bu davranışından dolayı azarlamıştırda
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
(Sen net küfür işleyeni tekfir etmeye karar ver. ) mubarek biraz komik olmadımı sen beni ne kadar tanıyon kibunu

sorduğum soruma cvp yok ... cünkü resulullah s.a.v hiç bir munafıkı bile tekfir etmemiştir. aksi varsa cvp yaza bilirsin .
Hangi sahabe (haşa) küfür işledi de Rasulullah tekfir etmedi?
Din tamamlanmamışken ve o an nazil olan ayetler mevcudken olan hadiseleri 1400 yıl sonrası için nihai hüküm mü görüyorsun.

Misal Günümüzde Bedir ehli yoktur ve kimseye de vahy gelmiyor. Müslümanlara karşı kafir ordusuna mektub yollayan kişiyi, kafirlerle cihad eden mucahid gibi mûmin mi göreceksin?
 
kalemşur Çevrimdışı

kalemşur

berhedan jiyane
İslam-TR Üyesi
Hangi sahabe (haşa) küfür işledi de Rasulullah tekfir etmedi?
Din tamamlanmamışken ve o an nazil olan ayetler mevcudken olan hadiseleri 1400 yıl sonrası için nihai hüküm mü görüyorsun.

Misal Günümüzde Bedir ehli yoktur ve kimseye de vahy gelmiyor. Müslümanlara karşı kafir ordusuna mektub yollayan kişiyi, kafirlerle cihad eden mucahid gibi mûmin mi göreceksin?
hakını helal et ustadım saygısızlık etmek istemem ama sizde demogoji yapıyorsunuz ...eger sizin dediginiz gibi olsaydı mutlaka tekfir dini bir vecibe olsaydı cahilin tekfir etmekle ilgili yetkisi olsaydı usulu dinde bir kaide olur ve 4mezhep imamımızda ilmihalerde tekfir fıkhı diye bir bab acar tekfiri ve şartlarını bize ögretirlerdi ama işin garip yanı ehli kıblenin tekfir edilmemesi usuli dinde var tekfir usulu fıkıhtır ve sadece alimler kadılar şari halife tekfir eder cahilde onların tekfir etiklerini tekfir ederdi bu resulullah s.a.v ve sahabenin yoludur...
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
hakını helal et ustadım saygısızlık etmek istemem ama sizde demogoji yapıyorsunuz ...eger sizin dediginiz gibi olsaydı mutlaka tekfir dini bir vecibe olsaydı cahilin tekfir etmekle ilgili yetkisi olsaydı usulu dinde bir kaide olur ve 4mezhep imamımızda ilmihalerde tekfir fıkhı diye bir bab acar tekfiri ve şartlarını bize ögretirlerdi ama işin garip yanı ehli kıblenin tekfir edilmemesi usuli dinde var tekfir usulu fıkıhtır ve sadece alimler kadılar şari halife tekfir eder cahilde onların tekfir etiklerini tekfir ederdi bu resulullah s.a.v ve sahabenin yoludur...
" ama sizde demogoji yapıyorsunuz" diyerek demagoji yaptığını itiraf etmen de güzell.

Meseleleri birbirine karıştırıyorsun. Tekfir dinin aslındandır demişim gibi anlayarak hakkımda zanlı yorumlarda bulunuyorsun.

Dinin aslından olan meselelerde küfür, şirk işleyen kimseyi tekfir etmemek, veya ben âlim değilim demek sapkınlıktır.
Fakat ilim gerektiren, detaylı, izahat gerektiren kapalı meselelerde ilim ehli huccetin ikamesinden sonra duruma göre tekfir de edebilir.
Fakat, yukarıda kabul ettiğin meselelerde tekfiri, gidip gelip sanki her meselede tekfir edilmez yahud, biz her meselede faili herkes tekfir etmeli demişiz gibi demogojik çarpıtmalarla ağzımızdan yönlendirmeye çalışman bâtıl bir davranıştır.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
bende sizden sorularımın cvb hala bekliyorum ustad bakalım hangi munafıkı tekfir etmişler..
Munafıklar dinde tekfir edilmez. Kalbleri bilen Allahtır. Allah'ın vahyle bildirdiği munafıkları Rasulullah aşikâre tekfir etseydi, ummetine böyle bir sunnet / yol ağır gelir, çok hata yapardı. Bu sebeble İslam zahire hükmeder. Munafıklarda dilden iman eder, kalben kafir olanlardır. Kalblerini vahy gelmeyenler bilemez.
 
Ummetbilinci Çevrimdışı

Ummetbilinci

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Demagojiyi bırak, müslüman kişi şirk koşup, küfür işleyip dinden çıkmaz mı?
Müslüman olan, Allah yaratıcıdır dedikten sonra ne yaparsa yapsın imana zarar gelmez mi?
Ridde Savaşlarındaki gibi isabetli bir kararı verecek bir alim var mı ? Ya da Hariciler gibi haksız tekfirle cehennem köpeği olmayı kim ister ben bu sebebten tekfiri kolay edemem ve müslümanım diyen münafıklar kimse tabi ki cezasını görecekler ama ben haksız tekfire gidersem halim ne olacak , mesela tekfir ettiklerimden 1 kişi de isabet edemezsem benim halim nedir ?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Ridde Savaşlarındaki gibi isabetli bir kararı verecek bir alim var mı ? Ya da Hariciler gibi haksız tekfirle cehennem köpeği olmayı kim ister ben bu sebebten tekfiri kolay edemem ve müslümanım diyen münafıklar kimse tabi ki cezasını görecekler ama ben haksız tekfire gidersem halim ne olacak , mesela tekfir ettiklerimden 1 kişi de isabet edemezsem benim halim nedir ?
Kardeşim, sana bilmediğin, emin olmadığın konuda tekfir et diyen yok. Dinin aslı olan meselelerde kişi küfür işlemişse, şehadeteyni bozmuşsa tekfir edilir. Kimse, cahilse susabilir, ilmim yok tekfir etmiyorum diyebilir ama tekfir edene de itiraz etmemelidir. Zira kâfire müslüman demek de küfürdür!

İlim gerektiren, kapalı meselelerde ilim ehli muhatabına delilleri izah eder, huccetin ikamesinden sonra tekfirin mânileri ortadan kalmışsa tekfir eder veya kişi görüşünden dönerse müslüman denir. Bunu da genel olarak ilim ehli yapmalıdır.

Adam Allah'tan başkasına ibadet kastıyla secde ediyor, kurban kesiyor. Buna dur ben ilim edeyim sonra tekfir ederim veya birşey demiyorum denmez. Aynı şekilde tüm oy kullananları da kayıtsız şartsız tekfir edemeyiz. Bu ayrımı iyi yapmak lazım. Birbirimizi anlamaya çalışalım.
 
Ummetbilinci Çevrimdışı

Ummetbilinci

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Edip yüksel'in aklı yerindeyse herhangi bir akli problemi yoksa ya da kafası ayıksa tekfiri açık ve net sünnilere müşrik diyor ve çıplak namaz kılmayı savunuyor Almanya'daki lgbt helal yazan camii'nin küfür camii olduğu net bunlarda ihtilaf etmiyorum ama bazı konularda çekincelerim var bunlar da bende kalsın çünkü vebale girmek ya da şüphe tohumu atmak istemiyorum
 
kalemşur Çevrimdışı

kalemşur

berhedan jiyane
İslam-TR Üyesi
Munafıklar dinde tekfir edilmez. Kalbleri bilen Allahtır. Allah'ın vahyle bildirdiği munafıkları Rasulullah aşikâre tekfir etseydi, ummetine böyle bir sunnet / yol ağır gelir, çok hata yapardı. Bu sebeble İslam zahire hükmeder. Munafıklarda dilden iman eder, kalben kafir olanlardır. Kalblerini vahy gelmeyenler bilemez.
ustad munafık zahiren kendisini islama atfedip kalbiyle kafir olandır sadekna ama allah c.c hz.muhamede adını verdiği munafıklar vardı bunları hz. huzeyfeye söylemiş ama bir şartla isimlerini kimseye söylememek şartıyla KÜFÜRLERİ AŞİKAR OLAN BU MUNAFIKLARI HZ. HUZEYFE VE HZ.MUHAMMED neden tekfir etmedi ?
(Rasulullah aşikâre tekfir etseydi, ummetine böyle bir sunnet / yol ağır gelir, çok hata yapardı. )dogru diyorsun hz. muhammed s.a.v tekfirden kacınmış peki biz neden bu kadar pervasızız bu konuda !!!
hz. resulullah a.s cekindigi konuda neden biz bu kadar pervasızız.!!!
bir soru : peki dırar mescidini kuran o munafıklardan kacını h.muhammed a.s tekfir etti ayet kufürlerini aşikar etigi halde ?
(Zarar vermek, kafirlikte bulunmak, inananların aralarını açmak, daha önce Allah'la ve Peygamberiyle savaşanın gelmesini gözlemek için mescit kuranlara gelince: Biz ancak iyilik istemekteyiz diye yemin edecekler ve Allah'sa tanıklık etmektedir ki onlar yalancıdır.) tövbe 107

tövbe 66:
Özür dilemeye kalkışmayın, siz kafir oldunuz sözde iman ettikten sonra. Sizin bir bölüğünüzü affetsek bile suçlu olduklarından dolayı bir bölüğünüzü azaplandıracağız.
tebük gazvesinde müslümanlarla alay eden ve bu müslümanlar kadaar obur nefislerine düşkün vs.vs. gibi hakaretlerde bulunan mevzu hz.muhammede s.a.v ulaşınca biz espiri yaptık diyerek sümme aşa Allah c.c yalanlıyan ve ayette rabbimin tekfir ettiği o munafıklardan kacını tekfir etti ?
inşaLLAH CVB BEKLİYORUM
 
kalemşur Çevrimdışı

kalemşur

berhedan jiyane
İslam-TR Üyesi
Edip yüksel'in aklı yerindeyse herhangi bir akli problemi yoksa ya da kafası ayıksa tekfiri açık ve net sünnilere müşrik diyor ve çıplak namaz kılmayı savunuyor Almanya'daki lgbt helal yazan camii'nin küfür camii olduğu net bunlarda ihtilaf etmiyorum ama bazı konularda çekincelerim var bunlar da bende kalsın çünkü vebale girmek ya da şüphe tohumu atmak istemiyorum
kardeşim onu tekfir et teredüt yaşama cünkü tam bir zındık bizat merhum molla sadretin onu tekfir etmiş
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
ustad munafık zahiren kendisini islama atfedip kalbiyle kafir olandır sadekna ama allah c.c hz.muhamede adını verdiği munafıklar vardı bunları hz. huzeyfeye söylemiş ama bir şartla isimlerini kimseye söylememek şartıyla KÜFÜRLERİ AŞİKAR OLAN BU MUNAFIKLARI HZ. HUZEYFE VE HZ.MUHAMMED neden tekfir etmedi ?
(Rasulullah aşikâre tekfir etseydi, ummetine böyle bir sunnet / yol ağır gelir, çok hata yapardı. )dogru diyorsun hz. muhammed s.a.v tekfirden kacınmış peki biz neden bu kadar pervasızız bu konuda !!!
hz. resulullah a.s cekindigi konuda neden biz bu kadar pervasızız.!!!
bir soru : peki dırar mescidini kuran o munafıklardan kacını h.muhammed a.s tekfir etti ayet kufürlerini aşikar etigi halde ?
(Zarar vermek, kafirlikte bulunmak, inananların aralarını açmak, daha önce Allah'la ve Peygamberiyle savaşanın gelmesini gözlemek için mescit kuranlara gelince: Biz ancak iyilik istemekteyiz diye yemin edecekler ve Allah'sa tanıklık etmektedir ki onlar yalancıdır.) tövbe 107

tövbe 66:
Özür dilemeye kalkışmayın, siz kafir oldunuz sözde iman ettikten sonra. Sizin bir bölüğünüzü affetsek bile suçlu olduklarından dolayı bir bölüğünüzü azaplandıracağız.
tebük gazvesinde müslümanlarla alay eden ve bu müslümanlar kadaar obur nefislerine düşkün vs.vs. gibi hakaretlerde bulunan mevzu hz.muhammede s.a.v ulaşınca biz espiri yaptık diyerek sümme aşa Allah c.c yalanlıyan ve ayette rabbimin tekfir ettiği o munafıklardan kacını tekfir etti ?
inşaLLAH CVB BEKLİYORUM

Bir şeylere kitlenip kalmışsın. Din tamamlanmamış, ayetler nuzul oluyor ve maslahat ve mefsedet gözetilerek aynı zamanda munafıklar her ne kadar Allah katında tekfir edilse de kendilerine vahy gelmeyen muslumanlar meselelerin zahirine hükmetmesi gerektiğinden (ayrıca ummetine usûlu öğretmek için) Rasulullah (s.a.v.) de fitne çıkmaması için aşikâre tekfir etmemiştir. Hal böyle olsa da munafıkların listesini sır kâtibine bildirmiştir.
Bizim günümüzde mesûliyetimiz ne vahy alıyor, ne sır kâtibimiz var. Bu sebeble kişilerin zahirine göre amel ederiz. Tâ ki küfürleri aşikare oluncaya kadar. Aşağıdaki rivâyetleri de kendisine vahy gelmeyen Ömer (r.anh), munafıklara zahiren hüküm verdiğinde Rasulullah (s.a.v.)'in sen hatalı tekfir ettin demediğine şâhid olacaksındır. Kendisine Kâfirûn suresi inmiş bir peygamber, küfür işleyene mûmin demeyecektir. Bu konuda anlaşılmayan, daha da açıklanacak bir mesele yoktur.

Edip Yüksel'in zındıklığından dolayı tekfir edilmesi gerekir, delil olarak da Molla Sadreddin tekfir etmiş diyorsun. Molla Sadreddin'i ölçü alıyorsan dikkat et, Molla senin tekfirdeki bu usûlunu bilseydi seni de tekfir edebilecek derecede konulara katı idi.

Mesele bir yana, Edip Yüksel'in tekfirine gelince tekfir ilim ehlinin, kadı'nın işi vs kaiden hak ile yeksan oldu. İşte biz de bunu diyoruz, küfrü , şirki açık dinin aslı meselelerde konuya vâkıf olanlar tekfir edebilir. Bunun haricinde kapalı meselelerde ilim ehli kişiyi muhakemeden sonra hüküm verir.
Konu uzatılacak, sürdürülecek bir şey değil.



"Rasulullah’ın munafıklarla olan ilişkilerine gelince,
Rasullullah, munafıkların görünüşteki hareket ve davranışlarını, sözlerini kabul etmesi, görünmeyen taraflarını (iç alemlerini) Allah’a bırakması onlarla mucadele ederken ikna metodunu, yani bilgi ve delilleri, onlara karşı kullanması, onlara sert davranmaması, onlardan yüz çevirmemesi, ruhların derinliklerine etki edebilecek açık sözlerle İslam’ı onlara tebliğ etmesi emrediliyordu.
Buna karşılık ölenlerinin namazını kılmak veya kıldırmaktan, defin sırasında kabirlerinin başında bulunmaktan da nehyediliyordu. Ayrıca onlar için bağışlanma dilese dahi Allah’ın onları bağışlamayacağı kendisine bildirilmişti.
İşte Allah Elçisi’nin kafir ve munafık düşmanları ile olan ilişkileri ve bu ilişkiler sırasında izlediği yöntem tamamen böyle idi.”
(Seyyid Kutub, Yoldaki İşaretler, 'İslam'da Cihad)



****

Bir sefer sırasında ensar ve muhacirin su sırasında beklerken tartışmalarında ileri gitmeleri üzerine munafıklığı meşhur olan Abdullah bin Ubeyy bin Selul bunu işitti ve: 'Bunu yaptılar ha?' Allah'a yemin olsun ki eğer Medine'ye dönecek olursak en şerefli olanlar en zelil olanları oradan çıkaracaktır.' dedi.
Ubeyy'in bu sözleri Rasûlullah'a ulaştı.
Bunun üzerine Ömer ayağa kalktı ve: 'Ey Allah'ın Rasûlu, bırak beni de şu munafığın boynunu vurayım.' dedi.
Bunun üzerine Rasûlullah şöyle buyurdu: 'Bırak onun yakasını. İnsanlar: 'Muhammed, ashabını öldürüyor.' demesinler.'
Cabir diyor ki: 'Muhacirler Medine'ye geldikleri zaman ensar, muhacirlerden daha çok idiler. Fakat daha sonra muhacirler ensardan daha fazla oldular."
(Buhari)

Gördüğümüz gibi Ömer (r.anh)'ın tekfirine Rasulullah (s.a.v.) "müslümanı haksız tekfir ediyorsun" demeyerek Ömer (r.anh)'in kendisine nisbet ettiği hükme itiraz etmeyerek tasdik etmiş fakat fitne çıkmaması için strateji gereği katlini onaylamamıştır.

***
Nisa suresi 65. ayetin nuzul sebeblerinden biri olarak zikredilen hadisede;

İbn Abbâs'tan gelen bir rivayette de âyetin bir yahudi ile bir munafık arasında cereyan eden bir anlaşmazlık üzerine indiği anlatılırken Ömer de hadiseye müdahil gösterilmekte. Şöyle ki: Bir yahudi ile Bişr adında bir münafık arasında bir anlaşmazlık oldu da;
Yahudi: "Muhammed'e gidelim." dedi.
Munafıksa "Hayır, Kâb ibnu'l-Eşref e gidelim." dedi.
Allah Tealâ kitabında o Kâb'ı "Tâğût" olarak adlandırmıştır. Yahudi, illâ Muhammed'e gideceğiz diye ayak direyince munafık istemeye istemeye radı oldu ve Peygamber (s.a.v.)'e gelerek davalarını Efendimiz (s.a.v.)'e anlattılar. Allah'ın Rasûlu (s.a.v.) yahudi lehine hükmetti.
O'nun yanından çıkınca munafık, Yahudiyi yakaladı ve: "Bunun hükmüne radı değilim, Ebu Bekr'e gidelim." dedi.
Ona gittiler, o da yahudi lehine hüküm verdi.
Munafık Ebu Bekr'in hükmüne de radı olmayıp "Gel, bir de Ömer ibn Hattâb'a gidelim." dedi. İkisi birlikte Ömer'e geldiler.
Yahudi: "Ey Ömer, ben ve bu adam Muhammed'e davamızı götürdük, Muhammed benim lehime, bunun aleyhine hükmetti, bu adam onun hükmüne radı olmadı, davamızı sana getirmek istedi ve bana (beni sana getirmek için) asıldı, işte ben de onunla birlikte sana gelmiş oldum." dedi.
Ömer munafığa: "Öyle mi oldu?" diye sordu.
Onun evet, cevabı üzerine ikisine: "Ben size çıkıncaya kadar şurada biraz durun." deyip evine girdi, kılıcını kuşanıp çıktı ve kılıcıyla vurup munafığı öldürdü, sonra da: "Allah'ın ve Rasûlü'nün hükmüne radı olmıyan hakkında işte ben böyle hüküm veririm." dedi.
Yahudi (öldürülme sırası kendisine de gelir korkusuyla) kaçıp gitti ve işte bunun üzerine "Haklarında verdiğin hükümden dolayı içlerinde bir sıkıntı duymadan kendilerini tamamen teslim etmedikçe iman etmiş olmazlar." (âyet: 65)'e kadar olmak üzere bu âyet-i kerimeler nazil oldu. Cibril gelip şöyle dedi: "Ömer, hak ile bâtılı birbirinden ayırdı." ve ondan sonra Ömer, Faruk diye isimlendirildi." (
el-Vâhıdî, Nuzul tefsiri, Sf: 112-113; Kurtubî, age. v.no-111)

 
el-Buveyti Çevrimdışı

el-Buveyti

Üye
İslam-TR Üyesi
muayen tekfir xevariç tolulugunun ortaya cıkardıgı ilk bidaattir....,

Aynı şekilde Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur ki:
«أُمِرْتُ أَنْ أُقَاتِلَ النَّاسَ حَتَّى يَشْهَدُوا أَنْ لاَ إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ، وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ، وَيُقِيمُوا الصَّلاَةَ، وَيُؤْتُوا الزَّكَاةَ، فَإِذَا فَعَلُوا ذَلِكَ عَصَمُوا مِنِّي دِمَاءَهُمْ وَأَمْوَالَهُمْ إِلَّا بِحَقِّ الإِسْلاَمِ، وَحِسَابُهُمْ عَلَى اللَّهِ.»
«İnsanlarla, Allah’tan başka hak ilah olmadığına, Muhammed’in Onun Rasulü olduğuna, namazı ikame edip, zekâtı verinceye kadar savaşmakla emrolundum! Şayet bunu yaparlarsa, kanlarını ve mallarını İslam’ın hakkı müstesna benden korumuş olurlar. Hesapları ise Allah’a aittir.» İşte bu, Allah’ın rasulünün kelamıdır! Buhari, no: 25; Müslim, no: 22

Ali el-Kâfi (1014/1606) bunun için daha geniş bir tanım yaparak şöyle der: Ehl-i kıble zarûrât-ı diniye üzerinde ittifak eden kimselerdir" (Ali el-Karı, Şerhu'l-Fıkhı'l Ekber, 139).
Cundub b. Abdillah radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
مَنْ صَلَّى صَلاتَنَا، وَاسْتَقْبَلَ قِبْلَتَنَا وَأَكَلَ ذَبِيحَتَنَا فَذَلِك الْمُسلم، لَهُ ذمَّة الله، وَذمَّة رَسُولِهِ
“Kim namazımızı kılar, kıblemize yönelir, kestiğimizi yerse o Müslümandır. Allah’ın zimmeti ve rasulünün zimmeti onun üzerindedir.” Sahih. Taberani (2/162) Ru’yani (954) el-Muhallisiyyat (1393) İbn Adiy (2/454) El-Esbehani el-Hucce (442)

Abdullah b. Mes’ud radiyallahu anh’den: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem el-Munzir b. Sâvâ’ya şöyle yazdı:
مَنْ صَلَّى صَلَاتَنَا، وَاسْتَقْبَلَ قِبْلَتَنَا، وَأَكَلَ ذَبِيحَتَنَا، فَذَاكُمُ الْمُسْلِمُ، لَهُ ذِمَّةُ اللهِ وَذِمَّةُ الرَّسُولِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
Kim namazımızı kılar, kıblemize yönelir ve kestğimizi yerse işte o müslümandır. Allah’ın zimmeti ve rasul sallallahu aleyhi ve sellem’in zimmeti onun üzerinedir. [3] Sahih ligayrihi. Taberânî (10/152, 20/355) Ebu Nuaym Ma’rife (6100) Bkz.: Ebu Ubeyd el-Emval (51) Ebu Yusuf el-Harac (268)

Ebu Hureyre radıyallahu anh’den: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
مَنْ صَلَّى صَلَاتَنَا، وَاسْتَقْبَلَ قِبْلَتَنَا وَأَكَلَ ذَبِيحَتَنَا، وَصَامَ شَهْرَنَا، فَذَلِكَ الْمُسْلِمُ، لَهُ ذِمَّةُ اللَّهِ وَذِمَّةُ رَسُولِهِ
Kim namazımızı kılar, kıblemize yönelir ve (Ramazan) ayımızın orucunu tutarsa o müslümandır. Allah’ın zimmeti ve rasulünün zimmeti onun üzerinedir.”
Hasen ligayrihi. İshak b. Rahuye (407) Taberânî Musnedu’ş-Şamiyyin (2363) Ebu Yusuf el-Harac (270) isnadında Kulsum b. Muhammed vardır. “Ramazan ayımızın orunu tutarsa” kısmı sadece onun tarikinden geldiği için bu kısım zayıftır.

Ehl-i kıbleyi, ehl-i sünnet ve ehl-i bid'at şeklinde ikiye ayıran âlimler Hâriciye bir kısmı Mutezile, Şia, Kerrâmiye, Mücessime, Müşebbihe, Mürcie gibi bid'at mezheplerini de ehli kıbleden saymışlar; fakat açıkça İslâm'ın temel nasslarını değiştiren, bozan, reddeden Batınîlik, Gulât-ı Şia, Hâriciye bir kısmı, Cehmiye, Bahâiye, Kadıyânilik, Ahmedîlik, Nusayrilik, Dürzilik gibi fırka ve mezhepleri ehl-i dalâletten saymışlardır. Çünkü bunlar arasında meselâ Hâricî* Ezârika mezhebi gibi müslümanın kanını, malını, canını helâl sayarak birçok müslümanı katletmiş olanlar bulunmaktadır. İslâm da tekfiri, ayrılığı, bölük bölük fırkalara ayrılmayı, cedeli, te'vili, inanç esaslarının tartışılmasını ehl-i bid'at mezhepleri ortaya atmışlardır. Bunların içinde de, dalâlet ehli olanlar, hevâlarına uyanlar İslâm için en tehlikeli olanlardır.
Cenâb-ı Hak, Nisâ Sûresi’nde şöyle buyuruyor:
وَلَا تَقُولُوا لِمَنْ اَلْقٰٓى اِلَيْكُمُ السَّلَامَ لَسْتَ مُؤْمِنًاۚ

“Size selâm verene, ‘Sen, mü’min değilsin.’ demeyin.”[1] [1] Nisa, 4:94.
Resûl-i Ekrem (sav) de hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurmuşlardır:
عَنْ أب۪ى ذَرٍّ أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللهِ يَقُولُ: لَا يَرم۪ي رَجُلٌ رَجُلاً بِالْفِسْقِ أَوِ الْكُفْرِ، إلَّا ارْتَدَّتْ عَلَيْهِ، إنْ لَمْ يَكُنْ صَاحِبُهُ كَذٰلِكَ
Ebu Zer (ra)’dan rivâyet edildiğine göre O, Resûlullah (sav)’i şöyle buyururken işitmiştir:
“Hiç kimse, başkasına fâsık ve kâfir demesin. Şayet o kimsede bu haller mevcûd değilse, o söz, onu söyleyene döner.”[ Buharî, Edeb, 44.

وعَنْ أَب۪ي ذَرٍّ رَضِيَ اللّٰه عَنْهُ أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ يَقُولُ : مَنْ دَعَا رَجُلاً بالْكُفْرِ ، أَوْ قَالَ عَدُوَّ اللّٰهِ ، ولَيْسَ كَذٰلِكَ إِلَّاحَارَ علَيْهِ .مُتَّفَقٌ عَلَيْهِ .حَارَ : رَجَعَ

Yine Ebû Zer (ra)’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:
“Kim, bir adamı, ‘Ey kâfir!’ diye çağırır veya ona, ‘Ey Ellah'ın düşmanı!’ derse, o adam da böyle değilse, bu söz, söyleyenin kendisine döner.”[
Buhârî, Edeb, 44; Müslim, Îmân, 112.

عَنِ ابْنِ عُمَرَ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُمَا قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ : إِذَا قَالَ الرَّجُـلُ لِاَخ۪يهِ : يَا كَافِرُ ، فَقَدْ بَاءَ بِهَا أَحَدُهُمَا ، فَإِنْ كَان كَمَا قَالَ وَإِلاَّ رَجَعَتْ عَلَيْهِ. مُتَّفَقٌ عَلَيْهِ

İbni Ömer (ra)’dan rivâyet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:
“Bir adam, din kardeşine, ‘Ey kâfir!’ derse, bu söz ikisinden birine döner. Eğer böyle denilen kişi söylenildiği gibi ise, söz doğrudur; yerini bulmuş olur. Aksi takdirde bu söz, söyleyene geri döner.”[
Buhârî, Edeb, 73; Müslim, Îmân, 111. Tirmizî, Îmân 16.
Muayyen tekfir haricilerin ortaya çıkardığı bir bidat değil. Alimlerin kitapları muayyen tekfirle dolub taşıyor.
Çok güzel ve yerinde söylenmiş bir söz var. Cahil kendi nefsinin düşmanıdır diğe. Bilmiyorsan sus öğren.
 
Üst Ana Sayfa Alt