H
Çevrimdışı
Program Hakkında Çok Önemli Bir Rehber!
Selamun Aleykum.
Uyku Hakkında Çok Önemli Bir Rehber! ve Spor Hakkında Çok Önemli Bir Rehber! içeriklerinin ardından serinin üçüncü yazısına hoş geldiniz. Bu içeriği diğer iki içerikten sonra hazırlama sebebim günlük/haftalık program oluştururken öncelikle uyku, ardından da spor oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Bu sebeple konuları önem ve işlem önceliğine göre işleyerekten bu içeriğe gelmiş bulunmaktayız. Eğer diğer iki içeriği okumadıysanız okumanızı önemle tavsiye ederim çünkü ideal programı hazırlarkenki uyku ve spor bölümlerini daha rahat anlamanızı sağlayacak ve kafanızda soru işareti bırakmayacaktır inşaALLAH.
Uyku Hakkında Çok Önemli Bir Rehber!
Uyku Hakkında Çok Önemli Bir Rehber
Uyku Hakkında Çok Önemli Bir Rehber Selamun aleykum. Sizlere benim de muzdarip olduğum uykudan kalkma problemi ile ilgili yoğun ilmi ve bilmi araştırmalarım sonucunda ulaştığım veriler ışığında bulduğum optimum çözümler ile bir uyuma ve uyanma rehberi sunmak istiyorum. Eğer bir yanlışım varsa...
islam-tr.org
Spor Hakkında Çok Önemli Bir Rehber!
Spor Hakkında Çok Önemli Bir Rehber!
Spor Hakkında Çok Önemli Bir Rehber! Selamun Aleykum. Uyku Hakkında Çok Önemli Bir Rehber! adlı içeriğimi yayınladıktan sonra sizlerin gösterdiği güzel ilgi ve alaka sebebi ile bilgim olduğunu düşündüğüm ve önemli bir konu olduğundan ayrıca pek çok yanlış bilgi ve algı ile dolu olduğundan...
islam-tr.org
Bu yazımızın konusu günlük/haftakık programlar olacak inşaALLAH. Program hazırlamak neden önemli, yaptığımız programa nasıl uyabiliriz ve neden uyamayız, ideal bir program nasıl olmalı ve neleri içermeli, bu programı nasıl uygulamalıyız gibi konuları işleyeceğiz inşaALLAH. Tıpkı ilk iki yazımızda olduğu gibi konuyu hem bilmi hem ilmi açılardan ele alacağız inşaALLAH. Eğer herhangi bir hatam, kusurum varsa bu bendendir, kusuruma bakmayın ve düzeltin lütfen. Eğer herhangi bir doğruya isabet etmişsem bu muhakkak ve ancak ve ancak yüce ALLAH'ın izni, iradesi ve dilemesi iledir. O'na hamd eder, O'ndan yardım dileriz. Rabbim bizleri doğru yoluna ilet ve doğru yolun üzere sabit kıl. Amin.
İlk olarak program hazırlamanın önemine değinelim.
Program Hazırlamak Neden Önemli?
Özellikle hızla gelişen ve değişen bu zamanda insanların öğrenmesi ve yapması gereken pek çok şey var. Ayrıca gün içinde yapılması gereken sorumluluklar, takip edilmesi gereken işler, kişisel ihtiyaçlar ve dinlenmede var. Ayrıca doğru zamanda uyumak, gün içerisinde spor yapmak ve en önemlisi ibadetleri aksatmamak gerekiyor. Tüm bu yapılması gereken işler arasında gün içerisindeki süprizlerle de karşılaşan insanın kafası çorbaya dönüyor ve çoğu durumda gün sonunda yapılması gerekenlerin neredeyse hiçbiri yapılmamış oluyor. Haliyle bu durum insanın psikolojisini ve şevkini de olumsuz etkiliyor ve işler daha da sarpa sarıyor. Bu saydıklarımız programsızlık için geçerli olduğu gibi aynı zamanda yanlış yapılmış programlar için de geçerlidir. Bu sebeple doğru bir program çok önemlidir. İlmi açıdan bakacak olursak insan fıtratı belirsizliği sevmez. Belirsizlik durumu insanda kaygı ve strese yol açar. Ayrıca yapılması gereken işlerin sorumluluğunun yüklemiş olduğu ek baskı ile insan daha da stres altında kalır ve bu sefer sağlıklı düşünememeye başlar. Ayrıca baktığımız zaman ALLAH(c.c.) yüce hikmeti ile gün içerisinde insana 5 adet farz namaz vermiş ve hepsi için ayrı ayrı vakitler tayin etmiştir. Yani bir nevi namaz vakitleri belirli bir programa göredir. Her bir namazın belirli bir vakti, ve nasıl kılınacağı ile iligili rekat sayısı vardır.
Peki neden herhangi bir program iş görmez? Ve ayrıca bir programa nasıl uyabiliriz?
Programa Nasıl Uyabiliriz?
Bir programa uyma işi programın doğru hazırlanmış olmasının yanı sıra aslında bilinç işidir. Bu durum genel olarak aslında hayatın tamamı ile ilgilidir. Yapmak istediğimiz, bırakmak/yapmamak istediğimiz şeyler, yapmamız ve yapmamamız gereken şeyler, uymamız gereken kural ve programlar, öğrenmek ve başarmak istediğimiz şeyl gibi pek çok alanda geçerlidir. Tüm olay kafada biter. Bir şeyi yapmanın en kolay yolu nedir? Onu yapmaktır. Bu konuyu herkes bildiğini zanneder ama aslında çoğu kişi yeterince özümsememiştir. Bu konu aynı zamanda Spor Hakkında Çok Önemli Bir Rehber! yazısında bahsettiğimiz sınırlar konusu ile de oldukça yakından alakalı. Bir şeyi yapmanın örneğin bir bardağı bir noktadan diğerine koymanın en kolay yolu bunu yapmaktır. Harekete geçmek, eylemi başlatmak ve yapılması gerekeni yapmak ve ertelememektir. Aslında bu kadar kolaydır bir işi, bir sorumluluğu yapmak, bir hedef ulaşmak, bir şeyi öğrenmek. Ya da harama bakmaktan sakınmak, ya da namazı kılmak. Sadece yapılmasını gerekeni yapıp yapılmaması gerekeni yapmamaktan ibarettir olay. Bunu aslında hepimiz derinlerde biliriz. Peki o halde neden yapamayız? Kafamızdaki sınırlar, engeller ve etiketler yüzünden. Kimi zaman üşeniriz, bu engeli nefsimiz koyar. Kimi zaman neden ben yapıyoruz başkası yapsın deriz, bu engeli şeytan koyar. Kimi zaman ama nasıl yapacağım ki ben bunu yapamam deriz, bu engeli biz koyarız. Kimi zaman ben bunu yapamam zaten herkes öyle diyor deriz, bu engeli başkaları koymuştur. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var ki ve bunu anlamak çok önemli ki; bu hayatta engeller hep olacak. Sınırlar, etiketler, engeller hep olacak ve bundan kurtulmanın bir yolu yok. Azaltılabilir ama kurtulmanın bir yolu yok. Unutmayın bu dünya tatil mekanı değil imtihan yeridir. Ayrıca çok sevdiğim ingilizce bir deyiş der ki "You cannot wish for both strong character and an easy life. The price of each is the other" yani "Hem güçlü bir karakter hem kolay bir hayat isteyemezsin. Birinin bedeli diğeridir." ayrıca "No pain, no gain" yani "Acı yoksa kazanç yok", "Risk yoksa ödül de yok", "Gülü seven dikenine katlanır", "Güzel şeyler zordur ve emek ister", "Öldürmeyen acı güçlendirir" ve İngiliz SAS kuvvetlerinin sloganı olan "Cesaret eden kazanır" deyişleri de zorluğu destekler nitelikte oldukça meşhur ve doğru sözlerdir. Unutmayın kömürü elmas yapan maruz kaldığı basınçtır. Bu sebeple hayatında bir şeyler başarmak isteyen veya biryerlere gelmek isteyen herkesin bunun bedelini ödemeye hazır olması gerekmektedir. İrade dediğimiz kavram burada devreye girmektedir aslında. Hedef ve amaçlar doğrultusunda engelleri tanımamak olarak tanımlayabiliriz iradeyi genel itibarıyla. Yani yapılması gereken şey o bardağın alınıp diğer noktaya konulması mı? O halde üşenmek vs dinlemeden bunu yapmak işte bunu yapabilen kişinin iradesi buradaki engellerden daha büyük demektir. Fakat mesela kişi erken kalkmak istiyor fakat gece geç yatmış. Sabah çok uykusu var. Burada uykunun yoğunluğu iradeyi örtebilir. Fakat kişinin amacı/hedefi ne kadar büyük ve güçlüyse bu durum iradesine de o oranda yansıyacaktır. Örneğin kişi gece çok geç yatsa da sabah namazı alarmında ne olursa olsun kalkar. Çünkü buradaki amaç engelden çok daha büykü olduğu için irade de haliyle çok daha güçlü olacaktır. Kişi irade ortaya koymanın yanında engelleri küçültebilecek etkenleri de kendi tarafına kullanırsa çok daha avantajlı konuma gelecektir. Bir işe başlamanın bitirmenin yarısı olduğu söylemi de aslında bu nokta ile ilişkilidir. Çünkü irade en çok bir işe başlarken gerekmektedir. Çünkü bir işe başladığımız zaman zaten engelleri bir defa aşmış oluruz. Aynı zamanda artık o işi bırakmak bizler üzerinde olumsuz ve başarısız bir etki yapacağı için olumlu yönde bir engel oluşturarak bizi destekler. Tüm bunların yanında işi disiplin ve azimle devam ettirebilmek için hala bilince ve iradeye ihtiyacımız vardır. Örneğin erken kalkmak uykunun rahat ve sıcaklığı sebebi ile nefse hoş gelen birşey olduğundan burada engel oluyor bize. Fakat biz iradeyi ortaya koyup aynı zaman kalktıktan sonra kendimizi sıcak tutarsak bu engeli daha da küçülteceğin erken kalkmak bizim için daha da kolay bir hal alacaktır. Mesela ilgimiz olan veya ihtiyacımız olan bir konuda yeteneğim yok diyerek kendi kendimize olumsuz etikler vererek önümüze engel koymaktansa çalışan kişiye ALLAH'ın başarıyı vereceğine inanıp ortaya gerekli irade ve azmi koyarsak inşaALLAH başarılamayacak şey yok. Tarihe yön veren nice insanlar yaptıkları pek çok şeyde doğuştan yetenekli değillerdi. Hatta bazıları kendi dönemlerindeki insanlardan daha kötülerdi ilk başta. Fakat günün sonunda onları öne geçiren şey büyük bir amaç edinme, sıkı çalışma ve gerekli iradeyi ortaya koymak olmuştur. İşte tüm bunlar neticesinde ALLAH onlara başarıyı vermiştir. Tüm bu saydıklarımız bilinç işidir. Bu sebeple aslında tüm iş kafada biter. Bahanelerin, sorunların, engellerin, etiketlerin, sınırların arkasına saklanmadan amacın ve bizi o amaca yönlendiren nedenin bilincinde olup sadece yapılması gerekeni yapacak iradeyi ortaya koymaktır tüm konunun özü. Bir programa uymak için gereken şeyde budur. Başarısız olmanın üç yolu vardır: Ya pes edersiniz, ya bilerek yanlış yöne gidersiniz ya da ölürsünüz. Aksi taktirde başarmak isteyen insan başta yanlış yönde ilerlese bile doğru bilinçle bunu farkeder ve düzeltir. İlmi açıdan bakacak olursak zaten bizlere bu dünyanın bir imtihan yeri olduğu belirtiliyor. Ayrıca sürekli olarak sabır tavsiye ediliyor. Bu konuda Asr Suresi tam olarak konumuzu özetler niteliktedir:
"Asra yemin olsun ki. İnsan muhakkak ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel işleyenler ve birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna." Asr Suresi 1-4
Fakat bir programa uyamamanızın tek sebebi bu olmayabilir. Gelin o halde diğer ihtimali de inceleyelim.
Programa Neden Uyamayız?
Bir programa uyamamanızın genelde en büyük nedenini yukarıda zikretmiş olsak da bazı durumlar hata sizde değil programdadır. Çünkü program yanlış şekilde hazırlanmıştır. Örneğin yapması gereken çok şey olan insanların tamamen dolu programlarını gördüyseniz bu programa uymanın neredeyse imkansız olduğunu ve hiç de sağlıklı olmadığını söyleyebilirsiniz. Çünkü insan makinenin aksine dinlenme ihtiyacı da olan bir canlıdır ve sürekli çalışmak bitkinlik sendromu yaşamasına ve bir anda programın alt üst olmasına sebep olacaktır. Bunu eşyanın fıtratında bile görebiliriz. Bir alet ne kadar sağlam olursa olsun aşırı yoğun kullanımda bir noktada kullanılamaz hale gelecektir. Ayrıca bu çeşit makinemsi programlara sahip insanlar bunları uygulamak için dışarında sağlıksız takviye gıdalar da alabilmekte ve bu kısa vadede bir çözüm gibi görünse de uzun vadede onlara oldukça kötü olarak geri dönebilmektedir. Ya da programı saati saatine belirleyenler de oldukça çoktur. Bu tür programlara uymak da bir önceki tür kadar zordur. Çünkü hayat dinamik ve değişken bir yapıdadır ve asla sabitliğie, durgunluğa gelemez. Bunu eşyanın fıtratında bile görmek mümkündür. Kullanılmayan eşyalar bile zamanla tozlanır, kirlenir, pas tutar ve işe yaramaz hale gelir. Aynı şekilde insan da yeteri kadar hareket etmediği taktirde fiziksel ve ruhsal negatif etkilere maruz kalır. Aynı durum hayat için de geçerlidir. Günlerin saatleri bile yıl boyu uzayıp kısalırken sizin sabit saatli bir program yapıp bunu hayatın dinamik ve süprizlerle dolu akışı içerisinde uygulamanız ne kadar mümkündür? Ayrıca bu tür programlarda işlerden biri aksadığı anda programda bir domino etkisi oluşturmakta ve herşey altüst olmaktadır. Bu sebeple bu tarz bir programın da pratik açıdan hatalı olduğunu söyleyebiliriz. Örnekler çoğaltılabilir fakat konunun özetine gelecek olursak doğru hazırlanmamış bir programa uyamamak her zaman sizin suçunuz değildir.
O halde ideal program nasıl olmalıya geçebiliriz.
İdeal Program Nasıl Olmalı?
Bu konuda pek çok araştırma yapıp oldukça çeşitli programlar denedikten sonra hem ilmi, hem bilmi hem de pratik açıdan tamamen uygulanabilir ve oldukça verimli bir program yöntemi buldum. Şimdi sizlerle inşaALLAH bu programı ve detaylarını inceleyeceğiz inşaALLAH. Öncelikle programı oluşturmaya geçmeden önce programımızın temellerini inceleyelim.
İdel Programın Temelleri
İdeal bir program oluşturmanın temel yapı taşı dinamik bir program oluşturmaktan geçer. Yani programınızı taş gibi katı saatler üzerinden değil dinamik saatler üzerinden hazırlamanız gerekir. Peki günü bölmek için en uygun saatler nelerdir? Aslına bakarsak bunu ALLAH(c.c.) bizlere vermiş. Namaz saatleri. Her müslümanın sürekli bilmesi ve takip etmesi gereken, günü yüce bir hikmetle bölmüş olan saatlerden daha uygun bir yöntem bulunamaz. Bu sebeple günümüzü namaz saatlerine göre böleceğiz. Ve her bölmede o bölümde yapılması gereken işler olacak. Peki hangi bölümün yoğunluğu ne kadar olacak bunu nasıl belirleyeceğiz? Bu da aslına bakarsak bizler için belirlenmiş. Hem bilimsel araştırmalar hem Hz. Muhammed(s.a.v.)'in genel gün yapısına baktığımız zaman bizlere şu şekilde bir tablo çıkmaktadır:
Teheccüd-Sabah Namazı aralığı tamamen ibadetle geçirilmesi gereken oldukça önemli saatlerdir. Bu aralık ibadetlere ayrılmalı.
Sabah Namazı-Öğle Namazı aralığı insanın en enerjik ve verimli olduğu saatlerdir. Bu aralık yoğun çalışmaya ayrılmalı.
Öğle Namazı-İkindi Namazı aralığı enerjinin ve kan akış hızının yavaş yavaş düşmeye başladığı bir aralıktır. Bu aralık orta yoğunlukta geçmeli.
İkindi Namazı-Akşam Namazı aralığı artık kan basıncının oldukça düştüğü bir aralıktır. Günün bu saatinden sonrasına iş bırakılmamalı, bu saatten sonra mümkün olduğunca hafif geçmelidir.
Akşam Namazı-Yatsı Namazı aralığı artık günün bittiği son aralık olup zihin boşaltılmalı ve vücut yavaş yavaş uyku moduna geçirilmelidir.
Yatsı Namazından sonra mümkün olduğunca kısa sürede yatmak ve asla 23:00 saati geçirilmemelidir.
Bu şekilde oluşturulan bir program oldukça dinamik ve esnek bir yapıya sahip olacağından ötürü gün içerisindeki süprizler oldukça kolay asborbe edilebilir. Aynı zamanda eğer programın her hangi bir aşaması akarsa programın esnek yapısı ile bu durum programın kalanına etki etmeyeceği gibi atlanılan kısımda yapılması gereken şeyler de ihmal edilmek yerine gün içerisine eklenebilir. Bu özellikle yeni program yapmaya başlayanlar ve erken kalkmakta sorun yaşayanlar için oldukça ideal bir durumdur. Böylece sabah geç kalksalar bile sabah yapmaları gereken şeyleri kalktıkları andan itibaren başlatarak güne o şekilde devam edebilir, böylece programı aksatmanın verdiği olumsuz etkilerden kurtulup daha çok motive olmanın yanı sıra programı da uygulayabileceklerdir.
Bu saydığımız aralıklar ve değerlendirilme şekilleri araştırıldığı taktirde hem insan fıtratına, hem bilimsel verilere, hem de Hz. Muhammed(s.a.v.)'in yaşayış biçimine uydukları görülecektir inşaALLAH.
Peki programımızın temellerini öğrendiğimize göre ideal bir programın olmazsa olmazları nelerdir?
İdel Programın Olmazsa Olmazları
Öncelikle güne Kur'an ile başlayıp Kur'an ile bitirmek oldukça önemlidir. Bu gün içerisinde maruz kaldığımız olaylardan bizleri sıyırıp bizleri tekrar yüce vahye bağlayacağı gibi aynı zaman bilincimize de Kur'an'ın hayatımızdaki önemini daha sağlam şekilde işlemeyi sağlayacaktır. Bunun yanında zihni boşaltacak ve inşaALLAH ecir kazanmamızı sağlayacaktır. Ayrıca gün içerisinde mutlaka spor yapılması da gerekmektedir. Sporun hem mental hem fiziksel sağlık üzerindeki etkilerinin yanı sıra vücudumuzun bizlere bir emanet olması sebebi ile iyi bakmamız gerekmektedir. Ayrıca doğru uyku da oldukça önemlidir. Erken kalkmak da programımızın olmazsa olmazlarındandır. Müslümanın üzerine güneş doğmaması gerektiği gibi günün erken vakitleri bereketli kılınmıştır. Ayrıca günün en sessiz ve hoş saatlerinden olmasının yanı sıra dış etkenlerin azlığı ve zihin/vücut zindeliği sayesinde günün en verimli saatleridir. Tüm bunların yanında erken kalkınca gelen başarı hisside psikolojimiz üzerinde olumlu etkiye sahiptir ve günü güzel geçirmemize vesile olur. Nasıl başlarsa öyle gider. Bu sebeple en geç sabah namazından itibaren günü başlatmak gerekir. Aynı şekilde erken yatmak da bir o kadar önemli olduğundan, gecenin dinlenmek için yaratılmış olmasından ve günün en verimsiz kısmı olmasından dolayı da en geç 23:00'da yatmış olmak ve yatış saatinden en az 1 saat önce beyne tüm yeni veri girişleri engellenmiş ve zihin boşaltılmı olmalı aynı zamanda yeme-içme işlemleri de kesilmiş olmalıdır. Günümüzün geri kalanı ise daha çok hedef ve amaçlarımıza göre şekillenecektir fakat ilim öğrenmek farz olduğundan programa ilim öğrenmenin de dahil edilmesi gerekir. Aynı zamanda günün dinamikliğine ayak uydurabilmek açısından her sabah günü programlamak ve her akşam da günü değerlendirmek gerekir. Günü değerlendirme işi özellikle önemlidir çünkü ölüp kabirde hesaba çekilmeden önce her gün kendimiz hesaba çekmek elbette daha hafiftir. Günü programlama işi duruma göre akşamdan da yapılabilir. Ayrıca sabahki kalkma vakti eğer sabah namazından önce olacaksa bunu aşamalı olarak yapmak daha doğru olacaktır.
İdeal programı oluşturmak için gerekli olan herşeyi öğrendiğimize göre artık tüm bu veriler ışığında ideal programı oluşturabiliriz.
İdeal Program
Aşağıda hazırlanmış ideal bir program var. Burada parantez içerisindeki kısımlar opsiyonel olmayı ifade eder ve yanlarındaki açıklama o kısmın neyle doldurulabilceği hakkında örnek verir. Örneğin
(Ezber/Dil Çalışması)Öğrenme
yazan yerde ezber çalışması ya da dil öğrenme çalışması yapılabileceği gibi genel olarak o kısım birşeyleri öğrenmek için kullanılabilir demektir fakat opsiyoneldir. Ayrıca "Yapılacaklar/Görevler/Sorumluluklar" ifadesi kişinin hedefleri ve sorumlulukları doğrultusunda yapması gerekenler için kullanılabilecek vakti belirtir. "Öğrenilecekler" ifadesi ile belirtilen bölümler ise kişinin öğrenmek istediği şeyler üzerinde çalışmak için kullanabileceği bölümleri belirtir
04:00 Kalkış
04:00-Sabah Namazı:
- Teheccüd
- Kur'an + Meal
- Günü Planlama
- Dini Çalışma
- Esnemeler+Spor1
- (Ezber/Dil Çalışması)Öğrenme
- Koşu/Yürüyüş/İp Atlama
- (İşrak+Duha Namazları)
- Spor2
- Yapılacaklar/Görevler/Sorumluluklar
- Spor-3
- (Kaylule)
- Spor-4
- Öğrenilecekler
- Yapılacaklar/Görevler/Sorumluluklar
- (Nebe+Meal)
- Evvabin)
- (Dini Sohbet)
- No Electornic
- No Food
- Günü Değerlendirme
- Kitap Okuma)
- (Kıyamul Leyl)
- (Mülk+Vakıa+Mealler)
Şeklinde bir program genel itibarı ile oldukça esnek, verimli ve uygulanabilir bir programdır. Ben 8:30-17:30 mesaili çalışan bir insan olmama rağmen bu programı hafta içi dahi uygulayabilmekteyim. Tabi ki kişiler özel ihtiyaçlarına uygun düzenlemeleri yapabilirler fakat genel hatları ile en ideal programın bu olduğunu uzun ve acılı deneme yanılma ve araştırma sürecinin ardından söyleyebilirim. Öyle insanı yorup stres eden bir program da değildir ve tamamen ilim ve bilim ışığında hazırlanmıştır. Ayrıca haftalık olarak belirli bölümde değişebilir. Örneğin bir kişi her gün "Dini Çalışma" kısmında farklı birşey yapacaksa bunu da programlaması onun açısında oldukça iyi olur. Böylece kafası karışmaz ve işler belirli bir doğrultuda sağlam şekilde ilerler. Örnek vermek gerekirse diye aşağıya örnek resim bırakırım inşaALLAH. Ayrıca haftalık özel ihtiyaçlar olsun olmasın her cuma akşamı bir genel değerlendirme yapmakta fayda var. Böylece resme uzaktan bakıp bir haftada ne kadar yol katedildiği ve nelerin optimize edilmesi gerektiği ortaya çıkmış olacaktır inşaALLAH. Ayrıca haftalık program yapanların haftayı cuma ile bitirip başlatmasını tavsiye ederim. Aşağıda zaten örneğini göreceksiniz inşaALLAH.
Evet bu yazı ile üçlü serimizi tamamlamış oluyoruz inşaALLAH. Umuyorumki hayırlara vesile olur ve benimde bunda katkım olmuş olur da ecir alırım inşaALLAH. Okuduğunuz için çok teşekkür ederim lütfen bana dua etmeyi unutmayın. Sorusu veya düzeltmesi olanlar lütfen yazsın. Hakkınızı helal edin ALLAH'a emanet olun. Rabbim bizleri doğru yoluna ilet ve doğru yolun üzere sabit kıl, bizleri hak üzere bir araya getir. Amin. Selamun aleykum.
Son düzenleme: