Kitaplardan Alıntılar

Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
İslam-tr Yazar
IMG_20240202_175107.jpg
IMG_20240202_175132.jpg
IMG_20240202_175052.jpg

gelin bu dünyayı değiştirelim, mevdudi rahm
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
İslam-tr Yazar
nitekim ben de araştırmalar ve incelemeler sonunda İslamiyeti benimsemiş bir muhtediyim. kalbim ve fikrim bundan başka kurtuluş ve barış yolu olmadığına kanaat getirmiştir. ben sadece gayrimüslimleri değil müslümanları da İslam'a davet ediyorum. bu davetin gayesi İslam yolundan hayli uzaklaşmış olan şu anki sözde müslüman toplumu idame ettirmek değildir. benim davetim şudur: gelin dünyanın her yerine yayılmış olan zulme ve kargaşaya son verelim. insanın insana tahakkümünü kökünden kazıyalım. beşeriyetin gerçek yerini tekrar alacağı, insanların şerefle, özgürce, adalet ve kardeşlik içinde yaşayabileceği kur'an-ı kerim'in gösterdiği çizgi üzerinde yeni bir dünya kuralım.

gelin bu dünyayı değiştirelim, mevdudi rahm
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
İslam-tr Yazar
Kur'an başından sonuna kadar, mükafat ya da cezanın, evrensel ve dini hükümlerin; dünya ve ahiretin kural ve faydalarının kazanç ve zararının sebeplere ve eylemlere bağlı olduğunu açıkça dile getirmektedir.

kim bu konu üzerinde iyice kafa yorar ve onu kavrarsa, bundan çokça fayda görür. kim de cahillik, acizlik, aşırılık ve tembellik göstererek kadere yaslanırsa, onun tevekkülü acizlik, acizliği de tevekkül olur.

İbn Kayyım, Dua ve Yaşam
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
İslam-tr Yazar
Allah hakkında hüsnü zan içinde olmak

efendisine karşı gelen isyankar köle, onun kendisine yapacakları hakkında iyi düşünceler beslemez.

günah ile hüsnü zan kesinlikle bir arada bulunmaz. günahkar kişi, günahı oranında duygusal bir soğukluk ve yalnızlık yaşar. Allah'a dair hüsnü zannı en iyi olan kimse ona en içten itaat ve kulluk sergileyen kimsedir.

Hasan Basri şöyle demiştir: "mümin, iyilik yaptığı, iyi harekette bulunduğu için Allah hakkında iyi düşüncelere sahiptir. günahkar ise kötülük yaptığı, kötü hareket ettiği için Allah hakkındaki düşünceleri de kötüdür."

İbn Kayyım, Dua ve Yaşam
 
İ Çevrimdışı

İki Hicretyolu

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
IMG_20240625_224617_369.jpg
 
İ Çevrimdışı

İki Hicretyolu

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
20240620_175536~2.jpg
 
İ Çevrimdışı

İki Hicretyolu

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
20240623_191852~2.jpg
 
İ Çevrimdışı

İki Hicretyolu

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Ebu Zer r.a dediği gibi: O gün yükü ağır olan hafif olana göre zorluk çekecek... Sıratı kastediyor!


20240617_003502~2.jpg
 
İ Çevrimdışı

İki Hicretyolu

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
20240620_181221~2.jpg
 
İ Çevrimdışı

İki Hicretyolu

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
20240625_232840~2.jpg
 
İ Çevrimdışı

İki Hicretyolu

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
20240620_183209~2.jpg
 
labirent Çevrimdışı

labirent

İslam-tr Sakini
Moderatör
Tarikat şeyhlerinden biri dünyayı terk etmek ve tevekkül amacıyla azıksız ve bineksiz olarak bir kafileyle beraber çöle doğru yola koyuldu. Allah'ın evini görme maksadıyla ihram bağladı. Bir gün kendisine baktı ve dedi ki: "Aferin bana ki cesur ve sağlam bir yüreğim var. Tevekkül üzere sabitkademim. Azıksız ve bineksiz çöl yollarına düşmüşüm. Dosta güvenerek onun evine yüz çevirmişim." Zihninden bu geçtiği zaman yanında oturan bir adam dört taraflı heybesini onun önüne bıraktı. O adam şeyhe dönüp, "Ey hoca! Nereye gidiyorsun?" diye sordu. Şeyh: "Kâbe'ye" diye cevap verdi. Adam: “Azığın ve bineğin nerede?" diye sorunca, Şeyh: "Allah'a tevekkül ettim ve ona güvenerek yola çıktım," dedi. Bunun üzerine o adam dedi ki: "Ey zavallı! Sen de kendini tevekkül sahibi mi sanıyorsun! Yanılıyorsun. Azıksız ve bineksiz yola çıktığın ve kafileyle beraber gittiğin zaman seni gören her servet sahibi senin sorumluluğunun yükünü kalbinde duyup, sana yiyecek ve içecek verecektir. Sana azık ve binek bağışlarlar. O hâlde bu tevekkül sayılmaz. Çünkü yükü, aklı olmayan hayvanların sırtından alıp akıl sahibi insanların yüreğine yüklemişsin. Tevekkül, senin gönlünün kimsenin tutsağı olmadığı gibi, başkasının da senin gönlünün esiri olmamasıdır. Şimdi bak bakalım heybemde ne var?" Şeyh baktı. Heybe küçük taşlarla doluydu. Adam heybeyi göstererek dedi ki: "Elli yıldır bu çölü tevekkül adımlarıyla kat ettim. Görenler onda yiyecek olduğunu sansın diye heybemi küçük taşlarla doldurdum. Böylece kimseye yük olmam ve derdimi kimseye yük etmem. İnsan tevekkülde kemâle erince, kuvveti celâl sahibinin ihsan sofrasından ve yiyeceği de tükenmez hazinelerin sahibinin takdirindendir.

Kitap: Bir Kıssa Bin Hisse, Avfî
 
Üst