Furkan suresi ayet 70
Ancak tevbe eden, iman eden ve salih amellerde bulunup davranan başka; işte onların günahlarını Allah iyiliklere çevirir. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Ancak tövbe eden, inanıp yararlı iş işleyenler, işte Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah bağışlar ve merhamet eder.
Ancak kim de tövbe ederse. Kim Allaha dönerse. Yâni kim katilliğinden ve zâniliğinden vazgeçerek Allahın programına dönerse. Allah için bir hayat yaşamaya yönelirse ve de iman eder, imanını pratik hayatına aktararak, iman kaynaklı bir hayatı tercih ederse. Ve de imanının gereği olan sâlih amellere yönelirse işte Allah onların sey-yiatlarını, günâhlarını, kötülüklerini iyiliğe tebdil edecektir. Çünkü artık o Allahın istediği gibi müslüman olmuş, Allahın emirlerine teslim olmuş, Allaha dönmüş, kıblesini değiştirmiş, tövbe etmiştir. Bununla birlikte Allahla bozulan arasını düzeltme adına imanının gereği sâlih amellere yönelmiştir. Allah ta onun hayatını iyiliğe döndürecektir. Allah mağfiret sahibidir, bağışlayıcıdır. Resûlullah Efendimiz bir hadislerinde şöyle buyurur:
Nefsim yed-i kudretinde bulunan Rabbime yemin ederim ki, eğer sizler günâh işlememiş olsaydınız, sizin ye-rinize günâh işleyip de Allaha istiğfar edecek bir kavim getirirdi de onları mağfiret ederdi.
(Müslim, Kitabut- tevbe 4/210)
Evet demek ki insan Allaha Allahın istediği kulluğu icra eder- ken, hayatının her bir anında Allah adına takva sahibi olmaya ve Al-lah adına bir hayat yaşamaya çalışırken, zaman zaman hata sonucu günâh da işleyebilecektir. Bu onun insan oluşunun melek olmayışının bir gereğidir. İşte Rabbimiz böyle bir durumda kişiyi asla ihmal et-mez. Rabbimiz böyle bir durumda da bizi kendi hâlimize bırakıver-mez de hemen bu hatadan dönme ve kendisiyle ilişkiyi yeniden kurma imkânı verir. İşte bu durumda hemen kendine gelir gelmez tevbe eden, günâhtan vazgeçen yönünü, kıblesini değiştiren ve bir daha bu duruma düşmeme konusunda kesin kararlı olan mü'minleri affedeceğini bildir. Günâhtan dönüş, tevbe de budur zaten. Demek ki tevbe kişinin Allahla ilişkisini düzeltmesinin adıdır. Bir insan için Allahla yakın ilgiden mahrum oluş kadar daha büyük bir hüsran olamaz. Yani günâh psikozu içinde yaşayıp, Allahla diyalogunun kesilmesi kadar insanı kahreden başka bir şey düşünmek mümkün değildir.
Evet işlenen günâhın akabinde hemen tevbe edilecek ve bir daha o günâha dönmeme kararı verilecek. Bu konuda Rasûlullahın pek çok hadisi vardır.
"İşlediği bir günâhın akabinde tevbe eden (Pişmanlık duyarak, bir aha dönmeme azmi içinde olan, kişi günâh işlememiş gibidir."
(İbni Mâce)
Bir adam gelip Rasûlullaha: Ya Rasûlullah bir kul bir günâh işlese sonra tevbe etse Allah affeder mi? dedi. Allahın Resûlü buyurur ki: Bir kul günâh işledi, tevbe etti. Affedilir. Yine günâh işledi yine tevbe etti, yine affedilir. Yine günâh işledi, tevbe etti yine affedilir. En son Rasûlullah şöyle buyurdu. Hattâ şeytan melül mahsur oluncaya, ümidini kesinceye kadar
(Hakim)
Ama şunu da unutmamalıyız ki işlenen bir günâhın arkasından sadece tevbe yetmemektedir. Âyetin devamında Rabbimiz tevbeden sonra iman ve salih amel şartını getirmektedir. Yine Rabbimiz Furkân sûresinde tevbeyle birlikte yapılması gereken başka şeylerden söz ederek şöyle buyurmaktadır:
Ancak tevbe eden, inanıp yararlı iş işleyenlerin, işte Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah bağışlar ve merhamet eder.
(Furkân 70)
Evet tevbe iman ve amel-i salih istenmektedir. Yani işlenen günâhtan tevbe edip vazgeçilecek, arkasından iman edilecek, Allahla koparılan diyalog yeniden düzeltilecek ve de salih amellere koşula-cak. Peki nedir o salih ameller?
Günâh işleyen bir sahâbe Rasûlullaha gelerek: Ya Rasûlal-lah! Ben yapılmaması gereken bir şey yaptım! evimize bir şey istemeye gelen bir komşumun karısına bakılmaması gereken bir bakışta bulundum! Benim durumum ne olacak? Allah için söyle yoksa ben helakte miyim? der. Rasûlullah bir süre sükut eder ve şu âyet-i kerime inzal buyurulur:
Gündüzün iki ucunda ve gecenin gündüze yakın zamanlarında namaz kıl. Doğrusu iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt kabul edenlere bir öğüttür.
(Hud: 114)
Evet namaz kıl çünkü iyiliklerin kötülüklerini giderir buyuruyor Allahın Resûlü. Demek ki namaz artının eksileri götürdüğü gibi kişinin günâhlarını götüren silip süpüren bir ibâdettir. Çünkü namaz başlı başına bir tevbe, bir yöneliş ve Allahtan yardım isteme makamıdır.
Buhâri ve Müslimde verilen nehir misali bu türdendir. Allahın Resûlü sizden dirinizin evinin önünden bir nehir aksa ve her gün beş defa bu nehirde yıkansa o kimse de kir kalır mı? Buyurur. Sahâbe-i Kiram efendilerimiz de elbette kalmaz deyince Allahın Resûlü buyurur ki, işte beş vakit namazda bu nehir gibi hataları siler yıkar gider.
"Beş vakit Namaz aradaki işlenenlere kefarettir, Ramazan da iki ramazan arasında işlenenlere kefarettir, büyük günâhlardan sakınıldığı müddetçe"
(Buhâri-Müslim)
Ebu Dâvud, Tirmizî, İbni Mâcenin Hz. Ebu Bekir efendimizden şunu rivâyet ederler:
Bir adam Rasûlullaha gelip: Ya Rasulullah ben bir suç işledim, Allahın kitabında cezam nedir? Onu ikâ-me et dedi. Rasûlullah bir süre sükut buyurdu. Nihâyet namaz vakti geldi. Sahâbeyle birlikte namazı kıldılar. O adam Rasûlullaha dönüp bir daha tekrarlayınca Rasûlullah şöyle buyurdu:Söylesene! Sen bizimle birlikte namaz kılmadın mı? Allah senin haddini affetmiştir.
Evet büyük günâhlardan (Kebair) sakınıldığı müddetçe iki namaz arasında işlenen ufak tefek günâhlara bu namazlar kefarettir. Ramazan da böyledir. İki Ramazan arasında işlenmiş günâhlara da Ramazan kefarettir.
Yine Rasûlullah buyurur: "İslâm, kendinden önceki günâhları siler; hicret, kendinden öncekileri siler, hac da kendinden önce işlenenleri siler mahveder.
(Müslim)
Evet İslâm kendinden öncekilerin tümünü siler. Kişi müslüman olduğu andan itibaren önceki işlediği günâhlarının tamamı silinmiştir. Hicret de böyledir. Hicrette hicret öncesi işlenmiş olan günâhları siler. Hac da böyledir. Mebrûr ve makbul bir haç kişinin anadan doğduğu gündeki gibi tüm günâhlarını siler.
Evet tevbe, iman ve salih amel isteniyor bizden. Böyle yaparsanız Allah seyyiatlarınızı, günâhlarınızı, kötülüklerinizi iyiliğe tebdil edeceğini müjdeliyor. Geçmişinizi sıfırlayacağını, hayatınızı düzlüğe çıkaracağını, tüm problemlerinizi çözümleyeceğini haber veriyor.
Ancak tevbe eden, iman eden ve salih amellerde bulunup davranan başka; işte onların günahlarını Allah iyiliklere çevirir. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Ancak tövbe eden, inanıp yararlı iş işleyenler, işte Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah bağışlar ve merhamet eder.
Ancak kim de tövbe ederse. Kim Allaha dönerse. Yâni kim katilliğinden ve zâniliğinden vazgeçerek Allahın programına dönerse. Allah için bir hayat yaşamaya yönelirse ve de iman eder, imanını pratik hayatına aktararak, iman kaynaklı bir hayatı tercih ederse. Ve de imanının gereği olan sâlih amellere yönelirse işte Allah onların sey-yiatlarını, günâhlarını, kötülüklerini iyiliğe tebdil edecektir. Çünkü artık o Allahın istediği gibi müslüman olmuş, Allahın emirlerine teslim olmuş, Allaha dönmüş, kıblesini değiştirmiş, tövbe etmiştir. Bununla birlikte Allahla bozulan arasını düzeltme adına imanının gereği sâlih amellere yönelmiştir. Allah ta onun hayatını iyiliğe döndürecektir. Allah mağfiret sahibidir, bağışlayıcıdır. Resûlullah Efendimiz bir hadislerinde şöyle buyurur:
Nefsim yed-i kudretinde bulunan Rabbime yemin ederim ki, eğer sizler günâh işlememiş olsaydınız, sizin ye-rinize günâh işleyip de Allaha istiğfar edecek bir kavim getirirdi de onları mağfiret ederdi.
(Müslim, Kitabut- tevbe 4/210)
Evet demek ki insan Allaha Allahın istediği kulluğu icra eder- ken, hayatının her bir anında Allah adına takva sahibi olmaya ve Al-lah adına bir hayat yaşamaya çalışırken, zaman zaman hata sonucu günâh da işleyebilecektir. Bu onun insan oluşunun melek olmayışının bir gereğidir. İşte Rabbimiz böyle bir durumda kişiyi asla ihmal et-mez. Rabbimiz böyle bir durumda da bizi kendi hâlimize bırakıver-mez de hemen bu hatadan dönme ve kendisiyle ilişkiyi yeniden kurma imkânı verir. İşte bu durumda hemen kendine gelir gelmez tevbe eden, günâhtan vazgeçen yönünü, kıblesini değiştiren ve bir daha bu duruma düşmeme konusunda kesin kararlı olan mü'minleri affedeceğini bildir. Günâhtan dönüş, tevbe de budur zaten. Demek ki tevbe kişinin Allahla ilişkisini düzeltmesinin adıdır. Bir insan için Allahla yakın ilgiden mahrum oluş kadar daha büyük bir hüsran olamaz. Yani günâh psikozu içinde yaşayıp, Allahla diyalogunun kesilmesi kadar insanı kahreden başka bir şey düşünmek mümkün değildir.
Evet işlenen günâhın akabinde hemen tevbe edilecek ve bir daha o günâha dönmeme kararı verilecek. Bu konuda Rasûlullahın pek çok hadisi vardır.
"İşlediği bir günâhın akabinde tevbe eden (Pişmanlık duyarak, bir aha dönmeme azmi içinde olan, kişi günâh işlememiş gibidir."
(İbni Mâce)
Bir adam gelip Rasûlullaha: Ya Rasûlullah bir kul bir günâh işlese sonra tevbe etse Allah affeder mi? dedi. Allahın Resûlü buyurur ki: Bir kul günâh işledi, tevbe etti. Affedilir. Yine günâh işledi yine tevbe etti, yine affedilir. Yine günâh işledi, tevbe etti yine affedilir. En son Rasûlullah şöyle buyurdu. Hattâ şeytan melül mahsur oluncaya, ümidini kesinceye kadar
(Hakim)
Ama şunu da unutmamalıyız ki işlenen bir günâhın arkasından sadece tevbe yetmemektedir. Âyetin devamında Rabbimiz tevbeden sonra iman ve salih amel şartını getirmektedir. Yine Rabbimiz Furkân sûresinde tevbeyle birlikte yapılması gereken başka şeylerden söz ederek şöyle buyurmaktadır:
Ancak tevbe eden, inanıp yararlı iş işleyenlerin, işte Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah bağışlar ve merhamet eder.
(Furkân 70)
Evet tevbe iman ve amel-i salih istenmektedir. Yani işlenen günâhtan tevbe edip vazgeçilecek, arkasından iman edilecek, Allahla koparılan diyalog yeniden düzeltilecek ve de salih amellere koşula-cak. Peki nedir o salih ameller?
Günâh işleyen bir sahâbe Rasûlullaha gelerek: Ya Rasûlal-lah! Ben yapılmaması gereken bir şey yaptım! evimize bir şey istemeye gelen bir komşumun karısına bakılmaması gereken bir bakışta bulundum! Benim durumum ne olacak? Allah için söyle yoksa ben helakte miyim? der. Rasûlullah bir süre sükut eder ve şu âyet-i kerime inzal buyurulur:
Gündüzün iki ucunda ve gecenin gündüze yakın zamanlarında namaz kıl. Doğrusu iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt kabul edenlere bir öğüttür.
(Hud: 114)
Evet namaz kıl çünkü iyiliklerin kötülüklerini giderir buyuruyor Allahın Resûlü. Demek ki namaz artının eksileri götürdüğü gibi kişinin günâhlarını götüren silip süpüren bir ibâdettir. Çünkü namaz başlı başına bir tevbe, bir yöneliş ve Allahtan yardım isteme makamıdır.
Buhâri ve Müslimde verilen nehir misali bu türdendir. Allahın Resûlü sizden dirinizin evinin önünden bir nehir aksa ve her gün beş defa bu nehirde yıkansa o kimse de kir kalır mı? Buyurur. Sahâbe-i Kiram efendilerimiz de elbette kalmaz deyince Allahın Resûlü buyurur ki, işte beş vakit namazda bu nehir gibi hataları siler yıkar gider.
"Beş vakit Namaz aradaki işlenenlere kefarettir, Ramazan da iki ramazan arasında işlenenlere kefarettir, büyük günâhlardan sakınıldığı müddetçe"
(Buhâri-Müslim)
Ebu Dâvud, Tirmizî, İbni Mâcenin Hz. Ebu Bekir efendimizden şunu rivâyet ederler:
Bir adam Rasûlullaha gelip: Ya Rasulullah ben bir suç işledim, Allahın kitabında cezam nedir? Onu ikâ-me et dedi. Rasûlullah bir süre sükut buyurdu. Nihâyet namaz vakti geldi. Sahâbeyle birlikte namazı kıldılar. O adam Rasûlullaha dönüp bir daha tekrarlayınca Rasûlullah şöyle buyurdu:Söylesene! Sen bizimle birlikte namaz kılmadın mı? Allah senin haddini affetmiştir.
Evet büyük günâhlardan (Kebair) sakınıldığı müddetçe iki namaz arasında işlenen ufak tefek günâhlara bu namazlar kefarettir. Ramazan da böyledir. İki Ramazan arasında işlenmiş günâhlara da Ramazan kefarettir.
Yine Rasûlullah buyurur: "İslâm, kendinden önceki günâhları siler; hicret, kendinden öncekileri siler, hac da kendinden önce işlenenleri siler mahveder.
(Müslim)
Evet İslâm kendinden öncekilerin tümünü siler. Kişi müslüman olduğu andan itibaren önceki işlediği günâhlarının tamamı silinmiştir. Hicret de böyledir. Hicrette hicret öncesi işlenmiş olan günâhları siler. Hac da böyledir. Mebrûr ve makbul bir haç kişinin anadan doğduğu gündeki gibi tüm günâhlarını siler.
Evet tevbe, iman ve salih amel isteniyor bizden. Böyle yaparsanız Allah seyyiatlarınızı, günâhlarınızı, kötülüklerinizi iyiliğe tebdil edeceğini müjdeliyor. Geçmişinizi sıfırlayacağını, hayatınızı düzlüğe çıkaracağını, tüm problemlerinizi çözümleyeceğini haber veriyor.