Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Soru Yaşadığım Kötü Sıkıntılara Karşı Ne Yapmalıyım?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
عبيد Çevrimdışı

عبيد

إذا لم تخلص فلا تتعب
Görüyordum ama o metni zaten imzalamıştım evlenmeden önce. Yani kufre düştü isem yani kafirsem o nikah akdi gecersiz. Yani eşim benimle şu an zina ediyor. Bu işte çalışıyor olmam beni kufurde tutuyor ise ve istifa ettikten sonra eğer iman etmiş olacaksam geceriz tekrar nikah kıymam gerekecek.
IMG_20181026_192959.jpg

Hâlâ iseler, acabalar ile hareket ediyorsunuz. İslam'da şöyle bir kaide vardır; zan ile yakîn yani kesin olan bozulmaz. Şimdi bir de yemin meselesi herkesin bilmesi gereken aslî bir mesele mi ki kişi küfür ameli işlediği zaman kafir olsun ?
Şeytan işte böyle yaklaşıyor insana ya şöyleyse, ya böyleyse? Acaba böyle olduysa? Allah ebeden ona ve onun iflah olmaz davetçilerine lanet etsin
 
f471h Çevrimdışı

f471h

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bende 657'li bir teknikerim. İşimi havaalanı ve fabrikaların zalim patronlarının elinde de yaptım. Bunlar firavundan daha kayı kafirler, hakkın hukukun ırzına geçerler ve zulüm ederler. Yemin töreni öğretmenlerde varmı bilmiyorum ama bizde yoktu. Bir kağıda m. Kemalin ilkelerine bağlı kalacağına, işini en iyi şekilde yapacağına vs. dair imza attık, şimdi ben iş yerinde namaz kıldığım, sakal bıraktığım için o maddeler delindi zaten.

Şimdi ben zalim kafir patrondan, bir kağıt imzalamamak için zalim olmayan kafire geçince dinden mi çıkmış oluyorum? Boş boş harici kokulu laflar.

Ben devletle ticaret yapıyorum. Haftada 40 saatimi aylık 3500₺ civarına devlete satıyorum.

Öğretmenlikte en sıkıntılı iş tarih öğretmenliği, müfredat yalan söylettiriyor. Arap ve İslam düşmanlığı yaptırıyor. Ben bunun zehirinden bilinçlendiğim halde 5 yılda kurtuldum. Arap'ta benim kardeşim diyebilecek noktaya 5 senede geldim.

Din kültürü öğretmenliği iyi yolda kullanılabilir. Müfredattan süzme yapıp techid ve sünnet çocukların kalbine kazınabilir. Hatta ben tevhid ehli insanların buralara girip yeni nesillerin kalbine tevhid tohumu serpmesi taraftarıyım.

Bu işi devlet kafirinin elinde yapmayımda özelde yapayım derseniz hem kafir hem zalimin elinde yapacaksınız.
 
S Çevrimdışı

sedabalci

Üye
İslam-TR Üyesi
Bende 657'li bir teknikerim. İşimi havaalanı ve fabrikaların zalim patronlarının elinde de yaptım. Bunlar firavundan daha kayı kafirler, hakkın hukukun ırzına geçerler ve zulüm ederler. Yemin töreni öğretmenlerde varmı bilmiyorum ama bizde yoktu. Bir kağıda m. Kemalin ilkelerine bağlı kalacağına, işini en iyi şekilde yapacağına vs. dair imza attık, şimdi ben iş yerinde namaz kıldığım, sakal bıraktığım için o maddeler delindi zaten.

Şimdi ben zalim kafir patrondan, bir kağıt imzalamamak için zalim olmayan kafire geçince dinden mi çıkmış oluyorum? Boş boş harici kokulu laflar.

Ben devletle ticaret yapıyorum. Haftada 40 saatimi aylık 3500₺ civarına devlete satıyorum.

Öğretmenlikte en sıkıntılı iş tarih öğretmenliği, müfredat yalan söylettiriyor. Arap ve İslam düşmanlığı yaptırıyor. Ben bunun zehirinden bilinçlendiğim halde 5 yılda kurtuldum. Arap'ta benim kardeşim diyebilecek noktaya 5 senede geldim.

Din kültürü öğretmenliği iyi yolda kullanılabilir. Müfredattan süzme yapıp techid ve sünnet çocukların kalbine kazınabilir. Hatta ben tevhid ehli insanların buralara girip yeni nesillerin kalbine tevhid tohumu serpmesi taraftarıyım.

Bu işi devlet kafirinin elinde yapmayımda özelde yapayım derseniz hem kafir hem zalimin elinde yapacaksınız.

Tören yapılmadı. Bize de imzalatildi. Ama benim anlamadığım nokto su ben 3.5 senedir ogretmenim 2 senedir de o kagidi imzalamis olarak çalışıyorum.
Istifa etmem seytan için asla bi kazanç degil hatta benim hayrima olur çünkü ben erkeklerin arasinda çalışıyorum. Kaldi ki istifa etmek nefsime inanilmaz agir geliyor. Istifa edersen evde ne yapacaksın, geçinebilecek misiniz diye vesvese yapiyorum. Bu kafirsin vesveseleri gelmeden oncede ben cocuk bile yapmıyordum isimden olurum diye. Resmen seytan beni bu ise bağlıyormus. Simdi neden hadi kafirsin istifa et edesin. Oturup beni islama mi davet edecek seytan.
Bu durumda seytan neden bana kafirsin istifa et desin. Beni niye istifaya suruklesin.
Haliyle sen kafir oldun istifa et duauncelerinin keisnlikle Allahtan bi ikaz olduguna inanmaya basliyorum.
Ya da seytan benim sinirlerimi bozmak icin yapıyor.
Bilemiyorum.
 
f471h Çevrimdışı

f471h

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Burası harici istilasına uğramadan ilim sahibi biri buraya cevap yazmalıdır.

Eve kapanınca günahtan kaçılsa herkes eve kapanıp ölümü bekler.
 
S Çevrimdışı

sedabalci

Üye
İslam-TR Üyesi
Zaten sorunum ihtilaflı meseleler. Nasil olur da bu kadar alim bir sonuca varamaz. Abdest konusunda bile yok kan bozar yok bozmaz sıkıntısını yaşıyoruz. Alimlerimiz mi alim degil ben anlamiyorum. Dinin bu kadar zorlayıcı bu kadar içinden çıkılmaz olmasını aklım almıyor.
Birinin kafir etmez dedigine biri eder diyor...
Bu çocuk oyuncağı değil ki... ihtiyatlı olmak elbette onemli.
Yani imanımı goremiyorum ki. Elle tutayim gözle göreyim de emin olayim.

Kocaman bi şüphede yaşayıp gidiyoruz...
 
f471h Çevrimdışı

f471h

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bu metin imzalanıyor ama geçerliliği yoktur.

M. Kemal'in ilke ve inkılaplarına aykırı olan örtünme, namaz ve sakal serbesttir. Şapka, frak, kravat, diz boyu etek ve ceket giyme kuralı yoktur.

Özel bir kurumda böyle bir kağıda imza attırmazlar ama namaza ve örtüye karışırlar.

Bu imzanın sadece kağıt üzerinde olduğunu, pratikte hiç bir yaptırımı olmadığınıda bilerek konuşalım.
 
عبيد Çevrimdışı

عبيد

إذا لم تخلص فلا تتعب
Zaten sorunum ihtilaflı meseleler. Nasil olur da bu kadar alim bir sonuca varamaz. Abdest konusunda bile yok kan bozar yok bozmaz sıkıntısını yaşıyoruz. Alimlerimiz mi alim degil ben anlamiyorum. Dinin bu kadar zorlayıcı bu kadar içinden çıkılmaz olmasını aklım almıyor.
Birinin kafir etmez dedigine biri eder diyor...
Bu çocuk oyuncağı değil ki... ihtiyatlı olmak elbette onemli.
Yani imanımı goremiyorum ki. Elle tutayim gözle göreyim de emin olayim.

Kocaman bi şüphede yaşayıp gidiyoruz...
Peki hep kesin uçlar olsaydı daha mı iyi olurdu. Diyelim ki hac da kadın ve erkekler beraber hac yapiyorlar. Tek kabul gören görüş ise imam Şafiî nin görüşü yani iki farklı cinsiyetin teninin birbirine değmesi abdesti bozuyor. Nasıl hac da kalabilirdik ? İslam bir yaşam biçimidir, sadece ibadetler nizamı değil. Bütün insanlar da aynı değil ki hepsi robot gibi aynı emirden aynı anlamı çıkarsınlar. Yani şimdi bir ağaca birbirinden farklı alanlarda uzmanlaşmış insanlar baktığı zaman farklı şeyler görüyorlar. Örneğin biyolog fotosentez, besin boyutunu , fizyolog farklı bir yönünü doğa koruma ile ilgili olan kişi farklı yönünü görüyor. İnsanlar da böyledir.
Örneğin tabakatta geçen bir mesele şöyle,
Allah Rasûl'ü birgün işiten ve Allah'a itaat edenler namazını- ikindi- beni kurayza yurdunda kılsın der. Sahabe bu sözü farklı yorumlar. Biri Medine'de kılıp öyle gider diğeri kurayza yurdunda kılar. Bu ihtilaf Rasûlullah'a ulaşınca sessiz kalır ki Allah Rasûl'ünün sükuneti onay manasına gelir.
Yine Beyhakî şu hadise yer vermektedir:

“Muhammed’in (a.s.m.) Ashabının ihtilâfı Allah’ın kulları için bir rahmettir.”
 
S Çevrimdışı

sedabalci

Üye
İslam-TR Üyesi
Peki hep kesin uçlar olsaydı daha mı iyi olurdu. Diyelim ki hac da kadın ve erkekler beraber hac yapiyorlar. Tek kabul gören görüş ise imam Şafiî nin görüşü yani iki farklı cinsiyetin teninin birbirine değmesi abdesti bozuyor. Nasıl hac da kalabilirdik ? İslam bir yaşam biçimidir, sadece ibadetler nizamı değil. Bütün insanlar da aynı değil ki hepsi robot gibi aynı emirden aynı anlamı çıkarsınlar. Yani şimdi bir ağaca birbirinden farklı alanlarda uzmanlaşmış insanlar baktığı zaman farklı şeyler görüyorlar. Örneğin biyolog fotosentez, besin boyutunu , fizyolog farklı bir yönünü doğa koruma ile ilgili olan kişi farklı yönünü görüyor. İnsanlar da böyledir.
Örneğin tabakatta geçen bir mesele şöyle,
Allah Rasûl'ü birgün işiten ve Allah'a itaat edenler namazını- ikindi- beni kurayza yurdunda kılsın der. Sahabe bu sözü farklı yorumlar. Biri Medine'de kılıp öyle gider diğeri kurayza yurdunda kılar. Bu ihtilaf Rasûlullah'a ulaşınca sessiz kalır ki Allah Rasûl'ünün sükuneti onay manasına gelir.
Yine Beyhakî şu hadise yer vermektedir:

“Muhammed’in (a.s.m.) Ashabının ihtilâfı Allah’ın kulları için bir rahmettir.”

Elbette ihtilaflarin varlığı bi nimet olabilir. Benim karakterimle alakali bi mesele sanırım bu. Ben mukemmeliyetci bir insanım. Sifir pürüz ve mukemmel bi netlik olmalı hayatimda. Yani biri çıkıp oyle olabilir de olmayabilir de dedigi zaman ben ofkeleniyorum.

Bir de soz konusu mesela imanla imansızlik mevzusu olunca tabi insan geriliyor.
 
عبيد Çevrimdışı

عبيد

إذا لم تخلص فلا تتعب
Elbette ihtilaflarin varlığı bi nimet olabilir. Benim karakterimle alakali bi mesele sanırım bu. Ben mukemmeliyetci bir insanım. Sifir pürüz ve mukemmel bi netlik olmalı hayatimda. Yani biri çıkıp oyle olabilir de olmayabilir de dedigi zaman ben ofkeleniyorum.

Bir de soz konusu mesela imanla imansızlik mevzusu olunca tabi insan geriliyor.
Sorununuzun ne olduğunu biliyorsunuz. İşte bu noktada yine ilim devreye giriyor. İnsan önce kendini tanımalı. Fıtratını, mizacını tanımalı. Kalbiniz ne ile tatmin buluyorsa ona tâbiî olun.Belli bir ilim seviyesinde ulaşmadan her siteye girmeyin. Yoksa kafanız allak bullak olur. Örneğin bu site ile fetva meclisini takip edebilirsiniz.
Allah Rasûl'ü hadiste şöyle buyuruyor;
Seni işkillendiren şeyi bırak, işkillendirmeyene geç. Çünkü doğruluk iç huzuru verir, yalan da şüphe ve tereddüt doğurur.” (Tirmizî, Kıyâmet 60)
 
ez-Zehebî Çevrimdışı

ez-Zehebî

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Elbette ihtilaflarin varlığı bi nimet olabilir. Benim karakterimle alakali bi mesele sanırım bu. Ben mukemmeliyetci bir insanım. Sifir pürüz ve mukemmel bi netlik olmalı hayatimda. Yani biri çıkıp oyle olabilir de olmayabilir de dedigi zaman ben ofkeleniyorum.

Bir de soz konusu mesela imanla imansızlik mevzusu olunca tabi insan geriliyor.
Böyle düşünülürse dünyada müslüman kalmaz. Hz. Ali'ye de kafir dediler şimdi Ali'nin (ra) Müslümanlığında ihtilaf mı var? Ben size memurluk caizdir, savcı olun, hakim olun diyen alim bile gösterebilirim. İhtilaf var ise kendinizi sıkmayın -en zorunu yapmalıyım- gibi bir işe girişmeyin.
 
S Çevrimdışı

sedabalci

Üye
İslam-TR Üyesi
Zaten günümüzde savcı olmayı hakım olmayı caiz görmeyen alim cok az kaldı sanırım.

Ahir zamanda da kimin alim kimin cahil olduğunu ayırmak zor gerçekten.
 
osman1987 Çevrimdışı

osman1987

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
milletvekillerine,memurlara... soyletilmesi/imzalatilasi istenen evrakta devletin niyeti malumdur; bu kişilerin kemalizm dinine tâbi olmayı davet etmek.Su faturasını imzalama gibi sözleşmelerde ise karşı tarafin niyeti parasini almak mahkemeye vermek değil.Ayrıca muhakeme vukuû bulmuş da değil.ikisi birbirinden farklı.Burada haricilik ile suclayanlara uymayin, benim size söyleyebilecegim istifa edin.Çıkışınızı alıp tazminat ile belirli bir süre gecinirsiniz.Ayrica eşiniz ikrah altında mi o mesele de konuşulması gerekir.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Konu içerisinde paylaşmıssınız Şeriatu'l İslam.Ben de İkrah konularını araştırdım.İkrahı Mülci ve İkrahı gayrı mülci olayları var.Naklettiğin görüşte:Abdullah İbn Mesud r.a “Benden iki kamçı darbesini savacak her sözü söylerim” (“Sultanın yanında” ilavesiyle İbn Ebi Şeybe el-Musannef, 6/474;Muhammed bin Hasen eş-Şeybani, el-Asl, 7/306; İmam Malik, el-Mudevvene, 2/83, Fesevi, el-Ma’rife ve’t Tarih, 2/196; ayrıca Heysemi, Mecma, 10/217’de Taberani’den nakletmiş ve ricalinin sika olduğunu söylemiştir.)


Serahsi bu sözü şöyle izah etmektedir: "Burada iki kamçı vurmaktan maksad elem verici bir şekilde dövmektir. Velev ki bu dövmek iki kamçı vurmak şeklinde olsun. Yahud bu söz, sopadan dolayı öleceğinden korkana bir misaldir. Kişiye iki kamçı vurulur da o da sopa neticesinde helak olacağını hissederse, her sözü söyleme ruhsatına sahib olur. Yoksa Abdullah bin Mes'ud gibi bir sahabenin, tehlikeye sürüklemeyecek iki kamçı vurulması korkusuyla kişinin kafir olmayı dili ile söyleyebileceğine izin vermesi imkansızdır." (el-Mebsut, c. XXIV, sf: 50)




Kişi ikrahın mahiyetini anlamadan ve içinde bulunduğu durumun ikrahın şartlarına uyup uymadığını tesbit etmeden bu tarz fetvaların zahirine sarılır ve de her türlü hapsi ikrah sayar, iki tane tokat yememek için küfür sözü söylemenin caiz olduğu zannına kapılırsa hataya düşer hatta Hamd b. Atik merhumun bahsettiği türden kişiler gibi yerine göre küfre de düşebilir. Kişi bu sözlerin kiminle alakalı olarak hangi şartlarda söylendiğini göz önüne almadan sadece içinde geçen “hapis” kavramını alır hapisle alakalı her şeye bu fetvayı tatbik ederse şeriatın gayesini anlamış sayılmaz. İbn Teymiyenin de söylediği gibi mükreh yani ikraha uğrayan kişi sayısı kadar ikrah çeşidi vardır. Hatta çok açık olan ikrah halleri müstesna ikrah hakkında genel bir fetva verilemez ta ki tek tek ikraha maruz kaldığı iddia edilen kişilerin durumu açığa çıkana kadar... Şeklinde bir ifade kullansak abartmış olmayız Allahu alem.


İbn Teymiyye r.a:

“Bütün mezhebleri inceledim ve gördüm ki ikraha maruz kalan kişinin durumuna göre ikrahın hükmü de değişiyor. Hibe vb konularda mazeret olan ikrah küfür sözü söyleme hususunda mazeret sayılmıyor. Ahmed bin Hanbel (rh.a) küfür sözü söylemeye ruhsat veren ikrahın ancak dayak ve bağlama şeklindeki işkencelerde söz konusu olabileceğini belirtmişken salt sözlü tehdidin ikrah sayılmayacağını da beyan etmiştir. Keza şunu da kesin olarak belirtmiştir ki bir kadın mehri karşılığında kocasına evini hibe etse fakat sonra onun kendisini boşayacağından veya kötü muamele edeceğinden çekinirse evi hibe etmekten vazgeçebilir. Böylece boşanma ve kötü muamele korkusunu bu konuda ikrahtan saymıştır. Onun başka bir yerdeki ifadesi şöyledir: ‘Çünkü kocası kadını ikrah altına sokmuştur.’ Fakat böyle bir şey küfür hususunda ikrah sayılmaz. Zira bir esir, kafirlerin kendisinin evlenmesine izin vermeyeceklerinden veya karısından ayıracaklarından korksa sırf buna dayanarak küfür kelimesi konuşması caiz olmaz."

[Ayrıca kişinin kimlik çıkartırken kaide mezhebin lazımı mezheb değildir kaidesi ile tekfir edilmesi için bu kişinin niyetine bakılıyor.]Alimlerin neyi nasıl kast ettiği,hangi şartlar ile bunu delillendirdiği ve ümmetin icmaa sı göz önünde bulundurulmadan iki tokat yiyerek her türlü şeyi kendisi için mazeret saymak teşeyyü takiyyesinde olmasından bir farkı olmaz.
Kardeşim, son dönemlerdeki yazılarınızdan ehl-i sunnetin cehâletin mazeret kâbul eden akideden sıyrıldığınızı, ikrah konusunda da tekfirde aşırıya düşenlerle paralel söylemlerde bulunduğunuzu üzülerek gözlemlemekteyim.
Kendinizi sitemizin akidesine göre gözden geçirmenizi, aksi durumda bunun sonucuna göre de hareket etmenizi tavsiye ederim
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Size baştan sona yaşadıklarımı anlatmak istiyorum. Bana yardim etmek isteyenlerin bastan sona yazımı okumasini rica ediyorum

Ben 3.5 senedir öğretmenim. Bunda 2.5 sene once adaylik kaldırma sınavına hazırlanırken "memuriyet yemini" imzalatıldigini okudum ve içime şüphe düştü bu caiz mi diye. Araştırdım ve küfür olduğunu da okudum olmayacagini da okudum. Yani çeşitli fetvalar vardı. 2 ay boyunca gece gunduz ağladım imzalamayayim diye dualar ettim depreyona girdim derken o gün geldi ve asla imzalamam dediğim kağıdı imzaladim. Kendi imzami atmam olur biter, bu iş olmazsa ne yapacaksin diye vesveselendim. Büyuk bir yıkıma girdim. Kafir oleceksin fikirleri ile anksiyete sorunu yasadim gittim mudurn odasından gizlice imzaladığım kağıdı çaldım ce yirtio attim gunlerce affet Allah'm diye agladım ve psikiyatride tedavim basladim 1.5 sene. Sonucta ilaclar etkili oldu rahata erdim ama surekli istifa etmenin yollarini aradim. Mesela dikis ogrendim baska bi iş icin,yuksek lisansa başladım univeristeye geceyim diye. Boyle boyle derken 1.5 senem gecti.
Evlendim ama evlenmeden once utanarak diyorum esimle zina ettik
ve bu arada ilaclari biraktim. Ilaclardan 3 ay sonra tekrar bana bi haller oldu. Once esim oy kullanacak diye sabaha kadar agladim gunlerce. Oy kullanırsa kafir olacak dedim. Sonra ramazanda eşim bi laf etti " su icmej oruc bozmaz ki dedi" yani sakalasiyorduk. dedim eyvah nikahimiz gitti. Basladim yine ağlamaya. Bu arada esime de hic caktirmadim durumu. Neyse basladim arastirmaya aratırdikca karsima zina edenlerin evliliginin olmayacagi bunun ayetle sabit olduguyla ilgili yazilar okudum. Tabi ben hastanelere tasindim kimseye derdimi anlatamadigim için uyusuyordum ve fiziksel bi sorun oldugu düşünüldü hep. Sonra ayette yazan zina edenler zina edenlerle veya müşriklerle evlenir kismina kafayi taktim. Kim müşrik dedim ben mi esim mi. Aklima imzaladigim kagit geldi. Esime sordum sen imzaladin mi yok dedi. Yani ayete göre bendim müşrik. Bu sefer de başladım sen kafirsin hemen istifa et düşünceleri. Sonra dedim ya bi insan hem nikahindan suphe edip hem nasil kafir olsun?Ama bu seferde şeytan nikah vesveselerini bilerek verdi kafir oldugunu bileme diye düşünüyorum. Allaha dua ettim kafirsem bana şeytanın oyunlarini göster beni de namazdan sogut diye. 4 aydir namaz kilmiyorum. Çünkü kafirim diye düşünüyorum. Ayrica duamdan sonra birbir karsima kagidi imzalarken ki vesvelerim geldi bak seytan seni nasil kandirmiz da kufre düşürmüş diyorum. Ya da baska is bul istifa edersin yuksek lisans yap istifa edersin diye beni oyalamis diye düşünüyorum.
Son zamanlarda da mesela 1 hafta önce "hayatim mahfoldu ben kafirim" diye agladim. o aklıma geliyor bak seytan sana vesvese veriyor sen kafirsin diye bi fikir geliyor hadi namaza basla diyorum bu sefer sacmalama seytan sana vesvese verip seni namazla kandiracak seytanin en basit oyunu namazdan sogutmaktir sende aa seytan namazdan beni soguttu deyip namaz kılacaksin diyorum. Tekrar namaza baslayamiyorum. bu seferde bak seytan sana nasil namazı biraktirdi diyorum ama 2 dakika sonra seytan seni kandiriyor namaz kilma kafirin namazı olmaz diyorum.
Ara ara özur dilerim ama Allah'a lanet bile okudum hatta kufurler ettim bagira bağıra. Diyorum neden kufrettin aaa seytan kufrettirmis bak vesvese iste diyorum sonra hayir seytan seni vesvese diye kandırıyor kufretsen ne etmesen ne sen kafirsin diyorm

Cok uzun bi yazı oldu ama benim kafam cok karışık. 10 aydir durumum bu. 10 aydır yaşamadığım sıkıntı kalmadı. Bi ara abdetime taktim mesela. neden abdest vesvesen vardi seda diyorum seytan sana bilerek verdi o vesveseleri ki sen kendini musluman san diyorum. Kafayı yiycem ben kufurdemiyim?

bir de benim istifa etmemin seygana hic bir kazancı yok. Sonucta bir kadin olarak erkekler arasindayim. Seytan bana istifa et demez bu kafirsin istifa et dusunceleri kesinlikle Allah'n ikazı diyorum.

Istıfa etsem nikahimiz olmamis olacak. Bu sefer bunu düşünürken kafayi yiyorum. esime desem ben kafirdim nikah yapalım sacmalama der.

Deli gibi olumden kaçıyorum sanki kacabilirmisim diye. Kafir olucem diye korkudan hareket edemiyorim. Namaz,dua,zikir bitti ben de. yapamiyorum.

ben kimim bilmiyorum...
Bana yardim edin...

Yazınızda cehalet ve vesveseden kaynaklanan kuşkularınız sonucunda yanlış yerlerden bilgi edinme , yorumlama ve doğal olarak yanlış hareket etme sonucuyla birlikte kişinin eşini ve kendisini tekfir ederek namazın terkine götürecek seviyede felâket tavırlar.

Ben gece gunduz yalvararak tövbe ettim ama işte istifa etmeden tòvbem kabul olmuyormuş. küfrumden vazgecmedigim icin.
Bu kâide ancak aşırı tekfir hastalarını bağlar. Harbde her memuriyet kâfir Ehl-i sunnette böyle bir şart yoktur. Bu durum âzimettir, fakat kişi bunu yapamıyorsa ebedi Küfür üzeredir denemez. Daru'l Harbde her memuriyet kâfirliktir anlayışındaki aşırılıklardan sakınılmalıdır.
Siz konuyu araştırırken tekfirde aşırılığa kaçan hastaların paylaşımlarına karıştırarak aklınızı karışmış ve bunun sonucunda da hayatınız karartmışlardır.

Bu konuda daha önce verdiğim bir cevab konuya aktarmam uygundur:

***
Es selamu aleykum Abdulmuizz Fida abi,

Bu konu hakkında başka bir sorum var: Muhakeme konusu tartışmalı olabilir ancak geçmişte (ben laik bir kafirken) alman vatandaşlığına geçmek için, şimdi öğrendim, küfür dolu bir andlaşmaya imza atmışım, Demokrasiyi benimseyeceğime, kanunlara saygı duyacağıma dair bir imza atmışım (Allahu Alem). Hâlâ alman vatandaşıyım, bu durumda küfür olan şartlar devam eder mi yoksa geçmişte yapılan Şeriata aykırı andlaşmalar affedilmiş midir? Affedilmemişse ne yapmam gerekir, andlaşmadaki şartları artık kabul etmediğimi bildirmem şart mı, bildirmezsem kafir mi olurum?

Bir de şu sorum var: Bir andlaşmanın altına imza atmak (isim yazmak), kabule delalet edebilecek işaretler yapmak İslam şeriatına göre kabul ifade eder mi? Alman bir sitede bir kardeşten okumuştum, bunun Şeriatta herhangi bir delili yoktur, bir andlaşmada İsa (as) Allah'ın oğludur yazsa, sende andlaşmadaki yararlardan dolayı buna imza atsan, kafir imza atmayı kabul olarak algılasa bile senin yaptığın (andlaşmanın altına imza) mübah bir ameldir, bunda küfrü kabul ettiğine dair bir delil yoktur, imza kinayedir, bu kafiri kandırarak andlaşmalardaki yararlardan faydalanmaktır ancak imzadan niyetin kabul etmekse veya andlaşmanın altına yazı olarak: ''ben bu andlaşmadaki tüm şartları kabul ediyorum'' diye bir yazı yazarsa küfür olduğunu söylüyor; bir düşündüm de aslında mantıklı çünkü kafir, şu tişörtü giyersen, şu itikadı kabullenmiş olursun derse, sende o tişörtü beğendiğin için giysen, kafir bunu kabul etmek olarak algılasa bile şartı açıkça kabul ettiğini söylemediğin zaman İslam şeriatına göre kafir olmazsın. (Allahu Alem)

Aleykum selam we rahmetullah kardeşim;


Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur :
Bir kul bu dünyada başka bir kulun ayıbını örterse, kıyamet gününde Allah da onun ayıbını örter.”
(Muslim, Birr, 72; Buharî, Mezâlim, 3; Ebu Davûd, Edeb, 38)



Cahilken veya kafirken yapılan bir andlaşma gereği içeriğinde küfür içerikli maddeler bulunan evrakları imzaladıktan sonra, musluman olan kişinin geçmişine dönerek akil baliğ (çocukluktan) olduğu andan itibaren ben nerde haram, küfür işledim diye araştırıp, bunlardan vazgeçtim diye bir çaba içerisinde olması farz-ı ayn değildir.
İslam'a göre niyet (kalbin kastı), azaların kastından önce gelir. İslam'da ilmen küfür olduğu bildirilen fiiler, kalbin yüzde yüz küfrü kastettiğini gösteren fiillerdir. Sadece imza atılmış olması sebebiyle bir kimsenin kalbinde küfrü kastettiğini kesin olarak söyleyemeyiz.
İslam geçmişi siler. Fakat bir kişi böyle (yaptığı andlaşmaların ibtalini bildirse) yaparsa da (bir nevî azimettir ki); kafirlerce ne kadar kabul edilir ve geçerli olur ayrı bir konu. Ayrıca bu tür reddiyeleri veya itirazları yapabilmek veya kafirlerin kâ'le alması için yine tağutun mahkemelerine başvurmak gerekmektedir ki bu da doğru bir iş olmaz.
Bu durum tağutun kurumlarıyla yapılan küfür maddeli içeriklerin olduğu sözleşmelerdeki durumla benzerlik de arzetmektedir ki; zarûretten dolayı kişiye kafir hükmü verilemeyeceği inancındayız. Yoksa aşağıdaki hadis-i şerif gereğince, küfür maddesine imza atılmamış olsa dahi, muslumanın küfür diyarında ikâmeti de câiz değildir.

Rasulullah (sallalahu aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyor:

"Ben muşriklerle beraber oturan müslümandan beriyim"
Sahabeler: "
Niçin ya Rasulullah!" dediler.
Rasulullah
(sallalahu aleyhi ve sellem) : "Çünkü müslümanların yaktığı ateş ile kafirlerin yaktığı ateşin birbirini görmemesi gerekir" (Yani yaktıkları ateşi görülmeyecek kadar birbirinden uzak durmaları gerekir.) dedi."

(Ebu Davud; Timizi)


https://www.islam-tr.org/konu/kufur-maddesi-iceren-andlasmalara-imza-atmak-caiz-mi.27655/

****
Sizin bir an önce tevbe ederek Allah'ın emirlerini yerine getirmeye başlamanız bu esnada da Şeyh Hasan Karakaya'nın İslam Akâidi isimli eserini okumanızı ve istifade ederek kendinizi düzeltmenizi ehemmiyetle tavsiye ederim.


Memurluk Yemini ve Küfür İçerikli Sözleşmeleri İmzalamanın Hükmü Nedir?
https://www.islam-tr.org/konu/memur...i-sozlesmeleri-imzalamanin-hukmu-nedir.18863/
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Ana Sayfa Alt